Tülay Gökçimen: “Kudüs’te hak engellerini anlatmak için belgeselci - gazeteci olmaya gerek yok”
Üsküdar Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Direktörlüğü ile Fikir ve Aksiyon kulübü tarafından düzenlenen “Kudüs’te Hak İhlalleri” programının konuğu Gazeteci, Yönetmen Tülay Gökçimen konuk oldu. Gökçimen Kudüs’te gözlemleyip şahit olduğu olayları anlattı.
Merkez yerleşkede gerçekleştirilen programın açılış konuşmasını Sosyoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ayşenur Kurtoğlu yaptı. Kurtoğlu, “Annemin vefatından sonra bir tevafuk oldu. Okuldan bir hocamla birlikte Kudüs’e gittik. İtiraf etmek istiyorum onun öncesinde Kudüs’le ilgili şeyler bana göre çok abartılıyor gibi geliyordu. Gezmeyi, görmeyi severim, birazda annemin acısı dinsin diye öyle kısmet oldu gittim. Ben bir şehre âşık olunur muymuş ve bir şehir bütün bu zulme rağmen nasıl onurlu, nasıl vakarlı olabilir orada gördüm. İnsan bir batıyı görmeli, bir de kendi inancının topraklarını görmeli. O bakımdan Kudüs’te buna eklendi. Şimdi hep arzu ediyorum ki gençler gidip Kudüs’ü görsünler. Kudüs’le birlikte tabi ki orada göreceğimiz bir ülkenin topraklarının nasıl adım adım insanın vatanına nasıl garip kaldığını göreceksiniz. Orada Osmanlıdan kalan şeylerin ne kadar garip kaldığını göreceksiniz. Ve ardından İsrail’in ne kadar refah içinde yaşadıklarını, çok konforlu, çok güzel hayatlarının olduğunu göreceksiniz. Sanki orda başka bir dünya var” dedi.
“Kudüs’te hak engellerini anlatmak için ne belgeselci ne gazeteci olmaya gerek yok”
Kudüs’te hak ihlallerini anlatan Gökçimen şöyle konuştu, “Filistin diyoruz, Kudüs, Mescid-i Aksa bizim olacak diyoruz ama orada yaşananlardan bir haberiz, sadece slogan atmışız. Orada, o sokakta Allah rızası için yürümeden, Filistinlilerle siyonistlerin karşılıklı hak ve batıl savaşını, soğuk sıcak ateşi yan yana görmeden hayatınız gerçekten yarım kalacak. Yeryüzünde bu kadar sıcak ve soğuk savaşın nefes nefese bir mücadele olduğu bir yer daha göremezsiniz. Kendi topraklarınızda hayatı size zehir ediyorlar. Oraya gittiğinizde yaşananları çok net bir şekilde, kendi gözlerinizle göreceksiniz sonra buraya gelip gitmeyen insanlara anlatacaksınız. İnanın Kudüs’te hak engellerini anlatmak için ne belgeselci ne gazeteci olmaya gerek yok. Oraya bir kez bile gitmeniz yeter. Her şey gözümüzün önünde açık seçik bunca zulüm yaşanırken, bizim hala Mescid-i Aksa neresi diye konuşmamız ayıp değil mi?” şeklinde konuştu.
“Mescid-i Aksa davası zaferle sonuçlanması kesin bir davadır”
Tülay Gökçimen şunları söyledi: “Ben kıble mescidinde çekim yaparken oranın kanaat önderlerinden çok önemli hocamız Raid Fethi gelmiş. Herkes koştu Raid Fethi’nin etrafına. O konuşuyor, insanlar coşuyorlar. Ben bir yandan çekim yapıyorum, bir yandan yarısını anlıyorum söylediklerinin, yarısını anlamıyorum yanımdaki asistanımda tercüme ediyor bana söylediklerini. Raid Fethi; “Kudüs ve Mescid-i Aksa davası zaferle sonuçlanması kesin bir davadır. Biz buna inanıyoruz, iman ediyoruz. Kudüs bir gün özgür olacak. Bizim şuanda dünya Müslümanlarına bu yüzden ihtiyacımız var. Bu yüzden Müslümanlarının bize destek olması için kendi davalarının bir ucundan tutabilmesi için buraya davet ediyoruz ama bu dava zaferle sonuçlanması kesin bir dava olduğu için Kudüs özgür olduktan sonra gelmeyin.” dedi bizzat bana.
“Hayatımın geri kalanını şekillendirmemdeki bir etkendir”
Muhammed Hudayr’ın işgalci Yahudiler tarafından kaçırılıp benzin içirilerek, diri diri yakılmasının, hayatının geri kalanını şekillendirmesindeki, yönlendirmesindeki bir etken olduğunu söyleyen Gökçimen, “işgalcilerin başlarına gelen, yaşadıklarını iddia ettikleri her şeyi şuanda Filistinlilere maalesef uyguluyorlar. Ben holokost filmlerinde gördüğüm her şeyi Filistinlilerde de gördüm. Bir insanı cayır cayır yakmak ne demek?” dedi ve Muhammed Hudayr’ın ölümünün kendisini ne kadar etkilediğini vurguladı.
Öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Gökçimen’e katılımlarından dolayı Dr. Öğr. Üyesi Ayşenur Kurtoğlu tarafından çiçek takdim edildi.
Toplu fotoğrafın çekilmesinin ardından program sona erdi.
Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)