Mutlu değil iyi insan yetiştirmeliyiz
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, mutlu insan değil iyi insan yetiştirmek gerektiğini söyledi. Tarhan iyi insan zaten mutlu olur dedi.
Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı’nın düzenlediği “Aile Sorunlarına Sivil Toplum Tedbirlerimiz” konulu toplantıya katılan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, her geçen gün daha da yozlaşan aile değerlerinin korunması gerektiğine dikkat çekti.
Bu anlamda bir selin geldiğini ifade eden ve topyekün harekete geçilmesi gerektiğini vurgulayan Tarhan, mutlu insan değil iyi insan yetiştirmek gerektiğini söyledi. Tarhan iyi insan zaten mutlu olur dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in de katıldığı Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı’nın düzenlediği “Aile Sorunlarına Sivil Toplum Tedbirlerimiz” konulu toplantıya katılan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, aile değerlerinin korunmasına ilişkin çok önemli değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı’nca Yenikapı Mevlevihanesi’nde düzenlenen toplantıda aile konusunda ilgiyi sadece devletten beklememek gerektiğini vurgulayan Rektör Tarhan, aile kurumunun korunması ve dünyadaki olumsuz gidişi olumluya dönüştürmek için topyekûn harekete geçmek gerektiğini söyledi. Tarhan konuşmasında son sığınak aile kavramına dikkat çekti.
TEHLİKE EVİN İÇİNE GİRDİ
“Son sığınak aile bu nedenle çok önemli. Aileyi bir kale gibi düşündüğümüzde son dönemlerde ailenin dış surlarının yıkıldığını görüyoruz. Toplum önceden aileyi koruyan dış surlar olarak görev görüyordu ancak o surlar bugün yok. Tehlike evin içine kadar girdi. Bakıyorsunuz televizyonlar, diziler, internet…vs. aile değerlerine zarar veren içerikler üretiyor. Artık iş aile bireylerine düşüyor. Herkes kendi ailesini ve çocuklarını bu olumsuzluklar karşısında korumak zorunda. Aksi halde bunun sonuçları çok ağır olabilir, bu zamanla daha kolay görülecektir.”
Aile konusunda yapılacak yatırımlarda ilerisini öngörmek gerekir diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan bilimsel çalışmaların önemine vurgu yaptı.
ANNENİN ÖNEMSİZLEŞTİĞİ KÜLTÜRDE BEDELİ ÇOCUK ÖDÜYOR
“Bilimsel öngörülerle hareket çok önemli. Avrupa, yüzde 50 başarısız olarak tanımladığı kuruma yatarım gerekmez diyor. Bu nedenle de aile konusuna yatırım yapmaktan kaçınıyorlar. Bu aslında özgürlükçü akımların kötü kullanımının bir sonucu. Batı kendine göre çözümler öngörüyor. Bakıyorsunuz çocuk ruhsal sorunları arttı. Bu noktada anne ve baba eğitim almadıkları için sosyallik, ilişki kurma, duygusal aktarımı öğrenemiyorlar. Annenin önemsizleştiği kültürde bunun bedelini de çocuklar ödüyor.”
Son dönemlerde Batının bu değerler yozlaşmasını anladığını ve kadını yüceleştiren feminist akımın değişim geçirdiğini ifade eden Rektör Tarhan, temel anlayışta dönüşüm yaşandığını kaydetti.
KADIN ERKEK SAVAŞLARI İŞBİRLİĞİNE DÖNÜŞÜYOR
“Kadın erkek ilişkisini kadın erkek savaşlarına çeviren bu akım son dönemlerde Avrupa’da rekabete dayalı ilişkiyi ilişki kurma, işbirliğine taşıyor. Bu bizim kültürümüzde zaten olan bir şey. Kadın erkek ilişkisinin özü birbirini tamamlamaktır. İyi evlilikler iyi aşkla değil iyi işbirliğiyle başlar. İyi işbirliği iyi aşık olmanın temeli aslında. Bunun öğretilmesi gerekiyor. Eşleşme biyolojik ama evlilik kültürel ve öğrenilmesi şart.”
SEL KAPIDA
Rektör Tarhan: “Aile değerlerinin tahribatında tehlike o kadar uç verdi ki hemen her gün şiddet içeren bir habere şahit oluyoruz. Yetkililer tedbir almamış olsaydı sayı daha da artacaktı. Bu da onların tedbir aldığını gösteriyor ancak bu tedbir ve önlem artırılmalı. Çünkü sel geliyor. Buna kaynak ayırmak gerekiyor. Tehlike hissedildiğinde onunla ilgili projeler geliştirilmeli. Ailenin korunmasıyla ilgili kaynak ayırmak çok önemli. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bunu gördü ve yeni bir isimle yeni yapılanmaya girdi. Anne ve babalık görevlerinin daha sağlıklı olması adına önemli adımlar attı. Akademik çalışmalar ve eğitimle de bunu destekliyor. Günümüzde doğru ve iyi insanı yetiştirmek önemli olan.”
Çocuklarımızda haya ve merhamet duygularının günden güne azaldığının da altını çizen Prof. Dr. Nevzat Tarhan çocuklarımızda son dönemlerde sorumsuzluk ve saygısızlık gözlemlediklerini de vurguladı.
MERHAMET EKSİKLİĞİ ŞİDDETİ ARTIYOR
“Şiddetin artmasının bir nedeni bu. Acıma duygusu, merhamet duygusu eksik olunca şiddete çok rahat başvurulabiliyor. Komşuluk ilişkilerimiz de zayıfladı. Bizim kültürümüzde komşu çanağı kavramı vardı ama o artık kaybolmaya yüz tuttu. Atalarımız komşu komşunun külüne muhtaçtır der. Bu değerlerin kazandırılması gerekiyor. Batıda mutlu insan üzerinde duruluyor. İyi insan üzerinde durmamız gerekiyor. İyi olan zaten mutlu olur. Batının mutluluk formülü tekilken biz çoğul, biz üzerinde durmalıyız.”