Tasavvuf Araştırmaları III. Uluslararası Lisansüstü Yaz Okulu Sona Erdi
Tasavvuf Araştırmaları III. Uluslararası Lisansüstü Yaz Okulu yedi günlük yoğun bir ders programının ardından 8 Ağustos 2021 Pazar günü yapılan kapanış paneli ve ardından verilen kapanış dersiyle sona erdi. Dr. Öğr. Üyesi Cangüzel Güner Zülfikar koordinatörlüğünde gerçekleştirilen yaz okulunda bu sene yurt içinden ve dışından 16 seçkin araştırmacı tarafından lisansüstü dersler verildi. Programı 41’i Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü’nden olmak üzere toplam 80 öğrenci takip etti. İslâmiyet üzerine, özelde de tasavvuf alanında, çalışan uluslararası öğrenci ve araştırmacılar tarafından yakından takip edilen yaz okuluna Japonya’dan, Amerika’dan ve Almanya’dan katılım oldu. Lisansüstü öğrenciler yaz okulu kapsamında “Tasavvuf Araştırmaları Seminerleri” başlıklı yüksek lisans/doktora dersini kredili olarak alma imkânı buldu. Dersin ödevleri, Dr. Öğr. Üyesi Cangüzel Güner Zülfikar ve Prof. Dr. Omid Safi (Duke Üni.) tarafından değerlendirilecek.
Yaz Okulu seminerleri, beşerî bilimler alanının sayılı otoritelerinden Prof. Dr. Carl Ernst’ün “Tasavvufun Târihî Tanımındaki Problemler” başlıklı semineriyle başladı. Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanlarından Cemalnur Sargut tasavvufun tariflerinden sayılan “Edeb” konusunda bir ders verdi. Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsünün ev sahibi olarak Selçuklu ve Osmanlı Dönemi eserleri ve Türkçe çalışmaları ön planda tuttuğu derslerde Prof. Dr. Reşat Öngören “Selçuklu ve Osmanlı Anadolu’sunda Tasavvuf Düşüncesi” ve Prof. Dr. Emine Yeniterzi “Âşık Paşa’nın “Garîb-nâme’si” konularını işledi.
Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü bu yaz okulunda, lisansüstü öğrencilerinin çalışmalarını da konu etti. Dr. Öğr. Üyesi Dilek Güldütuna danışmanlığındaki iki tez, Ebru Arslan “Tasavvuf Eğitiminin Günümüz İş Dünyasına ve Çalışanına Katkıları” ve Nazlı Kayahan’ın “Ken'ân Rifâî'nin Eserlerinde “hayât-ı tayyibe” Kavramı” başlıklı seminerler şeklinde, Dr. Öğr. Üyesi Güldütuna değerlendirmeleriyle birlikte sunuldu.
Dr. Arzu Eylül Yalçınkaya “Yunus Emre’nin Şiirlerindeki Tevhid / Birlik Çağrısı” ve Dr. Öğr. Üyesi Omneya Ayad “İbnü'l-Fāriḍ ve İlâhî Aşk için Mânevî Arayışı: “Taʾiyya'nın Kasidesi” ve “Niyazî Mısrî ve Fakr Kavramı: Meva'idü’l-irfan ve eva'idü’l-ihsan” konulu çalışmalarıyla tasavvufun Selçuklu ve Osmanlı kültür coğrafyasındaki izlerini sürmeye devam etti.
Bu konuda verilen dersler Üniversitemiz eski Rektör Danışmanlarından, Büyükelçi ve IRCICA Genel Direktörü Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç’ın şerh geleneği üzerinden Osmanlı tasavvuf düşüncesini açıkladığı “İbn Arabi'nin Osmanlı Takipçileri” başlıklı semineriyle tamamlandı.
Programa Amerika’dan katılan Prof. Dr. Ebrahim Moosa (Notre Dame Üni.) “Gazali ve Kendini Bilmek”, Prof. Dr. Omid Safi (Duke Üni.) “Kur’ân’ın Kalbi” ve “Hz. Harakanî”, Dr. Tehseen Thaver (Princeton Üni.) “Tasavvuf ve Kur’ân” konularında dersler verdi. Doç. Dr. Rick Colby “Hz. Muhammed’in Miracının Mânevî Anlamına dair Temel Arapça Kaynaklardaki Erken Dönem Sufi Öğretileri” başlığı altında Endülüs dönemi kaynaklarını, Prof. Dr. Yasmin Saikia “Hz. Nizâmeddin, Seyyid Ahmed Han ve Mevlânâ Vahîdüddin’in Bakış Açılarından İslâmî bir Değer Olarak Barış” semineriyle Hindistan coğrafyasını, Doç. Dr. Mamarame Seck (Cheikh Anta Diop Üni.) “Senegal’deki Tasavvufî Kıssaların Tarz ve İşlevleri” başlıklı çalışmasıyla Afrika coğrafyasında yaşanmış/yaşanan tasavvufu konu etti. Enstitünün Kyoto Üniversitesi ile yapmış olduğu ortak projelerden yakından tanıdığı Prof. Dr. Yasushi Tonaga da “Üç Boyutlu Tasavvuf Teorisi” başlıklı çalışmasıyla geliştirdiği kuramı ve konuya antropolojik bir modelle yaklaştığı çalışmalarını sundu.
Kapanış paneli düzenlendi…
Kapanış Panelinde, Yaz Okulu koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Cangüzel Güner Zülfikar’ın moderatörlüğünde her yıl olduğu gibi geçirilen yoğun ders programının sonuçları ve etkileri değerlendirildi. Açılış konuşmaları, Rektör Danışmanlarından Cemalnur Sargut ve Üsküdar Üniversitesi Üst Yönetim Kurulu Başkanı ve Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan tarafından yapılan Panel, yaz okulunda Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü hocalarının ve yurt dışından katılan konuk hocalarla programa kayıtlı tüm öğrencilerin karşılıklı etkileşimlerinin sağlandığı program hakkında geri bildirimlerinin alındığı bir çalıştay formatında gerçekleştirildi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Eski sorulara yeni cevaplar vermek gerekiyor”
Varoluşsal felsefenin batı dünyasını etkisi altına aldığını ve bilim adına yürütülen Allah’ı unutturma ve insanı kutsallaştırma hareketinden söz eden Prof. Dr. Tarhan “Albert Camus ‘evrende anlam arayışının hiçbir anlamı yoktur’ demektedir. Böyle bir durumda eski sorulara yeni cevaplar vermek gerekiyor. Eski sorulara eski cevaplar verdiğimiz zaman, kanıt düzeyinde olmayan cevaplara batı zihni şiddetle karşı çıkıyor. Batı zihnini ikna etmenin yolu kanıt düzeyinde cevapları ortaya çıkartmak.” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Tasavvuf Kur’ân ahlâkının ilim ve irfan ile birleşmesidir”
21. yüzyıl becerileri üzerinden tasavvuf ilmini değerlendiren Prof. Dr. Tarhan “Tasavvufta insanın şükran duygusu üzerinde duruluyor. Minnettarlık duygusu ve uzlaşma üzerinde duruluyor. Mutluluk diyor insanın sadece kendini mutlu etmesi değil, başkalarını mutlu etmekle kendisinin de mutlu olmasıdır. Tasavvuf Kur’an ahlâkının tanımıdır. Başka bir şey değil. Tasavvuf, ilim ve irfanın birleşmesidir. O irfan, Anadolu irfanı bilimsel olarak doğrulandı. İnsan bağlantısal bir varlık, ilişkisel bir varlık. Beynimizin üzerinde bir zihin var. Kuantum beyin de diyorlar. Bu bütün evrenle bağlantılı, kopuk değil, kuantum bilinci tamamen bağlantısal. Bağlantısallıkta kişinin şu üç ilişkisi çok önemli. Birincisi, insanın çevreyle bağlantısı: sosyal, aile vs. İkincisi, kendisi ile bağlantısı. Üçüncüsü de yaratıcı ile bağlantısı. Bu üç bağlantıyı birleştirebilirse bir insan, hayat yolculuğunda doğru pusulaya sahip demektir.” dedi. Prof. Dr. Tarhan sözlerine “Artık üçüncü dalga psikoterapiler var psikolojide. İnsanın kendini keşfetmesini sağlayan, kendisine iç keşif yolculuğunu teşvik eden, 21. Yüzyıl becerilerini geliştirmeyi teşvik eden ‘mindfulness’ temelli yaklaşımlar mevcut.” şeklinde devam etti.
Cemalnur Sargut: “Edep, Allah’ı ‘görmek’, her yerde O’nu bilmek, kul için değil Allah için çalışmaktır.”
Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı Cemalnur Sargut “Edebin bir anlamı da hizmet demektir. Edeple davet edilen sofra, Peygamberin hadisine göre Kur’an’dır, buna riayet ve itibar Kur’an’a riayet ve itibardır. Buradan öğrenilecek çok şey olduğunu biliyoruz. Bunun bir ziyafet sofrası olduğunu Allah’ın lutfettiğini biliyoruz. Onun için edep Allah’ı görmek, her yerde O’nu bilmek O’nun için çalışmaktır. Kul için değil Allah için çalışmaktır.” şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Rick Colby: “Yaşadığım olumsuzlukları anlamlandırarak çok şey öğrendim.”
Panele Oregon’dan 12 saatlik farkla canlı olarak katılan Doç. Dr. Rick Colby tasavvufun hayatındaki olaylara olan bakış açısını değiştirdiğini vurguladı: “Enstitüde yaptığımız derslerde öğrenciler tarafından çok güzel sorular soruldu. Sorular, okuduğum metinleri farklı şekilde görmemi sağladı. Sunumumu yaptığım gün bir kitap açtım ve orada Peygamber Efendimizin miracına dair daha önce farkında olmadığım şeyleri gördüm. Ve hep bir öğrenci olduğumu bir kez daha fark ettim, her birinizden öğreniyorum. Gözümü ve kalbimi açan şeyler gördüm, buna bütün samimiyetimle inanıyorum ki buradan, bu çalışmalardan bize akan çok bereket var.”
Doç. Dr. Mamarame Seck: “Tasavvuf inancı Allah’a yakın olmanın yolunu açan bir süreçtir.”
Panele Senegal’den canlı olarak katılan Doç. Dr. Mamarame Seck “Tasavvuf inancı Allah’a yakın olmanın yolunu açan bir süreçtir ve bunu yaptığınızda bu dünyada kalbiniz, duygularınız, amelleriniz sadece Allah için olur. Bir Sufi olarak her şeyi seversiniz. Ülkenizi, insanlarını seversiniz, ülkenizin huzur içerisinde olması ve gelişmesi için çalışırsınız. Bunu yaparken de kimseye zarar vermez, komşularınızı ve bütün bir insanlığı seversiniz. Bence burada bütün dünyaya anlatılması gereken ders budur.” dedi.
Prof. Dr. Reşat Öngören: “Vusûlsüzlüğümüz usûlsüzlüğümüzdendir…”
Tasavvufun bütün dünyaya çözüm olacağını vurgulayan Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Reşat Öngören “Bir haftadır bir ilim ve mâneviyat şöleni yaşadık. Bunun bende bıraktığı intibaları kısaca arz etmek isterim. On beş hoca, Japonya’dan Amerika’ya Afrika’ya kadar muhtelif coğrafyalardan hocalarımız… Şunu gördüm ki bütün bu hocalarımızda bir gönül birliği var. Herkeste bir tevazu, adanmışlık var. Ayrıca hedef birliği var. Akademik olarak da bir edeb birliği olduğunu görüyoruz. Bu çok etkileyici bir şey. Bütün hocalarımız tasavvuf usulü üzerine bilgilerini sundular. Usulsüz vusul olmaz. Usulde birlik olmayınca hedefe de varılamıyor maalesef. Bu usulü elde ettiğimizde vusulümüzde kolaylaşacak. Bu mânâda Enstitüye müteşekkirim, bu Enstitü usul birliğini kuracak. Ben buradan, usulde birlik olunca, vuslatın da kolay olacağını görür gibiyim. Ben de Rick Colby’ye tamamen katılıyorum. Burada öğrencilerimin sorularıyla birçok şey öğrendim. Bu Enstitünün öğrencileri çok kaliteli. Enstitümüzün, tasavvuf alanında yapılan çalışmalar konusunda, İlahiyat ve Edebiyat bölümlerinden farklı olarak interdisipliner çalışmalar yaptığını söylüyoruz. Burada âfâkî konuşmuyoruz, elimizde bu program kapsamında sunulan çok etkili olacak örnekler var, sayıları artacak.”
Prof. Dr. Emine Yeniterzi “Tasavvuf, sıkıntı ve belâ zamanı gönülde bir ferahlık, şenlik, neş’e bulmaktır.”
Prof. Dr. Emine Yeniterzi “Her güçlük bir kolaylıkla beraberdir. Tasavvuf nedir? diye bir uluya sorulduğunda, ‘sıkıntı ve belâ zamanı gönülde bir ferahlık, şenlik, neş’e bulmaktır’ demiş. Ülkemiz ve dünyanın bu zor zamanında bu yaz okulunun yapılma vaktinin, yerinin, hepsinin bir anlamı var. Bütün bu problemlerin arasında burada birlikte olmamızın mutlaka bir hikmeti var. Allah hepimize bu idraki nasip etsin.” dedi.
Panele Japonya’dan katılan Prof. Dr. Yasushi Tonaga da başta Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü idareci ve hocalarına, tasavvuf alanındaki Türkiye’de ve uluslararası düzeyde çabaları için Cemalnur Sargut’a ve kendilerine bu fırsatı sunan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Nevzat Tarhan’a teşekkürlerini ifade etti. Her yıl İstanbul’da yapılmakta olan bu yaz okulunun İslâm araştırmaları özelde tasavvuf alanında çalışan, eğitim alan tüm araştırmacılar ve öğrenciler için büyük bir fırsat sunduğunu söyledi.
Kapanış panelinde Dr. Öğr. Üyesi Dilek Güldütuna; “Farklı konularda yapılmış çalışmalarıyla, farklı bilimsel geleneklerden gelen hocalarımızı yaz okulumuz bir araya getiriyor. Bilim dinamik bir olgudur, genel kaideleri bulunsa da farklı kültürlere göre farklı anlatımları olabilir, özellikle bizim sahamızda, tasavvufu Türkiye’de anlatmakla, Amerika’da, Japonya’da, Senegal’de anlatmak arasında farklar vardır. Hitap edilen toplum ve kültürler farklı olduğundan bir tercüme faaliyeti ve aslın bir olduğunu-usul birliği olduğunu görüyoruz. Bu çeşitliliğin birlikteliği ve bizim bunları tecrübe edebilmemiz hepimiz için çok büyük bir zenginlik ve ufuk açıcı. Her sene yaz okulumuzu zevkle bekliyoruz. Enstitümüzün yapısı gereği farklı branşlardan gelen arkadaşlarımızla çalışma imkânımız oluyor. Onların konularını, değişik bakış açılarını tasavvuf gözlüğüyle beraber kullanınca çok yeni bağlantı noktalarının oluştuğunu görüyoruz.” diyerek görüşlerini belirtti.
Panelde uluslararası öğrencileri temsilen Dr. Kazunori Matsuda söz aldı. Panele Pakistan Karaçi, Japonya Büyükelçiliğinden katılan Dr. Matsuda, Yaz Okulu kapsamındaki konuların tasavvuf araştırmacıları için öneminden bahsetti. Derslerde incelenen metinlerin Japoncaya çevrilmesinin önemini vurguladı. Ardından Enstitünün lisansüstü öğrencilerinin geri bildirimleri yer aldı. Panel, Prof. Dr. Vasfi Emre Ömürlü yönetiminde ve çekimleri Üsküdar Üniversitesi Nermin Tarhan Salonunda gerçekleştirilen 2021 Yaz Okulu Lâ Edrî Tasavvuf Mûsikîsi Konseri ile tamamlandı.
Dr. Öğr. Üyesi Cangüzel Güner Zülfikar’ın yaz okulu öğrencileri için gerçekleştirdiği kapanış dersi ile Yaz Okulu programı sona erdi.
Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)