Yüksek İnsani Değerler Ödülleri Gözyaşları Eşliğinde Sahiplerini Buldu…
Üsküdar Üniversitesi, toplumu, doğayı, evreni düşünen, yaşamı ile örnek olan ve ilham veren kişilere bu yıl ilk kez Yüksek İnsani Değerler Ödülleri verdi. Prof.Dr. Mim Kemal Öke, Prof. Dr. Agop Kotoğyan, AFAD Başkanı Dr. Fuat Oktay, Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, Aşhane Kardeşlik Seferberliği Gönüllüleri ve Sakaryalı fedakâr anne Saniye Altakhan Üsküdar Üniversitesi Jürisi tarafından “Yüksek İnsani Değer Ödülleri”ne layık görüldü. Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nevzat Tarhan, “Değerleri yaşamak zordur, zahmetlidir, acıdır ama meyveleri ve sonuçları tatlıdır. Zihinlerin sömürgeleşmesine karşı insani değerleri ve kültürel güzelliklerimizi ön plana çıkarmamız gerekiyor.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi bu yıl ilk defa “Yüksek İnsani Değerler Ödülleri”ni verdi. Üsküdar Üniversitesi Akademik Kadrodan oluşan jürinin ; “Adalet, Şefkat ve Merhamet, Dürüstlük, Şeffaflık, Cesaret, Empati ve Sorumluluk, Güven ve Sadakat, Utanma, Alçakgönüllülük, Yardımlaşma, Helalleşme, Selamlaşma, İçtenlik, Bağışlama, Cömertlik, Fedakarlık, Minnettarlık, Çoğulculuk, Katılımcılık, Özgürlükçülük, Hesap Verebilirlik, Uzlaşmacılık, Yenilikçilik, Vefa” şeklinde 24 altın değer kapsamında belirlediği 6 kişi – kurum ödüllerini aldı.
Yüksek İnsani Değerler Ödülleri; Toplumsal değerleri ön plana çıkararak bu değerlerin geliştirilmesine katkıda bulunan örnek davranışlar ve bu davranışları gösteren kişilerin ödüllendirilmesi suretiyle insani değerlerin yaşatılması ve geliştirilmesine katkıda bulunulması amacını taşıyor.
Prof. Dr. Tarhan: Kültürel taarruzun hedefi değerlerin yıpratılmasıdır
Üsküdar Üniversitesi Altunizade Merkez Yerleşke Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda düzenlenen törende açılış konuşmasını yapan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nevzat Tarhan, Türkiye ve doğu dünyasının siyasî taarruzdan daha çok kültürel taarruza maruz kaldığını belirterek “Bu durum son 200 senedir devam ediyor. Kültürel taarruzda aracı organı eğitim ve medya merkezli propagandadır. Kültürel taarruzda hedef toplumları bir arada tutan değerlerin yıpratılmasıdır. Toplumu toplum yapan kimliği oluşturan üç şey var, tıpkı insanın şahsiyetini oluşturan üç şey gibi. Bunların ilki ortak hikâye olan geçmişe sahip olmak, ikincisi ortak özgün ideallerin varlığı, üçüncüsü de özgün ve ortak kültürel değerler ve standartların yaşamasıdır” diye konuştu.
İnsani değerlerin yeniden inşasına hizmet etmek istiyoruz
Küresel sermayenin bireyi yeni dünya düzeninin öznesi yapmak için moda, tv programları ve diziler dahil her yöntemi kullanarak insanların zihinlerini sömürgeleştirdiğine dikkat çeken Prof.Dr. Tarhan, Yüksek İnsani Değerler Ödülleri’ni verme fikrinin böyle doğduğunu söyledi. Prof.Dr. Tarhan, “Bizim amacımız zihinlerin sömürgeleşmesine karşı insani değerleri ve kültürel güzelliklerimizi ön plana çıkarmak olmalıdır. Üsküdar Üniversitesi olarak amacımız para ve şöhreti yücelterek zihinleri esir alan küresel güçlere karşı oyunları bozucu bir şeyler yapmaktır. Belki göle maya çalıyoruz ama karıncanın dediği gibi o yolda ölmek de bir şereftir. Algı bozucu, kadim değerleri küçümseyen “Küresel Jungle”a kapitalizmin orman kanunlarına karşı insani değerlerin yeniden inşasına hizmet etmeliydik. Gençlerimizi algı bozucu yayınlara karşı kalkan sahibi olmalarını sağlamalıydık. İnsani değerlerin değerler propagandası ile öğretilemeyeceğini değer içerikli eğitim ve yaşamla öğretilebileceğini anlatmalıydık. Değer içerikli yaşayan insanları rol model olarak gençlerimiz tanıtmak istedik. Değerleri 24 Altın Değer olarak tanımladık ve bunların uygulanabilir ve yaşanabilir olduğunu göstermek istedik. Değerleri yaşamak zordur, zahmetlidir, acıdır ama meyveleri ve sonuçları tatlıdır. Bunları yeni kuşaklara anlatmak istedik. Değerlere uygun başı dik yaşamanın kapitalist vicdandan daha huzurlu olduğunu göstermek istedik. Bunun için rol model özelliği taşıyan değerli insanları buraya davet ettik” diye konuştu.
Hikmet Barutçugil’e fahri doktora
Ebru Sanatı’nın tanıtımına ve Ergoterapi’de kullanımına katkıları dolayısıyla Ebruzen Hikmet Barutçugil’e Senato tarafından “Fahri Doktora” unvanı verildi. Prof.Dr. Nevzat Tarhan tarafından cübbesi giydirilen Hikmet Barutçugil, “Sanattan terapiye Ebru alanında yenilik, derinlik ve farklılık içeren, yeni kavramlar üreten, Ebru sanatını gelenekten geleceğe taşıyan çalışmaları nedeniyle “fahri doktora” unvanı aldı.
Ebru çok eski Türk sanatı. Rahmetli hocam sayesinde keşfettim ebruyu diyen Barutçugil şöyle konuştu:
“Talebelik yıllarımda bu sanatlar yok olmak üzereydi. Sadece tek kişi, Niyazi Sayın uğraşıyordu bu alanda. Hocam öz sanatlara olan ilgisizlikten tatlı tatlı şikâyet ederdi o dönemlerde hep. Onun sayesinde ebrunun büyük sanat olduğunu fark ettim. Hocam beni Süleymaniye kütüphanesine gönderdi eski örneklere bak diye. Bakarken yazılı eserlerin zeminlerinde ebruyu gördüm. Çok değişik geldi ilk önce bana. Hocam dedim o yazıların kenarında, zeminde bir şey var, nedir o dedim. O da bana ebru dedi. Ve o gün gönlüme ateş, aşk düştü. İlk başlarda hiçbir kaynak yoktu. Nasıl yapılır. Türkçe hiçbir şey yok. Ebru yapımını öğreten bir kitap yok. Deneme yanılma ile öğrendim. Yabancı kaynaklardan istifa ettim.”
Üsküdar Üniversitesi tarafından yapılan değerlendirme sonucunda, bu yıl Prof. Dr. Mim Kemal Öke, Prof. Dr. Agop Kotoğyan, AFAD Başkanı Dr. Fuat Oktay, Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, Aşhane Kardeşlik Seferberliği Gönüllüleri ve Sakaryalı Fedakâr Anne Saniye Altakhan “Yüksek İnsani Değer Ödülleri’ne layık görüldü.
Nerede Hayat Orada AFAD
Afetlerde yürüttüğü başarılı iyileştirme politikaları ile sadece ülkemizde değil, dünyada da pek çok ihtiyacı olan ülkeye düzenlediği başarılı insani yardım operasyonları nedeniyle AFAD ödül aldı. “Nerede Hayat Orada AFAD” sloganı ile afet yaşayan toplumlarda mağdur ve mazlumlara sahip çıkması, alanındaki sistemli çalışmalarıyla dünyada iyi uygulama örneği olması nedeniyle Üsküdar Üniversitesi Jürisi tarafından Yüksek İnsani Değer Ödülü takdim edilmesi uygun görülen AFAD’ın ödülü, Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nevzat Tarhan tarafından AFAD Başkanı Dr. Fuat Oktay’a verildi.
Bugün yaşananlar insani değerlerin kaybolmasının sonucudur
Bölgesinde güçlü bir ülke olan Türkiye’nin özellikle Suriye’deki savaştan kazanan insanlara kapılarını açtığını belirterek “İstanbul’da iki gündür gerçekleştirilen Dünya İnsani Zirvesi’nin Türkiye’de yapılıyor olmasının arkasında bir anlam vardır. Şu anda dünyada 244 milyon insan yerinden edilmiş göçmen olarak yaşıyor. Bu da insani değerlerin yok olmasından kaynaklanıyor, insanlar evinden yurdundan edilmiş. Bunların 60 milyonu savaşlar yüzünden vatanından ayrılmış, dünya nüfusunun yüzde 43’ü aynı sebepler yüzünden mağdur olmuş. Böyle bir dünyada bu zirvenin yapılıyor olması ve son üç yılda Türkiye’nin zor durumdaki insanlara yardım eli uzatmasının en önemli sebebi Türkiye’nin en güvenli ülke olmasıdır” dedi.
Öke: “Nazlı Hilal bana insan olmayı öğretti”
Prof. Dr. Mim Kemal Öke, down sendromlu çocuklar için yaptığı çalışmalar ve örnek yaşamıyla ödül aldı. Öke’ye engelli gruplara duyarlılığı ve hassasiyeti, diğergamlık ve yaptığı farkındalık çalışmaları dolayısıyla Üsküdar Üniversitesi Jürisi tarafından Yüksek İnsani Değer Ödülü verildi. Prof.Dr. Öke’ye ödülünü Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Mehmet Zelka ve Üsküdar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mithat Baydur verdi. Prof.Dr. Mim Kemal Öke, konuşmasında Türkiye’nin en genç profesörlük unvanını aldığı 1991 yılında kızı Nazlı Hilal’in de dünyaya geldiğini belirterek “O yıl baba okuluna başladığım yıldır. Nazlı Hilal bana her şeyi öğretmiştir. O bana insan olmayı, sevgiyi öğretmiştir. Ben Nazlı gibilerin sözcüsü oldum. İleri olmanın ölçüsü kullandığımız akıllı telefonlar mıdır, internete giriş hızı mıdır? Nazlı Hilal bir gün ortaya çıktı ve bana şunu öğretti: Aslında engellilere bakış açısı ve aslında onlar için yapılanlar asıl medeniyet ölçüsüdür. Engelli bireylerin sözcüsü olarak ve bunun ötesinde de müzik terapiyi yaymaya çalışıyoruz. Ben bu ödülü aslında Nazlı Hilal adına alıyorum ve gizli kahramanım eşime götüreceğim. Nazlı Hilal ban hep öğretmen olmak istediğini söyler. Bu mümkün değil belki ama o bir profesörün öğretmeni oldu” dedi.
Örnek yaşamı ile ilham kaynağı oldu
Tüm zorluklara rağmen yılmadan çalışıp kendini mesleğine, ülkesine ve insanlara adayarak yaşam ve kariyer öyküsü ile pek çok kişiye ilham kaynağı olan cildiye uzmanı Prof.Dr. Agop Kotoğyan’a Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Sevil Atasoy tarafından Yüksek İnsani Değer Ödülü verildi. Tüm zorluklara rağmen yılmadan çalışan, kendi mesleğine, ülkesine, insanlara adamış, gerek yaşam öyküsü gerek kariyeri ile genç meslektaşlarına rol model olması dolayısıyla Üsküdar Üniversitesi Jürisi tarafından ödüle layık görülen Prof. Dr. Kotoğyan, ödül nedeniyle çok mutlu olduğunu belirterek Üsküdar Üniversitesi’ne, törene katılan eşi ve kızına teşekkür etti.
Şahsın önemi yok, hepimizin önemi var
Prof.Dr. Kotoğyan, “Beni bu şerefli onura layık gördüğünüz için sizlere şükranlarımı can-ı gönülden iletiyorum. Şahsın hiçbir önemi yok hepimizin önemi var. İnsanların önemi var bunun için de yaptıklarınızın bilimsel, akademik ve dünyaya katkılarının değerini bilmek amacınız olsun. Bütün bunları mütevazı, ülkesinin emeğini, adaletli, vicdanlı, cesaretli iyi ruhun korunması için yapmanız lazım. Bunun için çalışmalıyız bunun için de bütün dünyada vatanımızda bunları gençlere aşılamak mecburiyetindeyiz. Eğer bizler bir nebze bunu yapabilirsek çok mutlu oluruz, bu ülke çok iyi durumlara gelecektir” dedi.
Sosyal belediyecilikteki ilkler ödül getirdi
Sosyal belediyecilikteki ilkleri, sürdürülebilir çalışmaları, soyut kültürün gelişimine sunduğu katkı, empati ve sorumluluk, katılımcılık, hesap verebilirlik ile akademik çalışmalara konu yürüttüğü faaliyetlerinden ötürü Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can da ödül aldı. Üsküdar Üniversitesi Jürisi tarafından Yüksek İnsani Değer Ödülü’ne layık görülen Can’a ödülünü Üsküdar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Mustafa Ataş verdi. Belediyecilikte 13 yılını doldurduğunu belirten Can, sosyal ve kültürel belediyecilik kavramının akademik alanda bilimsel olarak değerlendirilmesi için üniversitelere çağrıda bulundu. Can 13 yıllık belediyecilik yaşamında aldığı en anlamlı ödülün bu ödül olduğunu söyledi.
Rastgele İyilik Projesi
Üsküdar Üniversitesi Jürisi, toplum yararına faaliyetlerde bulunan gizli kahramanlara da Yüksek İnsani Değer Ödülleri verdi. İstanbul’da akademisyen Yrd. Doç. Dr. Mahmut Karaman’ın öncülüğünde başlayan ve kısa sürede birçok kente yayılan Aşhane Kardeşlik Seferberliği Gönüllüleri de ihtiyaç sahiplerinin sesini duyarak yardım eli uzatan çalışmaları nedeniyle ödüle layık görüldü. Rastgele İyilik Projesi olarak öncü çalışmaları nedeniyle Üsküdar Üniversitesi Jürisi tarafından Yüksek İnsani Değer Ödülü alan gönüllülere Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Muhsin Konuk tarafından verildi.
İnsanlık yaşanan bir şeydir, konuşulan bir şey değildir
Törende konuşan Dr. Karaman aslında geçmişte hep yapılan, bugün de yapılması gereken bir hareketin ödül aldığını belirterek “Burada normal bir davranış ödüllendiriliyor. Bunun için ödül almaya gerek yok ki. Bu aslında herkes için bir görev. Biz aslında sıradan insanlar olarak başkalarına da bu görevleri hatırlatmak istiyoruz. İnsanın temel özelliği aslında iyiliktir. İnsan iyilik yapma ihtiyacını karşılamak zorundadır. Modern toplumda bu devlete, vakıflara derneklere ihale edilmiştir. Biz konuşmaktan ziyade yaparak, ederek, davranışlarla, elimizdekini paylaşarak çalışıyoruz. Bizde dernek yok, amir yok, başkan yok, vekâlet almıyoruz. Tek dileğimiz bu iyilik hareketinin tüm Türkiye’ye yayılmasıdır. İnsanlık yaşanan bir şeydir, konuşulan bir şey değildir. Ahlak ve kültür yaşanan bir şeydir, konuşulan bir şey değildir” diye konuştu.
Karnında taşımadı ama kalbinde taşıdı
Yüksek İnsani Değer Ödülü’ne layık görülen bir diğer gizli kahraman ise Sakarya’da fiziksel engelli üvey kızının tedavisi için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan örnek anne Saniye Altakhan oldu. Altakhan, karnında taşımadığı çocuğu kalbinde taşıyarak annesiz kalmış bir evlada sahip çıkması, bunu örgütlü bir mücadeleye dönüştürmesi nedeniyle Üsküdar Üniversitesi Jürisi tarafından Yüksek İnsani Değer Ödülü’ne layık görüldü. Altakhan’a ödülünü törene katılan TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu adına milletvekilleri Radiye Sezer Katırcıoğlu, Tülay Kaynarca ve Ali İhsan Yavuz tarafından verildi.
En büyük engel toplumda
Devletin engelliler için pek çok başarılı projeye imza attığını belirten Altakhan ancak en büyük engelin toplumda yaşandığını söyledi. Engellilerin en önemli sorunlarının sosyal hayata katılamamak olduğunu belirten Saniye Altakhan, engellilerin sorunlarının duyurulması ve çözülmesi için Engelliler Bakanlığı kurulması gerektiğine dikkat çekti.
Ödüller eğitim bursu ve İyilik Ormanı’nda fidana dönüştü
Üsküdar Üniversitesi Yüksek İnsani Değer Ödülü’nü alanlar adına Şile’deki Üsküdar Üniversitesi İyilik Ormanı’na birer fidan dikilirken; ödül alanlar adına Gazze, Suriye ve Afganistan’dan gelen öğrencilere eğitim bursu da verilecek.
Yüksek İnsani Değer Ödül Töreni, Üsküdar Tv tarafından da canlı yayınlandı.
Fotoğraf: Furkan Bayezit
Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)