Suda doğum, süreci kısaltıyor, ağrıyı hafifletiyor!

Haber ile ilişkili SDG etiketleri

DOI : https://doi.org/10.32739/uha.id.57326

Son yıllarda popüler hale gelen suda doğum uygulamasını değerlendiren Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Yılmaz Esencan, “Suda doğumun doğum süresini kısalttığı, ağrıyı hafiflettiği ve annenin daha rahat bir doğum deneyimi yaşamasına katkıda bulunduğu biliniyor. Ancak suda doğumun yapılabilmesi için annenin sağlığında ve gebeliğinde herhangi bir risk olmamalıdır.” dedi. 

Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Yılmaz Esencan. “Gebelik ve doğum, kadın vücudunun doğal bir işlevi olarak değerlendirilmelidir ve tıbbi bir gereklilik olmadığı sürece müdahalelerden kaçınılmalıdır.” 
 

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı, Ebelik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Yılmaz Esencan, doğum sürecinde ebelik hizmetlerinin önemine dikkat çekerek, son yıllarda popüler hale gelen suda doğum uygulaması hakkında bilgi verdi.

Müdahaleli vajinal doğum…

Müdahaleli vajinal doğumlar hakkında bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Yılmaz Esencan, bu doğumların doğum sırasında anne ve bebeğin sağlığını korumak amacıyla tıbbi müdahaleler içeren doğumlar olduğunu söyledi. Dr. Esencan, tıbbi gerekliliğe dikkat çekti ve ekledi: “Bu müdahaleler arasında elektro fetal monitörizasyon (EFM)-bebek kalp seslerini dinleyen cihazın bağlanması, oksitosin ile doğumun hızlandırılması yani sancı serumu, epizyotomi, amniyotomi, forseps veya vakum kullanımı gibi yöntemler bulunur. Ancak bu müdahaleler, tıbbi gereklilik olmadığı sürece, anne ve bebek sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.”

Sezaryen sonrası vajinal doğum mümkün mü?

Sezaryen sonrası vajinal doğumun, önceki doğumunu sezaryen ile yapan kadının bir sonraki doğumunu vajinal yolla gerçekleştirmesi olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Yılmaz Esencan, “Bilimsel veriler, sezaryen sonrası vajinal doğumun sezaryen oranını azaltmada önemli bir seçenek olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak bu doğum şekli, annenin doğum şekline ilişkin kararı, önceki sezaryen kesisi, uterus rüptürü gibi risk faktörleri dikkate alınarak uzman bir ekip tarafından dikkatlice değerlendirilmelidir.” şeklinde konuştu.

Suda doğum için anne sağlığı ve gebeliğinde bir risk bulunmamalı! 

Son dönemde ilgi gören suda doğum konusuna da değinen Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Yılmaz Esencan, şöyle devam etti:
“Suda doğum, annenin doğum sırasında ılık suyla dolu bir havuzda doğumu gerçekleştirdiği bir yöntemdir. Bu yöntemin doğum süresini kısalttığı, ağrıyı hafiflettiği ve annenin daha rahat bir doğum deneyimi yaşamasına katkıda bulunduğu biliniyor. Ancak, suda doğumun yapılabilmesi için annenin sağlığında ve gebeliğinde herhangi bir risk bulunmaması gerekir. Uygulama sırasında anne ve bebeğin sağlık durumlarının yakından izlenmesi de önem taşır.”

Ebeler bilgi ve becerilerini sürekli güncellemeli! 

Doğal doğumun, mümkün olduğunca müdahale edilmeden gerçekleşen doğumlar olduğuna işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Yılmaz Esencan, “Bu süreçte, ebeler gebeleri doğuma hazırlamak için önemli bir rol üstlenirler. Gebelik döneminden itibaren anne adaylarını bilgilendiren ve doğum sürecini gözlemleyerek yalnızca komplikasyon geliştiğinde müdahalede bulunan ebeler, doğumun doğal akışında tamamlanmasını sağlarlar. Ebelerin bilgi ve becerilerini sürekli olarak güncellemeleri, normalden sapmalarını erken fark ederek gerekli önlemleri almaları, sağlıklı ve güvenli doğum süreçlerinin gerçekleşmesinde kritik bir rol oynamaktadır.” diye konuştu.

Tıbbi zorunluluk olmadıkça sezaryen tercih edilmemeli! 

Anne adaylarının, doğum yöntemi seçiminde ebeler ile iş birliği içinde olmasının önemli olduğunu da kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Yılmaz Esencan, “Her anne adayının kendi sağlık durumunu göz önünde bulundurarak, tıbbi gereklilikler ve riskler doğrultusunda karar vermesi gerekmektedir. Normal doğumun anne ve bebek sağlığı açısından uzun vadede daha faydalı olduğunu, tıbbi zorunluluk olmadıkça sezaryen doğumun tercih edilmemesi gerektiği unutulmamalıdır.” dedi.

Epidural anestezi gibi ağrı kesiciler normal doğumları artırıyor mu?

Epidural anestezinin, normal doğum sırasında ağrıyı azaltan bir yöntem olduğunu ve birçok kadın için doğum sürecini daha yönetilebilir hale getirdiğini de söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Yılmaz Esencan, şunları kaydetti:

“Bu da normal doğum oranlarını artırabilecek bir faktördür. Epidural, annenin doğum sürecini daha rahat geçirmesine yardımcı olabilirken, doğum süresini uzatma ve doğumun ikinci aşamasında annenin kontrolünü azaltma gibi bazı dezavantajları da olabilir. Bu yöntem doğru kullanıldığında doğum sırasında annenin rahatlamasına yardımcı olabilir.”

Ebelik hizmetleri neden önemli?

Doğumun doğal sürecinde ebelerin rolünün oldukça önemli olduğunu da dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Yılmaz Esencan, “Normal doğum oranlarının artması için ebelerin doğumdaki yerini yeniden alması gerekmekte ve ebe ile gebenin daha etkili bir şekilde buluşturulması gerekmektedir. Nitelikli ebelik hizmetlerinin yaygınlaşması, anne adaylarının doğum sırasında ihtiyaç duyduğu sürekli desteği sağlayarak, güvenli ve sağlıklı bir doğum süreci geçirmelerine yardımcı olur. Ebe desteğiyle yapılan doğumlar, doğum sürecini daha doğal ve olumlu hale getiren faktörlerden biridir. Doğum ortamında anneye sağlanan güvenlik, saygı, mahremiyet ve fiziksel-duygusal destek, annenin doğum sürecini daha rahat yönetmesine yardımcı olur ve doğum sonrası iyileşme sürecini hızlandırır. Ebe desteği, doğum sonrası annenin bebekle bağ kurmasını kolaylaştırarak, anneliğe uyum sağlamasına da yardımcı olur.” diye konuştu.

Her doğum kendine özgü…

Kadınların, normal doğumun faydaları konusunda yeterince bilgilendirildiğinde ve doğuma eğitimle bilinçli bir şekilde hazırlandığında, sezaryen doğumun yalnızca tıbbi zorunluluk durumlarında tercih edileceğini anlatan Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Yılmaz Esencan, “Gebelik ve doğum, kadın vücudunun doğal bir işlevi olarak değerlendirilmelidir ve tıbbi bir gereklilik olmadığı sürece müdahalelerden kaçınılmalıdır. Doğumun anne ve bebek için sağlıklı bir şekilde tamamlanabilmesi, uygun bir doğum ortamının sağlanmasına, nitelikli ebelik hizmetlerine ve annelerin doğuma bilinçli bir şekilde hazırlanmasına bağlıdır. Sezaryen doğum, bazı durumlarda gerekli olsa da yanlış inanışlardan uzaklaşıp anneye suçluluk yüklemeden, her doğumun kendine özgü olduğunu kabul eden bir yaklaşımla ele alınmalıdır.” şeklinde sözlerini tamamladı.
 

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)