Prof. Dr. Tarhan: “Psikiyatride En Büyük İhtiyaç Ölçülebilirlik!”
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “5. Psikiyatri Zirvesi 12. Anksiyete Kongresine” katıldı. Teoriden Pratiğe Köprüler Kurmak: Çocukluktan Yaşlılığa Bütüncül Yaklaşım ana temasıyla bu yıl 5’incisi düzenlenen zirvede Tarhan, “Prognostik Belirteç Olarak QEEG” başlıklı sunumunu yaptı. Tarhan, psikiyatrik hastalıklarla uğraşanların en büyük ihtiyacının ölçülebilirlik olduğunu söyledi.
“QEEG’yi kendi çabalarımla öğrendim”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, QEEG tedavisini kendi çabalarıyla öğrendiğini ve geliştirdiğini ifade ederek; “QEEG’yi nörolog arkadaşlarla kendi kendime öğrendim ve geliştirdim. Çünkü kendi eğitimimizde QEEG öğrenemiyorduk. Asistanlıkta ihtisası bitirirken üç ay geç bitireyim de qEEG’nin laboratuvarında biraz çalışayım diye rica ettim.” İfadelerini kullandı.
“Hastalarda ölçüt olarak kullanıyoruz”
Psikiyatride ölçülebilirlik sıkıntısı olduğunu belirten Tarhan; “Bu işi karşılamayla ilgili elektronörofizyolojik çalışmalar, P300 ve QEEG çalışmaları var. Nöropsikolojik ölçütlerde var. Bunlar psikomotor fonksiyonları, executive fonksiyonları ölçülerek de hastalarda bunu ölçüt olarak kullanabiliyoruz.” Dedi.
Tarhan zirvede şu değerlendirmelerde bulundu:
Psikiyatride en büyük ihtiyaç ölçülebilirlik!
“Nörofizyolojik görüntülemenin psikiyatrik hastalıklardaki prediktif, diyagnostik ve prognostic değeri gittikçe daha çok gün ışığına çıkmaktadır. Psikiyatrik hastalıklarla uğraşanların en büyük ihtiyacının ölçülebilirlik olduğu bilinmektedir.
Çok sayıda beyin görüntüleme tekniği, mental hastalıklar ve beyindeki anormallikler arasındaki ilişkiyi araştırmak için kullanılmıştır. Bu yöntemler şunlardır: Manyetik rezonans görüntüleme (MRI), pozitron emisyon tomografi (PET), bilgisayarlı tek foton emisyon tomografisi (SPECT) ve kantitatif elektroansefalografi (QEEG).
1999’daki QEEG incelemelerinde Hughes ve John şöyle der: “Bu beyin görüntüleme yöntemlerinden elde edilen kanıt, mental hastalıkların beyin disfonksiyonuyla kesin bağlantıları olduğunu su götürmez bir şekilde ispatlamıştır.” (Dr. Aharon D.Shulimson, Murray, Utah, 801-281-3188)
QEEG nin prediktif, diagnostic ve prognostik biyobelirteç olarak değeri üzerinde son yıllarda yayın sayısında çok miktarda artış vardır.
Dijital ve kantitatif EEG için nomenklatür, AMERİCAN NÖROLOJİ AKADEMİSİ 2014 RAPORUNDAN
Dijital EEG
Kantitatif EEG (QEEG)
Sinyal analizi
Otomatik olay algılama
İzleme ve yönelme
Kaynak analizi
Frekans analizi
Topografik görüntüler (“beyin haritalama”)
İstatistiksel analiz
Normatif değerlerle karşılaştırma
Tanısal diskriminant analizi
500’den fazla EEG ve QEEG üzerine yapılan çalışma Dikkat Eksikliği/DEHB, depresyon, Obsesif-Kompülsif Bozukluk, Anksiyete, şizofreni, bipolar bozukluk ve madde bağımlılığı dahil olmak üzere mental hastalıkların elektrografik bağlantılarını göstermiştir. Travmatik beyin hasarı, bipolar bozukluk ve demansın klinik bağlantıları da saptanmıştır.
Kantitatif EEG’nin amacı, hastanın beyin dalga aktivitesini kendi yaşındaki ortalama kişininkiyle karşılaştırmak ve Dikkat Eksikliği/DEHB ve diğer durumların klinik bağlantılarını aramaktır. EEG anormalliklerini tedavi eden bir terapi formu olan nörofidbek için tanısal izlenimleri ve önerileri içeren bir rapor geliştirildi. QEEG araştırmasına dayanan ilaç yönetimi için uygulamalar da ele alındı. QEEG’nin MRI, PET ve SPECT üzerinde birçok avantajı vardır. İnvaziv değildir, diğer beyin görüntüleme yöntemlerinden daha ucuzdur ve beyin işleyişi hakkında çok daha fazla bilgi sağlar.
QEEG nin klinisyene verdiği 4 teknik vardır Mutlak güç (absolute power), Nisbi güç (relative power), konnektivite, tutarlılık (Faz, amplitude değişiklikleri)
QEEG bilgisi ile klinik bilginin korelasyonu sonucu hastanın beyin fonksiyonu hakkında yorum yapma imkanımız olabilmektedir.
Bunun FDA den onaylanan ilk sonucu 15.07 2013 tarihinde DEHB da oldu.
NEBA olarak isimlendirilen Nöropsikiyatrik EEG temelli system kullanıldı. Çocuk ve ergenlerde QEEG tekniği ile beyin dalga ölçümünde Teta- Beta oranının hasta olmayanlara gore daha yüksek çıktığı açıklandı.
Cordans çalışmaları ise Depresyon da yeni prediktif sonuçları işaret etmektedir.
Kordans EEG kanallarındaki absolut ve relatif güçleri entegre eden bir kantitatif EEG(QEEG) ölçüsüdür. Kordans hesaplaması 3 aşamalı bir algoritma ile yapılmaktadır. İlgili detaylar ve kordans hesaplamasının bulunduğu ve kullanıldığı ilk yayın 1999 yılında Psychiatry Research dergisinde yayınlanmıştır Yapılan çalışmalarda kordans değerlerinin beyindeki yerel kan akımı (perfüzyon) ile yüksek düzeyde korelasyon gösterdiği ve bu kan akımının indirekt bir indeksi olarak kabul edilebileceği belirtilmiştir. Kordans çalışmaları ağırlıklı olarak dünyanın en saygın nörobililm merkezlerinden birisi olan UCLA (California üniversitesi) de uygulanmaktadır. Yapılan birçok çalışmanın sonucunda EEG’ de theta dalgasındaki prefrontal kordans değerlerinin ortalamasının depresyon tedavilerinin (farmakolojik, somatik ve psikoterapi uygulamaları) bir öngörücü olarak kullanılabileceğini göstermiştir.”
Ayrıca kongrede, Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kemal Arıkan, “Türk Psikiyatrisinde QEEG ve Beyin Haritasının Tarihçesi”,
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Sermin Kesebir, “Duygudurum ve QEEG”,
Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Barış Metin ise “Psikiyatrik Bozukluklarda Beyin Bağlantısallığı” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdi.
Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)