Son Güncellenme Tarihi : 08.12.2021 11:49
Stop motion tekniği ile yapılan canlandırma (animasyon) filmleri, çalışma yapılan alanın tarayıcı vasıtasıyla değil fotoğraflama yöntemi ile elde edilerek, görsellerin arka arkaya ve genellikle bilgisayar programları yardımıyla bir araya getirilerek yaratılmasıdır.
Stop motion ile yapılan canlandırmalarda kullanılan teknik ve materyaller çok çeşitli olabilmektedir. Bu sebeple, canlandırmacının hayal gücünü daha verimli kullanmasına olanak sağlayabilmektedir. Örneğin sulu boya, füzen, pastel, yağlı boya, akrilik, kum, hamur, kâğıt, metal, plastik vb. fiziksel her türlü nesneler ile stop motion filmi çekilebilmektedir. Filmin yapım süresi; tecrübe, projenin içeriği ve tekniği ile birlikte değişebilmekte, her yaştan insanın yapabileceği bir teknik olarak da öne çıkmaktadır.
Stop motion tekniklerinde kullanılan kamera sistemi için herhangi bir sınırlandırmaya gerek duyulmamak ile birlikte, yapılan işin görsel kalitesini arttırabilmesi olasılığından ve yarışmalarda koyulabilecek sınırlandırmalardan dolayı canlandırmacılar en az 720p kalitede 16:9 çekim yapabilmektedir. Canlandırmacıların çalışma alanları sıklıkla ışık geçirgenliğinden dolayı cam yüzey olabilmektedir. Kamera, stop motion yapılacak alanın altında, üstünde ve karşısında durabilmektedir. Yapılması istenen projenin içeriğine bağlı olarak kamera pozisyonu değişmekte olsa da bazı materyallerin en verim alınabilir açıları kullanılmakta fayda vardır. Örneğin, yağlı boya ile canlandırma yapan bir sanatçı boyanın oluşturduğu dokuyu görebilmesi için kamerayı yapılacak alanın üstünde tutması, kum ile yapılan bir canlandırmada ise genellikle çalışma alanının altında tutması gerekmektedir. Hamur, metal, plastik vb. malzemeler ile yapılan canlandırmalarda ise kamera genellikle çalışma alanının karşısında durduğu gözlemlenmektedir.
Filmin yapımında dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ise “ışık”tır. Çekimler arasında oluşacak zaman farkı ışığın değişmesine sebep olmaktadır. Pencereli bir odada yapılabilecek stop motion filmi için, ışık kontrolünü “siyah perde” ile sağlanabilmektedir. Pencereden kaynaklı olmayan başka durumlarda ise stop motion yapılacak alanı karton gibi benzer nesneler ile ışığın geldiği noktalar engellenebilir. Yani canlandırmacı, kendisini ışıksız bir odaya hapsetmesinden ziyade çalışma yapılacak alanın ışık kontrolünü sağlaması da yeterli olabilmektedir. Tüm bunların dışında açık alanda büyük nesne ve insanlarla yapılacak çekimlerde ışık kontrolü çok daha zor olabilmekte, canlandırmacının bu tür stop motion çalışmalarını yapmadan önce yaşayabileceği zorlukları önceden ön görebilmesi adına alan taraması/gezmesi yapması tavsiye edilmektedir.
Çekim sonrası oluşabilecek hataları gidermek, tekrar aynı kareyi çekmemek ve zaman kayıplarına yer vermemesi için resimli senaryosunu (storyboard) ve fragmanını(animatic) iyi hazırlaması gerekmektedir. Ayrıca her bir karenin yedeğinin de alınması iyi bir önlem olacağı açıktır.