160 proje arasında ‘Finans Z Genç Mentör’ isimli projesiyle birinci oldu

Haber ile ilişkili SDG etiketleri

DOI : https://doi.org/10.32739/uha.id.43539

Kuveyt Türk tarafından bu yıl 4’üncüsü düzenlenen ve Türkiye’nin dört bir yanından üniversitelerin projeleriyle katıldığı ‘Ideathon Fikir Yarışması’nın finali gerçekleştirildi. Yarışmaya Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Yazılım Mühendisliği 3’üncü sınıf öğrencisi Yener Can Taş ‘Genç-Z’ isimli ekibi ile katıldı. Taş ve ekibi ‘Finans Z Genç Mentör’ isimli projeyle birinci oldu.

Lonca Girişimcilik merkezinde üniversite öğrencilerine yönelik düzenlenen ve iki gün boyunca kesintisiz 36 saat süreyle devam eden İdeathon Bootcamp’ta Üsküdar Üniversitesi öğrencisi Yener Can Taş ve ekibi ‘Finans Z Genç Mentör’ isimli projesiyle birinci oldu.

Gençlerin finansal okuryazarlığını arttırmak en büyük hedefimizdi…

Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Yazılım Mühendisliği 3’üncü sınıf öğrencisi Yener Can Taş, projeleriyle amaçladıklarına dikkat çekti. Taş; “Proje kapsamında yapay zekâ destekli kişiselleştirilmiş kurgular yaratarak gençlerin finansal okuryazarlığını artırmak en büyük hedefimizdi. Onun için dinamik ödül sistemleri ve kişiye özel kurguların içerisinde yer aldığı oyunlaştırma tekniğini kullanmayı tercih ettik. Yaptığımız araştırmalar gençlerin anında tatmin ve ödüllendirme kültürüyle büyüdüklerine işaret ettiğinden bu strateji bizim için doğru tercihti.” şeklinde konuştu. 

“Kendi alanımızda güncel olanı takip etmemiz bize yol açar”

Hem bankanın hem de gençlerin kazan-kazanı yakalayacağı bir döngü inşa etmeyi hedeflediklerinden bahseden Yener Can Taş; “Bu proje sıfırdan bulduğumuz bir projeydi. Öncelikle internet üzerinde yapılan hem yurtiçi hem yurtdışı inovatif şeyleri inceledik. Finansal teknolojilerdeki mevcut durumu ve sektördeki ihtiyaçları anlamak amacıyla kapsamlı bir analiz ve araştırma sürecine girdik. Bu aşamada pazar ihtiyaçları, rakip çözümler ve hedef kitle analizi gibi faktörleri değerlendirdik. Bu kapsamda araştırma raporları inceledik. Hedef kitle ve pazar uyumu açısından uyumlu olması bizler için önemliydi. Hem bankanın hem de gençlerin kazan-kazanı yakalayacağı bir döngü inşa etmek istedik. Burada network ve bu tarz yarışmaları, etkinlikleri kovalamak çok önemli çünkü genel olarak kendi alanımızdaki günceli takip etmemiz bize yol açar.” dedi. 

160 projeden 8 takım finale kaldı 

Yetkin rakipler arasından sıyrılmanın, sürekli çalışma disiplinine sahip olmaktan geçtiğine değinen Taş: “Bizden inovatif şeyler isteniyordu. Burada özgünlüğü yakalamak önemliydi ve bu konuda ısrarcıydık. Yarışmadaki takımlar zorlayıcı ve alanında yetkin isimlerdi. Onlarla yarışmak hem güzel hem zorlayıcıydı. Bu ekiplerle mücadele ederken rehavete kapılmadan sürekli çalışma disiplinine sahip olmak da belirleyiciydi. 160 projeden 8 takım finale kaldı. Ardından final etabı sürecinde Lonca Girişimcilik Merkezinde girdiğimiz 36 saatlik kamp boyunca yoğun çalışma ve iş birliği gerçekleştirdik. Bu interaktif, canlı ve zorlayıcı bir eğitimdi. Bu eğitimler içerisinde inovasyon, hikâye anlatıcılığı ve sunum teknikleri anlatıldı. Çok değerli mentörlerle çalıştık. Bunların yanı sıra yarışma sonrasında ‘FinansZ’ projemizle beraber bankayla iletişimimiz devam ediyor. Fikrin iş modeline dönüştürüldüğü süreçte ekip olarak bizler de toplantılarda bulunuyor olacağız. Gelecekte SAAS’ın gittikçe önem kazanacağını ve artık domine iş modellerinden birisi olacağını düşünüyorum. Yakın geleceğe baktığımda farklı iş alanlarında mikro sorunlara odaklandığımız yapay zekâ destekli SAAS projeler üzerinde çalışıyor olacağım.” ifadelerini kullandı. 

“Bol bol sorumluluk almalı ve konfor alanımızdan çıkmalıyız”

Üniversite öğrenim dönemini sosyal açıdan da aktif şekilde kullanmanın çok değerli olduğuna dikkat çeken Taş; “Çevremizi doğru şekillendirmek bu bağlamda büyük önem taşıyor. Gerek üniversitemiz içerisinde düzenlenen etkinlikler gerek dışında düzenlenen birçok etkinliğe ve Workshop’a katılım sağlıyor ve yeri geldiğinde organizasyonlarını üstleniyorum. Bunların da yarışmaya önemli ölçüde etkileri oldu. Tutkulu olduğumuz alanları keşfetmek, bu alanlarda bulunan yetkin isimlerle iletişim halinde olabilmek, soft skillerimizin gelişimi, networkümüzü genişletmek ve kişisel markamızın inşaası için aktiflik kritik önem taşıyor. Bol bol sorumluluk almalı ve konfor alanımızdan çıkmalıyız. Öğrenecek çok şey, yapılacak çok işimiz var. Kendi hatalarımızdan ve başkalarının hatalarından ders çıkarıp her daim verimimizi artırarak çalışmaya devam etmeliyiz. Bunların yanında üniversitemizin kendi kültürüyle birlikte bizlere kattığı çok önemli değerler var. Hem bu değerleri almalı hem de kendi özgün bakış açımızı bizden sonraki arkadaşlarımıza aktarabilmek adına bu kültüre kendi özgün bakış açımızı katmalıyız. Kendi işini, kendi girişimini kurmak isteyen kişilerin bu tarz yarışmaları takip etmelerini tavsiye ederim çünkü bu tarz yarışmaların kişisel gelişime de büyük katkısı var.” ifadelerini kullandı.

Haber: Ayşenur Özdemir- Sevde Korkut

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)