TRT Yönetmeni Murat Ocak: “Yolda karşılaştığınız sorunlar sizin yaratıcılığınızı besliyor”

DOI : https://doi.org/10.32739/uha.id.48080

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü tarafından ‘Başka Bir Roman Belgeseli Gösterimi & Yönetmenlerle Söyleşi’ etkinliği gerçekleştirildi.  Etkinliğe Yapımcı ve TRT Yönetmeni olarak sinema sektöründe çeşitli projelerde yer alan TRT’nin başarılı yönetmeni Murat Ocak konuk oldu. Belgeselin çekim süreçleri hakkında bilgi veren Murat Ocak, drone uçuşlarında resmi işlemlerin çok zor olduğuna dikkat çekerken belgeselde yolda karşılaşılan sorunların yaratıcılığı beslediğini vurguladı. 

Etkinlik, Üsküdar Üniversitesi Güney yerleşkede gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör. Zafer Sevener’in üstlendiği etkinliğe Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Başkanı Doç.Dr. Esennur Sirer ve Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş katılım sağladı. 

“Film hikâyemin başlangıcı Fevzipaşa Mahallesine gitmem ile oldu”

‘İnsan ve Kule’ belgeselinden sonra ikinci belgeseli olan Başka Bir Roman belgeseli fikrinin nasıl doğduğunu ve belgeselin yapım sürecine ilişkin deneyimlerinden bahseden Yapımcı ve Yönetmen Murat Ocak; “Başka Bir Roman belgeseli bize önerilen bir hikâye oldu. Kısıtlı bir bilgimiz vardı. Bizim için haber niteliği taşıyan bir şeydi, belgesel niteliği yoktu ama görmek istedik. Çanakkale’ye gittim ve bize bu teklifte bulunan kişiyle görüştüm. Film hikâyemin başlangıcı, Çanakkale’ye Fevzipaşa mahallesine gitmem ile oldu. Sabah başka akşam başka yaşanan bir mahalleye gittik. Çanakkale’ye Fevzipaşa Mahallesinde belgesel çekmeye karar verdirdikten sonra birkaç kere gittim. İnsanları tanımaya çalıştım. Kriminal bir mahalleye girdik. Mahalleye üç dört ayrı zamanda gidip vakit geçirdim çünkü orda insanlara kendinizi kabul ettirmek kolay değil. Senaryo kafamda şekillenene kadar mahalleliyle vakit geçirdim. İnsan hikâyesi çekiyorsanız o insanlarla vakit geçirmezseniz, sadece bir iş yaptığınız üzere onlarla beraber olduğunuzu hissettirirseniz, o samimiyeti hiçbir zaman alamazsınız. Kameraya yansımaz. Ben gece mahallede kaldım, gündüz kahvede insanlarla vakit geçirdim. Onlarla yedim, onlarla içtim, onlar gibi düşündüğümü onlara hissettirdim. Bir süre sonra bizim varlığımız komşu varlığına döndü.” şeklinde konuştu.

“Çekimlerden altı ay sonra drone kaldırabildik”

Belgesel filmlerinin çekim süreçlerinde neler yaşadıklarını anlatan ve drone uçurmak için alınan izinlerin çok zor olduğundan bahseden Murat Ocak; “Türkiye’de drone uçurmak çok zor çünkü drone uçurmanın çok fazla bürokratik işlemleri var.  Bazen drone ile çekilmesi gereken çekimlerimizi kaçırıyoruz. Belgeselde, çekimlerden altı ay sonra drone kaldırabildik. DJI, drone uçuşu işin devletten kodları alıyor o kodlardan izin çıkınca kaldırabiliyorsunuz. DJI, Çin ile direkt iletişime geçtik. Onlara bürokratik kâğıtlarımızı, konumlarımızı gönderdik. Bize drone izni çıktıktan sonra hava şartları müsaade ettiği kadar drone ile çekim yapabildik.” dedi.

“Hikâyeyi her yönüyle görmemiz gerekiyordu” 

Belgesel film yaparken senaryonun nasıl şekillendiğine değinen ve farklı bakış açılarıyla belgesele bakılabileceğini ifade eden Murat Ocak; “Biz bir belgesel yapıyoruz, belge üzerinden gidiyoruz. Doğrunun peşindeyiz. Belgeselciler aslında ne kadar objektif işler yaptıklarını düşünseler de sübjektif işler yapabilirler. Biz insanız ve duygusal işler yapıyoruz. Bu belgeseli, sen başka bir gözle bakıp başka bir türlü anlatabilirdin, başka bir insan başka bir türlü anlatabilir. O mahalleye girdiğinizde kendinizi kabul ettirince bazı karakterlerin size ne kadar doğru ne kadar yanlış geldiğini de görme şansınız oluyor. Belgeselde buna göre ana karakterim şekillendi. Hikâyenin içinde arada kalmış bir şekilde doğruyla yanlışı ayırt edemeyen, kendini başkalarına aktaramayan bir karakterin de olması gerekiyordu. Hikâyeyi her yönüyle görmemiz gerekiyordu.” şeklinde konuştu.

“Yolda karşılaştığınız sorunlar sizin yaratıcılığınızı besliyor”

Belgesel, kaynağını gerçekten alan bir senaryo üzerine kurulduğu için, gerçeklerin anlık değişebilmesinin yarattığı zorlukların yaratıcılığı beslediğinin altını çizen Ocak; “Bir sinema filmi çekerken senaryonuz elinizde olduğu için sette her şey hazırdır. Belgeselin dezavantajı ve avantajı yolda karşılaştığınız sorunlar sizin yaratıcılığınızı besliyor. Bir engel, kriz yönetirken hayal kurmanıza neden oluyor ve daha önce hiç aklınıza gelmeyen şeyleri de çekmek istiyorsunuz. Onlarda hiç düşünmediğiniz bir yerde çok efektif bir şekilde seyirciye dokunuyor.” dedi.
Etkinlik soru cevap bölümünün ardından toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
 

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)