Mutluluk Öğrenilebilir Mi?
Mutluluğun aranan, bulunduğunda iyi oluşa katkı sağlayan ayrıca bir hedeften çok bir metot olduğu bilimsel literatürdeki çalışmalarca da desteklenmektedir. Mutluluk düzeyi arttırılabilir, mutluluk öğrenilebilir ve benimsenen doğru perspektiflerle kalıcı olarak sürdürülebilirdir.
“‘Mutluluk nedir?’, ‘Ne kadar sürer?’, ‘Hayat boyu sürdürülebilir bir mutluluk var mıdır?’, ‘Genetik faktörler mutluluğu deneyimleme düzeyimizle ne kadar ilişkili?’ son olarak ‘Mutluluk öğrenilebilir mi?’” soruları uzun yıllardır cevapları aranan sorular. Yıllar geçtikçe mutluluğun öğrenilebildiğine dair kanıtlar artıyor; fakat mutluluğun nasıl öğrenilebildiğine değinmeden önce mutlulukla ilgili doğru tanımlamayı yapmak ve çoklu faktörlerin mutluluk deneyimimiz üzerindeki etkilerini netleştirmemizin önemi büyük. Mutluluğun tanımını yapmadan önce, mutluluk deneyimi üzerine ünlü düşünürlerce ortaya atılmış birkaç önermeye değinmek faydalı olacak.
Charles de Montesqueiu, “Mutluluk varacağımız bir istasyon değil, bir yolculuk biçimidir” diyerek mutluluk deneyiminin seçimlerimiz aracılığı ile hayat boyu sürdürülebilecek kişisel bir deneyim olduğuna vurgu yapmıştır. Konfüçyüs, “İnsan iyi şeyler düşündükçe hem kendi dünyasını hem de tüm dünyayı iyi bir hale getirir” demiştir ve bu önermeyi mutluluk deneyimi ile ilişkilendirerek olumlu duygulanımın önemine dikkat çekmiştir. Lika Chase ise mutluluğun bileşenlerini “Mutluluğun temel koşulları; yapacak bir şeye, sevecek bir şeye, ümit edecek bir şeye sahip olmaktır” önermesi ile açıklamıştır. Düşünürlerin ortaya attığı önermelerin ortak noktası mutluluğun aranan, bulunduğunda iyi oluşa katkı sağlayan ve bir hedeften çok bir metot olduğudur.
Mutluluk sözlük anlamı olarak; bütün özlemlere, bütün isteklere eksiksiz bir biçimde ve sürekli olarak erişilmekten duyulan kıvanç durumu, bir istek ya da özlem, yerine geldiğinde duyumsanan sevinç olarak tanımlanır. Sözlük anlamı ile tanımladığımız mutluluk aslında çok boyutludur. Mutluluğun katmanları ve tüm bu katmanları besleyen damarları vardır. Kalıcı mutluluk, belirlenmiş mutluluk, yaşamımızdaki diğer koşullar ve kontrolümüz altında olan diğer faktörler mutluluk duygusunu deneyimlemeyi ve sürdürülebilir kılmanın yolunu gösterir. Aynı zamanda mutluluk başta olmak üzere olumlu duygulanımların önündeki engelleri bilebilmek de son derece önemlidir. Mutluluk duygusunun deneyimlemeyi öğrenebilmek için önemli olan katmanlardan ikisini açıklığa kavuşturmak gerekmektedir. Bu katmanlar, kalıcı mutluluk ve belirlenmiş mutluluk katmanlarıdır. Kalıcı mutluluk katmanını anlamaya çalışırken, bizi anlık olarak doyuma ulaştıran deneyimlerin ayrımını yapmak önemlidir. Anlık mutluluk, kalıcı mutluluk katmanından kolay bir şekilde ayrılabilir. Anlık mutluluk sevdiğiniz bir yemeği yediğinizde, güzel bir film izlediğinizde, hediye aldığınızda ya da sizin için güzel bir söz söylendiğinde gerçekleşen mutluluktur. Anlık mutluluk katmanı bahsedilen eylemlerle çok kolay bir şekilde arttırılabilir; fakat kalıcı mutluluk katmanından farklı olarak geçicidir ve daha çok dışsal girdilere bağlıdır.
Kalıcı mutluluk katmanını arttırmak ve beraberinde mutluluğun diğer katmanlarını beslemek hem mutluluk deneyiminin sürdürülebilir olmasını hem de bir beceri olarak öğrenilmesini sağlayacaktır. Mutluluğu oluşturan yapılardan bahsederken birçok duyguyu deneyimlememize etkisi olan genetik altyapıyı göz ardı etmemek gerekir.
1980 yıllarında yapılan çalışmalarda kişilik yapılarının ve mutluluk gibi duyguların deneyimlenmesinde %50 oranında belirleyici olan genetik aktarımdan bahsedilmektedir. Genetik aktarım %50 oranında belirleyici olsa dahi kişiler karamsarlık, çekingenlik gibi özelliklerini, harcadıkları çaba ve benimsedikleri bakış açıları ile değiştirebildikleri gözlemlenmiştir. Bir başka deyişle genetik aktarımın yüksek bir orana sahip olması, o özelliğin değiştirilemeyeceği anlamına gelmez. Yapılan çalışmalarda kişilerin genellikle genetik olarak belirlenmiş dürtülerine karşı gelmediği için mutluluk gibi olumlu duyguları deneyimleyemedikleri düşünülür. Bu nedenle belirlenmiş mutluluk düzeyi arzu edildiği gibi optimum seviyeye çıkamaz.
Belirlenmiş mutluluk alanının çalışma mekanizması bir termostatınkine benzer. Belirlenmiş mutluluk katmanındaki ortalama mutluluk düzeyimiz ne ise o değer sabit kalma eğilimindedir. Mutluluk düzeyinizi arttıracak dışsal pozitif ya da negatif bir girdi olduğunda, artan ya da azalan mutluluk oranınız bir süre sonra belirlenmiş mutluluk düzeyinizin seviyesine çekilir. Belirlenmiş mutluluk katmanı aklınıza haz kısır döngüsünü de getirmelidir. Haz kısır döngüsü, pozitif ya da negatif dışsal girdiler arttıkça (yüksek maaşlı bir iş ya da iş doyumunun azalması) yeni pozitif/negatif duruma uyum sağlama durumudur. Bahsedilen kısır döngü mutluluk düzeyinin yükselmesi ya da sürdürülebilir kılınması yönünde bir engel teşkil eder. Özellikle fiziksel görünüm, zenginlik ya da fiziksel sağlık gibi ayrıcalık getiren pozitif girdiler haz kısır döngüsü etkisi ile mutluluğun deneyimlenmesi ve öğrenilmesi noktasında engel teşkil eder.
Özetle, belirlenmiş mutluluk alanınızda karşınıza çıkan genetik mutluluk termostatınız, haz kısır döngünüz mutluluğu ve olumlu duygulanımı sürdürülebilir olarak deneyimlemenize ve öğrenmenize engel teşkil edebilir. Belirlenmiş mutluluk düzeyini arttırmak ve mutlu olmayı öğrenebilme becerisini kazanmak için mutluluğun diğer iki katmanını desteklemeniz faydalı olacaktır.
Mutluluğun katmanlarından olan koşulları ve istemli olarak denetim altına alabileceğiniz alanı iyi analiz edip, beslemek gerekmektedir. Genel mutluluk düzeyinizi yüksek oranda sabitleyen belirlenmiş mutluluk katmanınızın olduğundan bahsettik. O halde mutluluk deneyimini optimum noktanın üzerine nasıl çıkarabiliriz, mutluluğu deneyimlemeyi koşullarınızı ne yönde manipüle ederek arttırabiliriz sorusunu sormak aklımıza gelmelidir. Sorunun birden fazla cevabı var. İlk olarak zengin ve etkili bir sosyal ağ oluşturulmalı. Yapılan çalışmalarda neden-sonuç ilişkisi belirsiz olmasına karşın mutluluğun deneyimlenmesi ve öğrenilmesi yönünde güçlü bir etkiye sahip olduğu gösterilmiştir. İkinci olarak benimsenmiş bir felsefe ve manevi değerlerin yine orta derecede bir etkiye sahip olduğu bilinmekte. Olumsuz olaylar ve duygulanımlardan uzak durmak orta derecede bir etkiye sahip.
Aynı motivasyona, iyi oluş hedeflerine sahip bir partnerle ilişki içerisinde olmak ya da hayatı birleştirmek de mutluluk düzeyini arttırma ve mutluluk deneyimini öğrenebilme yönünde son derece güçlü bir etkiye sahip. Öte yandan mutluluğu öğrenilebilir kılmak ve deneyimi optimum düzeyin üzerine çıkarmak yönünde daha fazla maddi kazanç, fiziksel sağlık, eğitim düzeyi, yaşanılan fiziksel çevrenin değişimi gibi faktörlerin hiç etkisinin olmadığı saptanmıştır. Önemli olan sayılan faktörlerin nesnel olarak varlığı değil bu faktörlere ilişkin benimsenmiş öznel algılardır. Burada amaç ve araç olarak belirlenen hedefler sorgulanmalıdır.
Mutluluğu öğrenmek yönünde iyi analiz etmeniz ve doğru bir şekilde beslemeniz gereken son katman olan istemli denetim alanınıza değinelim. Bu alanda yaşamınızın geçmiş yıllarına bakmak faydalı olacaktır. Gurur, tatmin, hoşnutluk gibi olumlu duygulanımlar incelendiğinde, geçmişle ilgili kalıcı mutluluk düzeyinizi arttırmanın birkaç yolu var. İkisi duygusal olmak üzere zihinsel olarak da idrak etmenizin gelecekte mutluluk deneyimini öğrenmenize fayda sağlayacak üç yoldan bahsedeceğim. Aksini kabul etmediğiniz, daha edilgen ve belirlenimci olduğunuz; geçmişin geleceğinizi mutlak olarak şekillendirebileceği düşüncesini tekrar değerlendirmek ve mümkün olan en kısa sürede bu düşünceden kurtulmak. Bahsettiğim ilk yol zihinsel bir süreci kapsıyor.
Bahsedeceğim diğer iki yol ise istemli denetim alanının duygusal olan yönüyle ilgili. Bu iki yön içerisinde geçmişte olan olayları ve anıları olumlu duygulanım çerçevesinde tekrardan değerlendirmek. Bu değerlendirmeyi kendi isteğinizle ve bilinçli olarak yaptığınızda, iyi şeylere olan minnettarlığınız artacak ve geçmişte yaptığınız hataları bağışlayarak mutluluğu öğrenmenin önündeki engelleri, mutluluktan doyum sağlamayı güçleştiren olumsuz duyguların etkilerini kaldırmış olacaksınız.
Son olarak anda mutlu olabilmeyi öğrenmek için, uygulanabilir birkaç teknikten bahsedeceğim. İlki, olumlu duyguların ve mutluluğun sürdürülebilir deneyimi için hayatınızdaki zevkleri arttırma fakat bunları alışkanlık haline getirmeme. Bu zevkler bedensel ya da daha taşkın, manevi zevkler olabilir. Kalıcı mutluluk düzeyini arttırmak için alışkanlık haline gelmemeleri çok önemli.
Size zevk veren dışsal girdilerin anlık etkisinin hemen azalmaması adına uygun bir zamanlama gerekir. Kendini sık tekrar eden zevkler bir süre sonra üzerinizdeki etkisini yitirmeye başlarlar. Zevklerinizle aranızdaki mesafeyi ayarlayarak, zamanlamayı doğru ayarlama denemeleri yaparak (daha sık fakat daha az gibi) kendinizi şaşırtabilir ve pozitif girdilerin etkilerinin alışkanlık haline gelmesini engelleyerek elde ettiğiniz doyumu daha kalıcı hale getirmeniz mümkün.
İkinci olarak, tadını çıkarma yöntemini paylaşmak istiyorum. Bu yöntem içerisinde; başkaları ile paylaşma, olumlu anılar oluşturma, kendini kutlama, algıları keskinleştirme ve özümseme gibi olumlu duyguları deneyimlemeyi kolaylaştıracak alt teknikler vardır. Her bir tekniğin temelinde başkalarına verdiğiniz değeri, güzel anıların diğer insanlarla birlikte anımsanmasını, gurur ve minnettarlık duygularının artmasını, algılarınızın daha olumlu ve mutluluğu duyumsayacak bir şekilde evrimleşmesini ve son olarak kendinizi tamamen zevk aldığınız şeye vermenizi sağlamak yatar. Etkin olduğunuz süre boyunca gözden kaçırdığınız birçok şeye dahil olmak; motivasyonunuzu, yaratıcılığınızı ve mutluluğu öğrenebilme, hayatımıza dahil edebilme kapasitenizi fazlasıyla geliştirecektir. Yazının girişinde birkaç ünlü düşünürün mutluluk üzerine söylemlerini derlemiştim. Mutluluğun aranan, bulunduğunda iyi oluşa katkı sağlayan ayrıca bir hedeften çok bir metot olduğu bilimsel literatürdeki çalışmalarca da desteklenmektedir. Mutluluk düzeyi arttırılabilir, mutluluk öğrenilebilir ve benimsenen doğru perspektiflerle kalıcı olarak sürdürülebilirdir.