Tasavvuf, sanat kültür ve sinema açısından ele alındı

Haber ile ilişkili SDG etiketleri

DOI : https://doi.org/10.32739/uha.id.44420

Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi F. Cangüzel Güner Zülfikar ve Yönetmen Nilgün Akıncı Berlin Humboldt Üniversitesi tarafından düzenlenen “Tasavvuf: Sanat, Kültür ve Sinema” başlıklı çalıştaya katıldı. Berlin Humboldt Üniversitesi İslâm İlâhiyatı Enstitüsü hocalarından Prof. Dr. Tûbâ Işık’ın davetiyle düzenlenen çalıştaya katılan Zülfikar, katılımcılara Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsünün Üsküdar Üniversitesi bünyesindeki kuruluş tarihçesi, yüksek lisans ve doktora programları ile enstitü kadrosu hakkında bilgiler verdi. Nilgün Akıncı ise yeni film projelerinden bahsederek geleceğe yönelik ümitlerin vücut bulması için birlik olarak çalışmak gerektiğine dikkat çekti.

Berlin Humboldt Üniversitesinde düzenlenen çalıştay iki oturum şeklinde gerçekleştirildi.

Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsünün çalışmalarına dikkat çekildi

Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi F. Cangüzel Güner Zülfikar ilk oturumdaki konuşmasında enstitünün kuruluşuna Prof. Dr. Nevzat Tarhan ile öncülük eden, halen Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı, TÜRKKAD İstanbul Başkanı Cemalnur Sargut’un üniversitelerde tasavvuf araştırmalarının ve tasavvufun akademik ortamda öğretimi konularında yapmış olduğu çalışmalarından bahsetti. Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsünün Üsküdar Üniversitesi bünyesindeki kuruluş tarihçesi, yüksek lisans ve doktora programları ve enstitü kadrosu hakkında da katılımcılara bilgiler verdi.

Zülfikar bu itibarla Enstitünün uluslararası akademik ilişkiler ağında yer alan kardeş kuruluşlarından ve bu kapsamda yürütülen ulusal ve uluslararası projeler hakkında açıklamalarda bulundu. 

Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü bünyesindeki öğrencilerin, her meslekten profesyonel çalışanlar olmaları sebebiyle, enstitünün interdisipliner ve multidisipliner yaklaşımları teşvik eden önemli bir akademik atmosfer oluşturduğunu belirten Dr. Zülfikar, böylelikle enstitünün insan odaklı, insaniyet merkezli çalışmalara duyulan ihtiyaca cevap verdiğini ifade etti. Dr. Zülfikar, bir saat süren konferans sonrasında dinleyicilerin sorularını cevaplandırdı. 

Sanatın iletişim lisanından faydalanmasının mümkün olduğunu belirtti

İkinci oturumda da tasavvuf ve sanat arasındaki irtibat hakkında değerlendirmelerde bulunan Dr. Öğr. Üyesi F. Cangüzel Güner Zülfikar, tasavvufun bir yaşama sanatı olduğunu Sûfîlerin eserlerinden örnekler vererek aktardı. Cemalnur Sargut’un hazırladığı, ‘Son Peygamber’ başlıklı filmden parçalar göstererek sanatın iletişim lisanından faydalanmasının mümkün olduğunu belirtti. 

Akıncı, kendisini Müslüman bir aktivist olarak tanımladı…

Yönetmen Nilgün Akıncı ise bir film yönetmeni olarak Almanya’da yaşayan Türk ve Müslümanların kendilerini temsilinde film endüstrisinin rolü üzerinde durdu. Yaşadıkları kimlik kargaşasının sıkıntılarını paylaşan Akıncı, var oluş mücadelelerinde kendisini Müslüman bir aktivist olarak tanımladı. 

Çözüm önerileri de sunan Akıncı’ya dinleyiciler sanatın insan hayatındaki yerine dair sorular sordu. Akıncı Berlin İslâm Eserleri Müzesi hakkında hazırladığı kısa tanıtıcı bir filmden parçalar paylaştı. 

Geleceğe yönelik ümitlerin vücut bulması için birlik olarak çalışmak gerekiyor…

Nilgün Akıncı ise ikinci oturumda yeni film projelerinden bahsederek geleceğe yönelik ümitlerin vücut bulması için birlik olarak çalışmak gerektiğini anlattı. Dünyada 2 milyar Müslüman nüfusun yaşadığını vurgulayan Akıncı, Müslümanların çevre iklim kirliliği gibi dünya sorunlarından haberdar, elzem tedbirleri almak için bilinçli bir kolektif dayanışmaya muhtaç olduklarını ifade etti. 

Mesnevi-Çocuk konulu ikili iş birliği projesi yürütülüyor

Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi F. Cangüzel Güner Zülfikar, Berlin Humboldt Üniversitesinin davetiyle, Mesnevi-Çocuk konulu ikili iş birliği projesi çalışmalarını yürütmek üzere Berlin’de görevli bulunuyor.

Proje Mevlana’nın Mesnevisinde geçen hikayelerin çocukların din ve ahlak eğitiminde değerlendirilmesine yönelik disiplinlerarası bir araştırmayı konu alıyor. 

Projede Üsküdar Üniversitesi ve Berlin Humbolt Üniversitesinden öğretim üyeleri, doktora ve yüksek lisans öğrencileri görev alıyor. Berlin’de iki üniversite ortaklaşa 11-14 Ekim 2024’te projenin ilk çıktılarının değerlendirileceği geniş kapsamlı ‘Mawlânâ Jalâladdîn Rûmî in Today’s Education: Rethinking Methodologies’ başlıklı kongre düzenlenecek. 


 

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)