Yenidoğan nedir? Yenidoğan Bakımı nasıl yapılmalı?

Son Güncellenme Tarihi : 09.12.2021 16:20

Doğumdan sonraki ilk 28 günlük süre yenidoğan dönemi, bu dönemdeki bebekler  yenidoğan olarak adlandırılır. Doğumdan sonraki ilk gün, ilk hafta ve ilk ay bebeğin zararlı etmenlere karşı en duyarlı olduğu ve dış ortama uyumda en fazla  desteğe gereksinim duyduğu dönemdir.

38-42  gebelik haftasında doğmuş, 2500-4000g ağırlığında,  doğumdan hemen sonra ağlayan, dış ortama uyum yeteneği iyi olan, hastalık belirtileri göstermeyen bebekler sağlıklı yenidoğanlar olarak adlandırılır.  

Bebek doğduktan sonraki ilk bakımı ve değerlendirmesi doğum odasında gerçekleştirilir. Ağız içi ve burundaki sıvıların temizlenmesi, steril ılık kompreslere sarılması, radyan ısıtıcı altına konulması,  hava yolu açıklığının sürdürülmesi ve kalp atımı ve dolaşımın  değerlendirilmesi ve gerektiğinde desteklenmesi ilk bakım uygulamalarındandır. Doğum sonrası ilk 1 ve 5. dakikalarda APGAR değerlendirmesi yapılarak bebeğin herhangi bir tıbbi müdahaleye gereksinimi olup olmadığı belirlenir.

Sağlıklı yenidoğanların bakımında vücut ısısının korunması, emzirmenin başlatılması enfeksiyonlardan korunma önlemlerinin alınması,  anne-baba-bebek etkileşiminin desteklenmesi en önemli bakım hedeflerindendir.

Yenidoğan beslenmesinde nelere dikkat edilmeli?

Sağlıklı bebeklerin doğumdan sonra ilk bir saat içinde emzirmeye  başlatılması gerekir. Böylece hem kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi) önlenmiş, hem ann-bebek ilişkisi başlatılmış olur. Anneler doğru emzirme davranışı geliştirinceye kadar ebe ya da hemşire tarafından denetlenmeli ve eğitilmelidirler. İlk günlerde anne sütü az olabilir ancak bebek emdikçe ve anne bol sıvı içerikli beslendikçe süt yapımı hızla artacaktır. Bebeklerin ilk 6 ay yalnızca anne sütü ile beslenmesi sağlıklı gelişimleri için gerekli ve yeterlidir. Bebekler ilk bir hafta kilo kaybeder, sonra hızla kilo almaya başlarlar. Haftada 150-250 gr. alan bebekler yeterli anne sütü alıyor demektir. Yenidoğan bebekler ilk günlerde yavaş emer ve sık dinlenmeye gereksinim duyarlar. Besleme araları ve sonrasında gazının çıkarılması, bebeğin daha sonra kusması ve bunun solunum yollarına kaçması riskini (aspire edilmesini ) önleyecektir. Anne sütünün yetmediği durumlarda hekimin önerdiği mamalarla takviye yapılabilir. Mamaların kaşık ya da fincan kullanılarak verilmesi, biberon kullanılmaması, bebeğin emmeyi bırakmaması adına yararlı olur.

Yenidoğanın enfeksiyonlardan korunması 

Bebeklerin immün sistemleri iyi gelişmediği için enfeksiyonlara yatkındır. Bu nedenle özellikle göbek düşüp yeri iyileşinceye kadar enfeksiyondan korunması gerekir. Göbek 7-10 gün içinde kuruyarak düşer. Bu sürede bebeğe küvet banyosu yerine silme banyo yaptırılması, bezinin göbek altında kalacak şekilde bağlanması ve göbek çevresinin kuru, temiz tutulması gerekir. Göbek çevresinde kızarıklık, ısı artışı ya da akıntı oluşması durumunda hekime başvurulması gerekir. Yine yenidoğan bebeklerin mümkün olduğunca az insan ile temas ettirilmesi, göz, ağız burun bakımlarının temiz su ve gazlı bezlerle yapılması, bebeğe dokunmadan önce ellerin yıkanması, annenin her gün duş alıp temiz çamaşırlar giyinmesi,  bebeğin enfeksiyonlardan korunması açısından yararlı olur. 

Pişik oluşumunun önlenmesi için bebeğin bezi kirlendikçe değiştirilmeli, perine bölgesi ılık su ile yıkanmalı ya da ılık suya batırılmış pamuk ile (alkol, paraben, parfüm içermeyen ıslak mendiller de kullanılabilir) temizlenmelidir. Kızlarda yukarıdan aşağıya temizlik yapılarak  gaita içinde bulunan mikroorganizmaların idrar yollarına ilerlemesi engellenmeli, erkeklerde sünnet derisi araları iyi temizlenmelidir. Perine bölgesinde pişiği önlemek ya da tedavi etmek amacıyla pişik pomatları kullanılabilir.

Yenidoğanın vücut ısısının korunması

Yenidoğanların termoregülasyon sistemleri iyi gelişmemiştir. Bu nedenle vücut ısılarını korumada sorun yaşayabilirler. Bebeklerin bulunduğu ortamın ısısı 22-24 derece olmalı, bebeklere  birkaç kat pamuklu giysiler ile başlarına mutlaka pamuklu şapka giydirilmelidir.  Bebek cildi hassas olduğundan pamuklu, penye türü zıbınlar ile kolay giydirilebilen önü açık, çıt çıtlı tulumlar tercih edilmeli, yünlü, tüylü, sert giyisilerden kaçınılmalıdır.

Bebekler haftada 2-3 kez yıkanmalı,  banyo yaptırılacağı ortam ısısı 24-26 derece, su sıcaklığı 37-38 derece olmalı, bebek şampuanı ve sabunu kullanılmalı, 4-5 dakikada yıkanmalı ve ılık havlu ile kurulanarak hemen giyisileri giydirilmeli böylece üşümesi engellenmelidir. 

Ebeveyn-Bebek etkileşiminde nelere dikkat edilmeli?

Anne-baba ve bebek arasında bağlanma gebelik sürecinde gelişmeye başlar ve doğum sonrası bebeğin görülmesi, kucaklanması, ten-tene temas, göz-göze bakışma ile artarak devam eder. Kanguru bakımı uygulaması (bezi dışında çıplak bırakılan bebeğin anne ya da babanın çıplak göğsüne dik pozisyonda yatırılması ve üzerlerinin bir bez ile örtülmesi) bebek ile konuşulması, şarkı söylenmesi, adı ile çağrılması, bebeğin davranışsal tepkilerine ebeveynlerin yanıt vermesi, ebeveyn davranışına bebeğin yanıtları, bebeği sakinleştirici kucaklama, hafif sallama davranışları, gereksinimlerinin zamanında karşılanması, bebek masajı uygulamaları hem bebeğin güven duygusunun gelişmesi hem fiziksel-zihinsel-duygusal gelişimini destekler.