Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Bilgeliği öğrenemezsek bu çağı kaçıracağız”

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan Bursa Birlik Akademi tarafından düzenlenen söyleşinin konuğu oldu. Çevrimiçi gerçekleştirilen etkinlikte Tarhan, ‘Değişen Dünya ve Gençlik’ konusuna dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Günümüzde genç olmanın artı ve eksi yönlerini ele alan Tarhan günümüz gençlerinin şanssızlığına dikkat çekti. Tarhan; “Daha önceki kuşakların bir şansı vardı. Büyükleri, geniş aileleri bir şekilde onlara rehberlik yapıyorlardı. Yanlış yapmaması için çocuğun önünü açıyorlardı. Ama bu zamanki gençlik öyle değil. Bu zamanın gençleri için yoldan çıkarıcı, cezbedici, ayartıcı, çeldirici çok fazla şey var. İyi, doğru ve güzel gösteren şeyler ise kısıtlı. 20’inci yüzyıl bilgi çağıydı, 21’inci yüzyıl ise bilgelik çağı olacak. Eğer bilgeliği öğrenemezsek bu çağı kaçıracağız.” ifadelerini kullandı.

“Modernizm insanı mutlu etmiyor aksine materyal varlıklar haline getiriyor

Modernizmin günümüzde oluşturduğu algılara dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Batı dünyası, modernizm insanları mutlu edemiyor. İnsanları zenginleştirdi, maddi refah düzeyimizi arttırdı fakat manevi refah düzeyimiz yerlerde sürünüyor. İntiharlar, şiddet suçları, boşanmalar artmış durumda. Genç kuşak evlenmekten korkuyor. Yani böyle bir gençlik bize modernizmin sunduğu bir hayat. Modernizm, insanı mutlu etmiyor aksine üreten fazlalıklar, materyal varlıklar haline getiriyor. Yani hayvanlarla eş değer yemek, içmek, üreme ve barınmak gibi temel ihtiyaçlarına odaklanmış bir insan tipini ortaya çıkarıyor. Şu andaki popüler kültürün öğretisi, batı medeniyetinin öğretisi bu şekilde. Buna karşı bizdeki doğu medeniyetinin, Anadolu bilgeliğinin bir tezi, bir görüşü olmalı. İşte bu tezi, bu görüşü ben kendi mesleğimin verdiği avantajları da kullanarak ‘Bilgelik Psikolojisi 1 ve Bilgelik Psikolojisi 2’ diye 2022’nin şubat ayında 2 kitap olarak okuyucuyla buluşturdum. Hatta birinci kitabında bu değişen dünyada, değişen gençliğin ihtiyaçlarının da değiştiğini anlatmaya çalışıyorum.” dedi.

“Nörobilim ile psikoloji sentezi yapıldığında psikoloji, hakikati buluyor”

Duyguların bilimsel bir kategori haline gelme sürecinden bahseden Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Descartes’in Yanılgısı kitabını duymuşsunuzdur. 1990 yıllarında psikolojide devrim yaptı. ‘İnsan sadece akıldan ibaret değil, insan beyninde duygulardan sorumlu alanlar var. Duygular bilimsel kategoridir. İnsanın duygularını yönetmeyi öğrenmesi lazım’ dedi. Bu durum eğitime duygusal zekâ eğitimi olarak girdi. Gardner, duygusal zekâ eğitimini yüksek sesle telaffuz eden ilk kişi oldu. Karakter güçleri diyerek yirmi dört tane karakter gücünü çoklu zekâ tezi olarak ortaya çıkardı. Bu yirmi dört tane karakter gücünün hepsi aynı zamanda bizim Anadolu irfanının değerleridir. Şu anda ona tereddütle yaklaşıldı. Psikoloji; klasik psikoloji, analitik psikoloji, humanistik psikoloji ciddi bir şekilde direniyor, kabul etmiyor bunu. Ben psikoloji değil, psikiyatri kökenliyim. Nörobilimle psikolojinin sentezini kanıtlarıyla birlikte daha rahat yaptım. Pozitif psikolojiyi kanıtlarıyla birlikte ilk söylediğim zaman ‘teorik temeli nedir?’ diye bana karşı çıkanlar oldu. Ama şu anda sorun kalmadı. Çünkü bilimsel olarak kanıtlandı. Meta analizler yayınlandı, çok güçlü kanıtlar var. Şu anda Nörobilim ile psikoloji sentezi yapıldığında psikoloji, hakikati buluyor.” şeklinde konuştu.

Gençlere iyi, doğru ve güzeli gösteren şeyler bugün daha kısıtlı!

İyi bir insan olmanın başarı üzerindeki etkilerini dile getiren Prof. Dr. Nevzat Tarhan, hayatın merkezine alınması gereken kavramlardan bahsetti. Prof. Dr. Tarhan; “Zeki ve çalışkan olmak başarılı olmak için yetmiyor. Zeki, çalışkan olmanın yanında bir de iyi insan olmak gerekli. Zeki, çalışkan ve iyi bir insan olmak. Önemli olan insanın bu 3 parametriği hayatının merkezine alabilmesidir. Bunu yapabilen kişi zeki ve çalışkan oluyor. Fakat aynı zamanda iyi ve kötü arasında bir seçim yapmak zorunda kalıyor. Çünkü hayatın kendisi bir seçimdir. Devamlı tercihlerde bulunuyoruz ve bu zamanda hep doğru tercihlerde bulunmak eski çağlara göre çok daha zor onu söyleyebilirim. Öyle bir zamanda yaşıyoruz. Bu nedenle kişinin doğru karar verebilmesi, doğru seçimlerde bulunabilmesi için özünde nasıl bir insan olmalı? Nasıl bir insan olmalı ki büyük hatalar yapmadan hep doğru kararlar vererek hayat yolunda ilerlemeli? Yani evlilik hayatında, meslek, iş ve arkadaş seçiminde sağlıklı, isabetli kararlar vermeyi nasıl yapacak? Daha önceki kuşakların bir şansı vardı. Büyükleri, geniş aileleri bir şekilde onlara rehberlik yapıyorlardı. Yanlış yapmaması için çocuğun önünü açıyorlardı. Ama bu zamanki gençlik öyle değil. Bu zamanın gençleri için yoldan çıkarıcı, cezbedici, ayartıcı, çeldirici çok fazla şey var. İyi, doğru ve güzel gösteren şeyler ise kısıtlı. Ben bunu aşağı yukarı 10-15 senedir fark ettiğim için uzun süreli çalışmalar sonucunda Bilgelik Psikolojisi 1 ve 2 şeklinde kitaplar çıkarttım. Aslında oradaki hedef kitlemiz değişen dünyadaki gençlik. 20’inci yüzyıl bilgi çağıydı, 21’inci yüzyıl ise bilgelik çağı olacak. Olmak zorunda. Eğer 21’inci yüzyılda bilgelik çağı olamaz, bilgeliği öğrenemezsek bu çağı kaçıracağız.” ifadelerini kullandı.

“İnatçı kişilerde ego, düşünce katılığı vardır”

Evlenilecek insanda bulunması gereken özellikleri ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “GATA’dan bir hocanın çok müthiş bir Anadolu irfanıyla bize aktardığı çok güzel bir bilgi var, ben hiç unutmam. Evleneceğiniz kişide üç şey arayın derdi. Birincisi, Allah’tan korksun. Allah’tan korkan, gizli kötülük yapamaz. İkincisi, kuldan utansın. Kuldan utanan kişi açıktan kötülük yapmaz. Üçüncüsü ise inatçı olmasın. Bu üçü yeter derdi. Başka bir şey aramayın. İnatçılık neden önemli? Çünkü inatçı kişilerde ego, düşünce katılığı vardır. Onlar yeni tecrübelere kapalıdırlar. Zaten inatçı kişilerin çoğu narsist kişilerdir. Sadece hedeflere, yeniliklere yönelirler. Egoist ve bencilce yaklaşırlar. Kendilerini geliştirmeye yönelik yeniliklere kapatırlar. Onun için, narsist kişilerle arkadaş bile olmak doğru değil, onlar insana zarar verir.” şeklinde konuştu.

“Ön beynin eğitimi hayatımızın sonuna kadar süren bir süreçtir”

Ön beynin mantık ve duygular arasındaki dengeyi oluşturduğunu dile getiren Prof. Dr. Nevzat Tarhan, gelişimindeki süreçten bahsetti. Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Sol beynimiz, mantık, muhakeme, analiz, konuşma, hesaplama yapıyor. Sağ beynimiz ise duygular, heyecanlar, müzik ve sanatla ilgili duyguları proses ediyor. Ön beyin de bunun dengesini sağlıyor. Yani aslında ön beyni geliştirmek bizi insan yapıyor. Ön beynin eğitimi hayatımızın sonuna kadar süren bir süreçtir. Kararlarımızı etkiliyor. Beynimizin önünde zihinsel bir jüri var. İşte bu zihinsel jüriyi geliştirmek gerekiyor. Zihinsel jüriyi eğitmek aslında kendimizi eğitmekten başka bir şey değil. Bu yüzden şu anda düşünce katılığı olmayan, kendini yenilemeye açık olan bir kimse, rahatlıkla birçok bilgiyi alıp hakikati daha kolay bulabilir. Bu sebeple geçmiş kuşaklara göre daha avantajlı durumda olduğumuzu söyleyebiliriz.” dedi.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)