Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü’nün düzenlediği “Kişisel İmaj Yönetimi” semineri gerçekleşti. İstinye Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Doç. Dr. Arzu Kızbaz’ın verdiği seminere öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.
İmaj yönetimi üstüne konuşuldu
Bırakılan ilk izlenimlerin ömür boyu silinmediğini söyleyen Doç. Dr. Arzu Kızbaz, “İlk izlenim neyden oluşur? Bir yanıt yok. Birden çok yanıt var. Kişilerin algısına göre değişir. İmajın giyinme ve kıyafet ile ilgisi var. Meselâ eğitmenler şort ve terlik giymemeli. İmaj nereye gittiğiniz ve nasıl giyindiğinizle alakalı. Daha sonra da davranışlar. İmaj ilk olarak kıyafet ile oluşur. İç imaj ise entelektüel birikimle oluşur. İnsanların ilk olarak görünen yüzleri vardır. Görünmeyenler de var. Görünmeyenler zamanla ortaya çıkar. Meselâ çiftler evlendikten sonra bunu görüyor” şeklinde konuştu.
Konuşmasının devamında imaj yönetimi ve güven ilişkisi konusunu vurgulayan Kızbaz, “Uğur Dündar meselâ bir kanaat önderiydi. O gider bir pastaneyi denetlerdi. Herkes onun söylediği her şeye inanıyordu. Mantık çerçevesinde kanıtlarla destekliyordu. Acı ama gerçek duygumuza dokunuyordu. Meselâ kuş gribi vakasında. Uğur Dündar bu süreçte tavuk yedi. Herkes tavuk yemeye başladı. Herkes ona güveniyordu. Karizmatiklik tamamen Ethos, Pathos ve Logos ile ilgili bir şey. Kıyafet de çok önemli. Doğan Cüceloğlu. Bir konferansta konferansa uygun giyinmemişti ama kıyafeti sorulunca, “Ben kendimi bu kıyafette iyi hissediyorum” dedi. Yani siz kendinizi neyde rahat hissediyorsanız onu giymelisiniz. İş görüşmesinde dahi herkes kendi stilini takip etmeli. Kendi tarzında giyinmeli. Giyim kodlarında kendi tercihlerini belirlemeli. Tüm bunların yanı sıra gidilen yere uygun da giyinmek lâzım. Mesela uygun olmayan ortama topuklu ayakkabı veya pijama giyemezsin” ifadelerini kullandı.
Eklenme Tarihi : 09 Kasım 2023