“Atalarımızın Hayatını Kurtaran Stres Bugün Bizi Öldürüyor”

Prof. Dr. Sinan Canan
Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Canan, Tuzla Belediyesi’nin düzenlediği “E- Talks Tuzla” etkinliğinin canlı yayın konuğu oldu. Radyo ve Televizyon Programcısı Ceyhun Yılmaz’ın moderatörlüğünü üstlendiği yayında Canan, atalarımızın hayatını kurtaran stresin bugün bizim ölüm sebebimiz olduğunu söyledi.

“İnsan, karnı doyunca arıza çıkartan tek varlıktır”

Prof. Dr. Sinan Canan, İnsanoğlunun genel özelliklerinden bahsetti. Canan, “İnsan, insan olduğundan beri kendisine ‘Ben niye böyle tuhafım?’ diye sormaya başlar. İnsan, karnı doyunca arıza çıkartan tek varlıktır. Akıl sahibi olan tek canlı insan olduğu için yaşadıklarını sorgulayan ve arıza çıkartmaya en müsait varlık da insandır. İnsan aynı zamanda aldığı hazzın biteceğini bilen de tek varlık. O yüzden insanoğlunun dünyada doyması mümkün değil.” İfadelerini kullandı.

“Atalarımızın hayatını kurtaran stres, bugün bizim ölüm sebebimiz oluyor”

İnsanoğlunun yaklaşık 300 bin yıldır dünyada varlığını sürdürdüğünü kaydeden Prof. Dr. Sinan Canan; “Aradan yaklaşık 300 bin yıl geçmesine rağmen biz hala ilk insan gibiyiz. Avcı, toplayıcı atalarımız aslandan kaçıyordu, bize de her an tetikte olma alışkanlığı onlardan miras. Bizi belki aslan kovalamıyor ama biz de atalarımızın yaşadığı stresi günlük hayatımızda trafikte, iş yerinde ve sosyal hayatımızda yaşıyoruz. Atalarımızın hayatını kurtaran stres, bugün bizim ölüm sebebimiz oluyor.” Şeklinde konuştu.

“Hayatta ne istediğini bilen kişi her zaman kazanıyor”

Prof. Dr. Sinan Canan, sözlerinin devamında eğitim sistemindeki ve kişilerdeki bazı yanlışlara değindi. Canan, “Biz bugün bütün analitik zekâsı yüksek olan çocuklarımızı tıp fakültesine yönlendirirsek insan çeşitliliğimiz olmaz. Kişi kendini tanımalı, ruhuna iyi gelen şeyleri yapmalı. Örneğin bazı kişilerin üniversite okuması gerekmez. Üniversite okumak herkes için hayati bir anlam taşımayabilir. Bizim tek tipleşmeye karşı çıkmamız gerekiyor. Kişi kendi olmayı becerirse mutlu olur. Bizim eğitim sistemimizde bize her şey soruluyor. Tek bir soru hariç: “Sen ne istiyorsun?” Zaten bu soruyu kendine sorabilen kişi hem kendi olmayı hem de mutlu olmayı başarıyor. Bu hayatta ne istediğini bilen kişi her zaman kazanıyor.” Dedi.

“İnsan kendi rutinine tapmaya meyillidir”

Prof. Dr. Sinan Canan, Covid-19 virüsünün herkesin rutinini bozduğuna dikkat çekti. Canan; “Her insanın sınırını aşması gerekiyor. Sınır aşmaktan kastım ekstrem şeyler yapmak değil. Bu devrin sınır aşımı da günde bir iki saat telefonu bir kenara bırakıp açıp kitap okumaktır. Çünkü teknoloji hapsetmek için tasarlanmış bir olay. Covid-19 sürecinde herkes bir önceki günün aynısını yaşamaya başladı. Fakat bu durum çok tehlikeli. Sürekli aynı şeyleri yapmak, aynı yemekleri yemek beyni yavaşlatır. Rutinimizi ne kadar bozarsak beynimiz o kadar gelişir. İnsan kendi rutinine tapmaya meyillidir. Rutini bozmak gerek.” Dedi.

“Cesaretin olmadığı yerde esaret başlar”

Prof. Dr. Sinan Canan, günümüz insanının cesur olması gerektiğini belirterek öğrencilere tavsiyelerde bulundu. Canan; “Cesaret insana özgü bir davranış biçimidir. Cesaret bize verilmişse bunun bir bedeli vardır. Cesaret sadece insana özgüdür. Hayvanlar korktukları şeyin üstüne gidemezler. Şikâyeti bırakıp cesaret etmemiz lazım. Cesaretin olmadığı yerde esaret başlar” şeklinde konuştu.
 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)