Uzaktan Öğretim
2020 yılında dünyayı kasıp kavuran COVİD – 19 Pandemisi ya da koronavirüs salgını nedeniyle eğitim ve öğretim faaliyetleri alışageldiğimizden çok farklı bir şekil aldı. YÖK’ün aldığı karar gereğince ülkemizdeki bütün yükseköğretim kurumlarında dijital ortamda, açıktan ve uzaktan öğretim başlatıldı.
İsmine ister online eğitim, ister uzaktan eğitim, ister elektronik eğitim, ister virtual eğitim, çevrimiçi eğitim, sanal eğitim ya da uzaktan öğretim diyelim. Aslında tüm bu kavramlar aynı anlama geliyor. Peki nedir Uzaktan öğretim? Normal eğitimden farkı nedir? Uzaktan öğretimin avantajları nelerdir? Üniversite eğitimi uzaktan olur mu? Uzaktan öğretim nasıl oluyor? Uzaktan öğretimde sınavlar nasıl yapılıyor? Tüm bu soruların yanıtları teknolojinin en yoğun kullanıldığı eğitim ve öğretim yöntemini biraz daha derinlemesine incelemeyi gerektiriyor.
UZAKTAN ÖĞRETİM NEDİR?
Öğrencilerin ve eğitmenlerin aynı mekânda bir arada olduğu geleneksel örgün eğitim yönetimden farklı olarak, Uzaktan öğretim, öğrencinin ve öğretim üyesinin kampüse gelme zorunluluğunun bulunmadığı, derslerin sanal ortamda, canlı ya da banttan, görüntülü, sesli ve interaktif olarak işlendiği, uzaktan fakat yüz-yüze üniversite eğitiminin verildiği çağdaş bir eğitim sistemidir. Uzaktan öğretim zaman ve ortamdan tamamen bağımsız gerçekleştirilen bir eğitim türüdür.
Eğitim bilimleri açısından disiplinler arası bir alan olan uzaktan öğretim sisteminde, eğitmenlerin ve öğrencilerin, hatta kimi zamanlar öğrenme kaynaklarının aynı mekânda bulunmaması, birbirinden uzakta olmasından dolayı sorun yaşanmaması, yaşanan bir sorun varsa ortadan kaldırılabilmesi için farklı teknolojiler kullanır. Bu nedenle uzaktan eğitim günümüzde bir çatı kavram olarak kullanılmaktadır. Mektupla öğrenme, tele öğrenme, elektronik öğrenme, mobil öğrenme, çevrimiçi öğrenme, esnek öğrenme gibi kavramları da nitelemek için kullanılmıştır. Çoğu zaman online eğitim ve açık öğretim ve uzaktan öğrenme kavramları birbiri yerine kullanılmaktadır.
Uzaktan öğretim sisteminde dersler sanal sınıflarda gerçekleştirilir. Akademisyenler ve öğrenciler internet bağlantısı sağlanan her ortamdan sisteme bağlanabilir, sınıftaymış gibi derslere katılabilir. Sanal sınıf ortamında gerçekleşen eş zamanlı derslerde akademisyenler, görüntülü ve sesli olarak dersi anlatır, videolar izletebilir, ses dosyalarını dinletebilir, yazı tahtası kullanabilir ve hatta bilgisayarındaki kayıtlı materyali öğrencilerle paylaşabilir. Öğrenciler de derse görüntülü ve sesli olarak bağlanabilir; ders içerisinde anlamadıklarını ya da akıllarına gelenleri soru olarak sorabilir. Uzaktan öğretim sisteminde eş zamanlı yapılan dersler kayıt edilebilir ve daha sonra isteyen herkes, istedikleri her an bu kayıtlar sayesinde dersi tekrar izleyebilir.
Uzaktan öğretim, sağladığı hayat boyu öğrenme fırsatları ile ana akım eğitimin temel parçası haline gelmiştir.
UZAKTAN ÖĞRETİMDE DERS NASIL YAPILIR?
Uzaktan eğitimin pek çok faklı modeli olmakla birlikte dersler eğitim kurumlarının kendilerinin belirlediği üç farklı yöntem ile yapılabilir:
- Senkron Dersler: İnternet teknolojilerinin desteği ile oluşturulan sanal sınıflarda, eğitmen ve öğrencilerin aynı anda bir araya geldiği ve öğretim faaliyetinin tıpkı geleneksel eğitimde olduğu gibi yüz yüze yapıldığı bir modeldir. Bu ders sistemine eş zamanlı ders de denilir.
- Asenkron Dersler: Ders kitapları, video ve ses dosyaları gibi çeşitli öğretim materyallerinin önceden öğrencilere sunulduğu, böylece öğrencinin istediği zaman, kendi hızına göre öğrenme faaliyetini bireysel olarak gerçekleştirebildiği bir modeldir. Bu ders sistemine ayrı zamanlı ders de denilir.
- Hibrit Dersler: Eş zamanlı ve ayrı zamanlı derslerin aynı eğitim programı içerisinde bir arada uygulandığı modeldir. Bu modelde derslerin bir kısmı senkron, bir kısmı ise asenkron olarak takip edilebilir. Bu ders sistemine Hibrit ders de denilir.
UZAKTAN ÖĞRETİMDE SINAV NASIL YAPILIR?
Uzaktan öğretimde tıpkı derslerde olduğu gibi, sınavlarda da eğitim kurumlarının kendilerinin belirlediği farklı yöntem ile yapılabilir.
- Eğitim uzaktan olmak ile birlikte sınavlar, önceden tespit edilen tarihte ve ortak mekanlarda yüz yüze gerçekleştirilebilir.
- Tüm sınavlar belirlenen tarihlerde internet üzerinden sözlü olarak gerçekleştirilebilir.
- Öğrenciler sınav yerine değerlendirilmesi için dersler kapsamında öğrendiklerini aktaracakları ödevler hazırlayabilir.
- Öğrenciler belirlenen tarihlerde, internet üzerinden çoktan seçmeli yanıtlar verecekleri sınavlara girebilirler.
UZAKTAN ÖĞRETİMİN AVANTAJLARI NELERDİR?
Uzaktak Öğretim, zaman ve mekandan tamamen bağımsız ve herkesin kendi bulunduğu yerde eğitim imkanı sağlar. Bu sistem sayesinde eğitmenler ve öğrenciler derse katılmak için kendi bulundukları şehir ya da ülkeden ayrılmaz, dünyanın hangi noktasında olursa olsun dersi internet bağlantısı ile takip edebilir.
Uzaktan Öğretim Sistemi, iş hayatının yoğun temposun içinde olduğu için eğitimini tamamlayamamış olanların ya da maddi imkansızlıklar nedeniyle uzak şehirlerde kazandığı üniversitelere gidemeyen öğrencilerin arzu ettiği üniversite eğitimini oldukça uygun koşullarla vermektedir.
Uzaktan Öğretim sisteminde oluşturulan sanal derslerde, örgün eğitimde olduğu gibi yazı tahtası, sunum uygulamaları, videolar, örnek olaylar, çoklu ortam (multimedya) araçları, animasyonlu metinler gibi birçok çağdaş eğitim aracı kullanılır. Ders içerikleri zengin ve yaratıcı olur.
Uzaktan Öğretim sisteminde bir sebeple derse katılamayan ya da dersi yeniden tekrarlamak ve öğrendiklerini pekiştirmek isteyen öğrenciler, arşivde kaydedilmiş olan derslere istedikleri anda ulaşabilirler, zamandan ve mekân sınırlamasından bağımsız olarak dersleri kendi istedikleri yer ve zamanda, kendi hızlarına uygun olarak takip edebilirler.
Uzaktan öğretim sisteminin bir diğer katkısı da “eğitimde fırsat eşitliği”ne çözüm getirmesidir.
Uzaktan öğretim sistemi engelli öğreciler için de ciddi imkanlar sağlamaktadır. Ulaşım sorunları yüzünden ön lisans veya yüksek lisans eğitimi alamayan engelli öğrenciler, diğer öğrencilerle aynı şartlarda derslere katılma olanağına kavuşmaktadırlar.
UZAKTAN ÖĞRETİM DAHA MI ETKİLİ?
Geleneksel eğitim sisteminden farklı olarak öğrenciler Uzaktan öğretim ile istediği zaman istediği ders içeriğini tekrar takip edebilir. Uzaktan öğretim modelini geleneksel eğitim sisteminden ayıran bu özellik ile bir konuyu öğrenmek isteyen, o ders materyalini istediği kadar çok izleyebilir. Senkron ders modeli sayesinde öğrenciler Uzaktan öğretimde de tıpkı geleneksel eğitimde olduğu gibi eğitmenlere soru sorabilir. Kafalarına takılan konuların yanıtlarını öğrenebilirler.
Uzaktan öğretimde karmaşık problemlerin ve soruların örnek video çözümlerinin ders materyali olarak bulunur ve bu öğrencinin başarısı ve geleceği için daha fazla çalışmasını sağlar. Öğrenci teori ve pratik arasındaki ilişkiyi videolardan takip edip hızlı bir şekilde öğrenir, ayrıca öğrenileni daha kolay şekilde hayata geçirebilir.
Uzaktan öğretim sistemi geleneksel eğitim materyallerinin yanı sıra görsel ve işitsel birçok içeriği içerisinde barındırır. Zengin görsel ve işitsel içerik yardımıyla eğitimi daha çekici, zevkli ve anlaşılır hale getirerek öğrencinin derslere olan ilgilisini ve öğrenme düzeyini arttırır.
TÜRKİYE’DE UZAKTAN ÖĞRETİMİN TARİHÇESİ
Uzaktan öğretimin Türkiye’deki geçmişi cumhuriyetimizin ilk yıllarına dayanmaktadır. Eğitim sürecinde kullanılan yaygın teknolojilerdeki gelişmeler dikkate alındığında ülkemizde uzaktan öğretimi temelde 4 dönemde inceleyebiliriz:
1. dönem: (1923-1955) Kavramsal tartışma dönemi.
2. dönem: (1956-1975) Mektupla eğitim dönemi.
3. dönem: (1976-1995) Radyo-Televizyon gibi görsel-işitsel araçlarla eğitim dönemi.
4. dönem: (1996-2020) İnternet ve bilişim teknolojileri tabanlı eğitim dönemi.
Bu dönemselleştirme içinde en önemli tarih ise 1982 yılında Anadolu Üniversitesi’nin kurulmasıdır. Bu üniversite çerçevesinde faaliyet gösteren Açıköğretim Fakültesi, dersleri kitle iletişim araçları (internet, radyo, televizyon) ile ve çeşitli şehirlerdeki akademik danışmanlık merkezleri tarafından verilen, sınavları yılda 2 kez (vize, final) yapılan bir eğitim projesidir.
1992’de örgün eğitimdeki genel liseler ile aynı program içeriklerine sahip, ancak yapısı ve işleyişi bakımından diğer örgün eğitim kurumlarından farklı, kendine özgü ve merkezi nitelikli bir model olarak Açıköğretim Lisesi eğitime başladı.
2020 yılında yaşanan Koronavirüs pandemisi nedeniyle ve YÖK’ün aldığı karar gereğince ülkemizdeki bütün yükseköğretim kurumlarında dijital ortamda, uzaktan ve açıktan öğretim başlatıldı.
PANDEMİ SÜRECİNDE UZAKTAN EĞİTİM
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) küresel düzeyde etkili olan Koronavirüs pandemisi sürecinde, eğtimin geleneksel yöntemlerle sürdürülemeyeceğini, ancak mücadeleyi farklı bir kulvarda sürdürmek gerektiğini açıkladı ve 2019 yılı içerisinde başlattığı uzaktan, online ve dijital öğrenme imkanlarını devreye soktu. Üniversiteler binlerce eğitim materyalini dijital ortamda öğrencilere sunarken, diğer yandan da sanal sınıflarda eğitime devam ettiler. Var olan açık öğretim fakültelerindeki eğitim öğretim devam ederken, açık öğretim programlarının ders materyalleri dijital ortamda 'YÖK Dersleri Platformu' adı altında bütün öğrencilerin erişimine açıldı. Türkiye’deki tüm üniversitelerin katkılarıyla sürekli gelişmekte ve zenginleşmekte olan bu platform bilginin ve bilimsel birikimin paylaşımına önemli katkı sunmaktadır.
YÖK'ün ve üniversitelerin, modern eğitim uygulamalarının Türkiye’de de kullanıma sokulması ile Türk yükseköğretiminin zeminini, Koronavirüs pandemisi toplumun bütün katmanlarının, iş dünyasının, sanayi, turizm ve ekonomik faaliyetlerin, hatta dış politikaların etkilendiği küresel ölçekteki tehdit ve tehlikelerle mücadele etme konusunda farklı imkânlar ortaya çıkardı. Bu olağanüstü günlerin yaşandığı süreçte dünyadaki pek çok ülkeye göre neyi nasıl yapabileceğini çok daha iyi bilen üniversitelerimiz öğrencilerine net bir yol haritası sunmayı başardı.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Yüksek Öğretim dergisinin 17'nci sayısının sunuş yazısında, Covid-19 salgını nedeniyle kapılarını kapatan üniversitelerde bahar döneminde verilen uzaktan eğitim ile ilgili şu bilgileri paylaştı:
"Üniversitelerimizin fiziki olarak kapalı olduğu 11 Mart 2020 tarihinden bu yana, bahar döneminde yükseköğretim kurumlarında örgün olarak açılması gereken 736 bin 341 ders sayısı uzaktan eğitim ile 663 bin 808 olarak gerçekleşmiş, yani tüm derslerin yüzde 90,1´i uzaktan eğitim ile verilebilmiştir. Bu oran sosyal bilimlerde yüzde 91, fen bilimlerinde yüzde 78, mühendislik bilimlerinde yüzde 77, sağlık bilimlerinde ise yüzde 54 olarak gerçekleşmiştir. Genel olarak bakıldığında ve dünya ülkeleri ile kıyaslandığında, tüm yaşanan zorluklara rağmen bu oranlar bir başarıyı göstermektedir."
Üniversitelerde yeni eğitim yılında da uzaktan eğitimin devam edebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Yekta Saraç yazısında, "Ağır salgın dönemi, bu ciddi kriz, bu zor günler, dijital öğrenmenin en azından bir süre daha alternatif olmaktan daha da öte bir anlayış ile kullanılacağını bize göstermektedir. Dijital teknolojilerin neden olduğu bu değişimler, yükseköğretimde yeni mesleklerin de önünü açıyor. Nesnelerin interneti, robot teknolojileri, dijital pazarlama, makine öğrenmesi gibi meslekler lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesinde yoğun ilgi görüyor. Bu alandaki yeni teknolojilerin desteklenmesini, ağ yönetimi, siber güvenlik, canlı video eğitimleri ve bütün bu kavramlara entegre olmayı yükseköğretimde teşvik etmeye devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ’NİN UZAKTAN ÖĞRETİM FAALİYETLERİ
Üsküdar Üniversitesi’nde 2020-2021 Akademik Yılı Güz Dönemi’nde çoğunluğun talebi doğrultusunda hem fiziki hem de dijital olacak şekilde “Fi-jital” eğitim yapılması uygun görülmüştür. 2020-2021 Akademik Yılı Güz Dönemi’nde eğitim-öğretimin karma (hibrit) ya da çevrimiçi yapılmasıyla ilgili gerçekleştirilen ankete katılan 10.000’i aşkın öğrencimizin %60’ı eğitimin karma (hibrit) şekilde hem yüz yüze hem de çevrimiçi olarak yapılmasını talep etmiştir. Anket sonuçlarının ardından Üsküdar Üniversitesi Pandemi Kurulu 16 Eylül 2020’de toplanarak yerleşkelerde fiziki tedbirleri değerlendirmiştir.
Bu doğrultuda;
• Tüm yerleşkelere girişlerde ateş ölçümleri yapılması,
• Bilgilendirme çalışmaları, fiziki mesafe uyarıları ve hijyen noktaları gibi tüm önlemlerin eksiksiz şekilde alınmasının sağlanması,
• Covid-19 kapsamında yerleşkelerin kapasite kontrolünün sağlanması amacıyla kütüphane ve yemekhanelerde aralıklı oturma düzeni uygulanması, isteyenlere öğle yemeği yerine lunch box şeklinde öğle yemeği servis edilebilmesi,
• Salgın süresince sosyal temasın artmasına sebep olabilecek ve yoğunluk oluşmasını tetikleyecek sosyal etkinliklere ara verilmesi,
• Ortak kullanıma açık alanlarda salgın süresi boyunca 10 kişi ve üzeri sayıda toplu halde bulunulmaması,
• Derslikler ve laboratuvarlarda kişi başına 4 metrekare, amfi ve salonlarda kişi başına 3 metrekare, spor salonlarında ise kişi başına 6 metrekare olacak şekilde düzenleme yapılması kararlaştırıldı.
17 Eylül 2020’de Üsküdar Üniversitesi Senato toplantısında da çoğunluğun talebi doğrultusunda hem fiziki hem de dijital olacak şekilde “Fi-jital” eğitim yapılması uygun görülmüştür. Buna göre;
• Derslerin en az %40’ı sadece çevrimiçi verilecek, geriye kalan dersler ise öğrencilerimizin tercihlerine göre hem yüz yüze hem de çevrimiçi şekilde “Fi-jital” olarak sunulacak.
• Öğrencilerimiz, güz dönemindeki hangi derslerinin ne şekilde yürütüleceğini ilgili akademik birimlerinin web sayfalarından öğrenebilecekler.
ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ’NİN UZAKTAN ÖĞRETİM TECRÜBESİ SINIRLARI AŞTI
Pandemi döneminde dijital dönüşümü hızla gerçekleştirerek eğitim faaliyetlerine kesintisiz şekilde devam eden Üsküdar Üniversitesi’nin bu yöndeki tecrübesi, ülke sınırlarını aştı. Haftanın 6 günü canlı ders yayınları yapan Üsküdar Üniversitesi Televizyonu (ÜÜTV) ile dünyanın her yerine ulaşan Uzaktan öğretim derslerimiz, dünyanın her yanındaki Türk öğrenciler tarafından da ilgiyle izleniyor.
Üsküdar Üniversitesi’nin bahar dönemi boyunca ÜÜTV’den canlı yayınlanarak resmi Youtube hesabına yüklenen ders videolarına diğer üniversite öğrencileri de yoğun ilgi gösterdi. Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Yeşim Özdemir yaşanan süreci “Üsküdar Üniversitesi’nin öğrencileri kadar üniversitemizin cömertliği sayesinde yeryüzünde Türkçe konuşan bütün öğrencilere açık bir görüntülü kütüphane oluşturmamızı sağlayan bu alt yapı sayesinde Makedonya’dan bile dersleri dinlediğini hatta bu dersler sayesinde sınavlarını başarıyla geçtiklerini bildiren ve buna teşekkürlerini sunan öğrenciler oldu” şeklinde aktardı.
ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTEİ UZAKTAN ÖĞRETİM ARAŞTIRMASI
Üsküdar Üniversitesi, Türkiye genelinde 350 üniversite öğrencisi ile gerçekleştirdiği araştırmada gençlerin uzaktan eğitime bakış açısını değerlendirdi. Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Tuğba Aydın Öztürk tarafından yürütülen ve Haziran 2020’de Türkiye genelinde gerçekleştirilen ‘Covid Gençlik’ isimli araştırmada katılımcılardan yüzde 48’inin bazı derslerin yüz yüze sınıf ortamında, bazı derslerin ise online olarak uygulanacağı hibrid modeli tercih ettikleri ortaya çıktı. Covid-19 sürecinde öğrencilerin yüzde 55’inin bu süreçte kendilerini isteksiz ve mutsuz hissettiklerini ve bu sebeple derslerden gerekli verimi alamadıkları söylerlerken, öğrencilerin yüzde 58’i uzaktan eğitim sayesinde barınma ve dışarıda yeme içme için harcanan giderlerin azaldığı ve yüzde 49’u özellikle büyükşehirler başta olmak üzere trafikte vakit kaybetmek zorunda kalmadıkları için eğitimin verimliliğinin arttığı görüşünde.