“The Psycho-Periodic Cube” uluslararası yayınlarda yer aldı
Üsküdar Üniversitesinin; beyin fırtınası, tasarım, yazım ve yayım aşamaları ile 5 yıl süren projesi “The Psycho-Periodic Cube”, Medical Hypotheses dergisinde yer aldı. Psikiyatrik bozuklukları üç bağımsız eksen içinde periyodik bir şablona oturtarak tasnif eden bu yeni yaklaşım, henüz tanımlanmamış bozuklukların yerlerini gelecekteki bilim insanlarına işaret ediyor.
Prof. Dr. Mehmet Emin Ceylan başta olmak üzere Dr. Alper Evrensel, Prof. Dr. Aslıhan Dönmez, Dr. Barış Önen Ünsalver ve Dr. Fatma Duygu Kaya Yertutanol’un katkıları ile meydana gelen “The Psycho-Periodic Cube”, Medical Hypotheses dergisinde yer aldı.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Alper Evrensel, proje hakkında bilgiler verdi.
“Bilim tarihi boyunca tüm disiplinlerde sınıflandırma sistemlerine ihtiyaç duyulmuştur”
“Bilim tarihi boyunca tüm disiplinlerde sınıflandırma sistemlerine ihtiyaç duyulmuştur. Bunun tipik örneği ise Mendeleyev’in periyodik tablosudur” diyen Yrd. Doç. Dr. Alper Evrensel,
“1869 yılında, yani bundan 150 yıl önce Rus kimyager Dimitri Mendeleyev elementleri atom numaralarına göre sınıflayabilmenin bir yolunu keşfetti. “Atomların periyodik cetveli”nde sadece o gün bilinen elementlerin yeri belirlenmiyor gelecekte keşfedilecek elementlerin de yerleri -boş olsa da- tanımlanmış oluyordu. Bunun örneği ise 1957’de keşfedilen ve periyodik cetvelin kâşifine atfen Mendelevyum adı verilen elementin de bu tabloda boş bekleyen 101 numaralı kutuya yerleştirilmiş olmasıdır” şeklinde konuştu.
Psikiyatrik bozuklukların sınıflandırılmasında kullanılan sistem: DSM
Yrd. Doç. Dr. Alper Evrensel, “Psikiyatrik bozuklukların sınıflandırılması amacıyla kullanılan güncel sistem DSM’dir. Bu sistemin en temel dezavantajları hastalıkları birbirinden kopuk olgular şeklinde ele alması ve belirtilerin ortaklıklarından yola çıkarak yakınlık ya da uzaklıkların belirlenmesidir” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Elementlerin karakterini ve periyodik cetveldeki yerlerini atom numarasının belirlediğine benzer şekilde psikiyatrik bozuklukları da birbirinden ayıran karakteristik özellikleri olmalıdır. İşte biz de Üsküdar Üniversitesi Nöropsikofelsefe Çalışma Grubu olarak bu konu üzerinde beyin fırtınası yaptık. Yaklaşık 300 saat süren toplantıların ardından ‘Psikoperiyodik Küp’ün öncelikle eksenleri, sonra da tasarımı ve hastalıkların yerleri belirlendi. Biz bu küple psikopatolojinin ‘dışlaşma’, ‘drive (yaşamı sürükleme potansiyeli)’ ve ‘dikkat’ olarak belirlediğimiz üç eksendeki farklı derecelerde bozulma/gelişim yetersizliklerinden kaynaklandığını öneriyoruz.”
“Psikoperiyodik küp”, diğer sınıflandırma sistemlerinden ayrılıyor
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Alper Evrensel, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu eksenleri sıfır ile beş arasında derecelendirdiğimiz zaman karşımıza 5x5x5 koordinatlarında bir küp çıkmaktadır ki böylece psikoperiyodik küp, içinde 125 adet konum barındırır. Mevcut tanımlanmış psikiyatrik bozuklukları 3 eksendeki derecelerini dikkate alarak bu küpteki yerlerine yerleştirdik. Böylece 30 adet konumlandırma yaptık. Bu konumlara örnek vermek gerekirse; şizofreni üç eksende de sıfır puan almakta ve küpün sıfır noktasında bulunmaktadır. Küpün karşıt köşesinde ise üç ekseni de beş puan alan hipertimi yer almaktadır. Psikoperiyodik küpü diğer sınıflandırma sistemlerinden ayıran en önemli özelliği ise henüz hastalık yerleştirilmemiş boş konumlarının olmasıdır. Mendeleyev’in periyodik tablosundaki boşluklara zaman içinde keşfedilen yeni elementlerin yerleştirilmesi gibi psikoperiyodik küpün boşluklarına da gelecekte keşfedilip tanımlanacak psikiyatrik bozukluklar konumlanabilecektir. Bu yönüyle geleceğin bilim insanlarına üzerinde çalışacakları bozuklukları da işaret etmektedir.”
Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)