Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (SMHYO) tarafından “Bağımlılık Döngüsü ve Sigara Bağımlılığı” başlıklı çevrimiçi etkinlik düzenlendi. Etkinlikte bağımlılığın psikolojik altyapısı, bağımlılık döngüsü, nikotin bağımlılığı ve özellikle gençlerin risk faktörleri kapsamlı şekilde ele alındı.


Program SHMYO İlk ve Acil Yardım Program Başkanı Öğr. Gör. Ayşe Bağlı moderatörlüğünde, Uzman Psikolog Şahsenem Sarı’nın sunumuyla çevrimiçi olarak gerçekleştirildi.
Çevrimiçi etkinliğe SHMYO Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ömer Faruk Karasakal, akademisyenler ve öğrenciler ilgi gösterdi.

Şahsenem Sarı: “Bağımlılık sadece maddesel bir durum değil”
Uzman Psikolog Şahsenem Sarı, bağımlılığın yalnızca maddesel bir durum olmadığını vurgulayarak davranışsal bağımlılık türlerinin de en az madde bağımlılığı kadar ciddi etkileri olduğunu ifade etti. Bağımlılığın kronik bir beyin hastalığı olduğuna dikkat çeken Sarı; “Bağımlılık sadece maddesel bir durum değil. Bağımlıların iradesiz olduğu düşünülse de süreç tamamen beynin geçirdiği değişimlerle ilgilidir. Bu nedenle kontrol edilemeyen kompulsif davranışlar ortaya çıkar.” dedi.
Tek seferlik deneme bağımlılığa giden yolu başlatabiliyor
Bağımlılıkların çoğunlukla “bir defalık deneme” ile başladığını belirten Sarı, özellikle gençlerin sosyal çevre etkisiyle madde veya sigaraya yöneldiğini ifade etti. Toleransın ilk kullanımdan itibaren geliştiğini vurgulayan Sarı, bağımlılık tedavi oranlarının düşük olduğuna dikkat çekti.
“Elektronik sigaralar çok fazla nikotin ve ağır metal içeriyor”
Bağımlılık mekanizmasında dopaminin etkisine değinen Sarı, beynin ödül merkezinin normalden daha fazla çalıştığını, bu nedenle bağımlıların aynı etkiyi elde edebilmek için madde miktarını zamanla arttırdığını belirtti. Elektronik sigara ve yeni nesil tütün ürünlerinin gençler arasında hızla yayıldığını hatırlatan Sarı; “Elektronik sigaralar çoğu zaman daha sağlıklı gibi algılansa da normal sigaralara kıyasla çok daha fazla nikotin ve ağır metal içeriyor.” dedi.
“Kayma yaşasa bile tedavisi olduğunu bilmeli”
Sarı, bağımlılık döngüsünü ‘İstek- Kullanım-Çekilme-Tekrar’ başlıklarıyla anlatarak, bağımlılığın küçük bir tetikleyiciyle yeniden başlayabileceğini belirtti. Tedavi sürecinde detoks, farmakoterapi, psikoterapi ve aile desteğinin önemine vurgu yaptı. Sarı; “Bağımlıların çoğunun dış kontrole ve güçlü bir rutin oluşturulmasına ihtiyacı var. Kişi bu süreçte tekrar kayma yaşasa bile bunun tedavinin doğası gereği mümkün olduğunu bilmeli ve önceden hazırlanmış bir plana sahip olmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“Sosyal kabul arayışı kullanımı artırıyor”
Gençlerin, henüz gelişmekte olan prefrontal korteks nedeniyle sigara bağımlılığı açısından daha riskli bir grupta bulunduğunu söyleyen Sarı, sosyal kabul arayışının da gençlerde kullanımı artırdığını ifade etti. Mentollü sigara, elektronik sigara ve aromalı ürünlerin sosyal medya üzerinden yaygınlaştığına dikkat çeken Sarı, bu ürünlerin ‘daha hafif’ algısının yanlış olduğunu vurguladı.
Sigara dikkat ve hafıza üzerinde kalıcı hasarlara yol açıyor
Sigaranın bilişsel performans, dikkat ve hafıza üzerinde kalıcı hasarlara yol açtığını belirten Sarı, uzun vadede akciğer kapasitesinin düşmesi, nefes darlığı ve astım riskinin arttığını söyledi. Sigaranın ekonomik yüküne de değinen Sarı; “Bir paket sigara içen birinin yıllık yaklaşık 38 bin TL harcadığını görüyoruz.” dedi.
Sarı, sigaranın sosyal yaşamı kısıtladığını ve bağımlı bireylerin günlük yaşam rutinlerini önemli ölçüde olumsuz etkilediğini de sözlerine ekledi.
Etkinlik, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.




