“Koruyucu ailelik pazardan meyve seçmek değildir”

“Koruyucu ailelik pazardan meyve seçmek değildir”

“Kalben Derneği Koruyucu Aile Farkındalık” Semineri Üsküdar Üniversitesinde yapıldı. Sosyoloji kulübü tarafından düzenlenen seminerde koruyucu ailenin ve çocuk gelişimine dair önemli paylaşımlarda bulunuldu.

Seminer Nermin Tarhan Konferans salonunda gerçekleşti. Seminerin konukları ise Kalben Derneği Başkanı Pelin Çalışkanoğlu ve Yönetim Kurulu Üyesi Müge Yelekçi oldu.

Ben 8.5 yıllık koruyucu aileyim diyerek sözlerine başlayan Müge Yelekçi; kızım bana geldiğinde 5 yaşındaydı şu an 14 yaşında dedi ve kızıyla ilgili yaşadıkları bir anıyı anlattı.

“Koruyucu ailelik pazardan meyve seçmek değildir” 2

“Yanınızda ebeveyn olmaması çok kötü”

“Bir gün kızımın cep telefonu çalındı ve çocuk şubeye giderek ifade verdik, orada ki görevli memur kızımın ifadesini alırken o sırada yanında iki görevli memur olan bir kız çocuğu içeri girdi. Bizim ifademizi alan amirin yanına gelip: “Abi ben yurda geri dönecek miyim?” diye sormaya başladı. O sırada amir sinirlenerek; “arka odaya git, orada ifadeni alacağız” dedi sonra bize döndü ve “bu da dedi ne kadar anasının gözü”. Şimdi sizlere soruyorum 10 yaşında ki kız çocuğu ne kadar anasının gözü olabilir? Bunu o amire söyleten ne olabilir? Cevabı çok kolay diyen Yelekçi; çünkü o çocuğun yanında bir ebeveyn yoktu. “İşte o zaman anladım dünyanın neresinde olursanız olun yanınızda ebeveyn olmaması çok kötü ama insanların sizin yanınızda bir ebeveynin olmadığını bilmeleri daha da kötü” dedi.

“Burada pazardan meyve seçmiyoruz”

Koruyucu aile olmanın pazardan meyve seçmek olmadığından bahseden Yelekçi; “güzel çocuk istiyorum ya da sağlıklı çocuk istiyorum diyemezsiniz. Burada pazardan meyve seçmiyoruz. Nitekim ben özellikle çalıştığım için sağlıklı çocuk istedim ve dedim ki; hastalıklarla uğraşamam, işim var gücüm var. Bunu sen misin söyleyen, kızım bana geldikten sonra 10 tane ameliyat oldu. Kızım şimdilerde basketbol takımında oyuncu. Dolayısıyla bir çocuğun hayatına böyle etki ediyorsunuz bir dernek olursak, bu durumun topluma ötekileştirmeden yayılmasına yardımcı oluruz” dedi.

“Koruyucu ailelik pazardan meyve seçmek değildir” 3

“Benim yaşamımı devam ettirmek için uğraşmışlar ve bu çok kıymetli bir şey”

Oyuncuyum ve sosyal girişimciyim ama burada koruyucu ailedeki hikâyemi anlatmak için varım diyerek sözlerine başlayan Pelin Çalışkanoğlu ise; “Fenerbahçe parkında, anne babası madde bağımlısı olan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim” dezavantaj her zaman dezavantaj olarak mı kalmakta yoksa avantaja çevrilebilir mi?

İşte ben bu dezavantajlı hayatımı avantaja çevirenlerdenim diyerek, koruyucu ailesiyle nasıl tanıştığından bahsetti. Çalışkanoğlu, “Koruyu ailemle ilk aşk diye tabir ettiğimiz gün çimlerin üzerinde yatıyormuşum. Koruyucu ailem yürüyüş yaparken benimle karşılaşmışlar ve annem büyük bir endişeyle neden orada olduğumu sormuş, biyolojik ailemi öğrenmiş, beni temizlemek ve bana bakmak adına onlardan izin almış. Benim yaşamımı devam ettirmek için uğraşmışlar ve bu çok kıymetli bir şey” şeklinde konuştu.

“Asıl iyileştirilmesi gereken, bilgilendirilmesi gereken toplum”

Üniversite yıllarımda mutsuz olduğumu fark ettim ve bu durumu çok kıymetli bir hocamla paylaştım diyen Çalışkanoğlu; hocama hikâyemden bahsettim ve bana önce insan dedi insanın kıymetli olması gerektiğini anlattı. “Ben sana burada çocuğa nasıl dokunulur öğreteceğim, sen de gideceksin öğrendiklerini yurt ve yuvalarda diğer çocuklara öğreteceksin dedi.
Bende gider çocuk yuvalarında gönüllü olarak çalışırdım diyen Çalışkanoğlu; “bir gün çocuklarımıza sorulmaması gereken özel hayatları ile ilgili sorular sordum ve bu yapmaman gereken bir şeydi, sonra düşündüm ve dedim ki asıl iyileştirilmesi gereken, bilgilendirilmesi gereken toplum” dedi.

“Yaşadıkları acıları anlatmak yerine, başarı öykülerini anlatarak var olacaklar”

Sivil toplumla karşılaştığından bahseden Çalışkanoğlu; “ilk başta kendimce ufak platformlar kurmaya başladım daha sonra koruyucu aile modelleriyle tanıştım. Bence bu işin sırrı anlatmakta çünkü toplumumuzun bilmeye ihtiyacı var, bu toplumda var olacaklarını fakat yaşadıkları acılarını anlatmak yerine başarı öykülerini anlatarak var olacaklar” diye belirtti.

Kalben derneğinin 2 yıllık bir sivil toplum örgütü olduğundan ve çok fazla çalışan bir sivil toplum örgütü olduğundan bahseden Çalışkanoğlu; koruyucu aile olmanın ne kadar kıymetli olduğuna değindi.

Toplu fotoğrafın çekilmesinin ardından program sona erdi.

“Koruyucu ailelik pazardan meyve seçmek değildir” 4
 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)