Psikiyatrist Onur Noyan: “Gençlerde popüler olma beklentisi var”

Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü tarafından düzenlenen “Çözüm Odaklı Yaklaşım: Medya, Kadın ve Psikoloji” etkinliği kapsamında beğenilme arzusu, beden algısı ve medya bağımlılığı konuları ele alındı. Programın konuşmacılarından Doç. Dr. Onur Noyan, sosyal medya ve internet bağımlığı olan kişilerin beyin hacimleri ve biyolojilerinde değişiklikler gözlemlendiğini dile getirdi ve ekledi: “Gençler arasında sosyal medyada daha çok beğeni alma ve popülarizm beklentisi var.”


Üsküdar Üniversitesi Yeni Medya ve Gazetecilik Bölümünden Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal modaretörlüğünde gerçekleşen programa, NP İstanbul Beyin Hastenesinden Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Onur Noyan, Üsküdar Üniversitesinden Dr. Öğr. Üyesi Cem Tutar, yazar ve araştırmacı İhsan Aktaş ile medikal estetik uzmanı Hakan Kahraman konuk oldu.


“Sosyal medyada kişi bedenini şovun parçası olarak kurgulayabiliyor”

Medya bağımlılığının sosyolojik boyutlarına değinen Cem Tutar; “Biz postmodern kültürde, içinde yaşadığımız çağdaş kültürlerde toplumsal gerçekliği medya üzerinden dolayımlıyoruz. Bir şeyleri kültürün içerisinde yaparak ederek değil, daha çok medyanın teknolojik araçlar üzerindeki alanıyla karşı karşıya kalarak öğreniyoruz. Bunun üzerinden kültürel alanı algılıyoruz. Beden ve benlik algısı gibi konular da bu alanın içerisine giriyor. Birey Instagram ve benzeri programlarda bedenini şovun parçası olarak kurgulayabiliyor. İçinde yaşadığımız bu toplum içerisinde tüketim toplumu değerleri, beden kültürü, benliğin şımartılması, narsizm; reklam, moda ve popüler kültür endüstrisi tarafından bu sistemin işlemesi için dolaşıma sokuluyor. Bu olayların hepsi hem Batı hem de Batı dışı toplumları eş zamanlı olarak etkiliyor.” diye konuştu.

“Dışarıdaki bakış açıları kişinin benlik duygusunu değiştirebilir”

Beğenilme arzusu ve beden algısına dair değerlendirmelerde bulunan İhsan Aktaş; “Son 10 yıldır sosyal medya daha fazla gündemimizde yer alıyor. Birçok mesleği sosyal medya üzerinden yorumlar olduk. Daha çok görsellik üzerinden bir sunum şekli veya görsellik üzerinden bir tasarım ortaya çıktı, sosyal medya da bunun tuzu biberi oldu. Nihayetinde günlük hayatta insanlar birbirlerini yaşarlar, görürler. Beğenilme arzusu zaten çocukluktan başlayan bir şey. Çocuk ilk kendisini fark ettiği zaman muhtemelen benlikten önce bedenini fark ediyor. Zamanla bu dışarıdaki bakış açıları kişinin kendi benlik duygusunu değiştirebilir. Kişinin benliği hem kendisiyle ilgili oluşturduğu kanaatler hem de dışarıdan gelen bakış açısıyla da oluşan bir şey. Yaklaşık 20 yıl önce bir makale okumuştum, bana çok ilginç gelmişti. Mesela Batı toplumlarında içeriğin yani kişinin sahip olduğu kültürün, bilginin, deneyimin daha kıymetli olduğunu, Doğu toplumlarında ise bir şirket sunumundan tutun da lüks arabaya binmekten ya da bir toplantıda patronun bulunduğu konuma kadar görselliğin ve şovun önde olduğu anlatılıyordu.” ifadelerinde bulundu.

“Estetik işlemlerde kişinin mutluluğu ön planda”

Beğenilme arzusunun estetik kaygısına değinen Medikal Uzmanı Hakan Kahraman; “İnsanın fıtratında her zaman beğenilme arzusu var. Mesela her birimiz fotoğraf çektiririz ve kendimizi en çok beğendiğimiz fotoğrafımızı paylaşırız. Ben aynadan kendime baktığımda mutluysam ve bu mutluluk benim sağlığımı riske atmayacak şekildeyse kimsenin hiçbir şey demeye hakkı yok. Biz egomuzu, kendimizi başkalarından ayıran üstünlük anlamında görmeye başladığımız zaman asıl sorun başlıyor. Ben estetiksel bütün işlemlerde kesinlikle kişinin mutluluğunu hedef almasını istiyorum. Nasıl mutluysa biz ona göre davranıyoruz.” dedi.

“Gençlerde popüler olma beklentisi var” 

Beğenilme arzusunun psikolojik boyutlarına değinen Doç. Dr. Onur Noyan ise şöyle konuştu:

“Sosyal medyada geçirilen zaman üzerindeki kontrol kaybı çok büyük bir işaret. Sosyal medya ve internet bağımlılığı olan bireylerde yapılan çalışmalarda beyin hacim değişikliklerinin olduğu gözlenmiş. Bunlarla birlikte çok ciddi yapısal biyolojik değişikler olduğunu da söyleyebiliriz. Yıllar içerisinde sosyal medyada beğeni almanın daha çok popüler olduğu kesim gençler. Gençler arasına baktığımız zaman herkesin çabuk popüler olma, popülarizm beklentisi var. İnsanlar yeni bir dükkan açtığında, yeni bir yere gittiklerinde bile ne kadar çok beğeni alırsa o kadar fazla tutunacaklarını düşünmeye başladılar. Bu durum insanları, ‘Ben başkalarını beğeneyim ki onlar da beni beğensin’ şeklinde bir beklenti içine sokmaya başladı. Sosyal medyada kurulan bu popülarizm algısı çok kırılgan bir popülarite, gerçekçi bir popülizm değil. Kişinin, o anda kendini daha iyi hissetmek istemesi ve kendine güvenini arttırmak istemesi sebebiyle seçtiği yollardan bir tanesi.”

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)