İyi bir hayat için felsefe şart!
İnsanı, düşünsel ve davranışsal olarak olgunlaştıran Felsefe, kişiye düşüncede erdemli olmayı öğretirken aslında insani var oluşun ayrılmaz da bir parçası. İnsanı ve hayatı tanıma sanatı olan Felsefeyi kimileri laf kalabalığı, boş gevezelik biçiminde yorumlasa da iyi bir hayat, doğru davranış, düşünce ve eylemde tutarlılık için Felsefe şart.
Felsefe yapmanın sanılanın aksine laf kalabalığı ve boş gevezelik olmadığına dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Rabia Soyucak, Felsefenin insanı ve hayatı tanıma sanatı olduğunu söylüyor.
Düşünmek, düşünüp taşınmak, fikir yürütmek, zihin jimnastiği ve beyin fırtınası yapmak entelektüel etkinlik olarak görülmekle birlikte; felsefi faaliyetin kendisi olarak felsefe yapmak genellikle laf kalabalığı ve boş gevezelik biçiminde anlaşılmaktadır diyor Soyucak.
Bu açıdan bakıldığında felsefenin hâlihazırda, halk içinde muteber bir nesne olarak kabul edilmediğini söylersek abartı olmayacağına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Soyucak, üzerinde yaşadığımız coğrafyanın önemine vurgu yaptı. Soyucak;
Üzerinde yaşadığımız toprakların bir zamanlar düşünce üreten / felsefenin yapıldığı ve yaşatıldığı bir coğrafya olduğunu dikkate aldığımızda bu durum gerçekten son derece şaşırtıcıdır. Şu inkâr edilemez bir gerçektir ki, dünyaya yön veren ülkeler, sadece teknolojiye sahip olan ve bilimsel alanda belli bir seviyeyi yakalamış olan değil, aynı zamanda felsefi düşünüşe yön veren ülkelerdir.
Felsefi faaliyette bulunmak, insani var oluşun ayrılmaz bir parçasıdır. İnsan, gerek kendi hayatına dokunan meseleler, gerekse bütün dünyayı ilgilendiren evrensel sorunlar karşısında bigâne kalamaz. Çünkü bırakınız hayat, kader, varlık, iyi, doğru ve güzel gibi doğrudan doğruya felsefeye dâhil olan sorunları; söz gelimi, oy kullanmanın veya kullanmamanın bir vatandaşlık borcu olarak erdemle ilişkisi; savaşın ahlaki olup olmaması, ötenazi, öjeni, vicdani red, taşıyıcı annelik gibi gündelik hayata ilişkin problemler karşısında insan kaçınılmaz bir şekilde düşünmek ve tercih yapmak durumundadır. Bu nedenle felsefe insanı ve hayatı tanıma sanatıdır.
Felsefe, insanı düşünsel ve davranışsal olarak olgunlaştırır. Felsefi etkinlik, bir taraftan düşüncede erdemli olmayı öğretirken öte taraftan, insanın davranışlarını olgunlaştırır: Yaşamaya değer iyi bir hayat; doğru davranış; düşünce ve eylemde tutarlılık için felsefe şarttır. Zaten felsefe kavramının tanımı da bunu dile getirmektedir: Bilgelik sevgisi. Bilgelik sevgisi veya bizim kadim kültürümüzde kullandığımız ifadesiyle hikmet ehli olmak, başlı başına iyi bir hayat tarzının nasıl olacağını bilmek ve buna uygun yaşamak demek değil midir? Yine felsefe, insanı hem önyargıların zincirinden kurtarır hem de herhangi bir çatışmaya girmeden üslubunca gerçekleri söyletir. İşte bu nedenle felsefe eğitiminin yaygınlaştırılması, felsefe derslerinin ortaöğretim okullarında haftada bir saatten fazla olması ve ilköğretim okullarında felsefe derslerinin konulması son derece önem arz etmektedir. Çünkü felsefe eğitiminin yaygınlaştırılması hem dünya barışının sağlanması ve demokrasinin geliştirilmesine, hem de kültürlerarası düşünce alışverişine ve diyaloga imkân vermiş olacaktır. dedi.