Küresel tembellik mi neden?

Haber ile ilişkili SDG etiketleri

DOI : https://doi.org/10.32739/uha.id.56759

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Dost TV ve Dost FM’de yayınlanan “Prof. Dr. Nevzat Tarhan’la Akla Kapı” programında “Zaman Yönetimi” konusuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Boş zaman tabiri yerine serbest zaman tabirini daha çok kullanıldığını dile getiren Prof. Dr. Nevzat Tarhan, serbest zamanın içini doldurabilmenin öneminden bahsetti. Önümüzdeki 10 yılda küresel tembellik salgınının ortaya çıkacağına vurgu yapan Tarhan; “Haz peşinde koşmanın bedelini küresel bir tembellik, küresel bir bağımlılık, küresel intiharlar ve küresel mutsuzluk salgını olarak önümüzdeki 10 yılda göreceğiz.” dedi. 

“Serbest zamanın içini doldurabilmek önemlidir”

Boş zaman tabiri yerine serbest zaman tabirini daha çok kullandığını dile getiren Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Boş zaman deyince amaçsız bir zaman gibi oluyor. Belli bir zaman disiplinin içerisinden çıkıp tamamen kendi özgür olduğu bir zamana sahip olması gerekiyor. Yani bu da insanın istediği, beklediği bir şeydir. Doğal bir durumdur. Fakat bunu boş, amaçsız bir zaman olarak değil, serbest zamanın içini doldurabilmek önemlidir. Hatta kapitalist sistemler şu anda boş zamanları tüketim kültürünün malzemesi yapmak için ‘Aylak İnsanlar Teorisi’ diye teori geliştirdiler. Bu insanlar çok iyi tüketicidir, kültürel emperyalizmin malzemesidirler. İnsan doğasında her şey yerinde ve dozunda güzeldir. Mesela sen al bir mücevheri çöplüğe koy, güzel durmaz ama yerine koyduğun zaman vitrinde güzel durur. Bunun gibi her şey yerinde ve makamında güzeldir.” ifadelerini kullandı. 

“Her şeyi yerinde ve verimli kullanabilmek ustalık ister”

Parasal bütçeyi yönetmekle zamanı yönetmenin aynı mantıkta işlediğini belirten Prof. Dr. Tarhan; “Her şeyi yerinde ve verimli kullanabilmek ustalık ister. Bu insanın kendini geliştirmesiyle ilgilidir. Bu genetik değil, tamamen planlamayla öğrenilen bir şey. Bu kişinin kaynak yönetimi diye geçiyor. Kaynak yönetiminde önce kaynağını büyütmek esastır. Daha sonra kaynağını, girdi kontrolü, çıktı kontrolü yaparsın ve o kaynağını yönetirsin. Önemli olan orada yerinde ve zamanında karar vermektir. Kaynak yönetimindeki esaslar, kişinin zaman yönetiminde de geçerli. Yani parasal bütçeyi yönetmekle zamanı yönetmek aynı mantıkla hareket ediyor.” şeklinde konuştu. 

“Sınırlı zamanı verimli kullanmak gerekiyor”

Hayatı verimli bir şekilde kullanılması gerektiğini hatırlatan Tarhan, kişinin kendisini başkalarıyla kıyaslamaması gerektiğini de dile getirdi. Tarhan; “Kişiye verilen sınırlı bir zaman var. O sınırlı zamanı en verimli nasıl kullanabilirim diye düşünmek gerekiyor. Hayatın verimlilik ilkesine göre kullanmak lazım. Onun için boş zaman diye bir şey yoktur aslında. Serbest zaman vardır, insan o serbest zamanında başka bir konuyla, müzikle, sanatla, sporla ilgilenir. O kişi kendisini daha iyiye götürecek bir hale götürür. Kıyas olarak en çok yapılan hata kişinin kendini başkalarıyla mukayese etmesidir.” dedi. 

“Boş zaman aylaklık zamanı değildir”

Beynimizin ön bölgesi olmasaydı medeniyetin olmayacağını belirten Tarhan; “İnsanı insan yapan beynin ön bölgesidir. İnsan prematüre olarak doğuyor, doğumdan sonra beynin o bölgesi gelişiyor. İnsan öğreniyor. Onun için boş zaman dediğimiz şey aslında bize verilmiş bir hediyedir. Geçmiş sermaye, bugün hediye, gelecek ise yatırımdır. Akıllı bir insan, akıllı bir iş adamı boş zamanı olduğunda hedefe yönelik yatırım yapar. ‘Ölüm var, ben ölümden sonraya yatırım yapayım.’ der. Boş zaman aylaklık zamanı değildir. Boş zaman sadece kategori değiştirerek, konu değiştirerek amaca yönelik başka bir yolla gitmektir. Yani daha rahatlatan bir teknik geliştirerek gitmek ama asıl amacı unutmamak gerekiyor.” ifadelerini kullandı. 

“Hiçbir şey yapmamak tembelliğe sebep olur”

Tembel kişilerin topluma faydalı olmadığına değinen Tarhan; “Hiçbir şey yapmamak tembelliğe sebep olur. Tembelliğin arkasından da mutsuzluk gelir. Tatminsizlik, boşluk duygusu gelir. Aylak olan kişiler yalnızlaşır. Bu kişiler topluma, faydalı olmayan kişiler olduğu için parazit kişilerdir. Hep başkasının sırtından geçinirler. Odaya çekilir, sadece elinde telefon, tablet vardır bütün günü öyle geçirirler. Eğer bu kişilerde şizofreni risk geni varsa bir müddet sonra şizofreni ortaya çıkabiliyor.” şeklinde konuştu.

Dünyayı küresel bir tembellik bekliyor…

Önümüzdeki 10 yılda küresel tembellik salgınının ortaya çıkacağına vurgu yapan Prof. Dr. Tarhan; “Bağımlılığın en büyük sebebi insanların yaşam felsefesinin değişmesidir. Yaşam felsefesi değişen insan, yaşam amacı olarak haz peşinde koşmayı, çıkarı peşinde koşmayı gördü. Bunun bedelini küresel bir tembellik, küresel bir bağımlılık, küresel intiharlar ve küresel mutsuzluk salgını olarak önümüzdeki 10 yılda göreceğiz. ‘Bu vücut benim, vücudumu istediğim gibi kullanırım.’ diyor. Birçok problem de buradan çıkıyor…” dedi. 

“Düşünebilen insan mutsuz olmaz”

Zamanı verimli kullanabilmek için boş zamanları serbest zaman haline getirmek gerektiğini söyleyen Tarhan; “Bu dünyaya seni bu kadar üstün özelliklerle gönderen bir güç, irade seni başıboş yaşamaya bırakmaz ki. ‘Bu iyi, bu kötü. İyileri yaparsan seni daha güzel bir yere götüreceğim, bunları yapmazsan da bedelini ödeyeceksin.’ diye bir sınav açmış bize. Bu dünya bir sınav meydanı. Böyle düşündüğü zaman insan, hayatına anlam katar. Anlam kattığı zaman insan o zaman niye lüzumsuz, baştan çıkarıcı, yoldan çıkarıcı, kişiyi tembelleştirici, zamanını boşa harcayacak şeylere hayır diyebilir? Onun için yaşam felsefemizi düzeltmemiz lazım. Yani zamanımızı verimli kullanabilmek için boş zamanlarımızı serbest zaman haline getirebilmek gerekiyor. Ego idealimizin olması lazım. Hayatın sonuna geldiği zaman sadece somut zevkler peşinde koşan bir kimse, o gücü kaybettiği zaman hastalık gelip, ihtiyarlık gelip gücünü kaybettiği zaman, ‘Eyvah gençlik gidiyor’ diye perişan oluyor. Hâlbuki hayatın anlamını bilen bir insan başkalarına faydalı olmaktan mutlu olmayı başarmış bir insan, bilgi üreterek, ilim üreterek hayatın sonunu da görerek, iz bırakmayı başaran bir insan olmuş olabilecek. Düşünebilen insan mutsuz olmaz.” ifadelerini kullandı. 

“İnsanın kendi kendinin öznesi olması lazım”

Kendinin öznesi olan bir kimsenin kendi gündemini belirlediğine dikkat çeken Tarhan; “Kendi gündemimizi kendimiz belirlememiz lazım. Bizim günümüzü, 24 saatimizi medya mı belirlesin? Siyasetçiler mi belirlesin? Başkaları mı belirlesin? ‘Kendi gündemimi ben belirleyeceğim.’ diyorsun. İnsanın kendi kendinin öznesi olması lazım. Kendinin öznesi olan bir kimse kendi gündemini kendi belirler, kendi 24 saatini kendi yönetir. Olaylar bizi yönetmemeli, biz olayları yöneteceğiz. Bunu yapabilirsek amacımıza ulaşırız, zamanımızı iyi kullanırız ve uzun vadeli mutluluk böyle oluyor. İnsana hata yaptıran en büyük şey kısa vadeli mutluluk peşinde koşmasıdır.” şeklinde konuştu. 


 

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)