Şaban Özdemir: “İletişimde teori ve pratik senkronizasyonu çok önemli”

Üsküdar Üniversitesi Medya PR Birim Yöneticisi, Gazeteci ve TV Programı Sunucusu Şaban Özdemir, Gümüşhane Üniversitesi tarafından düzenlenen “İletişim Alanında Kariyer Yolculuğu” başlıklı etkinlikte konuşmacı olarak yer aldı. Halkla İlişkiler ve Tanıtım, Gazetecilik, Radyo TV ve Sinema öğrencileriyle bir araya gelen Özdemir, başarının püf noktasının gayret etmekten geçtiğini vurguladı. Özdemir, iletişimde teori ve pratiğin çok iyi senkron edilmesi gerektiğinin de altını çizdi. 


“İyi bir işbirliği başarıyı beraberinde getirir”

Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Ali Özcan’ın da bulunduğu etkinlikte işbirliği ve iyi bir ekip olabilmenin önemine değinen Özdemir; “Ben iletişim fakültesinde okuyan arkadaşlarıma hep şunu söylerim; lütfen öğrencilik dönemlerini iyi değerlendirsinler, ceplerini doldurmaya gayret etsinler. Okulun sunduğu olanakları değerlendirmeye dikkat etsinler. Çok iyi ekip olmak gerekiyor. 21. yüzyıl becerilerinden biri de iyi işbirliği kurabilmek. Buradaki arkadaşlarım bazen hırslarının ya da yüksek hayallerinin kurbanı olabiliyor, arkadaşlar arasında tatlı bir rekabet olabiliyor. Bu rekabetleri en asgari düzeye, en azından yapıcı rekabete dönüştürüyor olmanızı tavsiye ederim. Çünkü bir gün mezun olup bir yere geldiğinizde iyi işbirliği kurup, birlikte çalışacağınız arkadaşlarınızın olması gerekiyor. Lisans eğitiminde kurduğunuz arkadaşlıklar, dostluklar, işbirlikleri, yapmış olduğunuz paylaşımlar, güzel işlere imza atmış olmanız sizin profesyonel hayatta da yine bu güzel işlerinizi sürdürmenizi beraberinde getirecektir. Bunu özellikle vurgulamak isterim.” dedi.

“Teori ve pratiği iyi senkronize etmek gerekiyor”

Teorik bilgi ve saha tecrübesinin iyi senkronize edilmesi gerektiğini dile getiren Özdemir; “Sahada çalışmayı düşünüyorsanız akademisyen dahi olsanız mutlaka okul aşamalarında sahaya iniyor olmanız gerekiyor. Konya’da Selçuk Üniversitesi’ne kaydımı yaptırdığımda hemen Kon TV’de işe başladım. Mezun olan ya da iletişim fakültesini tercih edecek arkadaşlarımın şu serzenişlerine çoğu zaman şahit oluyorum, ‘Torpilin varsa bir şeyler yapabilirsin.’ Benim hiçbir torpilim yoktu, tırnaklarımla kazıyarak geldim. Tanıdık ya da torpiliniz varsa bir nebze sizi bir yerde tutabilir ama bu o mevkide kalıcı olacağınız anlamına gelmez. Sizde bir beceri yoksa kendinizi geliştirmemişseniz, o anlamda bir gayretiniz de olmamışsa oradaki rüzgârın etkisi sizi çok hızlı bir şekilde savuracaktır. Dolayısıyla kendinizi okul döneminde iyi geliştirmeye gayret edin, sahaya inin, oralarda bir şeyler yapın. Bir kameranın, fotoğraf makinesinin ucundan tutun, klavyeye dokunun, bir haber yazın. Özellikle söyleyeceğim şey fakülte sıralarını hem akademik anlamda hem de saha tecrübesi teori ve pratik anlamında iyi senkronize ediyor olmanız gerekiyor. Başarının püf noktası gayret ediyor olmaktan geçiyor.” diye konuştu.

“Her alanın kendine has zorlukları var, kaygıya takılıp anı ıskalamayın…”

Öğrencilerin meslekle ilgili sorularını da yanıtlayan Özdemir, öğrencilerin gelecek kaygısı ile ilgili ise şunları söyledi: “Mezun olduktan sonra ne iş yapacağıyla ilgili kaygısı olan arkadaşlarım var. Bence mezun olduktan sonrayı düşünmeyin. ‘Anda yaşayın.’ Kurucu Rektörümüz Prof. Dr. Nevzat Tarhan bun hep vurgular. Anda yaşamaktan kastım şu, o an elinden gelenin en iyisini zaten yapıyorsan, geçmiş ya da gelecekle ilgili kaygının olmasına gerek yok. O an iyi şeyler yapıyorsan, görevini yerine getirip, sorumluluklarının farkında hareket ediyorsan kendini geliştirmek için bir şeyler yapabiliyorsan zaten geleceğinle ilgili de güzel şeyler olacaktır. O yüzden kaygılanma, kaygına takılıp anı ıskalama. Tabi süreç kolay değil, zorlu. Meslekte yaşadığımız çok olay var. Ama; hangi alana giderseniz gidin her alanın kendine has zorlukları olacaktır. İstekli, hevesli ve tutkuluysanız bu zorluklar, önünüzde engel değil sadece aşılması gereken bir basamak olacaktır. Ben bunun örneklerini çok yaşadım. Onu zorluk olarak değil aşılması gereken bir basamak olarak görmek lazım. Bu bazen mesleki tecrübelerle aşılıyor, bazen bir büyüğünüzden, ustanızdan destek alarak aşılabiliyor. Mesleğimizde usta-çırak ilişkisi çok kıymetli. İletişim alanında bir şeyler yapacak öğrenci arkadaşlarım bunun farkında olsunlar. Kendinize idol olarak gördüğünüz bir meslek büyüğünüzü bulduğunuzda ona yapışın, model aldığınız isimlerin izlerini takip edin, size mentor olsun, sürekli sizi desteklesin.”

Özdemir, öğrencilerin “Diksiyon, etkili konuşma, sunuculuk-spikerlik” konularına ilişkilerini sorularını da uygulama yaptırarak cevapladı.

Programın sonunda Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Ali Özcan Özdemir’e katılımlarından ötürü teşekkür etti.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)