Prof. Dr. Tarhan’dan Küresel Sermayeye “Cinsiyet Eşitsizliği” Eleştirisi

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, moderatörlüğünü Eğitimci Rabia Altındaş’ın üstlendiği, “Gündemde Kadın Var” başlıklı Instagram canlı yayınının konuğu oldu. Cinsiyet kavramının günümüzde küresel bir ideoloji haline geldiğini vurgulayan Prof. Dr. Tarhan; “Dünya nüfusunun artması sonucu nüfusu azaltma politikaları cinsel kimliklerle proje ve ideoloji adı altında yürütülüyor. Bu durum küresel açıdan bir ideoloji uygulama çabasıdır. Küresel sermaye dünyada cinsiyet eşitsizliğini uyguluyor.” dedi.


“Kadın ve erkek genetik olarak farklıdır”

Konuşmasında “Kadın Psikolojisi” kitabından örnekler veren Tarhan; “Kadın ve erkek beyni farklıdır tezine bu kitabımda yer verdim. Bu tezi savundum çünkü bilimsel kanıtlar açısından da durum böyle. Bir ihtiyaçtan doğduğunu görebiliyoruz. Genetik kodlar birbirinden farklı. Kadınlarda empati duygusu daha yüksek. Bir kız çocuğunun, bebek ve çocukken bile empati duygusunun geliştiğini görüyoruz. Konuşma becerilerinin yüksek olduğu bilimsel anlamda da kanıtlanmıştır. Erkeklerde ise durum böyle değil. Bu yönden farklılık çok fazla. Bu noktalarda bir eşitlik söz konusu değil. Kadın ve erkek hak, hukuk ve fırsatlar önünde eşit olmalı. Kadın özgürleşme hareketleri haklı bir hareketti. Sadece genetik olarak bakarsak, kadın- erkek eşit değil, farklıdır.” şeklinde konuştu.

“Kadınlar daha fazla fedakârlık gösteriyor”

Erkek beyninin bencil olduğuna, kadınların ise her konuda daha fazla fedakârlık gösterdiğine değinen Tarhan; “Kadınlar çalışmak zorunda ise erkekler eşine yardım etme konusunda fedakârlık yapmalıdır. Bizim kültürümüzde ev işleri her zaman kadınlardan bekleniyor. Çalışan kadınların, erkekleri alıştırması gerekir. Annelik içgüdüleri doğuştan kadınlarda oluyor. Kadın toparlayıcı bir yapıda iken, erkek avcı ve toplayıcı bir karakterdedir ve böylece denge sağlanmış oluyor. Kadın ve erkek cinsiyeti biyolojiktir. Bağlanma ve şefkatin ağırlığını kadınlarda görebiliyoruz. Bunlar da fedakârlığı arkasından getirir. Kadının, korkuya direnci azdır.” dedi.

Küresel sermaye dünyada cinsiyet eşitsizliğini uyguluyor”

Cinsiyet kavramının küresel bir ideoloji haline geldiğine vurgu yapan Tarhan; “Cinsiyet eşitsizlik ideolojilerinin uygulandığını görüyoruz. Bunu, toplumsal ve bilinçli uygulayan Kuzey Avrupa ülkeleridir. Oradaki ülkelerde boşanma oranları çok yüksektir. İsveç ve Norveç’te evlilik dışı çocuk dünyaya geliyor. Anne baba belli, çocuk doğmuş ama kurumlara ve devlete veriliyor. Bu çok acı bir durum. Anne ve babalık kavramları yok, ebeveyn diye yazılıyor. Ya da anne yerine ‘bakım veren’ yazılıyor. Birçok cinsiyet kimlikleri ortaya çıktı, her geçen gün çıkmaya devam ediyor. Dünya nüfusunun artması sonucu nüfusu azaltma politikaları, cinsel kimliklerle proje ve ideoloji adı altında yürütülüyor. Bu durum küresel açıdan bir ideoloji uygulama çabasıdır, küresel sermaye dünyada cinsiyet eşitsizliğini uyguluyor.” diye konuştu.

“Hz. Muhammed müthiş bir empati Peygamberidir…”

Peygamber Efendimiz’in (S.A.V.) evliliklerinde eşlerine karşı tutumu ve kadına olan saygısından da söz eden Tarhan; “Peygamberimizin hayatında ataerkil kültür yoktu. Kadına ses tonunu yükseltme yoktur, ki şiddet olsun. Eşlerine ve kız çocuklarına karşı da tutumu hep böyleymiş, bu ne kadar güzel bir ahlak. Müslümanlar ise Mezopotamya kültürünü ataerkil kültürünü benimsemiştir. Kendi İslam dinimizin peygamberini örnek almamız gerekirken biz neleri örnek alıyoruz. Asr-ı Saadet bizim için önemli olmalıdır. Hz. Muhammed, müthiş bir empati peygamberidir. Eşlerine kıymet ve değer vermiştir. Peygamberimizin hayatında kadına karşı empati vardı.” diye konuştu.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)