Dr. Türkoğlu: “Kendi zihniyle yapabildikleri kişinin güvenini artırıyor”

Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÜSEM) ile Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezi (GETİPMER) tarafından düzenlenen Klinik Hipnoz Sohbetleri devam ediyor. Moderatörlüğünü GETİPMER Müdürü Dr. Murat Ulusoy’un yaptığı programın konuğu ATHD Başkan Yardımcısı Psikiyatrist Dr. Dilek Türkoğlu oldu. Hipnozun psikiyatrideki kullanım alanları ve faydaları hakkında konuşan Türkoğlu; “Bence hipnozun en önemli avantajı hastanın kendi zihniyle yapabildiklerine duyduğu güven duygusunun artmasıdır. Çünkü insan kendi zihniyle neler yapabileceğini fark ettiği zaman kendisi için çok daha güzel şeyler planlayabiliyor.” dedi.


 “Tüm hekimler hipnozu öğrenerek mezun olmalı”

Hipnozun telkin yoluyla diğer bir kişinin bilinç ve farkındalık, vücut, hisler, duygular, düşünceler, hafıza veya davranışlarında değişiklik elde etmek üzere tasarlanmış veya bu sonucu ortaya çıkaran eylem veya prosedür olduğunu dile getiren Türkoğlu; “Sağlık alanındaki kullanımına tıbbi hipnoz denir. Bu tanıma baktığımız zaman kişinin bilincinden, farkındalığından, vücut derken beden duyumlarından bahsediliyor. Ayağım ağrıyor, midem ağrıyor gibi durumlardan bahsediliyor. Hislerden, duygulardan, düşüncelerden, hafızadan, davranışlardan bahsediyor. Bu tanım, bunlar gibi aklınıza gelebilecek hastalıklarda ve sağlıklı olan her şeyi içeren bir tanımdır. Hipnoz tanımı aslında sadece hastalığı içermiyor. Sağlığı, daha kaliteli yaşamı da içeriyor. Örneğin, ‘Kendimi genel olarak iyi hissediyorum ama daha iyi performansta olmak istiyorum’ denilebiliyor. Hipnoz, insanın gücünü kendine göstermesi açısından baktığımız zaman çok kıymetli bir hazine olduğu için bence bütün hekimlerin, diş hekimlerinin, psikologların bunu öğrenerek mezun olması faydalı olur.” dedi.  

“Psikotik bozukluklar için hipnozda temkinli olmak gerekir”

Psikiyatride hipnozdan bahseden Türkoğlu; “Aslında bakarsanız tıp fakültelerinde zorunlu okutulsun dedim çünkü psikiyatrideki kullanım tıp fakültelerindeki bütün branşlara göre çok daha düşüktür. Örneğin psikiyatride genel iki tane tanım vardır; psikotik bozukluk ve nörotik bozukluk. Psikotik bozukluk dediğimiz zaman gerçeği değerlendirme yetisinin bozulduğu zamanlardan bahsederiz. Halüsinasyon vardır, yönelim bozukluğu vardır, gerçeğin algılanması, düşünce bozuklukları vardır. Şu anki gerçekten farklı bir gerçeğin yaratıldığı bir hastalık durumudur. Örneğin kişi beni zehirliyorlar diye düşündüğü zaman, o an gerçekte zehirleyen biri olmadığı halde sürekli birileri tarafından zehirlendiğini düşünür. Oysa gerçekte öyle bir şey yoktur. Psikotik bozukluk zihnimizdeki bilgi işleme sürecinin farklılaştığı bir dönemdir. Bazen geçici bir farklılaşma olur bazense kalıcı bir farklılaşma. Psikotik bozukluklar için hipnozda temkinli olmak gerekir. Eğer kişi psikotik bozukluğa çok hâkim değilse o grupta kullanılmaması en uygunu olur. Psikotik bozuklukları olan kocaman bir grupta hipnozun kullanımına çok dikkat etmek gerekiyor. Hastayı çok iyi tanıyarak, psikotik bozukluğu çok iyi tanıyarak hipnozu yapmamız gerekiyor.” diye konuştu.

“Beden ve ruh birbiriyle ilintilidir”

Hastanın hipnoz sayesinde zihnine duyduğu güvenden bahseden Türkoğlu; “Hipnozla hasta tamamen beş duyumunu tetikleyebiliyor, yaşatabiliyor. Hipnozda bunları aynı zamanda kontrol de ettirebiliyor. Örneğin simülatörle uzaktan bir örümceği gördü ve korktu. Hipnozla görmesini sağlayabiliyorsunuz hem de bedeni çok rahat, nefes alışverişleri rahat. Tüm bedeni huzurlu ve dingin gibi telkinleri de verebiliyorsunuz. Bir sürü paralar harcayarak simülatör yaratmak falan yapılıyor, işe de yarıyor fakat hipnozla bunların hepsini yapabiliyoruz. O yüzden çok da güzel bir güç. Sağlık sadece psikiyatri ile tıbbın diğer alanları arasında sıkışmış kalmış bir şey değil. Beden ve ruh birbiriyle çok ilintilidir. Ruhsal olarak iyi hissettirme becerisine kavuştuğu zaman, hastanın kendi kendine iyi hissettirme becerisine sahip olabileceğine inandığı zaman, yaşamının üstündeki kontrol de çok daha fazla yükseliyor. Bence hipnozun en önemli avantajı hastanın kendi zihniyle yapabildiklerine duyduğu güven duygusunun artmasıdır. Çünkü insan kendi zihniyle neler yapabileceğini fark ettiği zaman, sağlığı da hastalığı da yaratma becerisinin farkında olduğu zaman kendisi için çok daha güzel şeyler planlayabiliyor. Sadece hastalıktan kurtulma değil yaşamının kalitesini artırma üzerine de planlar yapabiliyor. Tıbbın ana amacı sadece hastalıktan kurtulmak, kurtarmak olmamalı. Kişiye yaşamaktan keyif alacağı, iyi hissedeceği bir hayatın içerisinde olmayı sağlaması anlamında da hipnozun çok ciddi katkıları oluyor.” ifadelerini kullandı.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)