10 Ocak Gazeteciler Günü panelinde alanında uzman isimler bir araya geldi

Haber ile ilişkili SDG etiketleri

DOI : https://doi.org/10.32739/uha.id.43586

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü ile Medya Akademisi Derneği’nin (MAKDER) birlikte düzenlediği “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü Paneli” nde sahadan önemli isimler konuşmacı olarak yer aldı. Üsküdar iletişimin farkına ve fakülte olarak başarılarına dikkat çekilen programda gazetecilerin halka karşı sorumlu olmaları gerektiği vurgulandı, medyanın genel sorunları ele alındı.

Üsküdar Üniversitesi Güney Yerleşke Fuat Sezgin Konferans salonunda gerçekleşen etkinliğin moderatörlüğünü Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman İrvan gerçekleştirdi. 

Panelin Açılış Konuşmalarını Gazetecilik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Gül Esra Atalay, MAKDER Genel Başkanı Selçuk Taşdemir ve Gazetecilik Kulübü Başkanı Nuran Şahin yaptı.

Panele konuk olarak Gazeteci-Savaş Muhabiri Cem Tekel, TV100 Spikeri Lara Kırmusaoğlu, Gazeteci Yusuf Özgür Bülbül ve Gündem Editörü Nilay Tuğçe Bostancı katılım sağladı.

Doç. Dr. Gül Esra Atalay: “Bütün gazetecilerin emeklerini kutlamak istiyorum” 

Konuşmacıların deneyimlerinin öğrenciler için dersler kadar önemli bir bilgi kaynağı olduğunu vurgulayan Gazetecilik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gül Esra Atalay; “Bugün tarihi bir olayın yıl dönümü. 10 Ocak 1961 yılında basın meslek yasasının resmi gazetede yayınlanmasından sonra meydana gelen birtakım olayların sonucunda ortaya çıkan bir şey çalışan gazeteciler günü. Bu basın meslek yasasını yani gazetecilerin birtakım haklara sahip olmasını sağlayan yasayı protesto etmek amacıyla dokuz gazete patronunun gazete basmayı üç günlüğüne durdurmasının, gazetecilerin buna tepki olarak kendi gazetelerinin üç gün boyunca basmaya devam etmelerinin yani patrona rağmen çalışmaya ve halkın haber alma hakkını teslim etmeye çalışmalarının yıl dönümü. Dolayısıyla çalışan gazetecilerdeki çalışan anlamı buradan geliyor. Bu vesileyle ben de bölümüm adına çalışan, çalışamayan, iş bulamayan, çalıştırılmayan bütün gazetecilerin emeklerini kutlamak istiyorum. Mesleklerini icra ederken gösterdikleri özveri ve çabalar için onlara teşekkür ediyorum.” dedi.

Selçuk Taşdemir: “Üsküdar iletişim farkını gösteriyor”

Uygulamalı eğitimin önemini vurgulayan MAKDER Genel Başkanı Selçuk Taşdemir; “Sizler çok şanslısınız biz bir sürü okul geziyoruz ama Üsküdar iletişimin farkını gerçekten gittiğimiz her yerde görüyoruz. Sizi Üsküdar iletişimde yaptığınız işlerle tanıyoruz denilmesi bize ayrıca mutlu ediyor. Buralarda edineceğiniz bilgiler, teorinin yanında Haber Üsküdar’la beraber, haber atölyeleriyle beraber ciddi anlamda katkılar sağlayacaktır. Sizden şunu istiyorum mezun oluncaya kadar onlarca haberiniz çıksın, birilerinin referansı yerine sizin haberleriniz iş başvurularında size ciddi anlamda referans kaynak olacaktır. İçerik üreticisi de olsanız bu işin ana mesleği gazetecilik. Bu noktada Üsküdar iletişim farkını gösteriyor.” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Süleyman İrvan: “10 Ocak Türkiye’de gazetecilere verilen en önemli hakların olduğu yasanın yıl dönümü”

Her 10 Ocak’ta gazetecilik kulübüyle bugünü anıp gazetecilerin sorunlarını ele aldığını aktaran İletişim Fakültesi Dekanı İrvan; “10 Ocak gerçekten de Türkiye’de gazetecilere verilen en önemli hakların olduğu yasanın yıl dönümü. Yasa gazetecilere patronları karşısında avantaj sağlıyordu. Çalışanlar için çok önemli bir yasa fakat gazeteciler mercilerini koruyamadı. Koruyamamalarının birçok nedeni var ama en çok da 1980, 90’lı yıllarda olan tekelleşme…” ifadelerini kullandı.

Gazeteci Cem Tekel: “Yaptığınız işin bir sorumluluğu, halkta karşılığı var”

Çalışan Gazeteciler Gününün asıl amacının, basın mensuplarının haklarını korumak olduğunu vurgulayan Gazeteci Cem Tekel; “Biz her türlü toplumun derdini söylüyoruz ama kendi derdimizi anlatamıyoruz. Yaptığınız işin bir sorumluluğu, halkta karşılığı var. Yaptığımız iş gerçekten zor ve dikkat gerektiren bir iş. Sendikalaşamazsınız. İşten atılırsınız. En son büyük bir medya kuruluşunda tazminatsız 30 kişiyi kovdular. Bilindik isimlerdi. Kıdem tazminatı alamadılar. Bunları pek duymazsınız fakat maalesef şu anda böyle bir durum var. Yapılan bültenler aynı fakat çalışan sayısı oldukça azaldı. Şu an da televizyonda çalışan muhabirler birden fazla habere gidiyorlar. Olması gerekenden fazla çalışıyorlar. Medya sektörü şu anda ciddi anlamda sıkıntı yaşıyor. Büyük kurumlarda beklediğiniz paralar yok. Hayal kırıklığına uğramamak için bunları bilmeniz lazım. Gazetecilik gönül meselesi. Ben çocuğumun doğumunu göremedim. Mehmet Ali Erbil bana canlı yayında gösterdi. Birçok arkadaşımın düğününe, cenazesine gidemedim. Ben Gazze savaşı da gördüm. Keskin nişancı da üzerime silah doğrulttu. Çok zor şeyler yaşadım savaş gördüm fakat bunların bir karşılığı olmalı. Yabancı basında hayat sigortası var savaş yerlerine girince fakat Türkiye'de bu yok. Ben ölürsem ailem bir tazminat almayacak.” şeklinde konuştu.

Lara Kırmusaoğlu: “Gazetecilik gönül meselesi”

Medyanın kişilere bir çerçeve çizdiğine dikkat çeken TV100 Spikeri Lara Kırmusaoğlu; “Özel sektörde çalışıyorsanız maalesef tam olarak hak bekleyemiyoruz Türkiye’de. Gazetecilik gönül meselesi. Muhabirlik tarafında olan arkadaşlar asıl gazeteciliğin o olduğunu lütfen bilin çünkü ben muhabirlik yapmayı çok istedim ve Merkez TV’de sadece bir iki habere çıkmama izin verildi. O haberlerde dışarı ortamını görmemi sağladı. Pazara çıktık, altın dolar düştü mü döviz kurumlarına gittik daha küçük haberler veya oranın siyasi isimleriyle tanışıp röportaj yapma fırsatım oldu, muhabirlik denebiliyorsa bu şekilde deneyimlerim oldu. Tele1’e geldiğimdeyse işin daha farklı mutfak tarafını gördüm. Siz bu mesleği zaten dört yıl boyunca okuyorsunuz ve hocalarınız size zaten olması gereken gazetecilik etiğini anlatıyorlar ama her şey konuşulduğu gibi olmuyor bu her bölümde böyle aslında ben çocuk gelişimi okudum. Orada hiçbir zaman tam olarak anlatılan şeylerin gerçekte öğretmenlerin yaptığına şahit olamadım maalesef. Orada da okul izin vermiyor, müdürünüz izin vermiyor. Medyada da size bir çerçeve çiziliyor. O çerçeveye uymak zorunda bırakılıyorsunuz. Bunu tercih etmeyip serbest olarak da çalışabilirsiniz ama o sizi maddi olarak ne kadar ayakta tutabilecek tabi ki tartışılır. Belirli bir şekilde isim yapmanız lazım. Sıfırdan başlamak lazım.” dedi.

Yusuf Özgür Bülbül: “Yereldeki kaynaklar ne kadar güçlüyse ulusalda da daha iyi gazetecilik yapılabiliyor”

Yerel gazeteciliğin önemi hakkında konuşan Gazeteci Yusuf Özgür Bülbül; “Yerel medyaya olan ilgim üniversite yıllarımda başladı. Okul yıllarımda aktif olarak gazetecilik yaptım. Ben gazeteciliğin temelinin yerel olduğunu düşünen insanlardan birisiyim. Ulusalda da çalışsanız uluslararası medya kuruluşlarında da çalışsanız birçok haberin yerel kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Yereldeki kaynaklar ne kadar güçlüyse ulusalda da daha iyi gazetecilik yapılabiliyor. Yerel gazetelerin dijitalleşmesi adına bir tez çalışması yaptık. Örneklem olarak doğu ve batı İzmir ve Muş’u kıyasladık. Burada size önerim yerel medyada çalışarak başlayabilirsiniz, adım atabilmeniz için güzel fırsatlar sunabilir. Aslında yerel medyaya baktığımız kötü yerler değil nitelikli yerler de var. Hatta bazı kuruluşlarda ulusaldan daha çok para kazanabilirsiniz.” ifadelerinde bulundu. 

Nilay Tuğçe Bostancı: “Sektöre girdiğimde öğrendiğim bilgileri kullanabilme şansım oldu”

Üsküdar Üniversitesi mezunu Gündem Editörü Nilay Tuğçe Bostancı; “Bu meslekte beşinci yılımdayım ilk sektöre girdiğimde burada ögrendiğim çok fazla bilgiyi gerçekten kullanabilme şansım oldu. Haber Üsküdar olsun, derslerde yaptığımız bloglar olsun, YouTube Instagram içerikleri sosyal medyayla alakalı öğrendiğimiz şeyler işimize çok yaradı. 2 yıldır Cumhuriyetteyim gündem editörlüğü yapıyorum. Aynı zamanda sağlık konusunda içerikler üretiyorum. Ben genellikle 7 de sabah ise başladığım için bir gün öncesi içeriklere bakmak gündeme hakim olmak zorundayım. Gece de çok fazla editörlerimiz olmuyor maalesef. Gün içerisinde televizyonlara, internet akışa, Twitter gündemini karşımıza alıp işlerimize başlıyoruz. Günde en az 25 içerik giriyoruz. İçerik sayısı 500’e kadar varabiliyor. Sosyal medya paylaşımlarını da biz yapıyoruz.” dedi. 
Etkinlik, katılımcıların sorularının cevaplandırılmasın ve toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.


 

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)