Türkiye’de Rating Ölçüm Sistemi konuşuldu

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema bölümü tarafından “Türkiye’de Rating Ölçüm Sistemi” adlı seminer gerçekleştirildi. Güney Yerleşke Duha Beker Konferans Salonundaki seminere Televizyon İzleme Araştırmaları Kurucu Genel Müdürü Dursun Güleryüz konuşmacı olarak katılım sağladı.

Duha Beker Konferans Salonunda üniversite kültürü dersi kapsamında gerçekleşen seminer, öğrenciler tarafından yoğun ilgi gördü.

“Biz dünya istatistiğine göre iyi bir durumdayız”

Rating ölçümü hakkında bilgiler veren ve ratingin neden yapıldığı hakkında değerlendirmelerde bulunan Televizyon İzleme Araştırmaları Kurucu Genel Müdürü Dursun Güleryüz; “Rating ölçümünün bazı şartları vardır. Biz beş yaş üstü ve hanesinde en fazla bir televizyon olan nüfusu ölçüyoruz. Eğer bir hanede televizyon yok ise bir ölçüye girme ihtimali de yok. Evinde bir televizyon olan kitlenin oluşturduğu evren büyüklüğü Türkiye’de kişi olarak 58 milyon 367 bin, hane olarak ise 17 milyon 728. Bunları biz 4 Bin 272 kişi ile temsil ediyoruz. Hindistan ve Çin büyük nüfusa sahip ülkelerdir. Bu iki ülkede tabii ki panel hane sayısı yüksek. Türkiye’de 4 bin dediğimiz temsilci sayısı Hindistan’da 48 bin. İtalya ile bizim nüfusumuz benziyor. Türkiye’de tek hanede yaşayan kişi sayısı fazla iken, İtalya ve Avrupa’da bu sayı az olduğu için onlarda hane sayısı biraz daha yüksek oluyor fakat bunlara rağmen bizim 4 bin olan panel hane sayımız onlarda 17 bin civarında. Bunun sebebi İtalya’da ölçüm sistemi çok eski ve çok dağınık yerleşimleri var. Biz dünya istatistiğine göre iyi durumdayız. TİAK’ın döneminde 2 bin civarı iken, biz 4 bine çıkardık. Biz bu ölçümleri öncelikle reklam verenler için, yayıncı kuruluşları için yapıyoruz. Yayıncı kuruluşlar ise hem ölçülen hem de ölçüm sonucundan faydalanan kuruluşlardır. Bunları aynı zamanda reklamcılar için yapıyoruz. Burada reklamcılardan kastım medya planlama şirketleri, reklam ajansları değil. Reklam veren adına hangi reklamın nerede, kaç defa, hangi sürede yayınlanacağına karar veren medya planlama şirketleri. Bu ölçümleri bu üç yapı için gerçekleştiriyoruz.” şeklinde konuştu.

“Artık istenilen zaman izlenebilecek yayınların olduğu bir dünyaya doğru evriliyoruz”

Dursun Güleryüz, geleneksel televizyon yayıncılığının zamanla değişimi hakkında bilgilerde bulundu. Güleryüz; “Artık yayın akışına bağlı televizyon değil, istenilen zaman, istenilen yerde izlenebilecek yayınların olduğu bir dünyaya doğru evriliyoruz. Klasik televizyon izleyicisi, sabah televizyonu açar ve sadece yayın akışına bağlı kalır. Oysa şimdi izleyici bu akışı hiçbir şekilde anlayamıyor. İzleyici diyor ki; ‘Ben şu an haber izleyecek ruh halinde değilim, dizimi izlemem gerekiyor.’ diyerek tabletten, telefondan kaçırdığı dizisini izleyebiliyor. Sonuç olarak bu içerik tüketiliyor. Biz de bunu ölçmenin peşindeyiz.” dedi.

“Kadınlar erkeklerden daha çok televizyon izliyor”       

Televizyon izleme oranlarına değinen Güleryüz; “Türkiye’de 2021 yılında kişi başı televizyon izleme ortalaması, 4 saat 8 dakikadır. Haneye baktığımız zaman günlük televizyon izleme süresi yaklaşık 7. Ama dünyanın en yüksek izleme süresi değil. Burada yaşlara göre, sosyal-ekonomik statülere göre, hanelere göre farklar oluyor. Televizyon izleme oranı genellikle yaz aylarında düşük olsa da Temmuz ayı en az televizyon izlenen aydır. Ocak ayı ise en çok televizyon izlenen ay olarak 2021 yılında karşımıza çıkmış durumdadır. Cinsiyete baktığımızda kadınların daha çok televizyon izlediğini görüyoruz. Statüye baktığımızda en alt sosyal-ekonomik statüdeki grup daha çok izliyor. 55 yaş üstü evde daha çok zaman geçirdikleri için, yaş olarak izleyici oranına baktığımızda en çok 55 yaş üstü izleyicileri görmekteyiz. Çalışmayanlar doğal olarak çalışanlara kıyasla daha çok izliyor.” ifadelerini kullandı.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)