Dış surlar yıkıldı boşanmalar arttı
Prof. Dr. Nevzat Tarhan “Aile İçi Şiddet” Konferansında yaptığı konuşmada son yıllarda artan aile içi şiddet olayları ve boşanmaları değerlendirdi.
50-100 yıl öncesine oranla toplumda şiddet ve boşanma oranlarında artış olduğuna dikkat çeken Tarhan, toplumun artık koruyucu etkisini kaybettiğini söyledi. Kalede dış surların yıkıldığını vurgulayan Tarhan, iç surları korumada ise bireysel gayretlerin önemli olduğunun altını çizdi.
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, halka yönelik konferanslarını sürdürüyor. Tarhan hafta sonu Marmara Bölgesi Amasyalılar Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin düzenlediği konferansa katıldı. Pendik Mehmet Akif Ersoy Sanat Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen “Aile İçi Şiddet” başlıklı konferansına çok sayıda kişi katıldı.
Artan aile içi şiddet ve boşanmaların gerekçelerini ve önlenmesi için nelerin yapılması gerektiği konusunda katılımcılara önemli bilgiler veren Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şiddeti önlemenin karanlıkla mücadele etmek gibi olduğunu söyledi.
Karanlıkla mücadelede esas öğenin aydınlığı artırmak olduğunu vurgulayan Tarhan, şiddette de iyiliklerin, hoş görünün, anlayışın artırılmasının önemli olduğunu kaydetti. Bu noktada aile içinde sağlıklı iletişim, aile bağlarını güçlendirici girişimlerin önem taşıdığına dikkat çeken Tarhan taraflara ‘4S’ kuralını hatırlattı. Tarhan; “ sevgi, saygı, sadakat, sabır aile değerleri açısından önemli” dedi.
EVLİLİK SORUMLULUĞU OLMAYANLARDA ZEVK TUZAKLARINA YAKALANMA RİSKİ DAHA YÜKSEK
Evlilikte boşanma sonuç olabilir ancak tarafların kesinlikle boşanmayı bir seçenek olarak düşünmemesi gerektiğine de dikkat çeken Tarhan, bir evlilikte iyilikler kadar kötülüklerin de olduğu dönemlerin olabildiğini hatırlattı. Bu süreçte tarafların evlilik olgunluğunu gösterebilmelerinin evliliğin sürekliliği açısından önemli bir kriter olduğunu belirten Tarhan, evlilik sorumluluğu olmayan kişilerde zevk tuzaklarına yakalanma riskinin çok daha yüksek olduğunu söyledi.
Şiddetin kesinlikle bir iletişim modeli haline getirilmemesi gerektiği uyarısında bulunan Tarhan taraflardan biri şiddete eğilimliyse diğerinin o kişinin hisseden değil de beyninin düşünen kısmını harekete geçirmeye gayret etmesi gerektiğini kaydetti.
Modern yaşamın sunduğu rekabetçi ortamın şiddeti körüklemesiyle iletişim ekollerin de artık rekabetçi yaklaşım yerine işbirliğini teşvik eden anlayışla hareket ettiğini dile getiren Tarhan, eşlerin birbirleriyle rekabet yerine, önce kendilerini düzeltmeye çalışmalarının sorunlu ilişkileri yoluna sokacağını söyledi.
Son yıllarda artan boşanma oranlarını da değerlendiren Tarhan toplumun koruyucu rolünü kaybetmesine vurgu yaptı.
“Boşanmalar arttı. 50-100 yıl önce insanlar kolay kolay boşanmıyorlardı. Çünkü toplumun, devletin koruyuculuğu vardı. Bu koruyuculuk aile kalesinin dış surlarını oluşturuyordu. Ama artık bu surlar yıkıldı. Çocuklar yalan söylemeyi çok rahat öğrenebiliyor. Negatif etkilenmeye günümüzde yoğun şekilde maruz kalıyoruz. Toplumun koruyucu yönünün kaybolmasıyla dış surlar yıkıldı, iç surlar kaldı. İç surların muhafazasında ise kişilere önemli görevler düşüyor. Bireysel gayretler çok önemli burada.”