Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü öğretim üyeleri ve mezun öğrenciler değerlendirme ve geleneksel çay simit buluşmalarının planlanması için bir araya geldi. Çevrimiçi gerçekleştirilen toplantıda mezun öğrencilerden çalıştıkları yerlerle ilgili bilgi istendi.Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümünün akreditasyon çalışmaları kapsamında Bölüm Başkanı Doç. Dr. Esennur Sirer, Doç. Dr. Cem Tutar, Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, Dr. Öğr. Üyesi Ebru Karadoğan, Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, Dr. Öğr. Üyesi Ceren Saran Doğan, Arş. Gör. Besna Ağın Ergün ve Arş. Gör. Yezdan Çelebi ile mezun öğrenciler; Nurbanu Erdönmez, Furkan Tekkanat, Hazal Göksun, Salih Doğan, Serpil Ulfaz, Tunahan Turan, Berk Eryiğit, Nöyfel Tak, Sevde Tüfekçi bir araya geldiler.Toplantıda mezunlardan çalıştıkları yerler ve pozisyonları hakkında bilgi vermeleri istendi. Mezunlarla yapılacak olan Mezun Buluşmaları ve Sektörel Deneyimler etkinliklerin planlanması için bir veri havuzu oluşturulmaya çalışıldığı ve bunun bölüm mezunlarıyla temasların arttırılmasında ne denli önemli olduğu belirtildi.Gelenekselleşmesi planlanan çay-simit buluşmalarının ilkinin 2023-2024 güz döneminde yapılması kararlaştırıldı.
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü, sosyal medya haberciliğini konu alan bir söyleşi gerçekleştirdi. “Sektörel Deneyimler: Sosyal Medya Haberciliği” başlıklı söyleşinin açılış konuşmasını Radyo, Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. Esennur Sirer yaptı. Söyleşide Demirören Haber Ajansı (DHA) Yurt Görüntülü Haberler Şef Editörü Ahmet Konanç, Demirören Haber Ajansı (DHA) Sosyal Medya Temsilcisi ve Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü mezunu Burak Erdoğan ve Demirören Haber Ajansı (DHA) Sosyal Medya Müdürü Murat Özyıldırım katıldı.Burak Erdoğan: "Ben de o koltuklardaydım"Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü mezunu ve DHA Sosyal Medya Uzmanı Burak Erdoğan, öğrenim hayatı boyunca yaşadığı değişikliklerden bahsetti. Erdoğan "Ben de o koltuklardaydım. Kastamonu’dan Üsküdar Üniversitesi’ne geçerken çok zorlanmıştım. Okulda öğrendiğimiz şeyler iş hayatında çok isteniyormuş. Ben işe girdiğimde muhabir olmak istiyordum ama bir süre sonra farkına vardım ki büyük ve kurumsal bir şirketteyim ve farklı birşeyler yapmam lazım diye düşündüm. Bunları bilmeniz sizin bir sıfır önde olmanızı sağlar. Benim size vereceğim tek tavsiye okul hayatınızı dolu dolu geçirmeniz olacaktır’’ ifadelerini kullandı.Murat Özyıldırım: “Kendi fırsatımı kendim yarattım’’DHA Sosyal Medya Müdürü Murat Özyıldırım, kendisine nasıl fırsatlar yarattığını ve bu fırsatları nasıl değerlendirdiğini öğrencilere aktardı. Özyıldırım, “Üniversiteye gitmedim, kendi fırsatımı kendim yarattım. Kurslara gittim ve bir sürü iş yerine başvurdum. Cevap gelmeyince kendimi sorguladım, özgeçmişime baktım ve yetersiz olduğunu fark ettim. Sektördeki boşlukları fark ettim, sektör analizi yaptım ve baktım ki kültür sanat alanına yapılan yatırımlar çok azdı. Birçok marka ve ünlü ile çalıştım; medya sektöründeki bu açık alanları değerlendirdim ve kendi markamı oluşturdum. Bir tesisatçının bile bu yaptığım analizler sonrasında işlerini büyüterek, başladığı noktadan çok ileri bir seviyeye geldiğini gördüm, resmen hayatı değişti. Sosyal medyada en çok çocuk, spor ve müzik dallarında içerik üretenler ön plana çıkıyor çünkü platformlar kan, vahşet istemezler. Onlar daha barışçıl ve özellikle de eğlenceli şeyler isterler ve bunu yapanları da ön plana çıkartırlar. Özellikle son dönemlerde dikey video çok önemli hale geldi çünkü platformlar insanların telefonları dik tutarak kullandıklarını, bu sebeple de dikey videoların daha dikkat çekici olduğunu farkettiler ve şu anda bildiğimiz bütün sosyal medya uygulamaları bu formata geçmeye başladı" dedi.Ahmet Konanç: "Kararlı olun, vazgeçmeyin, yenilikçi olun"DHA Yurt Görüntülü Haberler Şef Editörü Ahmet Konanç, yaşamı boyunca karşılaştığı zorluklara ve iş hayatındaki ilerleyişlere değindi. Konanç, “5. sınıftan itibaren Zeytinburnu’nda yüzükçüde ve pazarda terlik satarak harçlığımı çıkardım. Lise öğrenimimi tamamladıktan sonra Sabah gazetesinde çalışmaya başladım, bu benim için büyük bir geçişti. Sabah gazetesinin binasını görünce buraya sarılmalıyım dedim. İşe olan isteğim, azmim ve kararlılığım beni burada 28 yaşımda iki sayfanın editörlüğünü yapar hale getirdi" dedi. Gazetecilikte birden fazla alan olduğuna değinen Konanç, "Ben mesleki hayatımda iki çeşit gazeteci profili gördüm, bunlardan ilki masa başında çalışan mutsuz gaceteciler, diğeri de sürekli gezen, araştıran mutlu gazetecilerdir. Ben spor konusu üzerine yazan ve konuşan bir gazeteciyim ama bugün tekrar gazeteciliğe başlayacak olsam ekonomi gazetecisi olurdum çünkü ekonomi gazetecileri daha çok seyahat ediyor ve daha mutlular. Gelenksel gazetenin günümüzdeki haline baktığımızda dijital medyayı tercih ediyorum. Eskiden gazetenin sayfalarını okşardım, severdim ama şu an o hevesim dijital medyaya kaydı çünkü orada kendimi daha özgür hissediyorum. Size vereceğim en önemli tavsiye, kararlı olun, vazgeçmeyin, yenilikçi olun; sizi sektörde çok büyük bir mücadele bekliyor. Hevesinizi, azminizi kıracak insanlar olacak. Asla pes etmeyin çünkü vazgeçmeyen, yılmayan kişi başarılı olacak olan kişidir. Yeniliklere direnmemek, algoritma okumak, medeni cesaret ile sürekli içerik üretmek sizleri kişisel olarak bir süre sonra para kazanır hale getirecek'' şeklinde konuştu.
lgar Necef'in hem yönetmenliğini hem de senaristliğini üstlendiği ödüllü "Buta" filmi, Üsküdar Üniversitesi'nin ev sahipliğinde gösterilecek ve ardından yönetmenle bir söyleşi gerçekleştirilecektir.Film, büyükannesiyle birlikte yaşayan yetim Buta'ya odaklanmaktadır. Meraklı ve sevimli bir çocuk olan Buta, günlerini mutlu bir şekilde kırlarda dolaşarak geçirmektedir. Ancak köyün zorbaları, Buta'yı bir arkadaşının onurunu korumak zorunda bıraktığında, o da tepkisini gösterir ve yetişkinliğe ilk adımını atar.Etkinlik BilgileriEtkinlik adı: “Buta” Filmi Gösterimi ve Yönetmen ile SöyleşiTarih: 14.11.2023, SalıSaat: 14.30Yer: Fuat Sezgin Konferans Salonu, Güney Yerleşke*Etkinlik Üniversitesi Kültürü dersi kapsamındadır.Not: Etkinlikler başta olmak üzere, fakülte ile ilgili önemli tüm gelişmelerden haberdar olmak için if.uskudar Instagram hesabını takip edebilirsiniz.
Sinema ve Televizyon Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SETEM) tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü desteğiyle düzenlenen Benim Eserim 4 projesinin kapanış ve ödül töreni, üniversitemizde düzenlenecek. 13 Kasım Pazartesi günü saat 14.30’da başlayacak tören, açılış konuşmalarıyla başlayacak. SETEM Başkanı Yönetmen Mehmet Güleryüz’ün konuşmasıyla başlayacak tören, Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürü Dr. Ziya Taşkent ve rektörümüz Prof. Dr. Nazife Güngör’ün konuşmalarıyla devam edecek. Tören, dereceye giren katılımcılara ödüllerinin takdim edilmesiyle sona erecek.Etkinlik BilgileriEtkinlik adı: Benim Eserim 4 Projesi Kapanış ve Ödül TöreniTarih: 13.11.2023, PazartesiSaat: 14.30Yer: Fuat Sezgin Konferans Salonu, Güney Yerleşke*Etkinlik Üniversitesi Kültürü dersi kapsamındadır.Not: Etkinlikler başta olmak üzere, fakülte ile ilgili önemli tüm gelişmelerden haberdar olmak için if.uskudar Instagram hesabını takip edebilirsiniz.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen Telif Hakları bilincini arttırmaya yönelik "Benim Eserim" projesinin dördüncüsü bu yıl Üsküdar Üniversitesi’nde gerçekleşiyor.4. Benim Eserim Eğitim Uygulamaları etkinliği, 9 Kasım Perşembe günü saat 15.30'da Güney Yerleşke Fuat Sezgin Konferans Salonunda gerçekleşecek. Dr. Öğretim Üyesi Ceren Saran’ın moderatörlüğünde gerçekleşecek olan etkinlikte SETEM başkanı yönetmen Mehmet Güleryüz ve SETEM yönetim kurulu üyesi Orhan Koçak konuşmacı olarak yer alacak.Etkinlik BilgileriEtkinlik adı: 4. “BENİM ESERİM EĞİTİM UYGULAMALARI”Tarih: 09.11.2023, PerşembeSaat: 15.30Yer: Fuat Sezgin Konferans Salonu, Güney Yerleşke*Etkinlik Üniversitesi Kültürü dersi kapsamındadır.Not: Etkinlikler başta olmak üzere, fakülte ile ilgili önemli tüm gelişmelerden haberdar olmak için if.uskudar Instagram hesabını takip edebilirsiniz.
Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümünün Belgesel Günleri serisi, “Birkaç Küçük Yürek İçin” belgeseliyle devam ediyor. Belgesel gösterimi, 1 Kasım Çarşamba saat 13.30'da Güney Yerleşke Fuat Sezgin Konferans Salonunda gerçekleşecek. Filmin görüntü yönetmeni Zafer Sevener’in moderatörlüğünde yapılacak etkinlik, gösterimin ardından belgeselin yönetmeni Alev Çağlayan’ın katılacağı söyleşiyle devam edecek.Etkinlik BilgileriEtkinlik adı: “Birkaç Küçük Yürek İçin” Belgesel Gösterimi ve Yönetmenle SöyleşiTarih: 01.11.2023, ÇarşambaSaat: 13.30Yer: Fuat Sezgin Konferans Salonu, Güney Yerleşke*Etkinlik Üniversitesi Kültürü dersi kapsamındadır.Not: Etkinlikler başta olmak üzere, fakülte ile ilgili önemli tüm gelişmelerden haberdar olmak için if.uskudar Instagram hesabını takip edebilirsiniz.
Belgesel Sinemacılar Birliği, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ve Üsküdar Üniversitesi tarafından organize edilen Anadolu Üniversiteleri Belgesel Film Projeleri Sunum (Pitching) Etkinliği 27 Ekim 2023 tarihinde, saat 11.00'de Üsküdar Üniversitesinde gerçekleştirilecek. Etkinlikte seçilen projeler 27 Ekim 2023 tarihinde, saat 11.00'de Üsküdar Üniversitesinde gerçekleştirilecek olan “Belgesel Sinema Atölyeleri İstanbul Buluşması” kapsamında yapılacak pitching etkinliğine katılmaya hak kazanacak. Pitching etkinliğinde çeşitli dijital platformlar TRT, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sinema Ofisi, Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi ve BSB temsilcileri sunumlarınızı değerlendirecek. Geri bildirimlerde bulunacak. Başarılı bulunan 3 projeye Belgesel Sinemacılar Birliği 6 ay proje danışmanlığı verecek.
Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümünün Cumhuriyetin 100. yıl dönümü için düzenleyeceği Cumhuriyetin 100. Yılında Sinema ve Toplumsal Cinsiyet konulu panel, 26 Ekim Perşembe saat 11.00'de Güney Yerleşke Fuat Sezgin Konferans Salonunda gerçekleşecek.Bu gönderiyi Instagram'da görÜÜ İletişim Fakültesi (@if.uskudar)'in paylaştığı bir gönderiEtkinliğe film eleştirmeni Alin Taşçıyan, İstinye Üniversitesi Radyo, Sinema ve Televizyon Bölüm Başkanı Doç. Dr. Aybike Serttaş ve oyuncu Ezgi Sözmen katılacak. Türkiye’den film endüstrisinde kadının konumu, toplumsal cinsiyet temsilleri, temsilin tarihsel gelişimi ve karşılığının konuşulacağı etkinlik, kurum dışından katılımlara açıktır.Etkinlik BilgileriEtkinlik adı: Cumhuriyetin 100. Yılında Sinema ve Toplumsal CinsiyetTarih: 26.10.23Saat: 11.00Yer: Fuat Sezgin Konferans Salonu, Güney Yerleşke*Etkinlik Üniversitesi Kültürü dersi kapsamındadır.Not: Etkinlikler başta olmak üzere, fakülte ile ilgili önemli tüm gelişmelerden haberdar olmak için if.uskudar Instagram hesabını takip edebilirsiniz.
Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümünün düzenleyeceği İnteraktif Radyo Programcılığı etkinliği 18 Ekim Çarşamba 2023 saat 13.30'da Güney Yerleşke Fuat Sezgin Konferans Salonunda gerçekleştirilecektir.Bu gönderiyi Instagram'da görÜÜ İletişim Fakültesi (@if.uskudar)'in paylaştığı bir gönderiEtkinlik BilgileriEtkinlik Adı: İnteraktif Radyo Programcılığı - Seni Seçtim İnteraktif Talk Show!Tarih: 18.10.23Saat: 13.30Yer: Fuat Sezgin Konferans Salonu, Güney Yerleşke*Etkinlik Üniversitesi Kültürü dersi kapsamındadır.Not: Etkinlikler başta olmak üzere, fakülte ile ilgili önemli tüm gelişmelerden haberdar olmak için if.uskudar Instagram hesabını takip edebilirsiniz.
Üsküdar Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema 4. Sınıf öğrencilerinin 2022-2023 Bahar Dönemi mezuniyet proje sunumları Fuat Sezgin Konferans salonunda 14-15 Haziran tarihlerinde iki gün süren bir programla gerçekleştirildi.Mezuniyet projesi sunumlarında Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. Esennur Sirer, Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı ve Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş ve Dr. Öğr. Üyesi Ceren Saran jüri üyesi olarak yer aldı. Mezuniyet projeleri sunumlarının ilk gününde öğrencilerin hazırladığı televizyon programları ve kısa filmler, belgeseller ve video içerikleri izlenerek notlandırıldı. Bekçi, Hat, 200, Sessizlik, Kayıp Zaman ve Sanrı kısa filmleri gösterimi yapılan kısa filmler arasındaydı. Proje sunumlarının ikinci gününde ise Podcast programları dinlendi ve öğrencilerin projelerine dair sunumlar yapıldı.İki gün boyunca kısa film, belgesel, TV programı, video içerik ve podcast formatında toplam 27 proje sunumu gerçekleştirildi. Mezuniyet projelerinde sıklıkla kısa film ve televizyon programı yapımına yönelen öğrencilerin bu sene tercihlerini çoğunlukla Podcast yapımcılığından yana kullandığı görüldü. Eskiden Hoş Bir Seda, Kendine Ait Bir Kadın, Farklı Renkler ve Farklı Tutkular podcast serileri dinlenen ve beğenilen podcastlar arasındaydı. Öğrencilerin mezuniyet projelerinin danışmanlığını da yapan jüri üyeleri, diğer jüri üyelerine projelerin yapım süreçleriyle ilgi bilgi paylaşımında bulundu. Öğrencilerin başarılı çalışmalarının yer aldığı proje sunumları jüri üyelerinin puanlamalarıyla sona erdi.Kaynak için: Haber Üsküdar
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü öğretim üyeleri ve mezun öğrenciler değerlendirme ve akreditasyon toplantısı için biraraya geldi. Çevrimiçi gerçekleştirilen toplantıda mezun öğrenciler aldıkları eğitimi değerlendirerek öneri ve tavsiyelerde bulundular.Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümünün akreditasyon çalışmaları kapsamında Bölüm Başkanı Doç. Dr. Esennur Sirer, Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı, Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, Dr. Öğr. Üyesi Ceren Saran Doğan ve Arş. Gör. Yezdan Çelebi ile mezun öğrenciler; Nurbanu Erdönmez, Furkan Tekkanat, Doğan Can Ekinci, Öznur Uyanık, Zeynep Delikanlı, Nöyfel Tak, Sevde Tüfekçi, Sena Nur Gürer ve Emre Köz biraraya geldiler.Multidisipliner yaklaşımlı eğitimin önemine değindilerÖğretim üyeleri, mezun öğrencilerden verdikleri eğitim hakkında değerlendirme ve yeni, uygulanabilir fikirler aldılar. Eğitimin çok yönlü (multidisipliner) ve uygulama ağırlıklı olması konusunda pozitif, İngilizce eğitiminin eksikliği konusunda ise negatif dönüş aldılar. Mezun öğrenciler ürettikleri projeler sayesinde kendi yeteneklerini keşfettiklerini ve sektörde faydalarını gördüklerini belirttiler. Henüz iş arama sürecinde olan mezunlar içinse öğretim üyeleri yapılması gerekenlere dair bir yol haritası çizdiler. Mezunlar, genelde sektörde dijital medya üzerine çalıştıklarını ve pazarlama alanlarında eksikliklerinin olduğunu belirttiler. Sinema alanında ise asistan eksikliğinin fazla olduğunu, yapım şirketleriyle iletişim kurarak asistanlıkla sektörde çalışmaya başlanabileceği konusunda tavsiye verdiler.Kaynak için: Haber Üsküdar
6 Haziran Salı günü Üsküdar Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Görevlisi Ege Ellidokuzoğlu ve Cinetechnic firması Proje Müdürü Latif Bulut tarafından Nanlite, Nanlux ve Dedolight ışık ekipmanlarıyla Sinemada Aydınlatma Yeni Nesil LED Teknolojileri ve Işık Aksesuarları workshop programı düzenlendi.Workshop kapsamında yeşil ekran önünde ışık kurma, sinematik etki uyandırma, sıcak soğuk ışıkların dramatik etkisi, flat aydınlatma, chiaroscuro aydınlatma, ters ışık, renkli ışık efektleri, Kelvin değeri gibi konular üzerinde duruldu ve uygulamaları yapıldı. Sinemada ışığın görüntü oluşumunda etkisi vurgulandı.
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema bölümü ile Sinema Kulübü’nün ortak etkinliği olan “Film Arası”, Görsel İletişim Tasarımı Bölümü’nden Doç. Dr. Cem Tutar, Radyo, Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. Esennur Sirer, Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı ve iletişim fakültesi öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşti.İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’nde Amerikalı yönetmen Wes Anderson’ın “Büyük Budapeşte Oteli” adlı filmini öğrencilerle birlikte izleyen Doç. Dr. Cem Tutar, daha sonra filmin okumasını gerçekleştirdi.Doç. Dr. Cem Tutar: "Yönetmen kendisine ait bir sinema dili ve estetiği geliştirmiştir"Wes Anderson’ın “Büyük Budapeşte Oteli” adlı filminin iki temel düzeyde ele alınarak incelenebileceğini söyleyen Tutar, "İlk olarak yönetmen ana akım Amerikan sinemasının anlatı kalıpları ve dilinin ötesinde kendisine ait bir sinema dili ve estetiği geliştirmiştir. Wes Anderson’ın genel olarak filmografisinde özellikle ise de bugün izlediğimiz Büyük Budapeşte Oteli’nde öne çıkan noktalar sinemanın görsel ikonografisi ve biçimsel anlatı kodlarının titiz kullanımıdır. Yönetmen, sinemanın anlatı yapısını oluşturan renk ve ışık öğelerini başarıyla bir araya getirirken kompozisyon düzenlemesinde öne çıkardığı denge unsuru ile dikkat çekmektedir. Filmin renk kullanımı aynı zamanda bu filmin ana kahramanı olan Büyük Budapeşte Oteli’nin 20. yüzyılın başından ortalarına kadar olan sürede değişimini de ifade eden bir unsurdur. İkinci olarak sinemasal anlatıda mekân ve zaman temel öğelerdir. Bu filmde filmin ana kahramanı olan otel renk kullanımıyla birlikte fenomenolojik bir süreçte izleyicilerle ilişki kurmaktadır. Mimari ve sinemanın ortak noktası mekânsal pratikleri temel almalarıdır. İnsani varoluşun bir mekân ve zaman boyutu olduğu göz önüne alındığında, sinema insanı anlatan bir sanat dalı olarak mekânı anlatı yapısının asli bir unsuru haline getirerek iki boyutlu düzlemde film şeridi üzerine aktarmaktadır. Bu süreçte kimi zaman sinemadaki mekânsal temsiller mimariye ilham verirken kimi zaman ise mimari akımlar bir filmin anlatısının mekânsal düzenlemesine temel oluşturmaktadır. Wes Anderson bu bağlamda Büyük Budapeşte Oteli filminde oteli sadece retina mimarisi’nin bir parçası, görsel imgelem olarak tanımlamamakta aynı zamanda onu farklı duyuları harekete geçiren, içindeki insanlarla iletişim kuran bir nesne konumuna yükseltmektedir. Yönetmen, filmin aksiyonlu dinamik hikayesinin arka planında 20. yüzyılın başında iki dünya savaşı arasında en karanlık dönemini yaşayan Avrupa’nın toplumsal yaşamından kesitleri de anlatı yapısına taşıyarak hikâyeye derinlik kazandırmıştır” şeklinde konuştu.Tutar’ın açıklamalarının ardından Doç. Dr. Esennur Sirer, filmde Wes Anderson’un biçimsel anlatı kalıplarını kullanırken, objektif tercihlerine dikkat çekerek filmin anlatısının geçtiği üç dönemde kullanılan farklı objektif tercihlerinin anlatının dramatik yönünü desteklediğini vurguladı.Kaynak için: Haber Üsküdar
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi TV Eğitim Stüdyosu’nda gerçekleştirilen, moderatörlüğünü Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Arş. Gör. Besna Ağın Ergün’ün üstlendiği mezun buluşmaları etkinliği kapsamında Üsküdar İletişim mezunu Özgür Şahin konuk oldu. Radyo, Televizyon ve Sinema öğrencileriyle bir araya gelen Şahin, video kurgu alanında müzik ve ses uyumuyla birlikte videoyu oluştururken dikkat edilmesi gereken noktaları anlattı"Hangi programları kullanabildiğiniz sektöre girdiğiniz zaman önem taşıyor"İletişimcilere kendi eğitiminden ve sektör yolculuğundan bahsederek konuşmasına başlayan Özgür Şahin, “2019 yılında Üsküdar Üniversitesi’nden mezun oldum. 2017’den beri de sektörde aktif olarak çalışıyorum. İlk başta televizyon sektöründe başladım, yaklaşık iki buçuk yıl çalıştım, bunun 6 ayı stajyerlik oldu, geriye kalan süreçte bir ücret karşılığı sektörde çalışmaya başladım. Öncesinde üniversiteye başladığım sene bizim sektörün tamamen uygulama mantığıyla olduğunu düşünerek Youtube ve Udemy’den eğitimler alarak kendimi geliştirmeye çalıştım. Hocalarımdan özür diliyorum ancak sektöre girdiğimiz zaman diploma değil de tecrübe soruyorlar. Hangi programı kullanabiliyorsun, bunu soruyorlar. Bizim için önemli olan uygulama, pratik, bunu söyleyebilirim. Yaklaşık bir buçuk, iki sene televizyonda çalıştıktan sonra bana uygun olmadığını fark ettim. Video editör olarak başladım, ardından after effects’e doğru kaydım. After Effects de içinde ayrılıyor; vision effects, motion effects, 3 ve 2 boyutlu animasyon olarak. Ben daha çok 2D animasyon ve video editör konusunda devam etmek istedim. Daha sonra Start-Up firmalarında çalışmaya başladım. Fenerbahçe Spor Kulübünde çalışma hayalim vardı daha sonra dedim ki tamam ben sektörde artık kendi hayalimi gerçekleştirdim, artık belirli iş ilişkilerim de var, butik bir ajans kurabilirim. Şu anda da kendi butik ajansım var yaklaşık 4 kişilik bir ekibiz" dedi."Yapay zekaya kendinizi adapte edebilirseniz iş bulma fırsatınız artacaktır"Öğrencilere teknolojik gelişmelere uyum sağlamanın sektörel açıdan faydalarını anlatan Şahin, "Film kurgusu, dizi kurgusu, belgesel kurgusu, Instagram reels kurgusu hepsi ayrı ayrı bir iş gerektiriyor. Şu an sektörde insanların o kadar kolay yapabileceği bir alana geldi ki Canva uygulaması veya CapCut’tan kolaylıkla yapıp sektörde ben kurgucuyum, kurgu biliyorum demek bu kadar basit alınabilecek bir iş değil. Şunu söyleyebilirim. Yapay zekâyla ilgili olan editörlük alanında şu an Adobe inanılmaz bir adım attı. Bu noktada kendinizi ona adapte edebilirseniz birçok kişiyi ekarte edip daha rahat iş bulma fırsatı yakalayacaksınız. Teknolojik gelişmeleri, yeni programları sürekli takip etmeniz gerekir. Tüm kurgu programlarında kurgunun temelini bilirsek yeterli oluyor, önemli olan temel mantık” ifadelerini kullandı."Hitap ettiğiniz kitleye, kullandığınız ses ve efektlerle duyguyu geçirebilmelisiniz"Kurguda görüntü ve müzik uyumunun öneminden bahsederek konuşmasını sürdüren Şahin, video örnekler üzerinden nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini anlatarak öğrencilere kurgu hakkında dikkat edilmesi gereken detayları da aktararak şu ifadeleri kullandı, “Asıl hitap ettiğiniz kitleye Fenerbahçe taraftarını derbiye getirmek için oluşturduğumuz bir video örneğinde arkadaki gemilerin çıktığı andaki ses efektlerini duyduğunuz anda ilgilerini, duyguyu, müzik ve ses efektleriyle geçirebiliyorsunuz, diğer türlü duyguyu geçiremiyorsunuz maalesef. Müzik ve kurgudaki Instagram’da reels izlerken kamera çeken insanların kullandığı efektler çok fazla. Karşıdaki insana duyguyu geçirebilmek için yavan bir görüntü duyguyu geçirmede başarılı değildir. Video veya tanıtıma göre kullandığımız müzik farklıdır, geçişler de ona göre ayarlanmalıdır. Nereye çalıştığınız da etkilidir. Mesela bir sağlık firmasına çalışsaydım daha farklı bir müzik kullanmamız gerekirdi. Buradaki olay yalnızca hazırladığımız videolarda değil. Reklamları görüp müşterinin tıklaması gerekiyor. Sunduğumuz kişiler o kadar değişken ki benim beğendiğimi karşıdaki kişi beğenmeyebilir. Asıl olay, karşıdaki kişiye ne geçirmek istediğinizdir. Örneğin maça gelecek bir taraftarın gaza gelmesini sağlamamız gerekiyor. Anlatmak istediğimiz duygu ne ise ona uygun kullanımlar yapılması oldukça önemli.”Kaynak için: Haber Üsküdar
11 Mayıs Perşembe günü saat 10:30-11:30 saatleri arasında GCB202’de Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü 4. sınıf öğrencileriyle iç paydaş toplantısı düzenlendi. Öğrencilerle dönem sonu değerlendirmesi yapıldı.
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü tarafından düzenlenen ve moderatörlüğünü Öğr. Gör. Zafer Sevener’in üstelndiği etkinlikte "Bilge Ana Mevlüde Genç" belgesel filminin gösterimi yapıldı. Etkinliğin devamında belgesel filmin yönetmeni Sevinç Yeşiltaş ile belgesel filmin misyonu ve belgesel film yapımı hakkında söyleşi gerçekleştirildi.Bilge Ana Mevlüde Genç belgesel filmi, 1993 yılında Almanya’nın Solingen şehrinde Türk Aile Durmuş ve Mevlüde Genç çiftinin müstakil evinin pro-naziler tarafından kundaklanmasıyla aileden beş kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan faciayı ve Mevlüde Genç’in olay sonrası mücadelesini anlatıyor. Belgesel, Mevlüde Genç’in olay sonrasında her toplantıda ve anma töreninde barış, sevgi ve kardeşliği vurgulamasına, Almanya’da ve Türkiye’de barış içinde bir arada yaşamanın ve nefreti reddetmenin sembolü haline gelmesine odaklanıyor. Mevlüde Genç kamuoyunda da Bilge Ana olarak tanınıyor belgeselin adı da buradan geliyor. Belgeselin yönetmeni Sevinç Yeşiltaş “Bu olay unutulmasın istedik” diyor.“Solingen Almanya’daki Türkler için bir dönüm noktası”Sevinç Yeşiltaş Solingen’in Almanya’daki Türkler için bir dönüm noktası olduğunu belirtiyor. “Dönüm noktası olmasının nedeni de ilk defa bir Türk kadını çıkıyor o zamana kadar zaten 40 Metrekare Almanya filmindeki gibi, işte Türk kadını evinde, odalarda sokağa çıkamıyor hep böyle bir imaj var. İlk defa Mevlüde Teyze öne çıkıyor. Almanlar şaşırıyor ve Almanlar da ilgi gösteriyor ve o tarihten sonra Türklerle ilgili basında, yani bölgedeki göçmenlerle ilgili haber yapılmıyor. Ama ondan önce inanılmaz haberler yapılıyor işte ‘gemi doldu dönün’ gibi. Solingen olayından sonra bu tür haberler duruyor. Solingen olayından sonra Alman basınında hiçbir şekilde haber çıkmıyor. Çünkü Alman kamuoyu da büyük tepki gösteriyor. Ama burada önemli olan belgeselde de öne çıkardığım gibi Mevlüde Teyze’nin tepkisi. Eğer Mevlüde Teyze orada Almanlar kötüdür deyip geri dönseydi… Zaten orada saldırı yapan ırkçıların amacı Türklerin Türkiye’ye geri dönmesini sağlamak. Eğer geri dönseydi Mevlüde Teyze, ırkçılar kazanmış olacaktı. Geri dönmeyerek aslında çok büyük bir cevap veriyor ‘hayır biz buradayız ve gitmiyoruz’. Bu bence aslında ırkçılara çok büyük bir cevap. Bunu bir kadın yapıyor ve bir Anadolu kadını yapıyor.”“Hiçbir zaman bu kadar konuşmamıştı Mevlüde Teyze”Belgesele yaparken özellikle de karakter belgeselciliği yaparken dikkat edilmesi gereken önemli hususları da aktaran Yeşiltaş, belgesel film yaparken büyük ekiplerle röportaj yapmaya gidilmeyeceğini hemen ilk günden röportajlara başlanmayacağı konusunda uyarılarda bulundu. Önce karakterin sizi tanıması içine kapanmaması ve yabancılaşmaması için size güven duyması ve kendini rahat hissetmesi gerektiğine vurgu yaptı. Belgeseli yaparken Mevlüde Teyze’yle kurdukları iletişimin belgesele kattığı değerin üzerinde duran Yeşiltaş “Hiçbir zaman bu kadar konuşmamıştı Mevlüde Teyze” dedi. Yeşiltaş daha önce Mevlüde Teyze’yle yapılan gazete ve televizyon haberlerinin, kayıtların olduğu ama etraflıca yapılmış bir işin olmadığını belirtti. Belgesel filmin kameramanlığını üstlenen Öğr. Gör. Zafer Sevener de Bilge Ana Mevlüde Genç Belgesel filmi için “kaynak olarak alınabilecek yegâne belgesel” ifadesini kullandı.Belgesel filmin bir misyonu olmalıYeşiltaş bir belgesel film çekerken “bu belgeseli niye çekiyorsunuz? Muhakkak bu sorunun cevabını vermeniz gerekiyor bir motivasyonunuz olmalı” diyor. Belgesel filmde iletişimin tüm alanlarını verimli bir şekilde kullanılabileceğini aktaran Yeşiltaş öğrencilere belgesel film yapımı konularında tavsiyelerde de bulundu. Farkındalık yaratmanın çok önemli olduğunu kendisinin de belgesel filmi yapımına bu nedenle giriştiğini söylüyor. “Belgesel yapımına başlamadan daha önce bu konuda bir şeyler yapılmış mı muhakkak bakmalısınız. Eksik olan bir şey varsa belgeselde siz bunu tamamlayacaksınız. Araştırma çok önemli. Mevlüde Teyze’nin bir kişişel arşivi yoktu ve tamamen hepsini biz araştırdık. Kaynağa ulaşmakta zorlandık”.Yeşiltaş, belgesel film projesine başlarken proje dosyası hazırlamanın çok önemli olduğunu belirtiyor. Aynı zamanda Belgesel Sinemacılar Birliği yönetim kurulu üyesi ve Kültür Bakanlığı Proje Destekleme Kurulu üyesi olan Yeşiltaş; “Mesela önümüze gelen dosyalarda konu hakkında detaylı bilgiler geliyor. Biz bunu istemiyoruz ki. Bana ne yapacağınızı nasıl yapacağınız anlatmanız gerekiyor. Araştırmış mısınız? Emek harcanmış mı? Google’dan kopyala yapıştır yaparak olmaz. Hiçbir araştırma yapmadan kesinlikle hiçbir yere başvurmayın. Ön araştırma yapmak zorundasınız. Dosyanızda ‘mümkün olursa şu kişilerle görüşülecektir, mümkün olursa şu arşive bakılacaktır, mümkün olursa bu antik kentte çekim yapılacaktır’ gibi ifadeler kullanmayın. Yani kendinizden emin olmanız gerek. O soruların cevabını almış olmamız gerekiyor. İzinlerimizi almış olmamız gerekiyor. Karakterinizi tanıyor olmanız gerekiyor. Karakter kimdir, kim üzerinden yapacaksınız, bunu nasıl yapacaksınız? O mekâna gitmiş olmanız gerekiyor. O mekâna giriş iznini almış olmanız gerekiyor? Yani öncesinde emek harcamış olmanız gerekiyor ve kafanızın net olması gerekiyor. Bu projeyi neden yapacaksınız? Sizin motivasyonunuz ne, nereden kaynaklanıyor. Fikir nedir sınırsızdır. Proje nedir o fikrin sınırlanmış halidir biz bunu dosyanızda görmek istiyoruz” dedi.Kaynak için: Haber Üsküdar
9 Mayıs Salı günü saat 11:99-13:00 arasında GCB202’de Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü 3. sınıf öğrencileriyle iç paydaş toplantısı düzenlendi. Öğrencilerle dönem sonu değerlendirmesi yapıldı.
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin iki bölümü daha İLEDAK akreditasyon sürecine giriyor. Fakültede Halkla İlişkiler ve Tanıtım programı ile Radyo, Televizyon ve Sinema programı öğretim elemanları akreditasyon sürecinin ilk toplantısını gerçekleştirdi.İletişim Fakültesi Akreditasyon Komisyonu başkanı Prof. Dr. Süleyman İrvan başkanlığında düzenlenen toplantıya, İletişim Fakültesi Dekan Yardımcı Prof. Dr. And Algül, Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölüm Başkanı Doç. Dr. Özge Uğurlu Akbaş, Radyo, Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. Esennur Sirer, iki bölümün öğretim üyeleri ve araştırma görevlileri katıldı. Toplantıda, akreditasyon sürecine giren iki bölümün hazırlayacağı özdeğerlendirme raporlarında dikkat edilmesi gereken hususlar üzerinde duruldu ve akreditasyın toplantılarının düzenli olarak yapılması kararlaştırıldı. Kaynak için: Haber Üsküdar
Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü tarafından 14 Mart 2023 tarihinde 4. Sınıf öğrencileriyle toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda uzaktan eğitim, mezuniyet projeleri süreçleri ve öğrenci talepleri görüşüldü.
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi, Radyo, Televizyon ve Sinema bölümü tarafından buluntu imgeler atölyesi ve dijital sergisi gerçekleştirildi. Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı’nın koordinatörü olduğu atölyenin eğitimlerini Hacı Bayram Veli Üniversitesi öğretim üyeleri verdi.İletişim Fakültesi laboratuvarlarında iki gün boyunca gerçekleştirilen atölyede görsel anlatı yapısı, buluntu film ve video kurgu eğitimleri veren Doç. Dr. Kurtuluş Özgen, Öğr. Gör. Aykut Aygün ve Öğr. Gör. Berkay Göçer, öğrencilerin gerçekleştirdiği uygulama tasarımlarıyla buluntu imgeler sergisini hayata geçirdiler.Buluntu imgeler atölyesinin ilk gününde öğrencilere çeşitli eğitimler verildiÜç oturum olarak gerçekleşen atölyenin başlangıcında Öğr. Gör. Aykut Aygün tarafından verilen ‘Görsel Anlatı Yapısı’ eğitiminde, sinemadaki görsel hikaye ile yazılı bir hikayenin anlatımı arasındaki farklar konuşuldu. Öğleden sonra Doç. Dr. Kurtuluş Özgen’in verdiği ‘Buluntu Film Yapısı’ eğitiminde ise sinemada dramatik eylem yapısı ve çatışma öğelerinin yaratılması üzerinde duruldu. Günün son eğitiminde ise Öğr. Gör. Berkay Göçer öğrencilere kurgu/montaj eğitimi verdi.Atölyenin ikinci gününde öğrenciler kendi tasarımları üzerinde çalıştılarİlk gün verilen eğitimler sonrası ikinci güne buluntu görüntülerle birlikte gelen öğrenciler, montaj-kolaj işlemleriyle birlikte konu bakımından bütünlüklü ve uyumlu klipler oluşturdular. Genellikle bir sorun ve olay anlatımı üzerine yapılan çalışmalarda doğa, yaşam ve siyaset temaları ele alınırken soyut sanat temalı çalışmalara yönelen öğrencilerin varlığı da dikkat çekti.Buluntu imge tasarımlarıyla sergi oluşturulduGün sonunda yapılan tasarımlar Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi'nin Mac laboratuvarında gösterime sunuldu. İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazife Güngör, serginin açlış konuşmasında atölye koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Hale Yaylalı’ya teşekkürlerini iletti. Açılış konuşmasının ardından atölye eğitimcileri Doç. Dr. Kurtuluş Özgen, Öğr. Gör. Aykut Aygün ve Öğr. Gör. Berkay Göçer’e katkılarından dolayı plaket takdim edildi. Kaynak için: Haber Üsküdar