Müdürün Mesajı

Ağrı, hem dünyada hem de ülkemizde oldukça yaygın ve giderek artan bir sağlık problemidir. Ağrı kavramı International Association for the Study of Pain (IASP - Uluslararası Ağrı Araştırmaları Teşkilatı) tarafından “doku hasarı veya potansiyel doku hasarı ile birlikte olan ya da böyle bir hasar süresince tanımlanan duyusal ve emosyonel deneyim” olarak tanımlanmıştır. Ağrının sebebinin araştırılması, gerektiğinde farklı uzmanlık dalları ile ortak çalışma yürütülerek tanının konulması ve etkin tedavinin yapılması ancak bu konuda özel eğitim almış olan kişilerin çalıştığı merkezlerde mümkün olmaktadır.

Ağrı akut ve kronik olarak 2 grupta incelenmektedir. Akut ağrı çeşitli hastalıkların habercisi olarak karşımıza çıkar. Akut ağrı bir hastalık belirtisidir. Çoğu kez vücutta var olan bir doku hasarının habercisidir. Akut ağrı vücudun alarm sisteminin önemli bir parçasıdır. Varlığı ile vücutta bir bozukluk olduğuna işaret eder ve hastanın hekime başvurmasını sağlar. Kronik ağrılar 6 aydan (bazı durumlarda 3 aydan) uzun süren ve artık bir alarm sistemi olmaktan öteye geçen ağrılardır. Kronik ağrı bir hastalık habercisi değil, başlı başına tedavi edilmesi gereken ciddi bir sağlık sorunudur. Kronik ağrı çeken kişi üretkenliğini, aktifliğini kaybeder. Bu durum çoğu kez hastanın içe kapanmasına ve depresyona girmesine yol açar. Depresyon kişiyi daha duyarlı hale getirir, ağrı eşiğini düşürür ve ağrıların daha da şiddetlenmesine neden olur. Kronik ağrı, sadece ağrıyı çeken hastayı değil, aynı zamanda hastanın yakın çevresini de etkileyen ciddi bir sağlık sorundur. Bu nedenle Ağrı multidisipliner, yani bir ekip tarafından değerlendirilmesi gereken bir olgudur. Kronik ağrıyla uğraşan başlıca tıp dalları; Algoloji, Anesteziyoloji, Nöroloji, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Beyin Cerrahisi, Ortopedi ve Travmatoloji, Psikiyatri ve Klinik Psikoloji gibi dallardır.

Prof. Dr. Haktan KARAMAN

ALGOLOJİ Müdürü

Paylaş: