HIV ve AIDS Farkındalığına dikkat çekildi
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü ile Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı tarafından ‘4. Üreme Sağlığı Sergisi ve HIV / AIDS Farkındalık Sempozyumu’ gerçekleşti. Toplumsal cinsiyet eşitliği, kadınlara yönelik şiddet, akran şiddeti ve desteği gibi konuların konuşulduğu sempozyumda HIV/AIDS farkındalığı gibi önemli konular ele alındı. Sempozyumda bu alanlardaki önyargılar ve kalıp yargıların büyük bir sorun oluşturduğuna dikkat çekildi. Katılımcılar, bu meselelerde toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğini ve bireylerin temel koruyucu önlemleri ihmal etmemeleri gerektiğini vurguladı.
Üsküdar Üniversitesi NP Sağlık Yerleşkesinde düzenlenen sempozyumun açılış konuşmalarını Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Güler Cimete gerçekleştirdi.
Prof. Dr. Güler Cimete: “Amacımız farkındalığı artırmak”
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ebelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Güler Cimete konuşmasında Ebelik bölümü gereği bu konularda derslerin olduğunu ve bilgi edinildiğinden bahsetti. Cimete; “Dünya AIDS Günü'nde, özellikle üreme sağlığı, cinsel sağlık, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve HIV AIDS konularında amacımız farkındalığı arttırmak. Dünya AIDS Gününü diğer toplumsal sorunlarla da birleştirerek tartışmayı uygun buluyoruz ve bu şekilde de gerçekleştiriyoruz. Bugünümüzü kutlarken de sergimizde kapsamlı bir şekilde üreme organlarıyla ve sözel bilgilerle cinsel sağlık eğitiminin önemli bir kapsamını oluşturan bilgilendirmemizi yapıyoruz ve diğer akranlarına bu konularda bilgi aktarmış oluyor. Bu alanda hem kendimiz farkında olarak hem de toplumda farkındalık yaratarak, cinsiyet ayrımcılığının önlenmesi, şiddet mağdurlarının konu hakkında bilinçlenmesi, kendilerini koruyabilmesi, yalnız hissetmeyip birileriyle birlikte olduklarını algılayabilmesi, güçlü olduklarını hissedebilmeleri ve en önemlisi haklarının neler olduğunu öğrenmeleri çok değerli. Bunun için de toplumda farkındalık yaratmakla kalmayacağız, toplumsal bir güç de oluşturacağız.” dedi.
Hilal Çeliker: “HIV/AIDS sadece bir sağlık sorunu değil, çok yönlü bir meseledir”
Toplumun her kesimine ulaşacak farkındalık ve çözüm yolları geliştirmek için toplandıklarını ifade eden Hilal Çeliker; “HIV / AIDS sadece bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda toplumsal, kültürel, ekonomik olarak çok yönlü bir meseledir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği HIV/AIDS ile mücadele önündeki en büyük engellerden biridir. Bugün burada toplumun her kesimine ulaşacak farkındalık ve çözüm yolları geliştirmek için toplandık. Amacımız herkesin eşit sağlık hizmeti alabileceği, HIV/AIDS ile yaşayan bireylerin damgalanmadığı ve dışlanmadığı bir toplumun inşasına katkı sunmaktır. Bilinçlendirme ve dayanışma bu mücadelenin temel taşlarıdır. Hep birlikte hem bireysel hem de toplumsal düzeyde daha güçlü adımlar atabiliriz. Bu sempozyumda HIV AIDS farkındalığını arttırma yolunda değerli bir katkı sunmasını temenni ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Av. Eylül Evren: “Birlikte hareket etmenin çok önemli olduğuna inanıyorum”
Kadın ve çocukların haklarını savunmaya yönelik konuşmasını gerçekleştiren Av. Eylül Evren; “Bugün, özellikle son iki ayda çocuk istismarı konusunda aldığımız ihbarlarla yoğun bir şekilde ilgileniyoruz. Çocuklar ve Kadınlar Derneği adına da tüm katılımcılara teşekkür ederim. Dernek 2018'de kuruldu ve kadına yönelik cinayet ile çocuk istismarı davalarında gönüllü avukatlık yapıyoruz. Eğitim, sağlık ve basın emekçileriyle birlikte çalışıyoruz çünkü bu vakaların çoğu bu kişiler tarafından fark ediliyor. Birlikte hareket etmenin çok önemli olduğuna inanıyorum. Bu tür davalarda dayanışma büyük bir güç yaratıyor. Kadına yönelik şiddet, erken yaşlardan itibaren kadınları eşitsizlikle karşı karşıya bırakıyor. Kadınları korumak, onlara yalnız olmadıklarını hissettirmek çok önemlidir. Şiddet vakalarında ilk adım, güvenliği sağlamak ve yetkili mercilere başvurmaktır. Psikolojik destek ve hukuki yardımla şiddet mağdurlarını güçlendirebiliriz. Bunun yanında sokakta gördüğümüz şiddet vakalarına karşı da akılcı müdahale önemlidir.” dedi.
Ülkü Dikici: “Eşitlik bir hak değil, zorunluluktur”
Kadın ve erkeğin toplumsal cinsiyet eşitliği hakkında sunumunu gerçekleştiren Ülkü Dikici; “Cinsiyet eşitliği, kadın ve erkeğin eşit hak ve fırsatlara sahip olmasıdır. Toplumda cinsiyet rollerinin karıştırılması, kadınları bakım veren, erkekleri ise iş gücünde güçlü figürler olarak görme yanılgısı yaratıyor. Kadınlar da çalışabilir, erkekler de bakım verebilir. Bizler eşit haklarımızı istiyoruz, ekstra bir hak talep etmiyoruz. Cinsiyet eşitliği, kadının erkekten üstün olması anlamına gelmez. Cinsiyet eşitliği, toplumsal adaletin temelidir ve ekonomik büyümeyi destekler. Eğitimde cinsiyet eşitsizliği, kız çocuklarının eğitimde geri kalmasına neden oluyor. Kadınların sağlık hizmetlerine erişimi sınırlıdır ve genellikle bakım veren rollerle tanıtılırlar. Medya kadınları ev içi rollerde, erkekleri ise güçlü liderlik figürlerinde gösteriyor. Eşitlik bir hak değil, zorunluluktur. Hep birlikte kalıpları kırmalı, toplumsal cinsiyet eşitliği için harekete geçmeliyiz.” ifadelerini kullandı.
Zeyneb Sude Karagüney: “Çevredekiler de zorbalığa karşı duyarlı olmalı ve mağdurlara destek vermelidir”
Akran şiddeti konulu sunumunu gerçekleştiren Psikoform Akademi Genel Koordinatörü Zeyneb Sude Karagüney; “Zorbalık, bir kişinin veya grubun diğer bireylere güçsüz oldukları için sürekli olumsuz davranışlar sergilemesi olarak tanımlanır. Olweus, akran zorbalığının kasıtlı, sürekli ve güç dengesizliği içeren bir durum olduğunu belirtmiştir. Zorbalık, sözlü, fiziksel, sosyal ve siber gibi çeşitli türlerde olabilir. Üniversitelerde de akran zorbalığı, öğrenciler arasında psikolojik baskı şeklinde görülebilir. Zorbalıkla mücadelede, mağdurların destek araması, sınır koyması ve olayları kaydetmesi önemlidir. Ayrıca çevredekiler de zorbalığa karşı duyarlı olmalı ve mağdurlara destek vermelidir.” dedi.
Zehranur Çetin: “Akran desteği anksiyete ve depresyona iyileştirici etki gösterir”
Üniversite ortamında akran desteği ve önemi hakkında sunum gerçekleştiren Zehranur Çetin; “Üniversite ortamında akran desteği, psikolojik rahatsızlıklar yaşayan veya öğrenme güçlüğü çeken öğrencilerin birbirlerine sağladığı yardımları ifade eder. Bu destek, sosyal ve pratik yardımlar sunarak hem destek alan hem de veren öğrencilerin ruh sağlığını iyileştirir. Akran desteği türleri arasında duygusal, eğitsel, sosyal ve akademik destek bulunur. Akran destekçisi olmak iletişim, empati, liderlik gibi becerileri geliştirir. Akran desteği, anksiyete ve depresyon gibi sorunlara karşı iyileştirici etkiler gösterir ve okulda ve toplumda bu kültürün yaygınlaştırılması önemlidir.” şeklinde konuştu.
Nurşen Kanbur: “Herkesin cinsel sağlık konusunda daha bilinçli olması gerekiyor”
Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı’ndan Nurşen Kanbur, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar ve güvenli cinsellik konusunda önemli bilgiler verdi. Kanbur; “Cinsel sağlıkta güvenlik, istenmeyen gebeliklerden ve enfeksiyonlardan korunmak, şiddet ve ayrımcılığa uğramadan, ruhsal ve sosyal açıdan sağlıklı bir cinsel yaşam sürdürmektir. Gençlerin cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar açısından risk altında olduğunu her sekiz gençten birinin bu enfeksiyonlarla karşılaşma riski taşıdığını ifade etmeliyim. Bu enfeksiyonlar üç yolla bulaşabilir; cinsel ilişki, kan yoluyla ve anneden bebeğe geçebilir. Enfeksiyonların çoğu belirti vermez, bu yüzden cinsel ilişki yaşayan kişilerin düzenli olarak test yaptırmaları gerekmektedir. Gençlerin bedenleri henüz gelişim aşamasında olduğundan dolayı bu dönemde cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara karşı daha hassastırlar. Herkesin cinsel sağlık konusunda daha bilinçli olması gerekiyor.” dedi.
Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)