Son Güncellenme Tarihi : 09.12.2021 14:12
Beslenme; yaşamın sürdürülmesi, büyüme ve gelişme, sağlığın iyileştirilmesi, korunması ve geliştirilmesi, yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, üretkenliğin sağlanması için gerekli olan besin ögeleri ile biyoaktif bileşenleri sağlayan besinlerin tüketilerek vücutta kullanılmasıdır. Yeterli beslenme, vücudun çalışması için gerekli enerjinin beslenme ile sağlanmasıdır. Dengeli beslenme ise, vücudun ihtiyaç duyduğu besin öğesi gereksinimlerinin beslenme yolu ile sağlanmasıdır. Yeterli ve dengeli beslenme, vücudun büyümesi, yenilenmesi ve çalışması için gereksinim olan besin öğelerinin her birini doğru zamanlarda yeterli miktarda alınması ve vücutta uygun şekilde kullanılmasıdır. Bireylerin ihtiyacı olan besin ögelerinden bir veya birden fazlasını ihtiyacından az ya da fazla alması durumunda yetersiz ve dengesiz beslenme oluşur.
Yetersiz ve dengesiz beslenme yetişkinlerde; obezite, diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, böbrek hastalıkları başta olmak üzere birçok kronik hastalık ile ilişkilendirilmektedir. Çocuklarda ise, büyüme ve gelişme gerilikleri, malnütrisyon, okul başarısında azalma, obezite, yeme bozuklukları, kalp-damar hastalıkları, depresyon gibi hastalık risklerinde geleceklerine yönelik artış gibi sorunlar meydana gelmektedir. Sağlıklı bir hayat, toplum ve gelecek için yeterli ve dengeli beslenme büyük önem taşımaktadır.
Yeterli ve dengeli beslenmenin bulaşıcı olmayan kronik hastalıklara (diyabet, kalp-damar hastalıkları, felç, kanser gibi) karşı korunmada anahtar rolü olduğunu vurgulayan DSÖ sağlıklı beslenme önerileri sunmaktadır. Bu önerilerdeki vurgulanan noktalar şunlardır;
Ülkemizde beslenme rehberi olarak kullanılan TÜBER’de (Türkiye’ye özgü beslenme rehberi) ise, sağlıklı bir yaşam için yeterli ve dengeli beslenmenin önemi vurgulanmıştır. TÜBER’e göre sağlıklı yetişkinlerin tüm besin ögelerinden ve besin gruplarından dengeli ve yeterli miktarlarda tüketilmesi önerilmektedir. TÜBER’e göre sağlıklı bir diyetin enerjisinin %45-60’ı karbonhidratlardan, %20-35’i yağlardan ve %10-20’si proteinlerden sağlanmalıdır. Tabi ki burada bu makro besin ögelerinin hangi kaynaktan geldiği önemlidir. Dengeli ve yeterli bir beslenme için, karbonhidrat seçimlerini kompleks karbonhidratlardan yana kullanmak (örneğin hazır şekerli besinlerden aldığınız karbonhidratlar yerine meyve, sebze, tam tahıllar, kurubaklagillerden tüketmek gibi), sağlıklı yağ türleri tercih etmek (hayvansal kaynaklı besinlerde bolca bulunan doymuş yağlar yerine zeytinyağı, fındık yağı gibi bitkisel yağlar, balık türlerinde bulunan doymamış yağ asitleri gibi) ve kaliteli proteinleri tercih etmek önemlidir.
Yine TÜBER’de toplumumuz için yeterli ve dengeli bir diyetin önemli bir parçası olarak besin grupları için de önerilen porsiyonlar tanımlanmıştır. Bu miktarlar; süt ve süt ürünleri için 3 porsiyon/gün, ekmek ve tahıl grubu ürünler için ortalama 5-6 porsiyon/gün (kadınlarda: 4-5, erkeklerde:7-8 porsiyon), sebze ve meyve grubu ürünler için ortalama 5 porsiyon/gün, et ve ürünleri için 2.5-3 porsiyon/gün içermektedir. Bunlara ek olarak, haftada en az 2 kez balık tüketilmesi, bireylerin et tüketmedikleri günlerde haftada 3-4 kez yumurta tüketmesi ve yüksek diyet lifi içeriği nedeniyle birçok sağlık yararı sağladığı için haftada 2-3 kez kuru baklagil tüketilmesi önerilmektedir.
Öğr. Gör. Esra Tansu Sarıyer
Üsküdar Üniversitesi SBF / Beslenme ve Diyetetik Bölümü