“Milli Sinema” 100 yıllık sinema tarihimize ışık tutuyor

“Milli Sinema” 100 yıllık sinema tarihimize ışık tutuyorÜsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV ve Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. İsmail Arda Odabaşı’nın “Milli Sinema – Osmanlı’da Sinema Hayatı ve Yerli Üretime Geçiş” isimli yeni kitabı raflardaki yerini aldı. Dergâh Yayınları’ndan çıkan kitapta Osmanlı döneminde İstanbul’daki sinema hayatı, ilk yerli filmlerin üretim ve gösterimi, Osmanlı’da sinema salonları ve sinema seyircisi konu ediliyor.
 
Doç. Dr. İsmail Arda Odabaşı tarafından kaleme alınan “Milli Sinema – Osmanlı’da Sinema Hayatı ve Yerli Üretime Geçiş” okuyucuyla buluştu.
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV ve Sinema Bölüm Başkanı Doç.Dr. İsmail Arda Odabaşı, 2017 yılının Türk sinemasının ilk kurmaca filmlerinin yüzüncü yıldönümü olduğunu söyledi.

Sinema arkeolojisi

1917’de Sedat Simavi’nin yönettiği “Casus ve Pençe” gibi dramatik filmler ile “Bican Efendi” gibi komedi filmlerinin Osmanlı yazarlarınca yerli veya milli sinemacılığın başlangıcı sayıldığını belirten İsmail Arda Odabaşı, bir sinema arkeolojisi görüntüsü veren kitabında, Türk sinemasının ilk kurmaca filmlerini, bu filmlerin üretim ve gösterim süreçlerini mercek altına aldı.

Sinema, Osmanlı’da kitle eğlencesiydi

“Milli Sinema – Osmanlı’da Sinema Hayatı ve Yerli Üretime Geçiş” isimli kitap, bir yandan geleneksel sinema tarihi anlatılarını ve yerleşik kalıpları sorgularken, bu süreç hakkındaki yanlışları birincil kaynaklara dayanarak düzeltiyor. Kitap sinemanın daha Osmanlı döneminde sıradan insanın kitle eğlencesi haline geldiğini, 1917-1918’de kayda değer büyüklükte bir seyirci kitlesi bulunduğunu belgeliyor. I. Dünya Savaşı’nın Türkiye’de sinema için bir dönüm noktası sayılabileceğini ortaya koyuyor.

Osmanlı dönemi sinema hayatı anlatılıyor

İlk müstehcen film konusunun, sinemacılığın gelişiminde İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin rolünün, Ayastefanos filminin sinema tarihimizdeki gerçek yerinin tartışıldığı eser, Osmanlı dönemi İstanbul’undaki sinema hayatını zengin bir kaynakçaya yaslanarak resmediyor. Türk sinemasında yerli üretime I. Dünya Savaşı sırasında geçilmesinin bir tesadüf olmadığının altını çizerken, Osmanlıların, gerçek dünyaları yıkılırken kurmaca dünyalarını inşa etmeye koyuluşlarının öyküsünü anlatıyor.
 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)