16’ncı “Korona Günlükleri: Ergoterapi Müdahaleleri” Programı Gerçekleştirildi

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölümü Öğrencilerinin Prof. Dr. Sevda Asqarova öncülüğünde düzenlediği “Korona Günlükleri: Ergoterapi Müdahaleleri” programının 16’ıncısı düzenlendi. Ergoterapi Öğrencisi Berkay Karpuz’un moderatörlüğünde gerçekleşen programa alanında uzman ergoterapistler konuşmacı olarak katıldı. Program zoom webbinar üzerinden gerçekleştirildi. Programa ilgi yoğun oldu.

Covid-19 sürecinde Bireylerin Psikolojik duygu durum değişiklikleri ve geliştirilen aktivite programları

Klinik psikolog İpek çalışkan Covid-19 sürecinde bireylerin psikolojik duygu durum değişiklikleri ve geliştirilen aktivite programları konusunda bilgiler verdi. Çalışkan, “salgınlar insanların var olduğundan beri dünyada kaydedilmiş. Corona ve pandemi süreci aslına bakarsanız deprem gibi sel gibi tsunami gibi nitelendirilen zorlayıcı yaşam olayları kategorisine eklenmiş. Ve bunların yetişkinler ve çocuklar üzerindeki ruhsal etkileri var. Maalesef ki bu etkiler tramvatik etkiler. 

Bu süreç uzun ve belirsiz bir süreç olduğu için travmatik etkileri de açıkçası zorlayıcı yaşam olaylarının sonuçları olarak ortaya çıkıyor. Fakat en çok görülen ruhsal bozukluk olarak değerlendirdiğimiz kaygı düzeyinin artması” dedi.

Ergoterapi bakış açısıyla şizofreni hastalığının değerlendirme ve müdahale yöntemleri

Erg. Melike Şahan ergoterapi bakış açısıyla şizofreni hastalığının değerlendirme ve müdahale yöntemleri konusunda sunumunu gerçekleştirdi. Şahan “Şizofreni bir bireyin ruh halini, davranışlarına, hareketlerini, gerçeği algılayış şeklini ve düşüncelerini çarpıtarak değiştiren, ailesi ve sosyal çevresi ile ilişkilerini bozan psikotik bir hastalıktır. Şizofreninin ortaya çıkışı tek bir nedene bağlı değildir. Birden fazla sebebin bir araya gelmesi ile ortaya çıkıyor. Şizofreni beynin limbik sistemini frontal korteksini ve bazal ganglionlarını etkilemektedir. Şizofreni tanısı alan bireylerin genel beyin hacminde küçülme bulunmuştur. Yapılan araştırmalarda şizofreni tanısı koyulmuş kişinin beynine çok fazla bilginin İletildiği ama kişinin bunları ayıklayamadığı ve bütünleştiremediği sonucuna varmıştır.” Şeklinde konuştu.

Gelişimsel bozukluk taılı bireylerde snoezelen terapi uygulamalarının görsel sistem üzerine etkileri

Erg. İremnur Soylu da yaygın gelişimsel bozukluk tanıdığı bireylerde snoezelen terapi uygulamalarını görsel sistem üzerindeki etkisi değindi. Soylu “İlk olarak görsel sisteme gelen dünyayı tanımamızı sağlayan bize nesnelerin uzaklıkların yakınlıklarını mesafelerini ayarlamamızı sağlayan bilgileri görsel sistem üzerinden alırız. Ve görsel sistemi ayırt etmek için de gelişimsel olarak belirli bir kognitif işlemleme yapmamız gerekir ve uyaranları ayırt etmemiz gerekir. Dolayısıyla görsel sistem bizim için çok önemli bir hale geliyor. Görsel sistem duyusal girdi, tüm gelişimsel süreçlerin başlangıcıdır ve ilk yıldaki görmenin genel gelişim üzerindeki etkisi, işletme sürecinden daha kapsamlı ve belirgindir. İfadelerini kullandı.

Pandemi sürecinde davranış problemleri olan çocukların okul yönetiminde ergoterapistin rolü

Erg. İsa Kör Pandemi sürecinde davranış problemleri bulunan çocukların okul yönetiminde ergoterapistin rolü konusuna değindi. Kör “Biz davranış problemlerine baktığımızda davranış problemleri göstermiş çocukların ilerde daha büyük problemlerle karşılaşacağını düşünüyoruz. 2016 yılında ABD’de yapılan bir araştırmada 6-11 yaşları arasındaki çocukların yaklaşık 2 milyon 260 bin 000’unun davranış problemlerine sahip olduğu görülüyor. Bu oran çok büyük bir oran. Bu çocukların pandemik felaketlerde hiperaktivite, davranış problemleri, genel psikolojik problemlerde bize epidemiyolojik araştımalar söylüyor ki davranış zorluklarıyla bu çocuklar yüzleştiyorlar. Burada çocukların çevresel ve aile faktörleri çocukların davranış problemlerinin ortaya çıkmasına katkıda bulunuyor. Bunlar bir risk faktörü olarak görünüyor” dedi.

Pandemide evden çalışma sürecinde karpal tünel sendromu

Karpal tünel sendromu konusunda değerlendirmelerde bulunan Erg. Neşe Erden “Karpal tünel sendromu, el bileğinin Karpal tünelinden geçerken median sinirin sıkışmasının neden olduğu bir tuzak nöropatisidir. Tuzak nöropatisi en çok karşılaştığımız nöropatilerden ve neredeyse yüzde doksanını oluşturuyor. Karpal tünel El bileğinde bulunan ele giden tendon, sinir ve damarların geçtiği bir kanal yapısıdır. Epidemiyolojisinde mesleki riske bağlı olarak aslında daha çok karşımıza çıkıyor, daha çok 36 ve 60 yaşlarında kadınlarda yaygın olarak çıkıyor. Kadınlarda yaygın olmasının sebebi de erkeklere göre Karpal kanalın daha dar oluşundan ve hormonal sebeplerden dolayı. Özellikle el bileğini sürekli bükülü kaldığı durumlarda veya el ve el bileğini sürekli yük binen işlerde çalışanlarda daha sık görülür” İfadelerini kullandı.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)