İnsani yardımda gönüllülük çok önemli!
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (SHMYO) İş Sağlığı ve Güvenliği Programı ile Sosyal Hizmetler Programı iş birliğinde “STK’larda İnsani Yardım ve Arama Kurtarma Çalışmaları” başlıklı etkinlik düzenlendi. Gönüllülüğün önemi ve gençlerin sahadaki rolünün vurgulandığı etkinlik, Pusula Derneği ve ANDA İstanbul temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti. Etkinlikte aynı zamanda insani yardım, sosyal sorumluluk projeleri ve üniversite-STK iş birlikleri de ele alındı.
Çarşı Yerleşke Emirnebi 2 Konferans salonunda düzenlenen etkinliğe Rektör Danışmanı Sosyal Hizmetler Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Barış, Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (SHMYO) İş Sağlığı ve Güvenliği Program Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Gamze Kağan, Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (SHMYO) Sosyal Hizmetler Program Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Melek Çaylak, Pusula Derneği Başkanı-Anda İstanbul Başkanı Rümeysa Alkoç, Pusula Derneği ve Anda İstanbul Başkan Yardımcısı Tuğçe Doğan, Anda İstanbul Arama Kurtarma Başkanı Emre Özbek, ANDA İstanbul Genç Başkanı Zeynep Tosun ile Pusula Derneği Yönetim Kurulu üyesi Sayın Münteha Erdem katıldı.
Prof. Dr. İsmail Barış: “Kardeşlik hukuku üstümüze düşen önemli bir görevdir”
Kardeşlik hukukunun önemli olduğunu vurgulayan Rektör Danışmanı, Sosyal Hizmetler Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Barış; “Başkalarının derdiyle dertlenmek, başkalarının çocuklarına sahip çıkabilmek, başkalarının çocuklarının başını okşayabilmek, kimsesiz kalmış olanlara destek olabilmek bir kere kardeşlik hukuku itibariyle üstümüze düşen önemli bir görevdir. Kardeşlik hukuku ya anne babadan doğmuş olma, aynı anne babadan dünyaya gelmiş olma hukukudur. İkincisi bir vatanın vatandaşı olmak, bir devletin vatandaşı olmak hasebiyle bir kardeşlik var. Doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine kadar bu devlete vatandaş olmuş herkesin birbirleriyle ilişki itibariyle kardeşlik hukukları var. Ya da belli bir dinin mensubu olarak ben dünyadaki 2 milyar civarında Müslümanların kardeşiyim. Onlar benim din kardeşim. Bunların hepsini değerlendirmemiz lazım. Kendi kardeşimize iyi davranacağız. Vatandaşlıktan kaynaklı olan kardeşimize iyi davranacağız, paylaşacağız. Kendi dinimizin mensubu olan bir insanın derdini Filistin’de, Gazze’de duyacağız. Kardeş çünkü din kardeşi. Ve dördüncü kardeşlik hukuku da Müslüman, Hristiyan, Yahudi ister ateist olsun. İster Türkiye Cumhuriyeti’nin ister Almanya isterse Amerikan vatandaşı olsun. Yaratılış itibariyle kardeşiz biz, insan kardeşiz. Eğer bunları gerçekleştirmezsek adımız insan, suretimiz insan ama eylemimiz ne kadar insandır diye düşünmemiz lazım.” ifadelerini kullandı.
Dr. Öğr. Üyesi Gamze Kağan: “Projeleri öğrencilerle yapmayı çok seviyoruz”
Sosyal sorumluluk çalışmalarından bahseden Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (SHMYO) İş Sağlığı ve Güvenliği Program Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Gamze Kağan; “Melek hoca ile ortak paydada buluştuk. Birlikte Kızılay’la ilgili çalışmalarımız var. Ben öncelikle bu etkinliğin nasıl başladığını anlatmak istiyorum. Bundan bir yıl önce mayıs ayında sosyal sorumlulukla alakalı bir toplantı yaptık. Münteha hanımla tanıştık. Münteha hanım o kadar güzel şeyler anlattı ki, ‘Bunlar projeye çevrilebilecek çok kıymetli çalışmalar.’ dedi. O günden bu yana da belli aralıklarla toplantılar yaptık. Çok güzel fikirlerimiz, projelerimiz var. Allah nasip ederse önümüzdeki yaz başlangıcını yapacağız. Bunları öğrencilerle beraber yapmayı çok seviyoruz.” dedi.
Dr. Öğr. Üyesi Melek Çaylak: “Çok güzel bir ekip kurduk”
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (SHMYO) Sosyal Hizmetler Program Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Melek Çaylak; “Bizim öğrencilerimizden de çok güzel ekip kurduk. O ekiple burada Pusula kampüsü kurup Pusula kampüsü aracılığıyla hem insani yardım hem de arama kurtarma noktasında işler yapmaya niyet ettik. Bu çocuklara sahip çıkarken annelerine de bir şeyler yapalım deyip yazı çok güzel bir proje hayata geçireceğiz.” ifadelerini kullandı.
Rümeysa Alkoç: “Gençlerimiz sahaya çıkarsa arkalarından gidebiliriz”
Gönüllülüğün yapılan çok zor bir iş olduğuna dikkat çeken Pusula Derneği Başkanı, Anda İstanbul Başkanı Rümeysa Alkoç; “Gönüllülük çok zor yapılan bir iştir. Karşılığında hiçbir menfaatinizin, hiçbir çıkarınızın olmadığı ve süreklilik arz etmesi gereken bir iştir. Hafta sonunuzun bazen olmadığı, bazen ailenizin olmadığı günler vardır. Birçok dezavantajlı insanlar ve ihtiyaç sahibi insanla karşılaşacaksınız. Ama onların hepsi sizden probleminin çözülmesini isteyecek. Ama o zaman bunu nasıl yapacaksınız? Biz insanoğlu olarak deneme yanılma yöntemiyle çözemiyoruz. Bildiğimiz yöntemle gidiyoruz ve çözemediğimizde de o işi gönderiyoruz. Bunu iş olarak yapacaksanız, bunu hayatınızın merkezine koyacaksanız. Anda olarak gerçekten en başımızdan en gönüllümüze kadar herkes sahanın içinde bulunur. O yüzden nerede ne problem olduğunu da bilirsiniz. Bir insanın evine gittiğinizde insani yardımda o insanı anlarsınız. Gençlerimiz sahaya çıkarlarsa onların arkasından gidebiliriz. Sizler bizlere ön ayak olursanız, sizler götürürsünüz ve bizler gönül rahatlığıyla sizlere burayı teslim edebiliriz.” şeklinde konuştu.
Tuğçe Doğan: “İnsani yardımda gönüllülük çok önemli”
Pusula Derneği ve Anda İstanbul Başkan Yardımcısı Tuğçe Doğan; “Bölümleriniz gereği hepiniz insanla uğraşacaksınız. Bu insani yardım olur ya da yardım kuruluşu mutlaka STK'ları biliyorsunuzdur, görüyorsunuzdur. Belki daha önce çalışmanız, gönüllü olanınız da mutlaka vardır. İnsani yardımda gönüllülük çok önemli bir nokta. Bunu zamanı geldiğinde profesyonel boyuta taşımak da çok önemli bir nokta. İnsanların neye ihtiyacı olduğunu belirleyerek hareket ettiğimizde gerçekten insani yardım yapabiliyoruz. Bazı insanın sadece bir tebessüme ihtiyacı olabiliyor. Verdiğin paketten ziyade çok daraldığında, evinin kapısına gittiğinde senin güler yüzüne ihtiyacı olabiliyor. Ya da nasılsın sorusuna ihtiyacı olabiliyor. O insanlarla bağ kuruyor olmamız lazım. İnsani yardım düşünüldüğü kadar basit, düşünüldüğü kadar kolay bir şey değil. Biz şu anda ortam olarak, dünya düzeni olarak bene yönlendiriliyoruz. ‘Ben önemliyim, kendimle ilgilen. Sen iyiysen hayat güzel. Sen mutluysan her şey mutlu.’ Ama hayat böyle değil. İnsanın yaratılma sebebi de bunun üzerine değil. Kendimiz de önemliyiz ama hep birlikte olduğumuz zaman daha önemliyiz. Daha başarılıyız, daha çok insana fayda sağlayabiliyoruz. Kimin neyi neden yaptığına bakmanız gerekiyor. STK'ların çoğunun yaptığı şey maddi destek sağlamak zaten ama o çocukların geleceklerine, hayallerine dokunmak bambaşka bir şey. Bilinçli olmak çok kıymetli bir şey.” dedi.
Emre Özbek: “Her şeyi düzene koyma durumumuz var”
Arama kurtarma operasyonlarının sahadaki gerçekliğinden ve yaşadığı deneyimlerden bahseden Anda İstanbul Arama Kurtarma Başkanı Emre Özbek; “Arama kurtarma tarafına döndüğünüz zaman işte o tamamen operasyonel bir durum oluyor. Yani saha çalışmalarınız, vesaireler. İnsana yardım ederken ya da eşinize, dostunuza vesaireye yardım ederken ya yarın senin işini halledeyim gibi bir durum söyleyebiliyoruz. Yani her şeyi orada bir düzene koyma gibi bir durumumuz var. Ama bize gelen durumlar genelde bu şekilde cereyan etmiyor.” şeklinde konuştu.
Zeynep Tosun: “Farklı insanlarla birlikte olmayı seviyoruz”
Genç gönüllülerin katkılarından ve gençliğin toplumsal rolüne değinen ANDA İstanbul Genç Başkanı Zeynep Tosun; “Elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. Onlar da bize yol gösteriyorlar, bildiklerini aktarıyorlar ve ilerleyen süreçte içimizden birçok kişi insani yardıma ya da arama kurtarmaya karşı yönünü değiştiriyor. Genç Anda 18-35 arası gençlerimize ulaşabilmek, Türkiye'nin her yerinden ilgi yeteneklerimizin bulunduğu gençlerimize sosyal bir ortam yaratabilmek ve onlara faaliyet alanları sunabilmek amacıyla kuruldu. Bu hedefler doğrultusunda genç Anda akademik, kültürel ve birtakım sportif faaliyetler organize eder. Yani işin hem kültürel tarafında hem sportif tarafında hem de akademik tarafında duruyoruz. Hepimiz farklı insanlarla birlikte olmayı seviyoruz. Burada amacımız gençleri topluma kazandırırken aynı zamanda onların da ileriye dönük kendilerine katabilecekleri ve ilerletebilecekleri artılar kazandırmak.” dedi.
Münteha Erdem: “Hayalim ve hedefim siz gençleri yetiştirmek”
Pusula Derneği Yönetim Kurulu üyesi Münteha Erdem yönetimsel yapı, sürdürülebilirlik ve gönüllülük motivasyonları üzerine bir konuşma gerçekleştirdi. Erdem; “Hayalim ve hedefim siz gençleri yetiştirmek. Bu konuyla ilgili çok ciddi çalışmalarımız oldu. Gençleri iş hayatına nasıl hazırlayalım, nasıl sevdirelim diye çok güzel projeler yaptık. Ben de sizin gibi üniversitede okuyup mezun olduğumda ertesi günü iş hayatına başladım ve benim için büyük bir travma oldu. Hiçbir tecrübem yok. Hayat gerçekten bu muymuş deyip gerçek hayatı iş dünyasında karşılaştım. Pusulanın derdiyle benim derdim aynı. Pusula da insan yetiştirmek istiyor ben de. Benim projem kapsamında yetim, sosyal yetim ve öksüz çocukları iş hayatına hazırlayalım diye Pusula Akademi kurma kararı aldık. Sonrasında bu projeler çok fazla gelişti. Gamze ve Melek hocamla yapmış olduğumuz toplantıda biz neden üniversitelerde kampüs kurmuyoruz? Neden bizim Pusulamızın kulübü üniversitelerde olmasın dedik. Bununla ilgili arkadaşlarımızla ilgili çok ciddi toplantılar yaptık. Sonrasında bu projeler çok fazla gelişti. Eğer bu çocuklara mentor olursanız, o çocukların yolunu açarsanız, üniversite hayatıyla ilgili onlara desteklerseniz çok mutlu olacağız.” ifadelerini kullandı.
Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)