Olumlu Duygular İçin: “DUR, DÜŞÜN, HARAKETE GEÇ”

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Samsun İl Müftülüğünün Facebook-Youtube canlı yayın konuğu oldu. “Olumsuz Duygularla Baş Edebilme Gücü” başlığında olumsuz duyguları yönetebilmeye dair önemli değerlendirmelerde bulunan Tarhan, olumlu duyguları üretmek için beynimizin “Dur, düşün, harekete geç yapması gerekir” Dedi.

“Olumsuz duyguları beyin kendi kendine otomatikman üretiyor ama olumlu düşünmek için özel bir çaba göstermemiz gerekiyor.”

Psikiyatri bölümünün olumlu ve olumsuz duyguları ayırt etmenin önemini yeni yeni anlamaya başladığını ifade eden Tarhan, “Bununla ilgili özellikle beyinde nörobilim çalışmaları yapılıyordu. Nörobilim çalışmalarında beyinde amigdala ve Hipotalamus bölgeleri var. Bu bölgelerin olumsuz duygularla ilgili olduğu ama beynin ön bölgesindeki prefrontal kısmında olumlu duygularla ilgili olduğu anlaşıldı. Olumsuz duyguları beyin kendi kendine otomatikman üretiyor ama olumlu duyguları üretmek için beynimizin dur, düşün, harekete geç yapması gerekir. Enteresan bir mekanizma var olumsuza karşı tehdit duygusuyla insanoğlu hayatta yaşarken öncelikle iç dürtüsel olarak olumsuzu düşünme eğiliminde. Kişi olarak öyle bir özelliğimiz var olumlu duygu düşünmek için özel bir çaba göstermemiz gerekiyor.” Şeklinde konuştu.

“Kişinin zihninde bir zihinsel jüri olması önemli”

Beynimizin üzerinde ruh yazılımlarımızın olduğunu vurgulayan Tarhan, “Bu şuna benziyor mesela… Allah insanı sonsuz iyicil ve sonsuz kötücül olmaya eğilimli yaratmış. Sonsuz kötücül olma ile ilgili nefis vermiş bize. Nefsimiz amigdala ve hipotalamus bölgelerini harekete geçiriyor. Tehlikedesin, güvende değilsin şeklinde. Bu ilk ne zaman başlıyor biliyor musunuz? Çocuk anne karnında çok güvenli bir ortamda ama doğar doğmaz soğuk bir hava ciğerlerine geliyor ilk duyduğu his korku. Korku duyunca güven arıyor, kendisine sığınak arıyor. Hemen anneye sığınıyor. Eğer annenin şefkati iyiyse sıcak, kararlı ve devamlı bir ilişki varsa çocuğun anne ile birleşik bir hayatı oluyor. Mesela 1 yaşındaki bütün çocukları bir odaya koyun bir tanesi ağladığı zaman hepsi ağlamaya başlar. Çünkü ayna nöronları gelişmemiştir yani başkasının acısını kendi acısı zanneder. İşte zihin teorisi dediğimiz olayda kişi düşünerek, varsayım yaparak öğrenmeye başlıyor. Bu dönemde kişinin vicdanında bir iç bekçi olması zihninde bir zihinsel jüri olması önemli. Bu jürileri oluşturursa kişi bir olay olduğu zaman hemen hızlı bir şekilde muhakeme yapıyor.” Diye belirtti.

“Mutluluğu iç nedene bağlamayı başarırsak nerede olursak olalım mutlu olmayı başarırız”

Allah’a karşı hesap verme duygusu olan kişilerde maneviyatın ve sağlam inancın verdiği iç huzur var olduğunu belirten Tarhan, “Kişi en kötü şartta bile olsa mesela zindanda olsa mutlu olmanın yolunu buluyor. Pozitif psikolojide otantik mutluluk olarak geçiyor bu ama öyle birisi var ki sarayda olsa mutlu olamıyor. Mutluluğu iç nedene bağlamayı başarırsak nerede olursak olalım mutlu olmayı başarırız. O yüzden mutluluk bilimini öğrenmemiz lazım.”

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)