Son Güncellenme Tarihi : 09.12.2021 15:42
Protezler, uzuv kaybı nedeniyle vücut bütünlüğünde eksilme olan kişilerin kaybettikleri uzuvlarını görüntü veya işlev açısından taklit edebilen cihazlardır. İnsanlık tarihinde savaşlar, cezalar kazalar ve çeşitli hastalıklar nedeniyle meydana gelen estetik ve fonksiyonel kayıplar protez uygulamaları ile giderilmeye çalışılmış; protez kullanımına olan ilgi ve ihtiyaç yeni uygulamalara ve teknolojik gelişmelere yol açmıştır.
İlk protez üretimleri basit malzemeler olan ahşap ve kumaştan yapılırken günümüzde yaralanmalar, tümörler, kangren, enfeksiyon, diyabetik ayak, periferik damar hastalıkları, trafik kazaları gibi farklı nedenlerle ampute olan kişilerin gereksinimlerine göre güncel gelişmelere uygun çok farklı malzemelerden üretilmektedirler. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra protez bilimindeki ilerlemeler hız kazanmış olup Türkiye’deki ilk bilimsel çalışmalar 1966 yılında başlamış ve günümüzde pek çok üniversitenin ön lisans, lisans ve lisans üstü düzeyinde akademik eğitimler verilerek devam etmektedir.
Görüntü açısından vücut bütünlüğünü tamamlamak için kullanılan protezlere ‘kozmetik protezler’, kaybolan organın işlevini yerine getirmek için kullanılan protezlere ise ‘fonksiyonel protezler’ denir. Fonksiyonel protezler karmaşık teknolojileri içinde barındıran, yapay zeka, mekatronik ve malzeme gibi bilimlerden yararlanılarak üretilebilirken kozmetik protezler son derece basit yöntemler ve sıklıkla silikon malzemeden üretilmektedirler.
Protezler engelli bireylerin sağlık sisteminde üçüncül koruma olan rehabilitasyon aşamasının bir parçasıdır. Uzuv kaybı olan kişilerin günlük yaşam aktivitelerini yerine getirmesini, bağımsız, aktif ve üretken olmasını destekler.
Kişilerin kayıplarının büyüklüğüne, fonksiyonel seviyesine, günlük aktivite düzeyine, ekonomik durumuna, spora ve rekreasyonel aktivitelere katılımlarına, çevre koşullarına, amputasyon nedeni ile düzeyine göre farklı protez türleri kullanılmaktadır.
Alt ekstremite kayıplarında farklı amputasyon seviyelerine göre kalça, diz üstü, diz altı ve ayak protezleri üretilmektedir. Üst ekstremitede ise omuz, kol, dirsek, ön kol, el bileği, el ve parmak seviyelerine göre çeşitli protezler kullanılmaktadır.
Protezlerin tasarımına, malzeme seçimine, teknolojik bileşenlerine, protezin kullanılacağı vücut bölgesine ve çevresel ortama göre düşük ve yüksek maliyetli protezler bulunmaktadır. Bu protezler poliüretan gibi plastik ve mekanik eklemlerden oluşan konvansiyonel modellerden başlayıp biyosensörler, hidrolik ve miyoelektrik bileşenlerden oluşan robotik protezlere kadar çeşitlilik göstermektedir. Günümüzde 3 boyutlu yazıcı ve tarayıcıların yaygınlaşmasıyla protez tasarımlarında da çeşitlilik ve kişiye özgü tasarımlar öne çıkmaya başlamıştır. Alt ekstremite protezleri fonksiyonel açıdan mükemmele yakın şekilde üretilebilirken üst ekstremite protezleri yaratıcı tasarımlarla daha fonksiyonel olma yolunda geliştirilmeye açıktır.