Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Programları | Üsküdar Üniv. - Haberler

07 MAY 2021

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Covid-19 biyomühendisliğin önünü açtı”

Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Biyomühendislik bölümü ve Biyomühendislik Kulübü tarafından ‘9.Biyomühendislik Günleri’ başlıklı çevrimiçi sempozyum düzenlendi. Pandemi koşulları nedeniyle çevrimiçi düzenlenen 9. Biyomühendislik Günleri Sempozyumu, bu alanda eğitim gören öğrencileri uzman isimleri buluşturdu. Programın sunuculuğunu Biyomühendislik Bölümü üçüncü sınıf öğrencileri olan Biyomühendislik Kulübü başkanı Mehmet Akyıldız ve Kulüp Başkan Yardımcısı Şeyma Türkan Koyun yaptı. İki oturumda gerçekleşen programın açılış konuşmalarını Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı Dr. Tuba Sevimoğlu gerçekleştirdi.Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Biyomühendisliğin nörobilim ayağı da var”Kimya biyomühendisliğinin özellikle ilaç üretiminde ve çeşitli araştırmalar açısından önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Biyomühendisliğin bir de nörobilim ayağı var. 2018'de Davos'ta neural network’ün önemi bütün dünyada patlama yaptı. Biyomühendisliğin biyoinformatik ayağı ve onunla ilgili olan nöro teknoloji ile birlikte kullanımı biyomühendisliğe yeni bir alan açtı. O dönemde tabii biyomühendislikte kimyacılar ağırlıklı gidiyordu. Onun üzerine bunlarla ilgili bazı dersler de koymayı ve araştırmalarla göz önüne almayı önemsemiştik. Şu anda bilimdeki gelişmelerle biyomühendisliği sadece ilaca indirgemek doğru değil. Biyomühendisliğin aynı zamanda nörobilim ayağını da ön plana çıkarmak gerekiyor.” dedi.Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Biyomühendislik kuantuma da dokunmalı”Prof. Dr. Nevzat Tarhan, insandaki beyin sisteminin üç şekilde çalıştığını söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:“Beyin elektriksel sinyal üretiyor, kimyasal ateşlemelerle çalışıyor ve bu mevcut çalışmalar içerisinde enerji akışı olurken bilgi akışı gerçekleşiyor. Elektriksel akış, kimyasal akış ve bunlarla eş zamanlı bilgi akışı oluyor. Bunlar beyinde oluşuyor. Beyin ile ilgili çalışmalarda biyomühendislik artık kuantuma da biraz dokunmalı. Beyin nasıl karar veriyor diye incelendiğinde elektrofizyolojik ölçümlerde görülüyor ki bir eylemle ilgili karar verdikten 300 milisaniye sonra P300 dalgası ortaya çıkıyor. O zaman karar veren beyin değil. Beynin üzerinde bir kuantum beyin var ve yeni bilinç çalışmalarında buna bilinç diyoruz. Beynin üzerinde evrensel enerji ile bağlantılı bir kuantum beyin var. O da karar vermeyi etkiliyor. Karar verdikten sonra beyindeki elektriksel potansiyel ortaya çıkıyor. Ondan sonra elektriksel potansiyel devam ettiği zaman kimyasal dönüşüme uğruyor. Kimyasal dönüşümüne uğradığında da o kalıcı bilgi haline geliyor.”Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Bilimin öznesi olmak için AR-GE’ye yatırım yapmalıyız”İnsanın bir bilgiyi beyne ilk olarak elektriksel olarak kaydettiğini ifade eden Tarhan,  sözlerini şöyle sürdürdü:“Onu tekrar ederse veya çok güçlü bir duygusal yükle kabul ederse beyine bu sefer elektriksel değil kimyasal harflerle yazılıyor ve kalıcılaşıyor. Beyin kimyası ile ilgili çalışmalarda bu bulgular çok önemli. Elon Musk deney hayvanlarında beyin-bilgisayar ara yüzü çalışmaları yaptı. Bir maymuna oyun oynattı. Bunu aslında bir iş adamı mı yapacak? Üniversitelerin yapması lazım ama onlarda sermaye bizde ise fikir var. İkisini Türkiye’de bir araya getirmek mümkün değil.  Amerika böyle değil. Elon Musk bir şeye karar verdiği zaman o işi en iyi bilenleri bir araya getirerek müthiş bir AR-GE ekibi kuruyor. Örneğin Amazon’un sahibi kazancının yüzde 80'ini AR-GE’ye yatıyormuş. Türkiye'de maalesef son zamanlarda ancak yüzde 3’e çıktı. AR-GE'ye yatırım yapmıyorsan ancak bilimin nesnesi olursun. Bilimin öznesi olacaksak yatırımı AR-GE'ye yapmalıyız. Biz maalesef taşa, toprağa yatırım yapan bir ülkeyiz. Tarım toplumlarında taşa, toprağa yatırım yapılır. Bilgi toplumlarında tasarımlara yatırım yapılır. Bilgiye yatırım yapılmadıkça kendi kendimize övünüp dururuz.”Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Covid-19 biyomühendislerin önemini öğretti”Biyomühendisliği henüz Türk bilim dünyasının çok tanıdığını ve önemini fark ettiğini düşünmediğini belirten Tarhan, “Covid-19 çok ciddi bir şekilde biyomühendislerin önemini öğretti. Moleküler biyoloji ve genetik ile biyomühendislikteki öğrencilerimiz mezun olur olmaz işe girmeye başlayacaklardır. Mezun olmadan işe girenler bile olmaya başladı. Şu anda sağlık yatırımları dünyada ilk sıraya yerleşti. Biyomühendislik’de bu ikisinin sentezi yapılacak. Dijital bir evrendeyiz, evrensel veritabanı var. Evrensel veritabanının üzerinde önce bilgi var sonra matematik, geometrik tasarım, enerji, fizik, kimya geliyor yani madde ve ondan sonra da biyolojik canlı geliyor. Bunlar hepsi birbirinin halkaları, birbirinin içerisindeler. Madde diye bir şey yok aslında, madde bir enerji yoğunlaşmasıdır.” İfadelerini kullandı.Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Biyomühendislikte devamlı alt disiplinler olacaktır”Uygulama ortakları NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nde Track monitoring yani LCMS cihazları ile ilaç kan düzeylerine baktıklarını söyleyen Tarhan, “Biri toksikoloji yani madde de ölçüyor. Diğeri psikiyatrik ilaçlar için ilaç kan düzeyini ölçüyor. Mesela bir et parçası geliyor ve o etin hangi hayvana ait olduğunu proteininin iyon yüküne bakarak gösteriyor. Bir balın gerçek ya da sahte olduğunu gösterebiliyor. İlacın da uygunluğunu iyon yüküne göre söylüyor. Yüzde 99 üzerinde doğruluk sonuçları veriyor. Bütün bunlar biyomühendislik kapsamında yer alıyor. Beyin, kimya ve teknolojinin ortak kullanılması ile ilgili alanlar olduğunu söyleyebiliriz. Bu alanları bilen kişiler şu anda geleceğin mühendisleri olacaklar. Bazısı kimyaya odaklanarak ilerleyecek bazısı nörobilime odaklı ilerleyebilir. Kişiler bunun kararını kendileri verecekler. Devamlı olarak alt disiplinler olur.” dedi.Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Bilimlerin multidisipliner çalışması gerekiyor”Biyolojik bilimlerle mühendislik bilimlerinin birlikte multidisipliner çalışması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Zaten şu anda da bilimlerin öyle tekilliği değil bilimlerin çoğulculuğu ve bütüncüllüğü ön planda. Eklektik yaklaşım ön planda. Bilimlerin takım halinde çalışması yeni keşifleri ortaya çıkarıyor. Çok gelişmiş ülkelerde doktordan çok mühendisler var. Tahmin ediyorlar, seçenekleri sunuyorlar ve işte daha kolay daha az hatasız yapıyorlar. Onun için bunların hayata geçirilmesi gerekiyor ama insanlık olarak bunu anlamamız için Covid-19 gibi bir tokat yememiz gerekiyormuş. Covid-19 tokadı zihinlerde ezberleri bozdu. Zihinlerde mühendisliğe sadece materyalist bir bakışla baktırmıyor artık bütün disiplinlerin birlikte olduğunu, bütün bilim dallarının takım halinde çalışması gerektiğini daha çok ortaya çıkardı.” diye konuştu.Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Öğrenciler mutlaka projeler yapmalı”İnovasyonların topluma bir şeyler öğretmesi gerektiğini belirten Tarhan, “Bazı şeyleri yeniden düşünmemiz, yapılandırmamız ve keşfetmemiz gerekiyor. Covid-19 bence biyomühendisliğin, moleküler biyoloji ve genetiğin önünü açtı. Daha da açacak gibi görünüyor. Bu gözle değerlendirmek gerekiyor. Gelecekteki öğrenci arkadaşlarımız da muhakkak projeler yapmalı. TÜBİTAK gibi kurumlar öğrenci projelerini destekliyor. Hocaların danışmanlığında o projelerle çok bilgi edineceklerdir. Üniversite lisans döneminde proje yapmak geleceğe farklı bakmayı sağlıyor. Bilimsel duran, objektif durur. Objektivizm bilimin en büyük özelliğidir. Her şeye karşı objektif olmalıyız.” dedi.Açılış konuşmacılarından olan Üsküdar Üniversitesi Biyomühendislik Bölüm Başkanı Dr. Tuba Sevimoğlu da çevrimiçi olması nedeniyle şehir dışından da katılımların olduğunu belirterek sempozyumun verimli ve başarılı bir şekilde geçmesini temenni etti.Sempozyumda 2 oturum gerçekleştirildi Açılış konuşmalarının ardından oturumlara geçildi. Birinci oturumda Koç üniversitesi’den Dr. Öğr. Üyesi Hasan Demirci “Structural Biology”, Acıbadem Üniversitesi’nden Prof. Dr. Tanıl Kocagöz “Laboratory methods used in the diagnosis of COVİD-19” ve Sabancı Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Christopher Mayack ise “Systems Biology” başlıklı sunumunu katılımcılar ile paylaştı.Sempozyumun ikinci ve son oturumunda ise 6 konuşmacı yer aldı. İkinci oturumda Acıbadem Üniversitesi’nden Prof. Dr. Metehan Özen “The Miracle of Microbiota”, İstinye Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Ayça Zeynep İlter “Cancer Biology”, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Doç. Dr. Emre Yörük “Plant Pathology”, Sabahattin Zaim Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Büşra Bolat “Targeted Drug Delivery in Cancer Therapy”, Omid Afarinan şirketinin kurucusu ve CEO’su Majid Hajihosseinali “3D BioPrinting Technology” ve Üsküdar Üniversitesi’den Prof. Dr. Kayhan Erciyeş “Bioinformatics Algorithms” başlıklı sunumu yaptı.Program ikinci oturumdaki sunumların tamamlanmasının ardından sona erdi.

12 MAR 2021

Üsküdar Üniversitesinden 23 Bin Öğrencisine ZOOM Lisansı!

Önemli yatırımlar ile sağlam teknolojik altyapı oluşturan Üsküdar Üniversitesi, Pandemi sürecinde öğrencilerine uzaktan, kesintisiz eğitim olanakları sunmak üzere “Fi-Jital Üniversite” kavramını hayata geçirmişti. Bu adımla birlikte öğrenciler üniversitenin hem fiziki hem de dijital eğitiminden en efektif şekilde yararlanıyor. Birçok dijital platform üzerinden gerçekleştirilen uzaktan eğitim ders ve uygulamalarıyla Üsküdar Üniversitesi öğrencileri, ALMS programı ile sanal sınıf uygulaması Perculus’a girerek senkron (canlı) şekilde online eğitim alabilirken şimdi Zoom ile iş birliğine gidildi. ALMS üzerinden Zoom’ a girerek senkron (canlı) eğitim yapılması ve yapılan derslerin kayıt ve yeniden izlenmesine yönelik entegrasyon çalışmaları ise ayrıca sürdürülüyor.İnteraktif Katılım Kolaylaştı Öğrencilerinin online derslerden daha fazla verim alabilmesi adına önemli bir adım daha atan üniversite, akademik kadroyla birlikte her bir öğrencisi için toplam 23 bin Zoom lisansı satın aldı. Öğrencilere daha kolay interaktif katılım imkânı sunan, etkileşim ve süre sınırının olmadığı STIX programı üzerinden, Yüksek Lisans derslerinin Zoom yazılımı aracılığı ile verilmesi testlerinden sonra, şimdi de alınan Zoom lisansları ile ALMS üzerinden Zoom yazılımı kullanılarak dersler yapılacak. Zoom derslerinde, tüm öğrenciler kişi sınırı olmaksızın kameralarını da açık tutabilecek. Mikrofon ile anında katılım sağlayabilecek. Böylece daha interaktif yapılacak derslerde öğrenme veriminin artması ve etkileşimin üst düzeye taşınması amaçlanıyor.Öğrenciler çok daha nitelikli eğitim alabilecek...ZOOM programından online toplantı ve konferanslardan da yararlanabilen akademisyenler ve öğrenciler aynı zamanda Üsküdar Üniversitesi Bilgi Teknolojileri Direktörlüğü’nün geliştirdiği STIX programı (stix.uskudar.edu.tr) ile birbirleriyle iletişim halinde olarak bilgi, belge ve ödev paylaşımını 7/24 sağlayabiliyorlar.

14 OCA 2021

WhatsApp, Kişisel Veri Kullanımını Yasal Zemine Taşımak İstiyor…

Üsküdar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı, Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÜSUZEM) Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Nuri Bingöl, son günlerde sıkça konuşulan sosyal medya uygulamaları ve kişisel verilerin gizliliğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.Dr. Öğretim Üyesi Nuri Bingöl: “WhatsApp, verileri zaten kullanıyordu”WhatsApp uygulamasının daha önce de kişisel verileri kullandığını ancak bu sefer bir sözleşme sunduğunu kaydeden Dr. Öğretim Görevlisi Nuri Bingöl, “Siz konum uygulamasını kullanıyorsunuz. WhatsApptan konum bilgisini açarak karşı tarafa gönderiyorsunuz. Karşı tarafa gönderdiğiniz veri her ne kadar uçtan uca şifrelenerek gitse de whatsApp kullanabiliyor. Kendi çıkarı için de kullanabilmesi mümkün. Sıkıntı da zaten buradan doğuyor. WhatsApp,  bizim verilerimizi zaten kullanıyordu. Şimdi ise ‘Bana izin verin ben zaten bu verileri kullanıyorum. Şimdi açık açık daha net kullanacağım’ diyen bir sözleşme gönderdi” dedi.Dr. Öğretim Üyesi Nuri Bingöl: “WhatsApp, uygulamasını yasal zemine oturtmak istiyor”WhatsApp’ın bu sözleşmeyle uygulamasını yasal bir zemine oturtmak istediğini belirten Dr. Öğretim Üyesi Nuri Bingöl, “Kendine göre yasal bir düzen oturtmak ve bu verileri üçüncü şirketlere satmak istiyor. Kendi şirketleri Facebook ve Instagram uygulamaları için kullanıyordu. Bunları kullanmasındaki amacı da ticari amaçlı. Pazarlama ve reklam söz konusuydu. Şimdi ise üçüncü kişilere, hükümetlere satabilecek. Özellikle Amerika gibi birçok devletin hükümeti tarafından birtakım terörize olaylar için zaten yapay zeka uygulamaları kullanılıyor. Dolayısıyla bu kişisel bilgiler onlara verebilecek. Kaldı ki Facebook gibi sicili bozuk bir şirketin yapması zaten beklenen bir şeydi. Ancak yasal bir zemine oturtarak gelecekte olası bir yargılama durumunda ‘Ben senin verini kullandım. Sen benim sözleşmemi kabul etmiştin, bu bir delildir’ diyerek mahkemeye sunabilecek” dedi.Söz konusu sözleşme nedeniyle kullanıcıların kendini güvende hissetmediğini belirten Bingöl, sözleşme nedeniyle pek çok kullanıcının alternatif başka uygulamalara geçiş yaptığını söyledi. Bir göçün başladığına dikkat çekti.Dr. Öğretim Üyesi Nuri Bingöl: “WhatsApp’ın sözleşmesi çifte standart”WhatsApp’ın bu sözleşmeyi ülkemize uygulamasının çifte standart olduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi Nuri Bingöl, “Avrupa ülkelerine farklı bize farklı bir uygulama söz konusu. Birçok uzman, bunun nedenini hukuksal zeminimizin zayıflığına bağlıyor ama değil. Bunun nedeni aslında Avrupa Birliği’nin alım gücünün yüksek olması, daha iyi pazar olması ve Avrupa Birliği’nden vazgeçemiyor olması” dedi.Dr. Öğretim Üyesi Nuri Bingöl: “Türkiye’de ofisleri bulunmalı”Dr. Öğretim Üyesi Nuri Bingöl, Facebook, Twitter, YouTube gibi sosyal medya uygulamaları ve platformların Türkiye’de ofis bulundurmasının gerekli olduğunu belirterek “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Dijital  Dönüşüm Ofisi, bu şirketlerin Türkiye’de ofis açmalarını istiyordu. Tüketici siteleri, satış siteleri de dahil ofislerini burada açmaya başladı. En büyük problemimiz burada yasal temsilciliği olmayan bir kuruluşa hesap soramıyoruz. Bizim ülkemizde iş yapmak istiyorlarsa bunların burada ofisleri olması ve bizim yasalarımıza tabii olması gerekir” dedi.Dr. Öğretim Üyesi Nuri Bingöl: “Yerli uygulamalar için yeni fırsatlar doğabilir”Dr. Öğretim Üyesi Nuri Bingöl, bu alanda yaşanacak birçok zorluğun yerli yeni uygulamaların ortaya çıkması için de fırsat oluşturabileceğinin altını çizdi. Bingöl, “Biz de artık uygulamalarımızı geliştirdik, yerli uygulamalarımız var, yerli firmalarımız var. Uygulamalara çok rahat geçebiliyoruz. Uzun bir süredir de zaten kullanıma açılmıştı. Denenmiş, test edilmiş, güvenli, birtakım verileri tutmayan ve işlemeyen platformlar var” dedi.Doç. Dr. Türker Tekin Ergüzel: “En büyük tehlike sesimizin taklit edilebilmesi”Üsküdar Üniversitesi Yazılım Bölüm Başkanı Doç. Dr. Türker Tekin Ergüzel ise kişisel verilerin paylaşımının önemli olduğunu belirterek burada en önemli tehlikenin sesin kopyalanması olduğuna dikkat çekti. Doç. Dr. Türker Tekin Ergüzel, şunları söyledi:“WhatsApp denildiği zaman ilk akla gelen yazılı iletişim kurulan bir alan olması. Metin üzerinden iletişim ilk olarak düşünülüyor. Ama asıl kıymetli olan ne biliyor musunuz? Delil öğrenme algoritmalar üzerinden uygulamalar bulunuyor. Sizin WhatsApp üzerinden gönderdiğiniz sesiniz tekildir. Size mahsustur. Ses işleme algoritmaları ile size mahsustur. Artık sesi taklit etme algoritmalarını oluşturabiliyorlar. Sizin ses tonunuzla konuşan mobil uygulamadan veya bir uygulamadan algoritmadan bahsediyorum. Asıl zaten tehlike arz eden bu. Bizim metinlerimiz, paylaştığımız resimlerden ziyade bize ait tekil bir veriden bahsediyorum, o da ses datası. Arka tarafta konum bilginizi alıyorlar, görsellerini alıyorlar ama diğer taraftan asıl kıymetli olan ses gibi size mahsus biyolojik datayı da topluyorlar. O datanın işlenmesiyle bu bahsettiğim algoritmaları sizin sesinizi öğrenerek, sizin gibi konuşan duygusunu uyandıran, sizin gibi ifade eden, ses tonuyla sesi sizin gibi örtüşen bir algoritma oluşturmaya çalışacak. Asıl tehlike de varacağımız nokta o. Büyük veri üzerinden bir veri analizi. WhatsApp diyor ki , ben bu verileri Facebook’a sağlıyorum. Benim Facebook’um yok zaten. Size değil, büyük veri ambargosuna sağlıyor olacak. O da sonrası için büyük soru işaretleri barındıran bir konu olacak.”WhatsApp’ın Avrupa Birliği ülkelerine böyle bir dayatmada bulunmadığını belirten Doç. Dr. Türker Tekin Ergüzel, “Avrupa Birliği ülkeleri bu metne imza atmıyorlar. Gelişmekte olan ülkelere bir dayatma bu” dedi.Uçtan uca şifreleme sisteminde karşı tarafa mesaj gönderildiğinde gönderilen mesajın ancak karşı tarafta açılabildiğini ifade eden Doç. Dr. Türker Tekin Ergüzel, “Arada veriler transfer edildiği için hiçbir kaynak bu gönderdiğiniz mesaja ulaşamaz. Bu ses datası ya da görüntü datası olabilir. Ona kimse ulaşamıyor. Gönderenle alıcı arasında bir şifreleme vardır, şifre çözücü algoritması ile çalışır ve verinin güvenliğini garanti eder aslında” dedi.Doç. Dr. Türker Tekin Ergüzel: “Bireysel güvenliğe dikkat edilmeli”Bu tür uygulamaların kullanılmasında dikkat edilmesi gereken noktalara da değinen Doç. Dr. Türker Tekin Ergüzel, “Hangi uygulama kullanılırsa kullanılsın mutlak surette her zaman dikkat edilmesi gereken husus size ait mahremin bilgilerin korunması. Kişisel verilerin korunması gereği de bu bilgilerin paylaşılmaması gerekiyor. Kendinizi koruyacağız. Size mahsus verilerin bilgisayarlarınızda ve telefonlarınızda olmaması lazım. Bireysel güvenliğin sağlanması ve nelerin telefonlarda saklanacağına dikkat ediyor olması önemlidir” diye konuştu.

27 AĞU 2020

Biyomühendislik Anabilim Dalı İlk Mezunlarını Verdi!

Biyomühendislik Anabilim Dalı Başkanı ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Tuba Sevimoğlu danışmanlığında tezini tamamlayan İlknur Korkmaz, “Serebral Palsi, Adrenolökodistrofi ve Parkinson Hastalıklarının Ortak Genetik Mekanizmalarının Biyoinformatik Yaklaşımı ile İncelenmesi” isimli tez çalışmasını başarı ile sundu.Dr. Öğr. Üyesi Tuba Sevimoğlu danışmanlığında tez çalışmalarını tamamlayan bir başka isim Başak Demir ise, “Şizofreni, Bipolar Bozukluk Ve Depresyon Hastalık Proteinlerinde Yeniden Pozisyonlama Yöntemiyle Aday Etken Moleküllerinin Belirlenmesi” isimli tez çalışmasının sunumunu gerçekleştirdi.Protein Uygulama ve Araştırma Merkezi (PROMER) Müdür Yardımcısı ve Biyomühendislik Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Vildan Enisoğlu Atalay’ın danışmanlığında tezini tamamlayan İbrahim Barış Ölüç, “Fındık Meyvesinin Antioksidan Aktivitesinin Hesaplamalı Kimya Yöntemleri İle Tespit Edilmesi” isimli tez çalışmasını başarı ile sundu. Yine Dr. Atalay’ın danışmalığında olan Ceren Kaya, “Par1 Ve Par4 Genleri İle Antikoagülan İlaç Etkileşimlerinin Kenetlenme Yöntemi İncelenmesi Ve Olası Daha Aktif İlaç Moleküllerinin Tasarımını Yapılması” isimli tez çalışmasını başarı ile sundu.Yıldız Teknik Üniversitesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Lokman Torun da tez sunumlarına dış jüri üyesi olarak katılım sağladı.Mezun olan öğrenciler ve jüri üyelerinin toplu hatıra fotoğrafı çekiminin ardından tez sunumları sona erdi.

22 TEM 2020

Fen Bilimleri Enstitüsü Anlatıldı

“Üsküdar ile Daha ‘Yüksek’ Bir Gelecek Seni Bekliyor” mottosu ile yola çıkan Üsküdar Üniversitesi, lisansüstü buluşmalarına devam ediyor. Farklı alanlara yönelik geniş yelpazedeki yüksek lisans ve doktora programlarına ilişkin adayların sorularının yanıtlandığı buluşmaların ikincisinde Fen Bilimleri Enstitüsünün programları anlatıldı. Üsküdar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Mesut Karahan’ın katıldığı programın moderatörlüğünü Eğitim Kurumları ve Rehberlik Hizmetleri Yöneticisi Ece Tözeniş üstlendi.Zoom Webinar üzerinden gerçekleşen programda aynı zamanda Üsküdar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, Enstitü sorumlusu Aslı Işık ve Öğrenci Muhasebesi Sorumlusu Şeyma Kaya da yer aldı.Doç. Dr. Mesut Karahan: “Çalışmalarını bizimle sürdürmek isteyen öğrencilerimizi heyecanla bekliyoruz”Üsküdar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Mesut Karahan, yüksek lisans ve doktora programı ile ilgili katılımcılarla bilgiler paylaştı. Karahan; “Düzenlediğimiz bilim sınavını öğrencilerimiz kaçırabiliyorlar. Bu nedenle iki sınav düzenliyoruz. Ve iki sınavın değerlendirilmesi sonucunda listelerimizi oluşturuyoruz. Tam burslu olma imkânı açısından bilim sınavı çok önemli. Lisans ortalamaları ve bilim sınavı notları ile tam burslu öğrencilerimizi sıralıyor olacağız. Üsküdar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde yüksek lisans veya doktora yapmayı hedefleyen öğrencilerimiz için gerekli başvuruları yaptık, kontenjanları genişlettik. Bizimle çalışmalarını sürdürmek isteyen herkesi heyecanla bekliyoruz. Gelin konuşalım, hayatınıza birlikte yön vermeye çalışalım. Pandemi döneminin en büyük katkısı uzak mesafe olsa bile sohbet edebiliyor hale geldik. Dezavantajı elbette var ancak biz avantajlı yönlerini kullanalım, öğrencilerimizle mutlaka görüşelim.” İfadelerini kullandı.Karahan: “Öğrencilerimizin isteğini ön planda tutuyoruz”Karahan, sözlerinin devamında lisansüstü eğitimde Üsküdar Üniversitesinin sunduğu olanaklara değinerek; “Biz çoğunlukla Mühendislik ve Sağlık Bilimleri Fakültesi ile çalışıyoruz. Öğrencilerimizin arzu ettiği konularda tez yapmayı önemsiyoruz. Birçok üniversitede konular hocalar tarafından belirlenir ve öğrenci o konuda tez hazırlamak zorundadır. Ancak biz Üsküdar Üniversitesi olarak öğrencilerimizin hangi alana ilgi duyduğu, hangi alanda tez hazırlamak istediğini ön planda tutuyoruz. Makale yazmanın bir eğitimi yoktur. Ancak yüksek lisans yapıyorsanız makaleyi yazarak öğreniyor olacaksınız. Bilimsel derslerimizde konumuz aslında bağımsız olmasına rağmen bizler özel olarak bir makale nasıl yazılır, bir proje nasıl yürütülür bunların eğitimini veriyoruz. Çünkü yüksek lisans öğrencisi olup bir proje nasıl yazılır, yürütülür bilinmiyorsa çok büyük kayıp var demektir. Bizim hedefimiz bu kaybın önüne geçebilmektir.” Şeklinde konuştu.Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl: “Akademik unvan her zaman avantajlıdır”Fen Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl ise katılımcılarla tezli ve tezsiz öğrenim hakkında bilgiler paylaştı. Bingöl; “Öğrencilerimiz, tezsiz yüksek lisanstan tezli yüksek lisansa geçiş yapabiliyorlar. Üniversite - sanayi iş birliği henüz yeni yeni başladı. Önceki senelerde böyle bir anlayış yoktu. Özellikle bu konuda başka hiçbir üniversite bu anlayışa sahip değilken Üsküdar Üniversitesi olarak oldukça çabaladık. Şimdi yavaş yavaş hükümetin de çabalarıyla bir geçiş dönemine girdik. Artık sanayide de doktora ünvanlı çalışanları görmeye başladık. Dolayısıyla akademik unvan almak her zaman daha avantajlı olacaktır.” Dedi.Bingöl: “Siber Güvenlik Yüksek Lisans programı başlattık”Lisans, yüksek lisans ve doktora alanlarında yenilikleri sıkı sıkıya takip ettiklerini dile getiren Bingöl; “Siber güvenlik hayatımıza yeni aktif olmaya başladı fakat bir on beş senelik geçmişi var. Özellikle son zamanlarda iş güvenliği önem kazanmaya başladı. Siber güvenlikle ilgili standartlar gelişmeye başlamasıyla kişisel verilerin korunması gibi kanunlar çıkarılmaya başlandı. Bizler de bir yerlerden başlamamız gerektiğiniz düşünerek Siber Güvenlik Yüksek Lisans programını başlatmış olduk. Kripto paralar, adli bilişim gibi konularda gündemimize yer almaya başladı. Bu bölümler yeni çıkan bölümler gibi gözükse de daha eskiden beri varlığını hissettiren bölümler. Ancak şu an daha güncel ve daha popüler bu nedenle ileriye daha hızlı gitmemiz açsından bizleri umutlandırıyor. Eğitim alanındaki gelişmeler bizim ilerlememizi sağlıyor.” İfadelerini kullandı.Yüksek lisans yapabilmek için hangi şartlar gerekli?Enstitü sorumlusu Aslı Işık ise Fen Bilimleri Enstitüsü yüksek lisans şartlarını anlatarak; “Öğrenciler kesin kayıt evraklarıyla başvurmalıdır. Bunlar tezli öğrenciler için ALES sınav sonucu, transkripti, mezuniyet belgesi, kimlik fotokopisi ve fotoğraflardan oluşuyor. Tezsiz öğrencilerden ALES puanı aramıyoruz fakat diğer tüm şartları kesin kayıt sırasında yanlarında bulundurmaları gerekiyor. İngilizce programlara katılmak isteyen öğrenciler, yabancı dil puanı bulunması gerekiyor.” Dedi.Yüksek lisans ve doktora programları mali işlemleri neler?Mali işlemler hakkında bilgi veren Öğrenci Muhasebesi Sorumlusu Şeyma Kaya; “Ücretler tezli programlarda dört dönemi, tezsiz programlarda üç dönemi, doktora programlarında ise sekiz dönemi kapsamaktadır. Ücretlere tez ve proje ücretleri dâhildir. Programda alınması gereken bilimsel hazırlık süreci varsa bu ayrıca ücretlendirilmektedir.” Dedi.

07 NİS 2020

Öğrencimiz Orhun Karakuş, Covid - 19 Tanı Merkezinde virüs ile savaşacak…

Öğrencilerimiz covid-19 ile saha savaşlarını sürdürüyor. Lisans ve ayrıca yüksek lisans öğrencimiz Orhun Karakuş, Sağlık Bakanlığı’nın çalışmaları kapsamında Nisan ayından itibaren Covid - 19 Tanı Merkezlerinin Kurulması Projesinde Uzman Genetik Mühendis olarak çalışıyor.  Orhun Karakuş, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Lisans, aynı zamanda Fen Bilimleri Enstitüsü Moleküler Biyoloji ve Genetik Yüksek Lisans özel öğrencisi.Alanında uzman isimlerden hem teorik eğitim hem uygulamalı eğitim alan Karakuş, Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı işbirliğince yürütülen Covid - 19 Tanı Merkezlerinin Kurulması Projesinde yer alıyor.  Karakuş, Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Uzman Mühendis olarak Nisan ayından itibaren çalışıyor. Covid - 19 Tanı Merkezinin dört günde kurulduğunu belirten Karakuş, “Türkiye'de en çok test Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Covid - 19 Tanı Merkezinde uygulanıyor” dedi.

03 EYL 2019

Siber Güvenlik uzmanlarına ihtiyaç artacak

Hayatın her alanında kullanılan bilişim teknolojileri güvenlik sorunlarını da beraberinde getiriyor. Güvenlik sorunlarının aşılmasında önemli rol üstlenen siber güvenlik uzmanları, bilgi güvenliğinin sağlanması konusunda kritik öneme sahip. Üsküdar Üniversitesi Siber Güvenlik Yüksek Lisans Programı bu alanda donanımlı uzmanlar yetiştirmeyi hedefliyor.Üsküdar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü bünyesinde açılan Siber Güvenlik Yüksek Lisans Programı, öğrenci kabulüne başladı.Program hakkında bilgi veren Üsküdar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Siber Güvenlik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Avcıbaş, siber güvenlik alanında yetişecek uzmanların kurumlar, şirketler ve devletler için önemli bir gereksinim haline geldiğini söyledi. Avcıbaş, “Bilişim teknolojilerinin suçlular tarafından gerek hedef gerekse de araç olarak kullanılmasıyla, söz konusu teknolojileri kullanan kişi, kurum, kuruluş ve toplumlar risk altına girmiştir. Bilgisayar sistemlerine sızan kötü niyetli kişiler kurumların ve şirketlerin büyük zararlara uğramasına sebep olmaktadır. Siber güvenlik alanında yetişecek uzmanlar hem kurumlar ve ticari şirketler hem de devletler için önemli bir gereksinim haline gelmiştir” dedi.Prof. Dr. İsmail Avcıbaş, Siber Güvenlik Anabilim Dalı İngilizce ve Türkçe Yüksek Lisans Programının, alanı ile ilgili teorik ve teknolojik gereksinim ve donanımlara sahip, alanındaki gelişmeleri tüm dünya ile eş zamanlı olarak takip etme becerisini kazanmış, kamu ve özel sektörün ihtiyaç duyduğu siber güvenlik uzmanlarını yetiştirmeyi amaçladığını söyledi. Prof. Dr. Avcıbaş, programa üniversite sınavında Eşit Ağırlıklı ve Sayısal Ağırlıklı puan türünde öğrenci kabul eden lisans programları mezunlarının başvurabileceğini kaydetti.Bilimsel hazırlık programı gerektiğinde uygulanıyorSiber Güvenlik Yüksek Lisans Programı kapsamında gerekli görüldüğü durumda Bilimsel Hazırlık Programı uygulanacak. Bilimsel Hazırlık Programında öğrenciyi alan derslerine hazırlayan Ayrık Matematik, Algoritma ve Programlamaya Giriş, İşletim Sistemleri, Veri Yapıları gibi dersler yer alıyor.Bilimsel hazırlık sonrasında ise “Siber Sistemler ve Bilgi Güvenliği”, “Kriptografiye Giriş”, “Ağ Güvenliği”, “Uygulama Güvenliği” gibi zorunlu derslerin yanı sıra “Siber Saldırı Teknikleri”, “Kötü Amaçlı Yazılım Analizi ve Tespiti”, “Kripto Para Teknolojileri”, “Siber Güvenlikte Yapay Zekâ” derslerinin yer aldığı seçmeli dersler veriliyor.Tezli Yüksek Lisans Programında üç adet seçmeli ders, Tezsiz Yüksek Lisans Programında altı adet seçmeli ders alınıyor.Siber Güvenlik Yüksek Lisans Programı mezunları, geniş bir alanda çalışma imkânına sahip oluyor. Üsküdar Üniversitesi Siber Güvenlik Yüksek Lisans Programı mezunları, kamu ve özel sektörde bilgi güvenliği uzmanı, güvenli yazılım uzmanı, bilgi güvenliği analisti, ağ güvenliği uzmanı, sızma testleri uzmanı, zafiyet analisti, zararlı yazılım analisti, bilgi güvenliği yöneticisi gibi pozisyonlarda görev alabilecek. Siber güvenlik konusunda araştırmacı veya akademisyen olarak kariyer sahibi olmak isteyen tezli yüksek lisans mezunları, siber güvenlik, bilgisayar mühendisliği veya ilgili diğer alanlarda doktora eğitimlerine devam edebilecek.

25 ŞUB 2019

Bilgiyi toplumla buluşturan uygulama ilk kez Üsküdar’da kullanılıyor

 İnternet ortamında yayınlanan akademik makalelerin, başta sosyal medya olmak üzere yayınlandığı ortamlarda ne kadar etkileşim aldığını ve kaç kişiye ulaştığını belirlemek amacıyla kullanılan PlumX ve Altmetrics’i Türkiye’de uygulayan ilk üniversite Üsküdar Üniversitesi oldu. Uygulamayla akademik çalışmaların herkese ulaşması hedefleniyor. Doç. Dr. Türker Tekin Ergüzel, Üsküdar Üniversitesi tarafından yayınlanan dergilerde yer alan tüm makalelerin yaklaşık üç aydır PlumX ve Altmetrics sistemine dâhil edildiğini söyledi.Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Yazılım Mühendisliği Bölüm Başkanı ve Bilgisayar Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Türker Tekin Ergüzel, Üsküdar Üniversitesi’nin Türkiye’de ilk kez PlumX ve Altmetrics sistemini kullanan üniversite olduğunu söyledi.Akademik makaleler topluma ne kadar ulaşıyor?Doç. Dr. Türker Tekin Ergüzel, PlumX ve Altmetrics’in, internet ortamında yayınlanan akademik makalelerin; haberlerde bahsedilme oranı ya da hakkında yapılan sosyal medya paylaşım sayısı gibi etkileşim kriterleri göz önüne alınarak hazırlanan bir beğeni göstergesi olduğunu ifade etti. Ergüzel, sistemin akademik verilerin anlamlandırılabilmesini ve karşılaştırma yoluyla analiz edilebilmesini sağladığına dikkat çekti.Üsküdar Üniversitesi, bir ilki gerçekleştirdiÜsküdar Üniversitesi'nde üç aydan bu yana kullanılan PlumX ve Altmetrics çalışmaları ile üniversite tarafından yayınlanan dergilerdeki tüm makalelerin bu iki sisteme dahil edildiğini kaydeden Doç. Dr. Türker Tekin Ergüzel, sistemle ilgili şu bilgileri verdi:“Bu iki metrik, iki farklı firma gibi düşünülebilir. Biz ikisinden de istifade ediyoruz.  research.uskudar.edu.tr’de ikisi de var. Bu şu işe yarıyor; örneğin televizyonda akademik içerikli bir yayın yapıldı. Bu yayını sadece akademik içerikli mecralarda paylaşıyoruz ama sosyal etkisinin olabilmesi için sosyal mecralarda da paylaşılıyor. Bu yayının daha basitleştirilmiş formatını özet bir metinle research.uskudar.edu.tr’de paylaşıyoruz.Bilimsel veriler topluma ve insana ulaşmalıBilimsel çalışmaların topluma etki etmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Bir akademik çalışmanın insana dokunan noktası neresi veya insanlar bundan nasıl istifade edebilir şeklinde bir endişemiz olduğu için research.uskudar.edu.tr’yi oluşturduk. İngilizce tam metni veriyoruz. Bu web metrikler şunu yapıyor. Ben girdim research.uskudar.edu.tr’de bir kişinin hazırladığı makaleye ulaştım. Özetini de okudum. O özeti Twitter’da Facebook’ta ya da sosyal mecralarda paylaştığım zaman bu web metrikler, ilgili kişinin söz konusu çalışmasını Facebook’ta 4 kişi, Twitter’da 10 kişi tarafından paylaşıldığını gösteriyor. Bir pasta dilimli grafik var, bu paylaşımı onun üzerinde gösteriyor. Bu neye yarıyor? Bizim akademik çalışmamızın kaç insana dokunduğunun ölçülmesine yarıyor. Bu web metrikler, bir standart olacak.”Bilgi rafta kalmamalıUygulamanın yaygınlaşması gerektiğini belirten Doç. Dr. Türker Tekin Ergüzel, “Türkiye’de sadece Üsküdar Üniversitesi’nde kullanılıyor. Yurt dışında yeni yeni standart olmaya başladı. Research aslında research.uskudar.edu.tr, kendi adına yeni bir mecra. Bunun da örneği yok. Bunun sosyal mecrada paylaşımına dair de bir örneği yok. Her ikisi de bu anlamda çok kıymetli” diye konuştu.Akademik makale ve çalışmaların topluma ulaşmasının anlamlı olduğunu belirten Doç. Dr. Türker Tekin Ergüzel, şunları söyledi:“Yaptığınız bilimin sadece akademik mecrada kalması yeterli değil. Akademik çalışmaların topluma ve insana dokunması da önemli. Annemin buradaki meditasyon ile ilgili çalışmayı okuyup hoşuna gittiğini bilirim. Bu tip sonuçlara niye sadece akademik bakışla bakılsın ki? Toplum ile bilim insanları veya bilimle olan mesafenin kapanması, bir vizyon katacak insana. Bu bir yöntemdir ve yöntemle öğreniyor insanlar. Metot öğreniyorlar ve bilimsel bir bakış analiz tecrübesi kazanıyorlar.”

26 EKI 2018

TBMM Başkanı Binali Yıldırım’a Üsküdar Üniversitesi’nden Fahri Doktora

TBMM Başkanı Binali Yıldırım, günümüzde insanların ve kurumların artık belirledikleri alanlarda referans gösterilecek işler yapmaya yöneldiğini belirterek “Üsküdar Üniversitesi'nin de bu çerçevede nöroloji, psikiyatri, psikoloji birlikteliğini gerçekleştirerek, teşhisten tedaviye çok disiplinli yaklaşımı Türkiye'ye taşımaya çalıştığını görüyoruz” dedi.Davranış Bilimleri ve sağlık alanında Türkiye'nin ilk tematik üniversitesi olan Üsküdar Üniversitesi 2018-2019 Akademik Yıl Açılış Töreni, TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Törende TBMM Başkanı Binali Yıldırım’a Fahri Doktora unvanı takdim edildi ve Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan tarafından cübbesi giydirildi.Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda düzenlenen 2018-2019 Akademik Yıl Açılış Törenine TBMM Başkanı Binali Yıldırım, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Prof. Dr. Erman Tuncer, Üsküdar Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, Kadıköy Kaymakamı Dr. Mustafa Özarslan,  İl Halk Sağlık Hizmetleri Başkanı Dr. Abdullah Emre Güner, Üsküdar İlçe Sağlık Müdürü Dr. Yusuf Taşçı, Üsküdar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Mustafa Ataş, Kredi Yurtlar İl Müdürü Cemil Bağlama katıldı.Prof. Dr. Tarhan: “Ar-Ge odağı olarak nörobilimi seçtik”Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, törenin açılış konuşmasını yaptı. “Değişen Dünya ve Gençlik” başlıklı akademik yılın ilk dersini veren Tarhan, 7. Akademik Yıl Açılışını gerçekleştirdiklerini üniversitenin 14 bin mezun verdiğini, 5 fakülte, 1 sağlık meslek yüksekokulu ve enstitülerde 19 bin civarında öğrencilerinin bulunduğunu söyledi. Bir vakıf üniversitesi olarak en iyiyi yapmaya çalıştıklarını belirten Tarhan, üniversitelerin 4 önemli fonksiyonu olduğuna dikkat çekerek “Meslek edindirme, toplumu bilgilendirme, Ar-Ge yapmak ve bilginin ürüne dönüştürülmesini sağlamak. Biz bu dördüne birlikte yönelmeye özen gösteriyoruz. Üniversite olarak Ar-Ge odağı olarak nörobilim üzerine çalışıyoruz” dedi.Niyetin nörobiyolojisi araştırılıyorDünyada şu anda niyetin nörobiyolojisinin araştırıldığını ifade eden Tarhan, “İnsanın karar verme bölgesi aynı zamanda niyet bölgesi. Neye niyet ediyorsanız, beyniniz bir şeyi hayal ettiği zaman mesela yemek yemeyi hayal ederken beynin o bölgesi, yemek yiyormuş gibi çalışıyor. Bunun için niyetlenmiş davranışın insanların davranışında temel davranış olduğu biliniyor. Bu bizi pozitif psikoloji çalışmalarına götürdü, ahlakın nörobiyolojisine götürdü. Kişi niyetlediği zaman beynin ayna nöronları çalışıyor. Bu nedenle niyetlenmiş davranış, artık bilimsel bir kategori. Sadece edebiyatçıların ve dil bilimcilerin ele alabileceği bir konu değil, psikoloji biliminin de konusu. Şu anda Harvard Üniversitesi’nde pozitif psikoloji dersi okutuluyor” dedi.Üsküdar Üniversitesinde 2012’den bu yana pozitif psikoloji dersinin zorunlu dersler arasında olduğunu ifade eden Tarhan, “Bu derste insani değerleri öğretiyoruz. Pozitif Psikoloji kuramı sanki Mevlana’dan alınmış, sistematize edilmiş, metodoloji haline getirilmiş, bilimsel gerekçelerle anlatılıyor ama maalesef referans vermemişler. Bu da bizim kusurumuz” dedi.Eleştirisel düşünceden vazgeçmek, düşüncenin ilerlemesini durdurduOsmanlı’nın sanayi devrimini kaçırmasının nedenlerine değinen Prof. Dr. Tarhan, “18. Yüzyılda medreselerden mantık, matematik, astronomi, felsefe dersleri kaldırıldı. İbni Sina, İbni Rüşt, İkinci Aristo denilen Farabi eğitimden çıkarıldı. Ortaçağ’da Avrupa eleştirisel düşünce okuluna başlamışken vakıf korumasındaki medrese eğitiminde eleştirisel düşünceden vazgeçerek korumacı davrandı. Düşüncenin ilerlemesini durdurdu” dedi.Eleştirel düşünmeyi öğretmek gerekiyorProf. Dr. Tarhan, eleştirel düşüncenin mekteplerde öğretilmesinin önemine işaret ederek “Din eğitimi ile pozitif bilimlerin beraber verilmesi burada çok önemli. Düşüncenin ilerlemesini sağlamak açısından. Eleştirebilen ve sorgulayabilen bir kuşak yetişmesi bu açıdan önemli” dedi.Değer içerikli eğitim önemliYapay zeka konusunun dünya genelinde konuşulan bir konu olduğunu, şu an hem Batı’da hem de Doğu’da bir medeniyet krizi yaşandığını belirten Tarhan, “Bununla ilgili değişen bir gençlik var. Değer içerikli bir eğitim olması önemli. Yardımseverliği, bağışlayıcılığı, iyi insan olmayı öğretebilmek önemli. Yeni yetişen gençleri böyle kazanabiliriz” dedi.Gençlerin psikolojik ihtiyaçlarına karşılık vermeliyizGünümüzde gençlerin üç kırılgan noktasının olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Genç kuşakta adalet beklentisi yüksek. Buyurgan yaklaşımdan nefret ediyorlar ve özgürlük beklentileri yüksek. Gençlerin bu beklentilerine ve psikolojik ihtiyaçlarına uygun biçimde karşılık vermezsek genç kuşaklarla aramızda bağlantı kurmak çok zor oluyor. Sultan Abdülhamid çok iyi liderdi, padişahtı. Güçlü bir askeri yapıya kadar büyük işler yaptı fakat bunu yaparken bir yerde bir açık verdi; o açık da genç kuşaklarla diyalog kuramadı. Bu nedenle yetiştirdiği çocuklar ona karşı oldular. Bu nedenle buradan ders alarak gençlerle duygusal bağ kurabilmeyi başarmamız gerekiyor” diye konuştu.Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, fahri doktora gerekçesini okuduÜsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Rektör Danışmanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, fahri doktora gerekçesini okumasının ardından fahri doktora töreni gerçekleştirildi. Fahri Doktora gerekçesinde “Üsküdar Üniversitesi Senatosu’nun aldığı kararla; bugüne kadar gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk ve altyapı çalışmalarıyla, toplumu birleştiren kişiliğiyle ve ilkeli duruşuyla Türk siyasetine, demokrasimize ve Türk Halkına yaptığı anlamlı katkılardan dolayı TBMM Başkanı Binali Yıldırım’a Fahrî Doktora takdim edildiği belirtildi.TBMM Başkanı Binali Yıldırım’a fahri doktora takdim edildiTBMM Başkanı Binali Yıldırım’a Fahri Doktora takdim edildi ve Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan tarafından cübbesi giydirildi. Üsküdar Üniversitesi Hisseden İnsan Heykelinin de verildiği törende Yıldırım, bir konuşma yaptı.TBMM Başkanı Binali Yıldırım: “Bu gençler istikbalimizin umudu haline geliyorlar”Temelleri 1999 yılında NP Grup tarafından atılan Üsküdar Ünivesitesi’nde 4 fakülte, 5 enstitü ve 1 yüksekokulunda 19 binin üzerinde gencin eğitim gördüğünü ifade eden Binali Yıldırım, “Bu gençler aldıkları formasyon eğitimiyle, istikbailimizin umudu haline geliyorlar. Çünkü Üsküdar Üniversitesi; gerçekleri arayan pozitif bilimlerle; iyi, güzel ve doğruyu arayan sosyal bilimleri buluşturan bir üniversitedir. Arkadaşlarımız üniversitenin Türkiye'nin ilk davranış ve sağlık temalı üniversitesi olduğunu söylediler bana." diye konuştu.Üsküdar Üniversitesi, teşhisten tedaviye çok disiplinli yaklaşımı Türkiye’ye taşımaya çalışıyorGünümüzde her alanda, her konuda iyi olmanın mümkün olmadığını, 'Her işi yaparım ağabey' döneminin artık tarihte kaldığını belirten Yıldırım, şunları söyledi:“İnsanlar ve kurumlar artık belirledikleri alanlarda referans gösterilecek işler yapmaya yöneliyorlar. Üsküdar Üniversitesi'nin de bu çerçevede nöroloji, psikiyatri, psikoloji birlikteliğini gerçekleştirerek, teşhisten tedaviye çok disiplinli yaklaşımı Türkiye'ye taşımaya çalıştığını görüyoruz. Bu yönüyle diğer üniversitelerden ayrılan bir üniversite olduğunu da söyleyebilirim. Bu arada sağlık bilimlerini klasik alandan bilgisayar tabanlı gerçeğe taşımaya çalıştığı da bir gerçek. Üniversitenin bu vasfının psikoloji ve davranışsal sağlık bilimlerine ilgi duyan gençlerimize iyi hitap ettiğini söyleyebilirim. Evren, şehir manasına gelen üniversite yerelden evrensele ulaşmanın kapısıdır. Evreni bir bütün olarak kabul eder, insanlığın birikimlerinden yararlanarak farklı inanç, düşünüş ve yorumlarla yeni bir senteze ulaşmaya çalışır. Bu noktada ideolojik, doğmatik davranmamak çok önemlidir. Bilgiyi sistematik şekilde üretmek, akademik düşünceyi öğretip, analiz gücünü elde etmek için üniversitelere ihtiyaç olduğu aşikar. Farklılıkları zenginlik olarak görüp, iletişim ve istişare kültürünü geliştirerek, demokrasiyi olgunlaştırmak için yine üniversitelere ihtiyacımız var. Bu manada sağlık, mühendislik, sosyal bilimler gibi sahalarda, bilgi ve değer üreten üniversiteler insanlık ailesine çok büyük katkı sağlıyor.”Meclis Başkanı Yıldırım’dan Rektör Tarhan’a teşekkür  TBMM Başkanı Binali Yıldırım, “İlkelerini eleştiriye açık, özgürlükçü, çoğulcu ve katılımcı olarak ifade eden Üsküdar Üniversitesi’nin size çok müthiş imkanlar sunduğunu bugün yakından gördüm, şahit oldum. Bir kez daha bu üniversitenin düşüncesini ortaya koyan, gerçekleştiren başta Prof. Dr. Nevzat Tarhan olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.Sosyal sorumluluk projelerini takdir ettiÜsküdar Üniversitesi’nin sadece akademik eğitim-öğretim ile meşgul olmayıp, toplumsal sorumluluk projeleri de gerçekleştirdiğini öğrendiğini de kaydeden Yıldırım, “Haydi Tut Elimi, Mutlu Yuva Mutlu Yaşam Derneği gibi sivil toplum kuruluşları marifeti ile istismara uğrayan, barınma ihtiyacı olan yavrularımıza, gençlerimize el uzatıyor olmanızı da takdirle karşılıyorum. Toplumla bütünleşmek ve nazariyeden uygulamaya yönelmek işte budur. Toplumsal sorunlarımızı çözme noktasında faal bir şekilde sahada olmanızdan dolayı da ayrıca tebrik ediyorum” dedi.Bu yıllar sizin altın yıllarınız, iyi değerlendirin“Sevgili gençler, Türkiye’nin istikbalini korumasında, istikbale umutla bakmasında şüphesiz en iyi güvencemiz, güç kaynağımız sizlersiniz” diyen Binali Yıldırım, “Mutlaka üniversitedeyken bir dil öğrenin. Yazmayı, konuşmayı, her yönüyle bir dil öğrenin. Bu yıllar sizin altın yıllarınız. Eğer bu sıralarda öğrenmemişseniz, sonrası biraz daha zor oluyor. 45 yaşıma geldim, 2 sene yurt dışına gittim, çoluğu çocuğu bıraktım lisan öğrendim. İhtisas da yaptım. Ama buna ihtiyacımız var. Hangi mesleğin eğitimini alırsanız alın, eğer dünyaya açılmak istiyorsanız, dünyada ne oluyor, ne bitiyor anlamak istiyorsanız, mutlaka bir lisan öğrenin. 1 tane öğrenin, hangisi olursa olsun” tavsiyesinde bulundu.Meclis Başkanı Yıldırım: “Okumayı bırakmayın”Öğrenmenin yaşının olmadığını belirten TBMM Başkanı Binali Yıldırım, "Okumayı bıraktığınız an yaşlandınız demektir. İster 60, ister 20 yaşında olun okumak insanı genç tutar. Onun için gençler okuyacağız. Daha çok okuyacağız. Okumak insanları bir anlamda törpüler. Kavgacı kimliğini tamamen ortadan kaldırır. Okumak, her şeyi karşılıklı anlayışla halletmenin daha doğru olduğu noktasına getirir” dedi.Prof. Dr. Sevil Atasoy, cübbelerini takdim ettiTörende Akademik Yükseltme Cübbe Giyme Merasimi gerçekleştirildi. Törende doktor öğretim üyeliği, doçentlik ve profesörlük unvanı alan hocalara yeni cübbeleri takdim edildi.İlk olarak doktor öğretim üyeliğine yükselişi olan hocalara cübbeleri Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevil Atasoy tarafından takdim edildi. İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji (İngilizce) Bölümü’nden Merve Çebi, Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölümü’nden Zeynep Bahadır Ağce, Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Çetin Sayaca, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Eczane Hizmetleri Programından Sultan Mehtap Büyüker, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Laboratuvar Teknolojisi Programından Ebru Özkan Oktay, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Nükleer Teknoloji ve Radyasyon Güvenliği Programından Feride Kulalı, Miraç Kamışlıoğlu, Özge Kılıçoğlu,  Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Programından Tuğba Kaman cübbelerini giydi.Prof. Dr. Mehmet Zelka, doçentlik cübbelerini giydirdiDoçentlik unvanı alan hocalara ise cübbeleri Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Zelka tarafından takdim edildi. İletişim Fakültesi Medya ve İletişimi Bölümünden Feride Zeynep Güder, Reklam Tasarımı ve İletişimi Bölümünden Özgül Dağlı ve Dinçer Atlı, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Felsefe Bölümünden Çiğdem Yazıcı, Psikoloji Bölümünden Işıl Göğcegöz Gül, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Yazılım Mühendisliği Bölümünden Türker Tekin Ergüzel, Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölümünden Cemal Onur Noyan, Biyomedikal Cihaz Teknolojisi Programından Mesut Karahan, Sağlık Yönetimi Bölümünden Tuğba Altıntaş, Radyoterapi Programından Hüseyin Ozan Tekin cübbelerini giydi.Prof. Dr. Nevzat Tarhan, profesörlük cübbelerini takdim ettiProfesörlük unvanı alan akademisyenlere ise cübbeleri Prof. Dr. Nevzat Tarhan tarafından takdim edildi. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik (İngilizce) Bölümünden Tunç Çatal, Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden Nedret Hızel, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümünden Defne Kaya, Odyoloji Bölümünden Arif Şanlı, Sosyal Hizmet Bölümünden Abdullah Karatay ve İsmet Galip Yolcuoğlu ile Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Programından Niyazi Beki’ye cübbeleri takdim edildi.ÜÜ TV’den canlı olarak yayınlanan tören sonunda birlikte hatıra fotoğrafı çektirildi.Tören sonrası öğle yemeğini de Üsküdar Üniversitesinde yiyen Binali Yıldırım’a Erzincan fasulyesinden yapılmış özel kuru fasulye yemeği ikram edildi.

25 EYL 2018

Gelişmekte olan ülke doktorantları TÜBİTAK desteğiyle çalışmalarını Üsküdar’da yapabilecek

Uluslararası birçok öğrenci doktora kapsamında bilimsel çalışmalarını, TÜBİTAK’ın desteğiyle UNESCO tarafından tayin edilen Türkiye’nin ilk mükemmeliyet merkezi Üsküdar Üniversitesinde yapacak. Davranış Bilimleri ve Sağlık alanında Türkiye’nin ilk tematik üniversitesi olan Üsküdar Üniversitesi, geçtiğimiz günlerde UNESCO tarafından Nörobiyoloji, Bilişsel Tıp ve Beyin Araştırmaları alanındaki çalışmalarından ötürü mükemmeliyet merkezi olarak tayin edilmişti.The World Academy of Sciences (TWAS) / Dünya Bilimler Akademisi – TWAS’ın Türkiye’de mükemmeliyet merkezi olarak seçtiği ilk üniversite, Üsküdar Üniversitesi olmuştu. TWAS, UNESCO tarafından Gelişmekte olan ülkelerin bilim anlamında ileri düzeye çıkmalarını sağlamak amacıyla kurulmuş olan bir organizasyondur. Bunun için kendilerince seçilmiş olan ileri düzey alt yapıya sahip kurum ve kuruluşları “mükemmeliyet merkezi” olarak belirleyip, gelişmekte olan ülkelerin genç ve parlak beyinlerini kendisi seçerek, mükemmeliyet merkezlerinde eğitimlerini sağlamaktadır.Mükemmelliyet Merkezine giden süreçÜsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Konuk, Gelişmekte Olan Dünya için Bilimler Akademisi Koordinatörü Dr. Max Paoli’nin Üsküdar Üniversitesini ziyaretini ve süreci değerlendirdi.Üsküdar Üniversitesinin sahip olduğu laboratuvar ve araştırma merkezlerini gezen Dr. Max Paoli’nin çok etkilendiğini ve TWAS’ın Türkiye’de mükemmeliyet merkezi olarak Üsküdar Üniversitesi’ni seçtiğini belirten Prof. Dr. Muhsin Konuk, bu ziyareti ve sonrasındaki gelişmeleri şöyle anlatmıştı:“Dünya Bilimler Akademisi’nin koordinatörü, UNESCO ile Dünya Bilimler Akademisi arasındaki koordinasyonu sağlayan Dr. Max Paoli İstanbul’da Dünya Bilimler Akademisi’nin düzenlediği bir toplantı münasebetiyle İstanbul’a geldiğinde, Dünya Bilimler Akademisi’nin Türkiye üyesi olan arkadaşına, İstanbul’a gelmişken akademisyenlere bir konuşma yapmak istediğini söylüyor. Arkadaşı da beni aradı. Bir görüşme organize ettik, Dr. Max Paoli ile üniversitemizde görüştük.Protein mühendisi olmasından dolayı kendisine üniversitemizin laboratuvarlarını gezdirdik. Laboratuvarlarımızı ve çalışma alanlarımızı gördü. Deney hayvanı ünitelerimizi; farmakogenetik, moleküler biyoloji, genetik, nörobilim ile nöroteknoloji laboratuvarlarımızı dolaştıktan sonra kendisi bana bir teklifte bulundu. ‘Biz Dünya Bilimler Akademisi olarak gelişmekte olan ülkelerin doktora öğrencilerinin, kendi belirlediğimiz mükemmeliyet merkezlerinde çalışmalarını sağlıyoruz.Özellikle üniversitenizin, nörobilim, beyin ve bilişsel süreçlerle ilgili çalışmalarından dolayı, size bir teklif getirsek kabul eder misiniz?’ dedi. Bundan sonra bu süreç gelişti.”TWAS’ın mükemmeliyet merkezi seçtiği Türkiye’deki ilk üniversiteBu süreç içerisinde, gelişmekte olan ülkelerin akademisyenlerinin, UNESCO’nun kendi çağrısı ile başvuranlar arasından seçtiği doktora öğrencilerini, Dünya Bilimler Akademisi Mükemmeliyet Merkezine kabul ettiğine değinen Prof. Dr. Muhsin Konuk, “TWAS, öğrencileri farklı yerlere gönderip çalışmalarına orada devam etmelerini sağladı. Dolayısıyla şu an Türkiye’de TWAS’ın mükemmeliyet merkezi olarak seçtiği ilk üniversite biz oluyoruz” şeklinde değerlendirmelerde bulunmuştu.TÜBİTAK desteğiyle çalışacaklarİyi insan yetiştirmeye odaklanmış olan Üsküdar Üniversitesinin dünyanın farklı bölgelerinde insan yetiştireceğinin altını çizen Prof. Dr. Muhsin Konuk, “Bu sadece üniversitemiz açısından değil, ülkemiz açısından da ciddi anlamda bir prestij artışı demek.Prof. Dr. Muhsin Konuk şunları söyledi: “Bununla ilgili olarak gelecek öğrencilerin beslenme ve konaklama sağlamak adına, TÜBİTAK ile yaptığımız görüşmeler neticesinde TÜBİTAK bir destekleme programında daha önceden 12 ay olan destek süresini bizim teklifimizle 36 aya çıkardı. Dolayısıyla, bizim vesilemizle bütün Türkiye üniversitelerinin faydalanacağı yeni bir destekleme programı geliştirilmiş oldu. Bu konuda başta Sayın TÜBİTAK Başkanımız, Başkan yardımcıları, Daire başkanları, Uzman ve uzman yardımcısı olarak bu süreçte bize destek olan ve yardımlarını esirgemeyen tüm TÜBİTAK personeline teşekkür etmeyi Üsküdar Üniversitesi olarak bir borç biliyoruz.”Bu çalışmalar neticesinde anlaşma metnine TÜBİTAK desteği maddesini de ekleterek TÜBİTAK’ın ismini de geçirmiş olduklarını ifade eden Konuk, “TÜBİTAK gelişmekte olan ülkelerden gelecek olan Doktora öğrencilerine maddi destek sağlayacak, bizim laboratuvarlarımız ve araştırma imkânlarımız dâhilinde hocalarımızın danışmanlığında gelen uluslararası öğrenciler çalışmalarını tamamlayacaklar ve kendi ülkelerinde bizim araştırma disiplinimiz ve metotlarımızı model alarak kendi laboratuvarlarını kurup onlar da insan yetiştirmeye başlayacaklar.” şeklinde konuştu.

25 HAZ 2018

Lisansüstü eğitim ile yeni uzmanlık alanları kazanın

Üsküdar Üniversitesi, beş enstitüde çok sayıda lisansüstü programı ile akademik kariyer yapmak ve alanında uzmanlaşmak isteyenlere yüksek lisans imkânları sunuyor. Adli Bilimlerden tasavvufa kadar çok farklı alanda uzmanlaşmak isteyenler için ilgi alanlarına uygun seçenekler mevcut. Ayrıca Sağlık Bilimleri Enstitüsüne bağlı 4, Sosyal Bilimler Enstitüsüne bağlı 1 doktora programı bulunuyor.Üsküdar Üniversitesi,  Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü, Fen Bilimleri Enstitüsü, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Sosyal Bilimler Enstitüsü ve Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü çatısı altında çeşitli yüksek lisans programları düzenliyor. 5 farklı enstitüde 30 farklı programda lisansüstü programı olanağı sunuyor.Adli Bilim uzmanı yetiştiriliyorBağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü, Türkiye’de bir ilki hedefleyerek dokuz farklı programla hemen her lisans dalından mezun olanlara uluslararası kalitede lisansüstü eğitim ve öğretim vermeyi amaçlıyor.Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü Adli Bilimler Anabilim Dalı altında; Adli Kimya, Adli Toksikoloji, Adli Moleküler Biyoloji, Adli Genetik, Adli Hemşirelik/Ebelik, Olay Yeri İnceleme ve Kriminalistik, Adli Bilişim ve Dijital Deliller, Adli Psikoloji ve Davranış Delilleri ile Suç Önleme ve Analizi programları yer alıyor.Adalet hizmetlerindeki ihtiyaçlar gözetiliyorProgram, adalet hizmetleri, bağımlılık ve suç önleme konularında temel gereksinimleri karşılamayı ayrıca birey, aile ve toplumun mağduriyetini engellemeyi amaçlıyor. Programda suçu ve suçluyu kuşkuya yer bırakmayacak biçimde modern teknolojilerle kanıtlayabilmek, bu alanlarda yeni teknolojiler geliştirmek ve ülkemizi dışa bağımlı olmaktan çıkartacak bilimsel araştırmalar yapmak için ileri düzey bilgi, anlayış ve beceri ile donanmış uygulayıcı, eğitici ve araştırmacı adli bilimcilerin yetiştirilmesi hedefleniyor.Evrensel bilime katkı sağlayacak uzmanlar yetiştiriliyorSağlık Bilimleri Enstitüsü, üniversitenin davranış ve sağlık bilimleri alanlarındaki deneyim ve bilgi birikimini kullanarak, ulusal ve uluslararası düzeyde tercih edilen, saygın yaratıcı ve evrensel bilime katkı yapan bilim insanları ve alanında yetkin uzmanlar yetiştirmeyi amaçlıyor. Enstitü bünyesinde Çocuk Gelişimi, İş Sağlığı Ve Güvenliği, Nörobilim, Sağlık Yönetimi, Sosyal Hizmet, Dil ve Konuşma Terapisi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon, Bağımlılık Danışmanlığı ve Rehabilitasyon, Hemşirelik, Psikiyatri Hemşireliği, Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği, İç Hastalıkları Hemşireliği, Toplum Ruh Sağlığı Hemşireliği ve Sağlık Yönetimi yüksek lisans programları yer alıyor.Doktora yapma olanağı sunuluyorSağlık Bilimleri Enstitüsünde ayrıca Sağlık Yönetimi Doktora Programı, Moleküler Nörobilim Doktora Programı, Dil ve Konuşma Terapisi Doktora Programı ve Hemşirelik Anabilim Dalı Doktora Programı yer alıyor.AR-GE çalışmalarına katkı sağlanıyor Fen Bilimleri Enstitüsünde ise Biyomühendislik Anabilim Dalı Yüksek Lisans ve Moleküler Biyoloji Bilim Dalı Yüksek Lisans programlarında eğitim veriliyor.Bilim, sağlık ve teknoloji alanındaki gelişmeleri takip eden Üsküdar Üniversitesi’nin lisansüstü eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetlerinde önemli yeri olan Fen Bilimleri Enstitüsü, geleceğin bilim insanlarını yetiştirme amacıyla çalışmalarını sürdürüyor.Üsküdar Üniversitesi’nin AR-GE faaliyetlerine de katkıda bulunan ve gelecekte de bu alanda çalışmalar yürütecek nitelikli insan gücünü yetiştirmeyi hedefleyen enstitü, ulusal ve uluslararası düzeydeki akademik çalışmalarına devam ediyor.Uygulama imkanları sunuluyorSosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde ise Klinik Psikoloji, Uygulamalı Psikoloji, Nöropazarlama, Medya ve Kültürel Çalışmalar, Yeni Medya ve Gazetecilik Yüksek Lisans Programları yer alıyor.Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesindeki yüksek lisans programları, akademik bilgi birikiminin yanı sıra uygulama imkânları sunuyor. Programa katılanlar, Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi, NP Feneryolu Tıp Merkezi, Üsküdar Üniversitesi uygulama ortağı olan NPİSTANBUL Beyin Hastanesinde bulunan laboratuvarlarda çalışma, uygulama ve staj olanaklarından yararlanabiliyor.Psikoloji doktora programı varSosyal Bilimler Enstitüsü Psikoloji Doktora Programı ise eğitim ve araştırma kariyerine hazırlıyor.Tasavvuf her yönüyle ele alınıyorTasavvuf Araştırmaları Enstitüsü bünyesindeki Tasavvuf Kültürü ve Edebiyatı Tezli ve Tezsiz Yüksek Lisans Programları içeriği; başta tasavvuf doktrini olmak üzere, tasavvuf tarihi, tasavvuf edebiyatı konularını birbirleriyle ve temel İslâm bilimleri ile bütünlüklü, İslâm düşünce ve medeniyet tarihi konuları başta olmak üzere sosyal bilimlerin çeşitli disiplinleri ile ilişkilendirilerek yapılandırıldı.Aynı zamanda kendi kültür coğrafyamızı konu alan “İslâm medeniyeti, tasavvuf düşüncesi ve kültürü” perspektifine dayalı disiplinler arası kültür çalışmaları üretimine katkı sağlamayı hedefleyen program, her branştan ilgiliye tasavvuf ve ilgili konularında lisansüstü eğitim yapma imkânı sağlıyor.Daha fazla ayrıntı için:https://uskudar.edu.tr/tr/enstituler

07 ARA 2017

5 enstitüde yüksek lisans imkanı

Üsküdar Üniversitesi yüksek lisans programları güçlü akademik kadrosu ile nitelikli uzman yetiştirmek üzere öğrenci kabulüne başladı.Tezli ve tezsiz programlar çerçevesinde eğitim alan yüksek lisans öğrencileri, teorik bilgilerin yanı sıra Üsküdar Üniversitesinin bütün laboratuvarlardan da faydalanabiliyor.Yüksek Lisans Programları; ulusal ve uluslararası arenada kariyer sahibi olmak isteyenler için yeniçağın getirdiği ihtiyaçlara uygun yetenek ve donanıma sahip bireyler yetiştirmek üzere güçlü bir akademik kadro eşliğinde uygulanıyor.Üsküdar Üniversitesi; Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü, Fen Bilimleri Enstitüsü, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Sosyal Bilimler Enstitüsü ve Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü olmak üzere 5 enstitü altında 30’dan fazla yüksek lisans programı sunuyor.Yüksek lisans öğrencileri %30’a varan burs olanakları ile birlikte, tüm laboratuvarlardan yararlanmanın yanı sıra gerekli koşullar sağlandığı takdirde Erasmus’un bütün imkânlarından da faydalanabiliyor. Yüksek lisans programları hakkında bilgi için; https://uskudar.edu.tr/tr/sayfa/331/enstituler#

08 TEM 2017

Üsküdar Üniversitesi görkemli törenle 4. mezunlarını uğurladı

 Üsküdar Üniversitesi 2016-2017 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni, Ülker Sports Arena’da gerçekleştirdi. Ön lisans, lisans ve yüksek lisans bölümlerinden mezun 3 bin 808 öğrenciye diplomaları görkemli bir törenle verildi. Heyecanlı ve duygulu anların yaşandığı törende Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan alınlarından öperek mezun ettiği öğrencilerine “Son Ders ve Mezunlara Veda” başlıklı bir de konuşma yaptı. Törende 7 Haziran 2016 tarihinde İstanbul Vezneciler'de gerçekleştirilen terör saldırısında şehit olan Üsküdar Üniversitesi öğrencisi polis memuru Duha Beker de anıldı. Fizyoterapi bölümü öğrencileri, diplomalarını alırken bu yıl kendileriyle beraber mezun olacak Duha Beker’i de unutmadılar. “Seni unutmayacağız” yazılı pankart açan arkadaşları salonda dakikalarca ayakta alkışlandı. Üsküdar Üniversitesi, 2016-2017 Akademik Yılı sonunda ön lisans, lisans ve yüksek lisans öğrencilerini mezun etmenin sevincini ve gururunu yaşadı. Ataşehir Ülker Sports Arena’da gerçekleştirilen 4. mezuniyet töreninde 3 bin 808 öğrenci diplomalarını aldı.Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Mutlaka bir amacınız ve yol haritanız olsun”Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Son Ders ve Mezunlara Veda” başlıklı konuşmasında eğitimin hayat boyu sürdüğünü belirterek önemli tavsiyelerde bulundu:“Mesleğinizi yaparken ne yaptığınız kadar nasıl yaptığınız da önemli. Özellikle sağlık alanında çalışacak mezunlarımız size danışan hasta ve hasta yakınlarını sanki ailenizin bir üyesi gibi düşünmeyi ihmal etmeyin. Üniversiteye başladığınızda bir kıvılcımdınız şimdi alev oldunuz bundan sonra bulunduğunuz yeri ısıtacak, aydınlatacak ve canlandıracaksınız. Burada öğrendiğiniz bilgileri kendinizi geliştirerek hayatınızın sonuna kadar götürmeniz önemli. Mutlaka hayatta bir hedefiniz olmalı, yaşam amacınız olmalı. Bunun için nereye gittiğinizi bilmeniz gerekiyor onun için de mutlaka bir yol haritanız olmalı. Daha iyilerden mutlaka yardım alın danışmadan karar vermeyin. Gelecek projeleriniz olmalı hedefe giderken karşınıza çıkan zorluklardan asla yılmayın. Uçurtmayı uçuran rüzgâr değil uçurtmanın rüzgâra karşı aldığı pozisyondur. O nedenle siz olaylara karşı doğru pozisyon alırsanız o pozisyon sizi uçurabilir. Doğru pozisyonu almak için ne yapacağız? Bir bilenden yardım alacağız. Kendimizi tanıyacağız, niyetimize bakacağız. Niyetimiz iyiyse ve ilkeli yaşamayı başarıyorsak iyi pozisyonu mutlaka yakalıyoruz. Bireysel fayda yerine toplumsal faydayı hedefleyen kişiler başarılı oluyor.”Törene Adnan Tanrıverdi ve Mustafa Ataş da katıldıÜniversiteden birinci, ikinci ve üçüncülükle mezun olan öğrenciler anons edilerek ödülleri takdim edildi. Törene katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Üsküdar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Kurucu Üyesi Mustafa Ataş, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Adnan Tanrıverdi,  Üsküdar Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Furkan Tarhan ve Mütevelli Heyet Üyesi Fırat Tarhan, aralarında birincilerin de bulunduğu mezun öğrencilere diplomalarını verdi.Rektör yardımcılarının mutlu günüÜsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Zelka ve Prof. Dr. Muhsin Konuk da kızlarını mezun etmenin heyecanını yaşadı. Prof. Dr. Mehmet Zelka, Fen Bilimleri Enstitüsü Moleküler Biyoloji Bölüm Birincisi Meryem Kevser Zelka’ya, Prof. Dr. Konuk ise bu yıl psikoloji bölümünden mezun kızı Büşra Konuk’un diplomasını verdi.Birincilikle mezun olan öğrenciler konuşma yaptıTörende ön lisans birincisi Odyometri bölümünden Mehtap Dölen, lisans birincisi Sosyal Hizmetler Bölümünden Nurefşan Tomaç ve yüksek lisans mezunlarını temsilen Lebriz Canpoyraz Germen bir konuşma yaptı.Üsküdar Üniversitesi’nde okuyan yabancı öğrencileri temsilen de Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik bölümünden Muna Mohamed Abdalla bir konuşma yaptı. Duygu yüklü konuşmasında Abdalla zaman zaman gözyaşlarını tutamadı.Tarhan birincileri alınlarından öptüLisans birincisi Nurefşan Tomaç ve önlisans birincisi Mehtap Dölen, konuşmalarının ardından yaş kütüğüne plaka çaktı. Rektör Tarhan birinci olan öğrencilerini alınlarından öptü.Arkadaşları şehit polis Duha Beker’i unutmadıÖğrenci ailelerinin de bulunduğu 12 bin kişi mezuniyet sevincine ortak oldu. Duygusal anların yaşandığı törende 7 Haziran 2016 tarihinde İstanbul Vezneciler'de gerçekleştirilen hain terör saldırısında şehit olan Üsküdar Üniversitesi öğrencisi polis memuru Duha Beker de anıldı.Fizyoterapi bölümü öğrencileri, diplomalarını alırken bu yıl kendileriyle beraber mezun olacak Duha Beker’i de unutmadılar. “Seni unutmayacağız” yazılı pankart açan arkadaşları salonda dakikalarca ayakta alkışlandı.Sosyal Sorumluluk Özel Ödülü verildiTörende terör olaylarını protesto etmek için geçtiğimiz Ocak ayında İstanbul’dan Ankara’ya yürüyen Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölümü öğrencisi İsa Kör’e de Sosyal Sorumluluk Özel Ödülü verildi. Kör’e plaketi Üsküdar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Kurucu Üyesi Mustafa Ataş verdi.Sürpriz evlilik teklifiTörende Tıbbi Dökümantasyon ve Sekreterlik Bölümü’nden mezun olan Musa Geyik, aynı bölümden mezun olan Ebru Cengiz’e evlenme teklif etti. Diplomalarını almak için sahneye çıkan Musa Geyik, hazırladığı pankartı açarak salondakilerin huzurunda Ebru Cengiz’e “Benimle evlenir misin?” dedi. Musa Geyik’in sürprizi karşısında şaşıran genç kız arkadaşlarının alkışları arasında kabul etti.  Törene annesi Elif Kantar’ın kucağında katılan 2,5 aylık Ahmet Emir de ilgi odağı oldu.Törende önlisans, lisans ve yüksek lisans programlarından mezun olan öğrenciler diplomalarını aldı.Bayrak ve flama teslim törenlerinin de gerçekleştirildiği programda mezun öğrencilerden Begüm Aygördü, bayrağı Mücahit Ayhan’a, flamayı ise lisans birincisi Nurefşan Tomaç, Ayça Turan’a teslim etti.Tören sonunda mezunlar Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur eşliğinde Üsküdar Üniversitesi andını okudular. Mezuniyet töreni yeni mezunların kep atmaları ile sona erdi.

26 EYL 2016

Üsküdar Üniversitesinden yeni yüksek lisans ve doktora programları…

Davranış Bilimleri ve Sağlık alanında Türkiye’de gerek teori gerek ise pratikte öğrencilere ve topluma önemli kazanımlar sağlayan Üsküdar Üniversitesi, alanında derinleşmek isteyenlere de açtığı lisansüstü eğitimlerle imkân sunuyor. Üsküdar Üniversitesi yeni akademik yıl öncesi 5 yeni programı açtı.Ön kayıtları devam eden yeni açılan yüksek lisans ve doktora programları şöyle:Sağlık Bilimleri EnstitüsüFizyoterapi ve Rehabilitasyon Yüksek Lisans Programı (Tezli-Tezsiz)Bağımlılık Danışmanlığı ve Rehabilitasyon Yüksek Lisans Programı (Tezli-Tezsiz)Sağlık Yönetimi Doktora ProgramıSosyal Bilimler EnstitüsüPsikoloji Doktora ProgramıBağımlılık ve Adli Bilimler EnstitüsüAdli Bilimler Yüksek Lisans Programı (Tezli-Tezsiz)Adli KimyaAdli ToksikolojiAdli Moleküler BiyolojiAdli GenetikOlay Yeri ve KriminalistikAdli Bilişim ve Dijital DelillerAdli Psikoloji ve Davranış DelilleriSuç Önleme ve Analizi

26 EYL 2016

Üsküdar Üniversitesi yeni Yüksek Lisans ve Doktora Programlarıyla iddialı!

Üsküdar Üniversitesi, akademik ve mesleki kariyerde ilerlemek, kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak isteyenler için 5 yeni yüksek lisans ve doktora programı açtı. Yeni açılan bu programlara 2016-2017 Akademik Yılı’nda ilk kez öğrenci kabul edilecek.Davranış Bilimleri ve Sağlık alanında Türkiye’nin ilk tematik üniversitesi olan Üsküdar Üniversitesi, mesleki ve akademik kariyer konusunda ilerlemek ve kişisel gelişimine katkıda bulunmak isteyenler için farklı alanlarda özgün lisansüstü programlarıyla nitelikli eğitim imkânı sunuyor. Güçlü akademik kadrosuyla 5 enstitüde 29 programda yüksek lisans ve doktora eğitimi veren Üsküdar Üniversitesi bu yıl 5 yeni program açtı.Sağlık Bilimleri Enstitüsü bünyesinde Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Yüksek Lisans Programı,  - Bağımlılık Danışmanlığı ve Rehabilitasyon Yüksek Lisans Programı ve Sağlık Yönetimi Doktora Programı açıldı. Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde Psikoloji Doktora Programı ve Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü bünyesinde Adli Bilimler Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Programı açıldı. Öğrencilere uygulama olanağıYeni açılan bu programlara 2016-2017 Akademik Yılı’nda ilk kez öğrenci kabul edilecek. Üsküdar Üniversitesi, yüksek lisans ve doktora programı öğrencilerine NPİSTANBUL Hastanesi, Uygulama ve Araştırma Merkezleri ve laboratuvarında uygulama avantajı da sağlıyor.Bağımlılık tedavisinde eğitilmiş personel açığı kapatılacakÜsküdar Üniversitesi Bağımlılık Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÜSBAUMER) Müdürü Prof.Dr. Nesrin Dilbaz, dünyada olduğu gibi ülkemizde de bağımlılığın gittikçe artan bir sorun olarak karşımıza çıktığını belirterek bu artışa paralel olarak tedavide ya da hastalığın yönetiminde görev alacak ve yeterince eğitilmiş personel eksiğinin olduğuna dikkat çekti.Bağımlılık Danışmanlığı ve Rehabilitasyon Yüksek Lisans Programı’nın bu alandaki açığı kapatmada etkili olacağını belirten Prof.Dr. Dilbaz, “Bu personel eksiğini de doktorlar ya da yardımcı sağlık personeli veya psikologlarla çözmeye çalışıyoruz ama onlar da yeterli değil. Gerçekten bu anlamda çok ciddi bir boşluk dolduracak ve bağımlılık danışmanı olarak eğitim görecek bir program hazırladık. Bizim için bu programın en büyük özelliği bu”  dedi.Öğrenciler mesleklerine göre branş seçebilecekÜsküdar Üniversitesi Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü Müdürü, Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Sevil Atasoy, tezli ve tezsiz olmak üzere iki tip yüksek lisans eğitiminin yapılacağı Adli Bilimler Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Programı’nda Adli Kimya, Adli Toksikoloji, Adli Moleküler Biyoloji, Adli Genetik, Olay Yeri ve Kriminalistik, Adli Bilişim ve Dijital Deliller, Adli Psikoloji ve Davranış Delilleri, Suç Önleme ve Suç Analizi gibi alt branşların olacağını söyledi.Prof. Dr. Atasoy, üniversitelerin farklı bölümlerinden lisans eğitimini tamamlayanların başvurabileceğini belirterek “Bu ana bilim dalının altında farklı programlar yürüteceğiz. Bu programlar, başvuran öğrencilerin mesleklerine göre şekillendirilen programlar olacak. Öğrencilerin mezun olduğu lisans dalına göre tabii ki dersler zorunlu dersler ve seçimli dersler olarak şekillendirilecek. Bu programlardan mezun olacak öğrencilerin diplomalarında da branşlaştığı alanlara göre örneğin ‘Adli Psikoloji alanında Adli Bilimler Yüksek Lisansı’ yazacak” diye konuştu.Fizyoterapide bilişsel yöntem ve nörobilim kullanımı işlenecekÜsküdar Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Doç. Dr. Defne Kaya, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Yüksek Lisans Programı’nda bir çok programdan farklı olarak, bilişsel yöntem ve nörobilimin fizyoterapi rehabilitasyonun her alanında nasıl kullanılacağının işleneceğini ayrıca yüksek lisans öğrencilerinin “akademik klinik çalışma”  dersi ile kliniklerde proje ve çalışmalar yaparak akademisyenliğe güçlü bir şekilde hazırlanacaklarını söyledi. Doç.Dr. Defne Kaya, “Bu programı tamamlayan mezunlar, fizyoterapi ve rehabilitasyonun çeşitli özelleşmiş alanlarındaki klinik ve akademik çalışmalarında uzmanlık düzeyinde derinleştirdiği ve geliştirdiği yeterlilikleri kullanabilir ve ileri düzeyde mesleki uygulama ve araştırma yapabilir” dedi.Üsküdar Üniversitesi Yüksek Lisans ve Doktora programları için ayrıntılı bilgi;https://enstitu.uskudar.edu.tr/

Üniversitemizle ilgili “AKLINDA NE VARSA” bize sor!