Atlıkarınca filmi analiz edildi
Üsküdar Üniversitesi öğrencileri Atlıkarınca filmini analiz etti. Psikoloji Kulübünün düzenlediği etkinliğe konuşmacı olarak Uzm. Psk. Ahmet Yılmaz ve Öğr. Görevlisi Özgür Varan katıldı.
“Mesaj gösterilmeden iletilmeye çalışılıyor”
Merkez Yerleşkede gerçekleştirilen etkinlikte NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Uzm. Klnk. Psk. Ahmet Yılmaz “filminin hiçbir şekilde pornografik ya da şiddet öğesi içermediğini görüyorsunuz mesaj gösterilmeden verilmeye çalışılıyor.” İfadelerini kullandı.
Yılmaz, filmlerde verilen alt mesajlardan bahsederek, toplum olarak bu tür durumları görmezden geldiğimizi ve filmi izlerken bile öyle bir şey olamayacağını düşündüğümüzü, inkâr ettiğimizi söyledi.
“Atlıkarınca en masum oyuncak”
Uzm. Psk. Yılmaz, atlıkarıncanın lunaparktaki en masum oyuncak olduğunu, çocuk masumiyetini simgelediği için filmin isminin buradan geldiğini söyledi. Filmde sürekli simgelere yer verildiğini de dile getirdi.
“Aynı bedende iki farklı baba”
Yılmaz, figüranların rol psikolojilerine dair yaptığı incelemede ise, filmde baba figürünün kurban bayramında et kesilirken bile bakamadığını normal hayatında naif, hassas ve duyarlı biriymiş gibi davrandığını söyledi. “Bir tarafta kendi öz kızına taciz de bulunan bir baba, diğer taraftan ise hayvanı bile incitemeyen bir baba ortaya çıkıyor” dedi.
Filmde diğer çarpıcı noktanın ise babanın hediye olarak aldığı tahta at olduğunu vurgulayan Yılmaz, bu atın bir sus payı olabileceğini ve bir oyunmuş gibi hissettirmeye çalışabileceğini kaydetti. Uzm. Psk. Yılmaz, sevginin tahta atı parçalamasının babasına olan öfkesini çıkarmasına ve aradaki simgeyi yok etmeye çalışmasına dayandığını da sözlerine ekledi.
“Tek çare babayı öldürmek”
Yılmaz, anne rolünde kişinin rolünün çözümlemesine ilişkin ise şu ifadeleri kullandı: “Anne durumu fark ettiğinde, ben nasıl bir anneyim, nasıl fark etmediğim gibi cümlelerle yaşadığını utancı dile getirdi. Anne durumu polise anlatmak yerine tek çareyi babayı yok etmek olarak gördü ve babayı öldürdü.”
“Eğitimli insanlar da ensest olabilir”
Öğr. Gör. Özgür Varan ise filmde bize baba figürünün düşünüldüğü gibi cahil, okumamış, kültürel olarak alt kesim olmadığını, tam tersi eğitimli, ekonomik olarak da iyi olan insanlarında ensest olabileceğini söyledi. Türkiye de çok fazla cinsel eğitimin verilmediğini, çocuklara küçük yaşlarda bu eğitimin verilmesini gerektiğini mahrem bölgelerine anne ve baba dâhil hiç kimsenin dokunmayacağını söylenmesi gerektiğini vurguladı.
Film analizi toplu fotoğraf çekiminin ardından sonra erdi.
Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)