İletişim bilimlerinin geleceğe taşınmasında önemli kapılar açan bölüm: Çizgi Film ve Animasyon



2019-2020 eğitim öğretim döneminden itibaren öğrenci alımının yapılacağı Çizgi Film ve Animasyon bölümü hakkında bölüm kurucuları olan Prof. Dr. Hasip Pektaş ve Prof. Dr. Hatice Öz Pektaş ile bölüm ve geleceği hakkında konuştuk.
 
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde 2019-2020 eğitim öğretim yılında açılması planlanan Çizgi Film ve Animasyon Bölümü ve açılma gerekçesi hakkında konuşan Pektaş, ‘’Günümüzde gerek sektörel ihtiyaçlar gerekse ülkemizde çizgi film ve animasyon alanında yetişmiş deneyimli tasarımcı eksikliği üniversitelerimizin bu alanda eğitim vermeye yoğunlaşmasını gerektiriyor’’ dedi. Çizgi film ve animasyon bölümünün okulumuzdaki önemini bir tasarımcının sahip olması gereken kuramsal iletişim, sanat, tasarım altyapısının kazandırılmasıyla ve uygulama yetkinliğinin geliştirilmesiyle sağlanabileceğini ifade eden Pektaş, “Çizgi Film ve Animasyon teoriyi uygulamayla, bilimi sanatla, gerçekliği sanalla sentezleme anlayışı üzerine kurulan bir alandır” diye açıkladı.

Çizgi film ve animasyon sektöründen bahseden Pektaş, dünya genelinde görsel ve işitsel endüstrinin %25’ini oluşturan animasyon sektörünün TV, sinema, internet, ticari uygulamalar ve dijital platformlar ile sosyal medyanın vazgeçilmez aktörü haline geldiğine değindi. ‘’Oyun ve yazılım teknolojilerinin gelişmesi ile animasyon alanının da gelişim gösterdiğini ve sektörün şaşırtıcı şekilde büyüdüğünü ifade eden Pektaş, “Günümüzde animasyon; mimari, tıp, savunma, yüksek teknolojili sektörler ile medya, eğlence gibi çok geniş bir yelpazede kullanılmakta. ‘İletişim bilimlerinin geleceğe taşınmasında önemli kapılar açma özelliğine sahip olan Çizgi Film ve Animasyon Bölümü’nde, iletişim alanında teorik bilgiyi, uygulamalı eğitimle destekleyerek aktarmak ve bu alanda sektörün ve üniversitelerin ihtiyacı olan donanımlı meslek ve sanat insanları yetiştirilmesi amaçlanıyor’’ diyerek bölümün öneminin altını çizdi.
 
Amaç En İyi Olmak

Üniversitemizin hangi imkanlar ve şartlarda öğrenciler yetiştirmeyi düşündüğünü açıklayan Öz Pektaş, donatılmış bilgisayar laboratuvarları, televizyon stüdyoları, çekim, yapım ve kurgu atölyeleri çizgi film ve animasyon alanında ileri düzeyde eğitim için uygun bir ortam sunulduğunu belirtti. Öz Pektaş, “Nitelikli akademik kadrosuyla bölüm, kendi alanında iddialı ve benzerleri arasında en iyi olmayı amaç edinmektedir‘’ dedi.

Teknik becerileri üstün, donanımlı tasarımcılar yetiştirmeyi hedefleyen Pektaş ve Öz Pektaş, ‘’Ders programı geleneksel çizgi film, 3 boyutlu bilgisayar animasyon ve sinema dersleri üzerine yapılandırıldı. Uzun filmlerden kısa filmlere, reklam filmlerinden etkileşimli tasarımlarda kullanılan filmlere kadar birçok medya, çizgi filmin uygulama alanı içine girdi. Dört yıllık eğitim sonunda, sinema dili, film, video, animasyon teknikleri öğretilerek, reklam, sinema, televizyon, multimedya ve eğitim sektörlerinin çeşitli dallarında görev yapacak mezun vermeyi amaçlamaktayız’’ şeklinde konuştu.



Çevreyi Gözlemleme Ve Görsel Algı Animasyonda Çizimden Çok Daha Önemlidir

Tasarımcıların - Animatörlerin beklentileri, yeteneğin önemi ve kendi beklentilerinden bahseden Öz Pektaş, ‘’Animasyon için gerekli olan çizim yeteneği resim, heykel gibi sanat disiplinlerinden farklı olarak yaratıcılığın ön planda olduğu bir çizim yeteneğidir. Çevreyi gözlemleme ve görsel algı, gözlemlediğini animasyon projesine aktarabilme, animasyonda çizimden çok daha önemlidir. Öğrenci müfredat programında derslerde animasyon yönelik çizimin temeli olan temel çizim ve tasarım kuralları, perspektif, konsept karakter çizimi gibi konularda deneyim kazanabilecek diyerek ders programının ve verilecek eğitimin nasıl hazırlandığını açıkladı.
 
Türkiye’de uzun metrajlı animasyon film üretimi için kırılma noktası, 2009 yılı olmuştur

Ülkemizdeki sektörün güncel durumu hakkında detaylı bilgi veren Pektaş, ‘’Türkiye’de birçok alanda animasyon üretimi gerçekleştirilmekte. Bu alanların başında çizgi dizi ve reklam gelmekte. Türkiye’de çizgi diziler, genel itibariyle TRT Çocuk kanalı için üretiliyor. Yapımı gerçekleştirilen bu çizgi diziler, TRT Çocuk kanalı tarafından satın alınmakta ve yayınlanmakta. 2008 yılında TRT Çocuk kanalının kurulması ile Türkiye’de çizgi dizi üretiminde önemli bir artış yaşandı. Türkiye’de uzun metrajlı animasyon film üretimi için kırılma noktası, 2009 yılı oldu. 2009 yılından itibaren ülkemizde yok denecek kadar az olan uzun metraj animasyon yapımlarının sayısında bu yıldan sonra ciddi artış yaşandı. Yazılım teknolojilerindeki gelişmeler ve bilgisayar animasyonu göz önüne alındığında, animasyonu sadece uzun metraj filmlere ve çizgi dizilere indirgemek yanlış olacaktır’’ şeklinde devam etti. Ardından Türkiye’de animasyon üretiminin gerçekleştiği başlıca alanları “Kitle İletişim Araçları: Sinema, Televizyon, Reklamcılık, Multi Medya; Güzel Sanatlar: Tasarım, Mimarlık; Bilimsel Çalışmalar: Arkeoloji, Kimya, Mühendislik, Tıp, Astronomi; Eğitim: Örgün Eğitim, Kamu Spotları, Simülasyon; Diğer Alanlar: Eğlence (Bilgisayar Oyunları), Müzik Klipleri, Organizasyon, Tanıtım, Bilgisayar, İnternet, Sanal Gerçeklik Uygulamaları şeklinde sıralayan Pektaş, “Türkiye’de animasyon üretimi, genellikle kitle iletişim araçları için yapılmakta olup animasyonun son dönemde, diğer kullanım alanları için de üretilmeye başlandığı görülmektedir’’ diyerek cümlelerini sonlandıran Pektaş, bu gelişmeden memnun olduğunu ifade etti.



İyi Yetişmiş Bir Mezun, Hem Sektörde Tasarlayan, Hem De Eğitim Kurumlarında Eğitici Olarak Her Zaman İş Bulabilirler

Çizgi film ve animasyon bölümüne girmeye hazırlanan öğrencilere önerilerini, bu bölümü seçtikten sonra onları neler bekleyeceğini aktaran Öz Pektaş, “Aday öğrencilerimiz Çizgi Film ve Animasyon Bölümü mezunlarının çeşitli sektörlerde geniş bir iş olanağı bulunduğunu unutmasınlar” dedi. Ayrıca bölüm hakkında doğru ve ayrıntılı bilgi sahibi olup buna göre tercih yapılmasının öneminden bahseden Öz Pektaş, ‘’İyi yetişmiş bir mezun, hem sektörde tasarlayan, üreten olarak, hem eğitim kurumlarında eğitici olarak her zaman iş bulabilir, mutlu olabilir. Öğrenciler bu bölümü seçmeden önce gerçekten bu bölüme ilgisi olup olmadığını araştırmalı ve doğru kararı vermelidir’’ şeklinde konuştu.

Eğitimini tamamlanıp diplomayı alan mezunların sektöre girişleri hakkında ‘’Mezun olanlar, bütün kamu ve özel kurum ve kuruluşların iletişim birimleri, halkla ilişkiler departmanları, reklam ve tanıtım birimleri bünyesinde görev yapableceklerini, Reklam ve halkla ilişkiler sektöründe hareketli görüntü tasarımcısı olarak istihdam edilebileceklerini ifade eden Öz Pektaş, “Türkiye’de animasyon sektöründe istihdam edilen kişilerin çalıştıkları başlıca alanları şu şekilde sıraladı: Karakter Tasarımcısı, Storyboard Sanatçısı, Konsept Tasarımcısı, 3D Modelleme Sanatçısı, Rigging Sanatçısı, 3D-2D Animatör, Animasyon Yönetmeni, Doku ve Işık Sanatçısı, Senarist, Görsel Efekt Sanatçısı, Ses Tasarımcısı ve Kurgu. Öz Pektaş, mezunlar, üniversitelerin ilgili bölüm ve birimlerinde akademisyen olarak da görev alabilirler’’ diyerek cümlesini sonlandırdı.

Haber Üsküdar - Rabia Ergül, Ece Özcan
 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)