Evrim, yaratılış ve inanç arasındaki kadim soruları bilimsel bir mercekten ele alan Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Mağaradan Mars’a” adlı eseriyle okuyucuyu evrenin, bilincin ve varoluşun derin anlamlarına davet ediyor. Kitap, Üsküdar Üniversitesi Yayınları etiketiyle yeni baskısıyla okurlarla buluştu.

Evrim, yaratılış ve inanç arasındaki kadim soruları bilimsel bir mercekten ele alan Üsküdar Üniversitesi Nörobilim Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, NPİSTANBUL Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Mağaradan Mars’a” adlı eseriyle okuyucuyu evrenin, bilincin ve varoluşun derin anlamlarına davet ediyor.
Kitap, Üsküdar Üniversitesi Yayınları etiketiyle yeni baskısıyla okurlarla buluştu.
Böylece Prof. Dr. Sultan Tarlacı’nın bu eseri bundan böyle Üsküdar Üniversitesi Yayınları tarafından yayımlanacak.
Bilimsel bulgularla inanç sistemleri arasındaki kopukluğu onarmayı amaçlayan kitapta, evrim ile varoluşun çatışmadığı, aksine birbirini tamamladığı düşüncesi; felsefi, teolojik ve bilimsel verilerle ele alınıyor.
Prof. Dr. Tarlacı, evrimsel sürecin Tanrısal yaratımın bir parçası olabileceğini savunarak hem inanç dünyasına hem de bilime yeni bir bakış açısı kazandırıyor.
Üsküdar Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan “Mağaradan Mars’a”, okurunu hem bilimin hem inancın sınırlarında düşünmeye davet ediyor.

Dine inanan evrimi reddetmeli mi?
Prof. Dr. Sultan Tarlacı, kitabının girişinde, evrim teorisinin bilim ve din arasında yarattığı ve özellikle Türkiye'de derinleşen yapay çatışmayı merkeze alıyor. Prof. Dr. Tarlacı, "dine inanıyorsan evrimi reddetmelisin" şeklindeki yanlış ikilemin, inançlı insanları bilimden uzaklaştırdığını ve toplumda bilime karşı güvensizlik ve bir kısır döngüye neden olduğunu vurguluyor. Bu çatışmanın her iki tarafında da sorumlular olduğunu belirten Tarlacı, bir yanda dini inancı yok sayan "bilimin kılıçlı şövalyelerini", diğer yanda ise evrimi ateist bir ideoloji olarak sunup Büyük Patlama gibi başka bir bilimsel oluş teorisini Tanrı'nın kanıtı olarak kabul eden tutumu ele alıyor.
Kitabın amacı evrimi kanıtlamak değil, çatışmayı ortadan kaldırmak
Kitabın asıl amacının evrimi kanıtlamak değil, bu anlamsız çatışmayı ortadan kaldırmak olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tarlacı, okuyucuyu bir taraf seçmeye zorlamayacağını ifade ediyor. Bu doğrultuda, standart evrim kanıtları veya karşı argümanlar yerine, inancın doğasını, din-bilim kavgasının dinamiklerini ve her iki alanın da eksikliklerini ele alacağını açıklıyor. Prof. Dr. Tarlacı, temel tezi olarak evrenin ve canlılığın "ardışık ve basamaklı oluş" ilkesiyle şekillendiğini öne sürüyor. Bu bakış açısıyla, Büyük Patlama teorisi gibi evrim teorisinin de bu evrensel oluş yasasının bir parçası olduğunu ve bu sürecin bir Yaratıcı'nın varlığıyla çelişmek zorunda olmadığını, aksine uyumlu olabileceğini ortaya koymayı hedefliyor.






