Özelleşmiş fizyoterapistlere ihtiyaç var!
Üsküdar Üniversitesi ‘Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğrenci Sempozyumu’ alanın uzmanlarını fizyoterapi adaylarıyla buluşturdu. Türkiye’de fizyoterapi eğitiminin gelişimi ve Türkiye’de fizyoterapide gelinen son durumun ele alındığı sempozyumda omurga rehabilitasyonunda fizyoterapist, riskli bebek rehabilitasyonunda fizyoterapist gibi konularda uzmanlar sunumlarını yaptı. Doç. Dr. Defne Kaya: “Temel fizik tedavi kliniklerinden çıkıp, spesifik alanlarda özelleşmiş fizyoterapi uzmanlarına ihtiyaç var.” İfadelerini kullandı.
Üsküdar Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Kulübü’nün katkılarıyla Nermin Tarhan Konferans Salonunda düzenlenen sempozyumda alanında uzman akademisyenler ve sahada çalışan fizyoterapistler tecrübelerini öğrencilerle paylaştı.
İçeriğiyle Türkiye’de ilk öğrenci sempozyumu olma özelliği taşıyan sempozyumun açılışında konuşan Üsküdar Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon (FTR) Bölüm Başkanı Doç. Dr. Defne Kaya, mezun olduklarında ne yapacaklarını bilmeyen öğrenci arkadaşlarımızın kafalarındaki soru işaretlerinin gidirilmesi adına sempozyumun önemli olduğunu kaydetti. Kaya şu değerlendirmelerde bulundu:
Doç. Dr. Defne Kaya: “ 50’nin üzerinde çalışma alanı var ancak bilinmiyor”
“Günümüzde Türkiye’de 53 üniversitenin FTR bölümü var. Bu bölümlerden bu yılın sonunda mezun olacaklarla birlikte ülkemizde 17 binden fazla fizyoterapist olacak. Bir çok meslekte olduğu gibi bu bölüm mezunu arkadaşlarımızın da nerede iş bulacakları, nasıl yapacakları, acaba mezun olduklarında mutlu olabilecekler mi ve nerelerde istihdam edileceklerine ilişkin kafalarında onlarca soru işareti var. Dolayısıyla öğrencilerimiz biraz kaygılı. Halbuki kaygıya gerek yok. Çünkü şuan 50’nin üzerinde alanda çalışma imkanı bulabilmekteler. Ancak öğrenciler bu alanları bilmiyorlar. Bunları öğrenci iken öğrenmeden kendilerini bir anda mezun olmuş buluyorlar. Daha öğrenciyken bu alanları bilseler, ilgi alanlarını, okumalarını, akademik çalışmalarını okuldayken bu alanlarda yapabilseler, mutlu ve çalışacağı alanı öğrenciyken belirlemiş olacak. İşte bu sempozyum ile üniversite olarak bunu amaçladık. Onlara farklı bakış açısı katmak istedik. İçeriği itibariyle öğrenci sempozyumu olarak Türkiye’de bir ilk. Üniversite olarak FTR’den henüz mezunumuz yok. Önümüzdeki yıl vereceğiz. Öyle ki şu an sempozyumumuza farklı üniversitelerden mezunlar, son sınıf öğrencileri de katılım gösteriyor. Çünkü öğrencilerin kafaları karışık. Rehber meslektaşların yol hikayelerini dinlemeye, başka hangi alanlarda çalışabilirler, bunları bilmeye ihtiyaçları var. Biz bu sempozyum ile bu alandaki kafa karışıklıklarını gidermeye çalışacağız .”
“Özelleşmiş fizyoterapistlere ihtiyaç var”
FTR alanında uzmanlaşmanın önemine dikkat çeken Kaya; “ dünyada bizim alanımızda uzmanlaşmaya ciddi bir yönelim var. Sadece yutmada, sadece çene eklem sorunlarında, sadece diz ile, sadece felçle, sadece riskli bebekle, sadece omurga problemleri ile çalışıyorlar mesela… Türkiye’de bununla ilgili bir yol gösterici çalışmalar yeni yeni yapılıyor. Derneğimiz çok kıymetli çalışmalar yürütüyor evet... Obezite, diyabet, görme bozukluklarında, denge kayıplarında, sağlık turizminde, solunum hastalıklarında, sporcuda uzmanlaşmak çok önemli. Temel fizik tedavi kliniklerinden çıkıp, spesifik alanlarda özelleşmiş fizyoterapi uzmanlarına ihtiyaç var. Bu bakış açışını gençlere kazandırmamız gerekiyor. Şöyle düşünelim! Türkiye’de kaç tane solunum fizyoterapisti var. 50 tane bile yok toplasanız. Ama bu ülkede yüz binlerce KOAH hastası var, çocukluk solunum yolları hastalıkları var… İstanbul’da bile 2-3 merkez var. Kimi Avrupa ülkesinde o kadar çok solunum terapisti var ki, o ülkelerin nüfusu İstanbul’un nüfusuna eş. Bu sayıdaki uzman fizyoterapist Türkiye gibi kalabalık nüfusa yeterli mi? Değil tabii ki. Yalnız İstanbul değil Türkiye’nin bir çok şehrinde çalışacak uzmanlaşmış fizyoterapistler yetiştirmeliyiz.” İfadelerini kullandı.
“Hastalıklarda tek tek uzmanlaşmalı”
Alanın kıdemli akademisyenlerinden Prof. Dr. Fzt. Candan Algun’un da konuşmacı olarak yer aldığı sempozyumda Algun öğrencilere “Türkiye’de fizyoterapi eğitiminin gelişimi” başlıklı sunum yaptı. FTR’nin tarihi gelişimine ilişkin öğrencilerle bilgi paylaşan Algun’un da gündeminde meslekte uzmanlaşma vardı. Hastalıklarda tek tek uzmanlaşmak gerekir diyen Algun: “Diyabette özelleşmeliyiz. Obezitede fizyoterapi diyorum… Çünkü burada, fiziksel aktivite önemli. Onkolojik rehabilitasyon çok önemli. Erkek sağlığında fizik tedavi yine önemli. Kronik böbrek hastalıkları. MS, Parkinson… Hastalıklarda tek tek uzmanlaşmalıyız…”
Bir FTR uzmanının sorumluluk taşımalı, en iyi uygulamayı yapmalı, düsüt, fedekar, güvenilir ve herkese eşit davranmalı diyen Algun, iş bulamazsınız diyenlerin suç işlediklerine dikkat çekerek öğrencilere bunları düşünürek moralinizi bozmayın uyarısında da bulundu.
Tam gün süren sempozyuma Uzm. Fzt. Reyhan Özgöbek de “Türkiye’de fizyoterapide gelinen son durum, beklentiler ve umutlar” başlıklı sunumu ile katıldı.
Farklı alanlardaki fizyoterapi uygulamaları konuşuldu
Konuşmaların ardından panellere geçildi. Prof. Dr. Fzt. Candan Algun’un moderatörlüğndeki ilk oturumda Fzt. Deniz Aktan “Omurga Rehabilitasyonunda Fizyoterapist”, Uzm. Fzt. Feride Bilir, “Riskli Bebek Rehabilitasyonunda Fizyoterapist”, Dr. Öğr. Üyesi Fzt. Numan Demir, “Yutma Rehabilitasyonunda Fizyoterapist”, Doç. Dr. Fzt. Muhammed Kılınç “Rehabilitasyon Teknolojilerinin Üretiminde Fizyoterapistler Nerede?”, Fzt. Mustafa Doğru “Ortez-Protez Rehabilitasyonunda Fizyoterapist”, Doç. Dr. Fzt. Gürhan Kayıhan “Yurt Dışında Fizyoterapist Olmak”, Fzt. Ezdeşir Kemali “Türkiye’deki Manuel Terapi Uygulamaları Dünyanın Neresinde?”,
Üsküdar Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fzt. Defne Kaya “Klinik Uygulama Işığında Akademik Yolculuk” başlıklı sunumlarıyla önemli bilgiler paylaştı.
Pilates, yoga, dans ve fizyoterapi ele alındı
İkinci oturumda moderatörlüğü Dr. Öğr. Üyesi Fzt. Gamze Şenbursa gerçekleştirirken Uzm. Fzt. Gamze Kılıç “Vertigo Rehabilitasyonunda Fizyoterapist”, Fzt. Burcu Esmer “Klasik Pilates ve Fizyoterapist, Uzm. Fzt. Çiğdem Kılıç “Girişimci Kadın Fizyoterapist”, Fzt. Zafer Aksungur “Girişimci Erkek Fizyoterapist”, Uzm. Fzt. Ömer Şevgin “Evde Sağlık Hizmetlerinde Fizyoterapist”, Uzm. Fzt. Görkem Dizdar “Dans, Yoga ve Fizyoterapist” başlıklı sunumlarında popüler spor ve danslarla fizyoterapi ilişkisini değerlendirdi.
Hamilelik ve doğum sürecinde fizyoterapi
Üsküdar Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fzt. Defne Kaya’nın moderatörlüğünde gerçekleştirilen üçüncü oturumda ise Uzm. Fzt. Ayle Gezgen “Kardiyopulmoner Rehabilitasyonda Fizyoterapist”, Uzm. Fzt. İbrahim Küçükcan “Erkek Sağlığında Fizyoterapist”, Dr. Öğr. Üyesi Fzt. Gamze Şenbursa “Refleks Terapide Fizyoterapist”, Fzt. Ahmet Burak Sezgin “Psikonöroimmünolojide (PNI) Fizyoterapist”, Uzm. Fzt. Ayça Aklar Çörekçi “Lenf-Ödem Rehabilitasyonunda Fizyoterapist”, Fzt. Ferda Saraçoğlu “Hamilelik ve Doğum Sürecinde Fizyoterapist”, Fzt. Yelda Pekbay “Pelvik Taban Patolojileri ve İnkontinans Rehabilitasyonunda Fizyoterapist”, Uzm. Fzt. Gülşah Başandaç “Sporcu Sağlığı ve Fizyoterapist” başlıklı sunumlarıyla önemli bilgiler paylaştı.
Sempozyum, Üsküdar Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fzt. Defne Kaya’nın kapanış konuşması ile sona erdi.
Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)