Covid-19’da Fizyoterapist Olmak Etkinliği Gerçekleştirildi

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi Bölümü tarafından “Covid-19’da Fizyoterapist Olmak” etkinliği gerçekleştirildi. Etkinliğe, İstanbul Gelişim Üniversitesi Fizyoterapi Bölümü Öğr. Görevlisi Mustafa Ferit Akkurt, Acıbadem Hastanesi Uzm. Fzt. Burcu Kocabey. Uzm. Fzt. Nilay Güven, Uzm. Fzt. Dilara Kamiloğlu ve Uzm. Fzt. Fatih Gülegül katıldı.

Etkinliğin moderatörlüğünü Üsküdar Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Deniz Demirci’nin yaptı.

Uzm. Fzt. Güven: “Çocukları iyi hissettirecek düzenlemeler yapılmalı”

Uzm. Fzt. Nilay Güven, “Yaptığınız her işte olduğu gibi mesleğinizi sevmeniz gerekiyor. Bu işte çocukları sevmek önemli çünkü seanslar sürecinde bir dakika bile susmadan ağlayan, hasta ve çok ağır hastalığı olan çocuklar ile iletişim kuruyoruz. Bu noktada tabii ki sabır olacak. Sevmek ve ilgi alanınızı iyi belirlemiş olmanız gerekiyor. Bu süreçte çok tecrübe ediniyoruz. Yürüyemeyen çocukları yürütebilmek çok değerli ve buna tanık olmak paha biçilemez. Edindiğim tecrübeler ışığında geçmişe yönelik kendime bir anekdot verecek olursam her çocuğun algı seviyesinde ve süresinde anlık hızlı çözümler üretilebilmeli, pediatri seansında çocuğun mutlu olabileceği, onu iyi hissettirecek düzenlemeler yapılmalı.” dedi.

Uzm. Fzt. Akkurt: “Staj yapmak fizyoterapist için çok önemli bir unsur”

Akademik personel olarak çalışan fizyoterapistlerin Covid-19 sürecinde yaşadığı sorunları aktaran Uzm. Fzt. Ferit Akkurt; “Fizyoterapist olmanın muazzam bir güzelliği bulunuyor. Covid-19 döneminde öğrencilerimiz bu güzellikten mahrum kaldı. Staj yapmak fizyoterapist için çok önemli bir unsur. En azından hastaya dokunmak, hasta ortamını hissetmeniz gerek. Covid-19 nedeniyle online eğitime geçtiğimiz ilk zamanda videolar üzerinden ders işliyorduk ancak öğrencilerim de hastaya dokunma, yüz yüze etkileşim halinde olmayı çok istiyorlardı. Öğrenciler staj yapma imkânı bulamadı. İşe başlama döneminde en önemli unsurlardan biri özgeçmişte staj yapılan yerlerin bulunması. Bu alan pandemi nedeniyle maalesef boş kalacak. Etkileşimimiz bu dönemde çok az ama birbirimize her alanda ne olursa olsun desteklemeliyiz ve referans olmalıyız.” şeklinde konuştu.

Uzm. Fzt. Kamiloğlu: “Telerehabilitasyona geçiş ile beraber internet kullanımı azaldı”

Geriatrik Fizyoterapistler ve Covid-19'da yaşadıkları sıkıntıları aktaran Uzm. Fzt. Dilara Kamiloğlu: “Covid-19 ile birlikte yaşlılarımızın internet kullanımı 2015'te %5,6 iken 2020 yılında bu oran %7’lere çıktı. Biz de yeni bir strateji yarattık. Ne yapabiliriz diye düşündük ve telerehabilitasyona geçtik. Telerehabilitasyona geçiş ile beraber yaşlılarımızın internet kullanımı biraz daha azaldı. Bu noktada ailelerden yardım istedik. Mart-Haziran arası telerehabilite ile sürdü. Hazirandan sonra evlere gitmeye başladık. Çünkü çoğu klinik kapalıydı. Yaşlılar bizden doğru bilgi beklediler ve fonksiyon kayıplarını en aza indirmeye çabaladık. Çalışırken en önem verdiğim nokta mutlaka yaşlılarımıza biz bu işi yalnızca sizin için yapıyoruz mesajı vermekti. Meslektaşlarıma vereceğim en önemli tavsiye psiko-sosyal yaklaşım, hastaya nasıl yaklaşılması gerektiği ve ağrının nasıl yönetmemesi gerektiği hakkında bilgilenmeleri.” Dedi.

Uzm. Fzt. Gülegül: “Hastamızın sağlığı için her şeyi göze alıyoruz”

Uzm. Fzt. Fatih Gülegül, evde çalışan fizyoterapistlerin Covid-19 döneminde yaşadıkları tecrübeleri aktardı. Gülegül; “Evde fizik tedavi sürecinde hastanın yaşama alanını bire bir gördüğümüz için tedavi konusunda fikir sahibi olmamızı sağlıyor. Evin içinde hasta için risk barındıran eşyalara karşı önlem alabiliyoruz. Hasta evde kendini tedavi esnasında daha rahat hisseder. Özellikle ağır hastalar için kliniğe hastaneye gitmek biraz daha zor oluyor. Bu nedenle evde bakım çok daha sağlıklı. Uzmanlar hastalarına birebir daha fazla zaman ayırıyor ve verimli tedaviler gerçekleşiyor, hastalarla iletişim çok daha rahat oluyor. Dezavantajları ise hastaların fazla rahatlamaları sonucu tedaviler aksayabiliyor. Hasta evde tek olunca sürekli kendime umutsuz hissedebiliyor. Bu tür sonuçlar da hastanelere yönlendiriyoruz. Eğer sonuç alamazsak biz birebir ilgileniyoruz. Hastamızın sağlığı için her şeyi göze alıyoruz.” Diye konuştu.

Uzm. Fzt. Kocabey: “Yakın temasta çalıştığımız için riskimiz çok yüksek”

Uzm. Fzt. Burcu Kocabey, pandemi sürecinde de yaşadığı deneyimlerden bahsederek; “Hastalar bu süreçte kalabalık alanlarda, hastaneler, klinikler gibi ortamlarda bulunmak, risk altında kalmak istemediler. Çekinceleri vardı ve daha bireysel çalışan fizyoterapi merkezlerine, sağlık yaşam merkezlerine başvurdular. Bu durum bağımsız çalışan fizyoterapistlerin lehine bir durum oldu. Tabi ki erken dönemde birçok kapanma da yaşadık ve hizmet veremedik. Fakat dediğim gibi pandemi sürecinde evde çalışan fizyoterapistler için de bir avantaj oldu diyebiliriz. Bağımsız çalışmak, hastanelerin öngörülemeyen durumları nedeniyle avantajlı oldu. Bulunduğunuz ortamı ve kliniğinizi siz belirleyebilir, kuralları siz koyabilirsiniz. Tabii ki hastayı, ekipmanları siz seçip en uygun ekipmanları kullanabilme avantajına sahipsiniz. Hasta ile yakın temasta çalışıyoruz ve hem hastayı hem de kendimizi bu süreçte salgından korumayı bilmeliyiz. Yakın temasta çalıştığımız için riskimiz çok yüksek.” dedi.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)