Hekimler sağlıkta mizahın önemini anlattı

Üsküdar Üniversitesi Türkiye’de ilk kez düzenlenen Sağlık Yönetimi ve Mizah Sempozyumu’na ev sahipliği yaptı. Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur ve Abdülhamit Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Dr. Ali Arslanoğlu’nun başkanlık yaptığı sempozyuma katılan hekimler mesleklerinde mizahın önemini vurguladı. 

 Programa onur konuğu olarak katılan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, mizahın sağlık psikolojisi üzerindeki etkisine değindi. Tarhan, mizahın hasta-çalışan-danışman ilişkilerinde yerinde kullanıldığı zaman olumlu dönüşümlerin sağlanacağı bir aracı olduğunu söyledi.
 
Üsküdar Üniversitesi Altunizade Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen ve dışardan katılımcıların da izlediği sempozyum büyük ilgi gördü. Türkiye’nin çeşitli hastanelerinde görevli hekimler sağlık alanında mizahın önemine işaret ederek tcrübelerini paylaştı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan sempozyumun açılış konuşmasını Sultan Abdülhamit Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Dr. Ali Arslanoğlu ve Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur yaptı.


Mizah bizim altıncı duyumuz
 ‘’Mizahı doğru yerde kullanırsanız açamayacağınız kapı yoktur’’ sözleriyle konuşmasına başlayan Prof. Dr. Haydar Sur, mizahın kişilerin altıncı duyusu olduğunu ve aslında diğer duyularımızı tamamlayan bir parça olduğunu belirtti. Programın düşünce aşamasından geliştirilmesine ve sunulmasına kadar geçen süreci anlatan Prof.Dr. Haydar Sur, büyük başarıların her zaman ekip işi olduğunu belirterek programa destek ve gönül veren herkese teşekkür etti.Soyulduğu halde gülen adam, hırsızdan bir şey çalmıştır

“Nelere Gülüyoruz, Ne Elde Ediyoruz’’ adlı söyleşisiyle devam eden Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Çağatay Güler, çeşitli fıkralar anlatarak, fıkraların zamana göre değiştiğini ve mizah kullanmanın en noktasının kişinin kendisiyle dalga geçebilmesi olduğunu vurguladı. Gülmelere karşı tarih boyunca kötü deyimlerin oluşmasını eleştiren Prof. Dr. Çağatay Güler, William Shakespeare’in ‘’Soyulduğu halde gülen adam, hırsızdan bir şey çalmıştır, boş yere üzülen ise kendi kendini soyar’’ sözünden yola çıkarak mizahın yerinin ve zamanının nasıl olması gerektiği konusuna değinerek “Gülünce insan oluruz” dedi.

Doktorun yüz ifadesi tedaviyi nasıl etkiliyor?
Ege Üniversitesi Hastanesi doktorlarından Prof. Dr. Sait Eğrilmez de ‘’Şarkılarla Tıp’’ adlı söyleşisiyle her türlü konunun aslında türkülere içerik olabileceğini belirtirken,  türküler ile tıbbi hastalıklarının benzerlik gösterdiğini, çoğu şair ve halk ozanlarının tabiplere yazmış olduğu şiir ve türkülerin hikayelerinden söz etti.

Doktorların yüz ifadelerinin tedavideki önemine de değinen Eğrilmez, ‘’Hastalar bir doktorun yaptığı ameliyatın başarısını değil muayene sırasında gösterdiği samimiyeti ve güler yüzüyle tanır’’ diyerek doktor hasta ilişkisinin önemine işaret etti.Konferans konuşmasından sonra stand-up gösterisiyle devam eden Prof. Dr. Sait Eğrilmez, ‘’Fıkralarla Hekimlik’’ adı altında hekimliğe dair fıkraları salonla paylaştı. Arada Aşık Veysel, Neşet Ertaş gibi halk ozanlarının türkülerini de sazı eşliğinde söyleyerek dinleyicilere unutulmaz anlar yaşattı.Son olarak bir kornea takan ve bir kornea takılan olarak hastasıyla birlikte oluşturdukları ‘’Korneanın Sesi’’ grubundan dinletilere yer verdi.

Üç konuda mizah yapılmamalı
Programa onur konuğu olarak katılan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, mizahın bir sanat yönü olduğunu, sağlık psikolojisini ciddi anlamda etkilediğini ve hasta-çalışan-danışman ilişkilerinde yerinde kullanıldığı zaman ciddi olarak geri dönüşümlerin sağlanacağı bir aracı olduğunu söyledi. Mizahta anlatmadan anlatmaya bir fark olduğunu belirten Prof.Dr. Tarhan, insanların özeline, özrüne ve kutsalına mizah yapılmaması gerektiği konusuna dikkat çekti.



Gülmek stresi azaltıyor
‘’Mizahsız Yönetici, Kesersiz Marangoza Benzer’’ isimli başlıklı ilk panelin konuşmacılarından Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur, “Yönetimde mizah kullanılmaz ise, çalışanlar yönetime karşı mizahta bulunur”  diyerek yönetici ve çalışan arasındaki ilişkide mizahın önemine değindi.

Bebeklerin günlük ortalama gülme oranlarının 400 iken yetişkinlerde bu oranın 35 olmasına dikkat çeken Prof.Dr. Haydar Sur, kişilerde yaş ilerlemesiyle birlikte ciddi olma durumunun arttığını belirterek “Oysa ki gülmenin stresi, sıkıntıyı yok ettiği, iş birliğini sağladığı, yaratıcılığı arttırdığı ve hayatımızda daha bir çok olayı etkiler” dedi.

Asık suratla yapılan iş daha iyi değildir
 Okan Üniversitesi SHMYO Müdürü Yrd. Doç. Dr. Onur Yarar da ‘’Ben Küçük Bir Cezveyim, Köşe Bucak Gezmeyim’’ başlıklı sunumunda asık suratla yapılan işlerin daha iyi yapıldığına dair oluşan algıyı eleştirerek bunun bir alışkanlık ya da toplumun öngördüğü bir konu olabileceğini fakat bu düşüncenin tamamen yanlış olduğunu dile getirdi.


Panelin son konuşmacısı olan Dr. Bünyamin Özgüleş ise ‘’Sağlık Alanında Yaşanmış Vakalar Güler misin? Ağlar mısın?’’ sunumuyla son yıllarda mizah ile ilgili çalışmaların arttığını söyledi. İzleyicilerin keyifli anlar yaşadığı panelin sonunda tüm konuşmacılara katılımlarından dolayı teşekkür belgesi ve plaket takdim edildi



                                                                                                                                                               

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)