Depremin bıraktığı etkiler ve medyadaki yeri ele alındı.

Haber ile ilişkili SDG etiketleri

DOI : https://doi.org/10.32739/uha.id.12634

Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Kulübünün hazırladığı ‘Toplumun Ertelenen Yüzü: Deprem’ temalı seminer öğrenciler tarafından ilgiyle takip edildi. Fuat Sezgin Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğe İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman İrvan, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan ve Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Meltem Narter konuşmacı olarak katılım sağladı.

Prof. Dr. Süleyman İrvan; “Türkiye’de deprem haberciliği yapabilecek, o donanıma sahip kimse yok…”

Depremin medyadaki yansımaları ve deprem haberciliği konusundan bahseden Prof. Dr. Süleyman İrvan; “Toplumun bütün kesimlerinin ikincil bir travma yaşıyor. Deprem görüntülerini her seyredişimizde aynı şeyi yaşıyoruz. Bu son depremi aynı zamanda yayınlanan ilk deprem olarak görüyorum. Buradaki en büyük problem deprem ülkesi olduğumuz halde hazırlığımız yok. Deprem ülkesi olmamıza rağmen Türkiye’de deprem haberciliği yapabilecek, o donanıma sahip kimse yok.” şeklinde konuştu. 

Yalan haberlerin büyük ölçekli afetlerde toplumu kötü etkileyeceğini de belirten Prof. Dr. İrvan, “İnsanlar sosyal medyayı her zaman sorumlu kullanmıyor. Burada da gerçekten sorumlu kullanmayan insanlar oldu. Yalan haber gerçek haberden daha hızlı yayılıyor. O yüzden doğruluğu kontrol edilmemiş bilgileri paylaşmamak lazım.” diyerek doğru bilginin önemine değindi.

Prof. Dr. Barış Erdoğan; “İnsanlar içinde yaşadıkları kültürün öngördüğü şekilde tedbirler alıyor”

Depremin hem bireysel hem de kurumsal düzeyde toplumsal yapı üzerinde derin etkileri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Barış Erdoğan; “Muhtemelen bu depremin ilerideki dönemde kurumsal yapılarımızda çok büyük etkileri olacağını göreceğiz. Deprem sosyolojisi doğal afetlerin sosyal boyutlarına ilişkin kritik kavrayışlar sunarak toplumların deprem deneyimlerini şekillendiriyor. Sosyokültürel ve siyasal faktörlerin kurumsal yapılarımızda çok büyük etkileri olacağını göreceğiz.” dedi. 

İnsanların içinde yaşadığı kültürün ön gördüğü şekilde tedbirler aldığının altını çizen Prof. Dr. Erdoğan; “Deprem gerçeğini bizim nasıl algıladığımız, felaket öncesinde ve sonrasında onu nasıl yönettiğimiz içinde yaşadığımız, öğrendiğimiz, içselleştirdiğimiz kültüre göre onu algılayışımız, onu bir yönetiş biçimimiz var. İnsanlar içinde yaşadıkları kültürün öngördüğü şekilde tedbirler alıyor. O kültüre göre bilinç, inanç sistemlerini vesaireyi geliştiriyorlar.” İfadelerini kullandı.

Dr. Öğr. Üyesi Meltem Narter; “Felaketle travmayı birbirinden ayırmak gerekiyor.”

Deprem sonrası yaşanan travmanın önemine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Meltem Narter ise; “Felaketle travmayı birbirinden ayırmak gerekiyor. Herhangi bir şeyde travmatize olabilirsiniz. Örneğin elinizi keserseniz, yakarsanız veya bir yerinizi kırabilirsiniz. Bunlar da travma olabilir. Bedensel ve ruhsal bütünlüğünüzü bozan herhangi bir şey travma yaratıcı olabilir. Travmayla nasıl baş edeceğiniz size aittir ve travmayla baş etmek istemenizle ilgilidir. İş toplumsal boyuta geldiğinde bazen toplumlar travmalardan da beslenirler. Travmada bir arada olmak o toplumun önemli yürütücülerinden biri olabilir.” dedi. 

Etkinlik katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.

Muhabir: Eda Nur Keçeci/ ÜHA 

Fotoğraf: Mukadder Güneş / ÜHA 

Fotoğraf: Zeynep Keçe/ ÜHA 

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)