12 Çocuktan Biri Dil Konuşma Bozukluğu Yaşıyor…
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Konrot, Kadıköy Rehberlik ve Araştırma Merkezi ile Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği İstanbul Şubesi işbirliğinde düzenlenen programa konuşmacı olarak katıldı.
Eğitimcilere yönelik düzenlenen ve Zoom Webinar uygulaması üzerinden gerçekleşen programda Prof. Dr. Konrot “Eğitim Ortamlarında İletişim-Dil-Konuşma Bozuklukları” konusuna ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
“Her 12 çocuktan birinde dil konuşma bozukluklarına rastlanıyor”
İnsanlar arası kasıtlı etkileşimde her hangi bir zamanda, boyutta, biçimde, şiddette ortaya çıkan aksaklığı dil konuşma bozukluğu olarak ifade eden Konrot; “Konuşma bozukluğu doğum öncesi nedenlere de bağlı olabilir ama yaşamımızın her anında da karşımıza çıkabilir. Dil konuşma bozuklukları her yaştan insanı kapsayabilmekle beraber her 12 çocuktan birinde dil konuşma bozukluklarına rastlıyoruz. Dil konuşma bağlamında bozuklukları da iletişim, dil, konuşma, yutma ve ses olarak beş nedene bağlayabiliriz.” İfadelerini kullandı.
“İşaret dilinin yazılı sisteminin olmaması bir dezavantajdır”
Sözlerinin devamında işaret dili konusuna değinen Konrot; “İşaret dilleri farklıdır. El kol devinimleri dilden dile farklılık gösterir. Her dildeki işaret dili farklıdır. Sağır bir İngiliz, sağır bir Türk ile aynı işaret dilini konuşamaz. Herkes anadilindeki işaret dilini konuşur. Ayrıca işaret dili sadece sağırların kullandığı, görsel işaretler değildir. Konuşma da el, kol, yüz hareketlerine dayalı bir işaret dilidir. İşaret dilinde sağırların en büyük dezavantajı ise işaret dilinin yazılı bir sisteminin olmamasıdır. İşaret diliyle edebiyat, matematik kitabı yazılamıyor. Sağır kişiler yüz yüze gelmeden iletişim sağlayamıyor. Bu da bu konudaki maalesef ki bir dezavantaj.” Şeklinde konuştu.
“Eğitim ortamlarında sıklıkla görülebilecek bozukluklar”
Bütünleştirme bağlamında eğitim ortamlarında sıklıkla görülebilecek iletişim-dil-konuşma bozuklukları konusuna değinen Konrot; “Eğitim ortamlarında sıklıkla görülebilen, bütünleştirme bağlamında bazı iletişim-dil-konuşma bozuklukları var. Bunları sesletim bozukluğu, sesbilgisel bozukluk, burundan konuşma, ses bozukluğu, düşüncelerini sözel dille ifade edememe, okuduğunu anlamama, harfleri/heceleri/kelimeleri yanlış okuma, aşırı hızlı-bozuk okuma, kekeleyerek konuşma olarak ifade edebiliriz.” Dedi.
Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)