Prof. Dr. Omid Safi “Aşk Yolunda Mevlânâ Celâleddin Rûmî’nin Ataları: Harakanî ve Ahmed Gazzâlî” konulu bir konferans verdi



Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü tarafından düzenlenen Güz dönemi faaliyetleri kapsamında, Duke Üniversitesi İslâm Araştırmaları bölümünden Prof. Dr. Omid Safi "Aşk Yolunda Mevlânâ Celâleddin Rûmî’nin Ataları: Harakanî ve Ahmed Gazzâlî" konusunda bir konferans verdi.



Merkez Yerleşke Nermin Tarhan Konferans salonunda yapılan programın açılış konuşmasını Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi F. Cangüzel Güner Zülfikar yaptı.

Dr. Zülfikar, Prof. Dr. Omid Safi’nin İslâm Araştırmaları alanında eserleriyle dönüm noktaları başlattığını söylediği konuşmasında, “bir Müslümanın her nefes tekâmül ve terakki için çalışan ve tefekkürle meşgul, sorumluluklarını müdrik bir insan olduğunu, yaptığı araştırmaları ve yetiştirdiği öğrencileriyle adeta mühürlemiştir. Hz. Peygamberin ilkelerini yeniden yaşayan müminler olalım, çağrısını eserlerinde yazmıştır” dedi. Güncel siyasal olayların akademisyenlerin hayatlarına etkileri üzerinde de duran Dr. Zülfikar, Prof. Safi'nin mesleğe başladığı tarihlerden itibaren yaptığı çalışmalar hakkında bilgiler sundu. Duke Üniversitesindeki çalışmalarından bahsederken, yakın geçmişte ABD hükûmetinin politikalarının akademik faaliyetlere olumsuz etkilerini vurguladığı konuşmasında, “17 Eylül 2019'da ABD Eğitim Bakanlığının UNC-Chapel Hill ve Duke Üniversitelerinin İslâm ve Ortadoğu Araştırmaları Merkezlerinin ortaklaşa kurduğu konsorsiyum hakkında tahkikat başlattığını ve bu sebeple iki üniversitedeki bu konsorsiyumun müfredatından programlarına tehditlere maruz bırakıldığını” paylaştı. Dr. Zülfikar, Prof. Safi'nin kitaplarından kesitler verdi. “Tasavvufun tamamı edeptir, ” sözüyle çalışan Müslüman akademisyenlerin örneklerinden olan Prof. Safi'yi takdim etmek üzere Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı Cemalnur Sargut'u kürsüye davet etti.



Cemalnur Sargut: “İyi ki Trump var ki Omid Safi’nin değeri biliniyor”

Rektör Danışmanı Cemalnur Sargut, Omid Safi’nin çalışmalarının değerinden söz ederken bu çalışmaların Amerika’nın önemli üniversitelerinden birinde gerçekleştiriliyor olmasının önemini dile getirdi. Sargut, “Ebu Cehil olmasa Hz. Peygamberin kıymetini bilemezdik. Firavun var ki Hz. Musa’nın kıymeti biliniyor. İyi ki Trump var Omid Safi gibilerin değeri böylece daha iyi biliniyor” şeklinde konuştu.



Omid Safi: “Mevlânâ’yı yükselten çok önemli isimler var”

Selâmlama konuşmalarının ardından konferansa geçildi. Prof. Dr. Omid Safi, Harakanî ve Ahmed Gazzâlî’yi Hz. Mevlânâ'nın arkasında duran bir dağa benzeterek: “Herkes dünyadaki en yüksek dağın Everest olduğunu düşünüyor fakat; Everest’i destekleyen Himalaya’lar var. Tasavvuf öncüleri de böyledir. Tek başlarına yükselmediler. Mevlânâ’yı yükselten çok önemli isimler var. Mevlânâ kadar bilinmiyorlar. Dolayısıyla bugün Mevlânâ'nın iki önemli mânevî atasının öğretileri hakkında bilgiler vermek istiyorum.”
Harakanî’nin çok mütevâzi bir kişilik olduğuna dikkat çeken Safi, “Harakanî çobanlık yaptı, üniversiteye gitmedi, çölde insanlara hizmet etmek için tahta topladı. Hacca, Bağdat’a ve diğer meşhur şehirlere gitmedi. Harakanî gitmediği yerlerde şimdi gönüllerde taht kurmuştur” ifadelerini kullandı.

“Harakanî 4 şeye çok önem verirdi”

Harakanî’nin her hikâyesinde Allah’a, Hz. Peygambere ve insanlığa yakın olmayı anlattığını ifade eden Safi, Harakanî’nin Allah’la arkadaşıyla konuştuğu gibi konuştuğunu belirtti. Safi sözlerinin devamında “Harakanî’nin Allah ile konuşması dostçadır. İncelik, samimiyet ve kibarlık içerir. Hz. Allah’tan dost olarak bahseder” diye vurguladı. Harakanî’nin 4 şeye önem verdiğinin altını çizen Safi, bunların fazlalıktan kaçınmak, insanlarla birlikte dua etmek, Allah’ın tüm varlıklarına merhamet göstermek, cömert olmak ve cömertliği öbür dünyaya kadar götürmek olduğunu ifade etti.



“Sırat aslında sizin nefsinizdir”

Sırat köprüsü anlayışının Harakanî’de farklı olduğuna dikkat çeken Safi, sırat saçımın ucundan başlar ve ayak parmaklarıma kadar gider. Sırattan geçmek için kendi nefsinizi aşmanız gerekir. Sırat aslında sizin nefsinizdir. Nefsimin bulunmadığı her yerde Allah’ı görüyorum, ne zaman kendimi görmüyorsam orada Allah’ı görüyorum” dediğini belirtti.

Harakanî’nin, “Allah’ın varlığı bana var olmayışımı gösterdi, var olmayışıma baktım Allah’ı gördüm” sözlerini örnek gösteren Safi, “bunun için tartışmaya gerek yok. Allah’tan gelecek iyiliğe ve güzelliğe ihtiyacımız var. Diğer şeyler boş.”  şeklinde konuştu.



“Ahmet Gazzâlî’nin ilmi aşk üzerineydi”

Ahmet Gazzâlî’nin Muhammed Gazzâlî kadar bilinmediğini vurgulayan Safi, Ahmet Gazzâlî’nin tüm işinin Kur'ân-ı Kerim’de geçen “Allah insanları sever, onlar da Allah’ı sever” âyeti üzerinde yoğunlaştığını belirtti. Konferansında Ahmet Gazzâlî'nin eserlerinden Sevânih'e atıfta bulunarak yakın metin okuma metodunun örneğini gösterdi.

Mevlânâ’nın Ahmet Gazzâlî hakkında sözlerine vurgu yapan Safi, “Kardeşi Muhammed Gazzâlî, bütün dünyaya bilgi bayrağını astı. Bilgi denizine daldı ve orayı çalkaladı. Ama Ahmet gibi bir zerre aşk getirebilseydi, insanlara Hz. Muhammed’in sırrını anlatabilirdi.” Dediğini söyledi.



Programın sonrasında katılımcıların sorularını cevaplayan Safi’ye Tasavvuf Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Reşat Öngören tarafından fidan sertifikası takdim edildi.

Hatıra fotoğrafının çekilmesinin ardından program sona erdi.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)