8 Mart’ta ilham veren kadın liderlerle bir araya gelindi

Haber ile ilişkili SDG etiketleri

DOI : https://doi.org/10.32739/uha.id.59512

Üsküdar Üniversitesi Kariyer Merkezi Daire Başkanlığı ve Kimyagerler Derneği iş birliği ile “Kimyagerler Derneği Kariyer Sohbetleri 2 ‘İlham Veren Kadın Liderler’” etkinliği düzenlendi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında uzman isimlerin bir araya geldiği etkinlikte kadınların iş hayatındaki rollerine ve yaşanılan zorluklara dikkat çekildi. Bu bağlamda fark yaratan, ilham veren kadın liderler deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.

Çarşı Yerleşke Emirnebi 1 Konferans salonunda gerçekleştirilen etkinlik yoğun ilgi gördü.

Düzenlenen etkinliğin moderatörlüğünü Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Gıda Teknolojisi Program Başkanı Öğr. Gör. Dr. Selen Akbulut ve Kariyer Merkezi Daire Başkanlığı Sektör İş Birlikleri Yönetici Yardımcısı Semra Gül gerçekleştirdi.

Semra Gül: “Zorlukları aşarak ilham veren kadınlar oldular…” 

Kariyer Merkezi Daire Başkanlığı Sektör İş Birlikleri Yönetici Yardımcısı Semra Gül etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Gül; “Kariyer dediğimiz şey sadece para kazanmak statü sahibi olmak değildir. Kariyer fark yaratmak demektir. Kariyer tutkularımızın peşinden gitmek, yeteneklerimize ortak olmak topluma katkı sağlamak demektir. Hepimiz biliyoruz ki tarih boyunca kadınlar kariyer yolculuklarında pek çok zorlukla karşılaşmışlardır. Ancak her dönem bu zorlukları cam tavanları aşarak ilham veren kadınlar oldular.” dedi.

Tuğba Şimşek: “Kadınların katılımı olmadan yenilikçiliğin tetikleneceğini düşünmüyorum” 

Kızılay Gıda ve İçecek Ar-GE ve Kalite Direktörü Sürdürülebilirlik Lideri Tuğba Şimşek konuşmasında yenilikçilik ve yaratıcılık sürecinde kadınların çok büyük bir rolü olduğunu belirtti. Şimşek; “Kadınların bu anlamda çok büyük bir rolü olduğunu düşünüyorum. O yüzden de kadın-erkek eşitliğinin olduğu eğitim, iş hayatı ya da ortamların olmasını önemsiyorum. Kızılay İçecek olarak 1926 yılından beri yaklaşık 100 yıldır faaliyet gösteriyoruz. Temel amacımız maden suyu üretmek ve maden suyu üretimi konukluğu olarak kurulmuş ve son yıllarda aslında içecek kategorisindeki ürünlerimizi geliştirerek, büyümeye devam ediyoruz. 2020 yılında kurulmuş bir Ar-GE merkezimiz var. İnsani yardım amaçlı kurulan Ar-GE merkezi ve burada %52 oranında kadın çalışana sahibiz. Aslında kadın-erkek eşitliğini Ar-GE merkezimizdeki faaliyetlerde benimsemiş durumdayız. Ar-GE merkezimizde meslek gruplarımızdan Gıda Mühendisliği, Kimya Mühendisliği, Kimyagerlik, Çevre Mühendisliği gibi farklı disiplinden de arkadaşlarımız yer alıyorlar. Farklı eğitim seviyelerinde ve farklı deneyim seviyelerinde arkadaşlarımız yer alıyorlar. Kadınların katılımıyla aslında yaptığım iş Ar-GE, kalite ve sürdürülebilirlik olduğu için kadınların katılımı olmadan yenilikçiliğin ve yaratıcılığının tetikleneceğini düşünmüyorum. Kadınların bu anlamda çok büyük bir rolü olduğunu düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

Gizem Çalışgan Ünay: “Kadınlar olarak zorluklara karşı dirençliyiz”  

Toplumsal algıların kadınların liderlik pozisyonlarına ulaşmasını zorlaştırabildiğinden bahseden Eti Gıda R&D Unit Manager Gizem Çalışgan Ünay; “Kadınlar olarak dünyaya farklı açılardan bakabilme yeteneğimiz var. Çok yönlü gözlem yapabiliyor, detayları kaçırmıyor ve olayları bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirebiliyoruz. Bu yetenek iş hayatında ve günlük yaşamda büyük bir avantaj sağlıyor. Yaratıcı problem çözme becerisine sahibiz. Sadece mantığımızı değil, sezgilerimizi de kullanarak çözümler üretebiliyoruz. Özellikle kriz anlarında soğukkanlı kalıp, pratik ve etkili kararlar alabiliyoruz. Bir diğer güçlü yanımız, işbirlikçi yaklaşımımız. Kadınlar ekip çalışmasına yatkındır ve bir araya geldiğinde harikalar yaratır. Duygusal zekâları sayesinde insan ilişkilerinde başarılıdır ve güçlü bağlar kurarlar. Ve belki de en önemlisi sabır ve metanetimiz. Kadınlar olarak zorluklara karşı dirençliyiz. Pes etmek yerine, çözüm ararız. Engeller karşısında güçlü durur sadece kendimiz için değil, çevremizdekiler için de mücadele ederiz. Ne yazık ki, kadın olmak her zaman kolay değil. Kadınlar hem iş hayatında hem de sosyal yaşamda pek çok engelle karşılaşabiliyor. Öncelikle fırsat eşitsizliği hâlâ büyük bir sorun. Kadınlar aynı işi yapmalarına rağmen bazen daha düşük ücret alıyor, terfi konusunda daha fazla çaba harcamak zorunda kalıyor. Toplumsal algılar, kadınların liderlik pozisyonlarına ulaşmasını zorlaştırabiliyor. Ancak tüm bu zorluklara rağmen, kadın olmak bir güçtür. Kadınlar olarak, hayatın her alanında varız ve mücadelemizle, başarımızla, azmimizle dünyayı daha iyi bir yer haline getiriyoruz.” dedi.

Ece Pembecioğlu: “Mücadele her alanda devam ediyor” 

Ekip çalışmasının oldukça önemli olduğuna dikkat çeken TAB İlaç Firması Ar-Ge Müdürü Ece Pembecioğlu; “1976 yılında Üsküdar Zeynep Kamil Hastanesi’nde doğdum. Ankara Üniversitesi Kimya Mühendisliği okudum. Sonra İstanbul Üniversitesi’nde bir yüksek lisans programına dahil oldum ve kariyerim başladı. Yolum ilk önce Eczacıbaşı’yla kesişti ve devam etti. Şu an TAB İlaç’ta Ar-Ge müdürlüğü yapmaktayım. Hayatım boyunca hep müdür olmadım. Eczacıbaşı’nda çalıştığım dönemde yönetimsel olarak pozitif ayrımcılığa maruz kaldım. Burada erkeklerin kariyer hayatında daha fazla tercih edilip öne geçildiğini net bir şekilde hatırlıyorum. Ben mücadeleye devam ettim. Yıllar geçti kendi ekibimi kurdum. Mücadele her alanda devam ediyor. Yaptığım işten keyif alıyorum. Bizim işimizde bir ekip işine, çalışmasına ihtiyacımız var. Ekip olarak çalışırsanız bu işleri yapabilirsiniz. Tek başına yapılamaz. Çalışanlarıma yardımcı olarak yol gösterici oluyorum.” ifadelerini kullandı.

Tevhide Uzun: “Ben şanslıyım ki hep kadın patronlarla çalıştım”

Başarının motivasyonunun çalışmak olduğunu söyleyen Orzaks Grup Kimyasal Madde Satış Müdürü Tevhide Uzun; “Babam başkomiser olduğu için Anadolu’nun her köşesini gezdik. Ben taşrada da şehirde de büyüdüm. Dolayısıyla oradaki kız çocuklarının yaşadığı zorlukları biliyorum. Oradaki imkânları ve imkânsızlıkları da yaşadım. Hiç başladığım okulu aynı okulda bitiremedim. Sürekli tayin olayı oldu ve farklı yerlere gittik. Herkes dezavantajlı görürdü ama büyüyünce gördüm ki avantajlı bir durum. Çok fazla insan görüp tanıdım. Küçük bir ilçede imkân, dershane yok ama çalışmak zorundasın. Öğrenciler zorluklara rağmen çalışıyor ve başarılı yerlere geliyorlar. Kendilerini geliştiriyorlar. Hayatta biraz çaba gösterenler çok iyi yerlere gelebiliyor. Ben Ankara Üniversitesi Kimya Mühendisliği okudum. Kimya çok geniş bir sektör ve her yerde var. Bende İstanbul’a geldim. Bir grubun Ar-Ge’sinde işe başladım. Ar-Ge zamanla üretim ve planlamada bana verildi. Zamanla oradaki bütün organizasyonları yönetir hale geldim. Şu an da da bir küçük kariyer arası ve iş değişikliği yaptığım için Orzaks Grubu’nun kimyasal madde satış müdürlüğünün başındayım. Yani ben kimyayı çok sevdim. Laboratuvara sürekli giremem belki ama orda çalışmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Hayat bir mücadeledir. Ben şanslıyım ki hep kadın patronlarla çalıştım. Yolumu çok açtılar. Çok çalıştım ve çok çalışkanımdır. Başarının motivasyonu çalışmaktır. Çalışarak herkes mutlaka bir yerlere gelir.” şeklinde konuştu.

Müzik dinletisi gerçekleştirildi

Soru cevap yapılmasının ardından Demet Tuncay, Evren Birmen, Hande Elmacı ve Banu Taşpınar tarafından “Bir Demet Müzik” başlıklı müzik dinletisi gerçekleştirildi.

Daha sonra etkinlik toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
 

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)