Geçmişten bugüne Nobel ödülleri ele alındı
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Kültür ve Spor (SKS) Daire Başkanlığı tarafından NP Sağlık Yerleşkesinde faaliyet gösteren öğrenci kulüpleri “Nobel Sunumu” başlıklı bir etkinlik düzenlendi. Etkinliğe Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı ve NPİSTANBUL Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ konuk olarak katıldı. Tanrıdağ sunumunda, ‘Nobel nedir? Bizim için önemi nedir? 2023 Nobel Ödülleri ve Nobel Hakkında Eleştiriler’ konu başlıklarını ele aldı. Tanrıdağ, Nobel’den başlayıp dünyayı anlamak isteyenler için tek yolun yakın tarihi öğrenmek olduğuna dikkat çekti.
Üsküdar Üniversitesi NP Sağlık Yerleşkesi İbn-i Sina Oditoryumunda düzenlenen etkinliğe Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı ve NPİSTANBUL Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ katılım sağladı.
“Nobel İktisadi Ödülü nöropazarlamanın doğuşunu simgelemiştir”
Nöropazarlamanın iktisat bilimi ile nörobilimin içinde buluşup birleştiğini ve bireysel insanlık davranışlarını ilgilendiren bir bilim dalı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ; “Nobel İktisadi Ödülü üniversitemizde de ciddi bir şekilde ele alınan ve çalışmalar yapılan, nöropazarlamanın doğuşunu simgelemiştir. Daniel Kahneman pazar ilişkilerinde, tüketici ilişkilerinden insanların hangi faktörlere göre davrandığı konusunda yaptığı araştırmalarla tarihte ilk olarak ‘Nobel Ekonomi’ ödülünde aday gösterilmiş ve kazanmıştır. Yani davranış bilimci Nobel ekonomi ödülünü almıştır. Çünkü pazar ilişkilerinde, tüketici ilişkilerinde, mallarla karşılaşan insanlarda hangi düşüncelerle, ’Nasıl tespitler yapılır? Nasıl alışveriş yapılır?’ bunun bilimsel teorilerini duyurmuştur. Daniel Kahneman’ın ‘Hızlı ve Yavaş Düşünme’ kitabında şöyle ifadelerle karşılaşıyoruz, ‘İki tür düşünme var: Hızlı düşünme ve yavaş düşünme.’ Çoğunluğunda yanıldığı gibi hızlı düşünme her zaman yanlış, yavaş düşünme her zaman doğru değildir. Genellikle aramızda şehir efsaneleri var. Hızlı düşünmenin zararlı sonuçlara, yanlışlara yol açacağına, yavaş düşünmeyi tavsiye edebilecek konusunda efsaneler var. Doğruluğu var ama her durumda doğru değildir. İkisi de şartlara bağlı olarak doğru ya da yanlış olabilirler. Bir konuda kişi özelinde hızlı düşünmek çok doğru bir sözcük olabilir, bir konuda kişi özelinde yavaş düşünme doğru bir sonuç verebilir, tersi de söz konusu olabilir. Hangi düşünme tarzının ne zaman doğru ne zaman yanlış olabileceğini, kısa ve uzun dönem beklentileriyle, çıkarlarımızla ilgili kararlarımız belirler. Dolayısıyla nöropazarlamanın içinde de bizim beynimizdeki sağ ve sol yarılarının ne tür işlemler yaptığına göre kararlarımızı oluşturduğunu ve dış dünyaya göz açtığımız gayet açık şekilde gösterilmektedir.” dedi.
Nöropazarlama demek iktisat bilimi ile nörobilimin içinde buluştuğu, birleştiği ve bireysel insanlık davranışlarını ilgilendiği bilim dalı demek olduğunu ifade eden Tanrıdağ, “1981 Nobel Fizyoloji ve Tıp ödülüyle 2002 Nobel İktisat ödülünün üst üste düşmeleriyle paralellik var. Sonuç olarak beyin çalışması insanları sosyolojide, ekonomide, matematikte, fizikte, psikolojide nasıl davranmaları gerektiğine yönlendiriyor.” ifadelerini kullandı.
“20. Yüzyılın önemli bir bölümünde fizik ile kimya aynı bütünün parçaları haline geldi”
20’nci Yüzyılın bir bölümünde fizik ve kimyanın aynı hedeflere yöneldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ; “Kuantum daha çok fizikle ilgili bir kavram, kuantum fiziği 20’nci Yüzyılın başından itibaren popüler oldu. Fizikle ilgili bir kavram, gelişimi de kimya ödülüne yola açıyor. 20’nci Yüzyılın önemli bir bölümünde fizik ile kimya aynı hedeflere yöneldi ve aynı bütünün parçaları haline geldi. Dolayısıyla bir kimya ödülü, bir fizik okulunun düşüncesine verilmeye başlandı. Aynı edebiyat, iktisat nasıl veriliyor, ona benzer bir şekilde. Kuantum noktaları yine aksi yönde hareket eden, olmak ve olmamak arasında değişik seçenekleri bize sunan, Newton fiziğinin tam tersi, yerine olasılık hesaplarını gündeme getiren bir fizik. 2023 Nobel Kimya ödülü esasen fiziğin bir konusu olarak başlamış, kuantum noktalarının belirlenmesi, bilimin disiplinler arası yapısının ve farklı disiplinler arasındaki çalışmanın neden önemli olduğunun ispatı niteliğindedir.” şeklinde konuştu.
“1986 ödülü genetik mekanizmaların farklı olduğunu gösterdi”
1986 Nobel ödülüne dikkat çeken Tanrıdağ, genetik mekanizmaların iki program dahilinde çalıştığından bahsetti. Tanrıdağ; “1986 Nobel’i ile birlikte birçok çaresiz çocuk, ergen, erişkin ve yaşlı insana tedavi şanslarının olduğu ve tedavi edilebilirler oldukları anlaşıldı. Orada da genetik mekanizmaların rol aldığı görüldü. Genetik mekanizmalar iki program dahilinde çalışıyorlar bir tanesi hasarı tamir etme yönünde bir tanesi de hasarı sabit tutma yönünde ‘Apoptotik ve Anti apoptotik’ mekanizmalar. Doğuştan bu mekanizmalarla doğuyoruz. Yani gen doğuştan, komutla ayrılma hasar yönünde gelişme erken yaşlarda gelişim sınırlanıyor ve orta yaşlarda da erken yaşlanıyoruz. Bunu da engellemek için yöntemler var ama sonuç olarak 1986 ödülü genetik mekanizmaların farklı olduğunu gösterdi.” ifadelerini kullandı.
“Nobel’den başlayıp dünyayı anlamak istiyorsanız tek bir yol var…”
Katılımcılara önemli tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ; “Yakın tarihi öğrenmelisiniz. Hem yakın Türkiye tarihini hem de yakın dünya tarihini öğrenmeniz tavsiyemdir. Eğer ilgiliyseniz ondan sonra yorum yapmalısınız. Nobel’den başlayıp dünyayı anlamak istiyorsanız tek bir yol var, yakın tarihi öğrenin…” dedi.
Düzenlenen etkinlik katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)